Fotodinamik Tedavinin Yan Etkileri ve Komplikasyonlar

FDT’nin beklenen ve beklenmeyen yan etkileri kullanılan fotosensitizan madde ve ışık kaynağının cinsine göre değişiklik gösterir. Bu nedenle yan etki süreleride FS göre değişkendir. Örneğin BPD için 2-6 gün iken sistemik ALA kullanımında ise 24 saatten azdır.

Burada yan etkilerin azaltılmasında ışık duyarlılığında maalesef kimyasal güneş koruyucular yeterli koruma sağlayamaz. Fiziksel güneş koruyucular bir dereceye kadar koruma sağlayabilirler. Fakat en iyi seçenek tüm deri düzeyinin siyah sıkı dokunmuş bir giysiyle örtülmesidir. Eğer ihmal edilirse ödem, eritem ve bazen bül oluşumuyla karakterize şiddetli bir fototoksik reaksiyon gelişebilir.

FDT esnasında tedavi alanında ağrı, batma, yanma ve kaşıntı hissedebilir. Bu şikayetler uygulamanın ilk birkaç dakikası içinde görülebilir ve birkaç saat kadar devam edebilir. Tedavi alanında eritem ve hafif ödem yaygın yan etkilerdir. Aşırı doz ışık tedavisi bül oluşumu, ülserasyon ve nekroz gibi şiddetli reaksiyonlara neden olabilir. Yine tedavi sahasında hipo-hiperpigmentasyon veya skatris gibi yan etkiler görülebilir.

Bu yan etkiler deri tümör tedavilerinde gerekliyse de, sedef gibi hastalıklarda istenmeyen bir etkidir.

Tüm vücutta deride ışık duyarlılığı ve fotofobi

Sistemik FDT de görülmektedir. Bunun süresi kullanılan FS bağlı değişebilmektedir. Örneğin porfimer sodyum için 2-3 ay kadar uzun olabilir.

Bu reaksiyon koyu tenlilerde kalıcı olabilen bir bronzluk oluşturabilir.

Sadece güneş değil parlak spot ışıkları, fotokopi makinaları, fotoğraf flaşları, solaryum gibi yapay ultraviole kaynakları, tıbbi muayene aleti ışıkları gibi ışık kaynaklarından da korunmak gerekir.

Sistemik fotosensitizan madde uygulandıktan sonra gözün korunması son derece önemlidir. Bu derideki şikayetlerden daha kısa sürmektedir.

Bu fototoksik reaksiyonlar sıklıkla 4-72 saat sonra hafif bir deri dökülmesi ile sonuçlanmaktadır.

FS maddenin lokal uygulaması genel tüm vücutta reaksiyona neden olamaz. Hatta bu lokal alanda dahi fotosensitivite çok nadirdir.

Fotodinamik tedavinin; lupus gibi fotosensitizan bir hastalığı aktive ettiği bildirilmiştir.


Ağrı

Bu çok görülen FDT yan etkisi hafif bir yanmadan şiddetli bir ağrıya kadar değişebilir. Ağrı şiddeti hastaya, lezyonun büyüklüğüne ve anatomik lokalizasyona göre değişir. Yerel fotosensitizan maddenin geniş alanlara uygulanması şiddetli ağrıya neden olur. Işınlama sırasındaki bu rahatsızlık; hava soğutma sistemleri, buz jelleri, analjezikler, intradermal anestetik enjeksiyonu ile azaltılabilir.


Genel belirtiler

Sistemik FDT sırasında veya sonrasında bildirilen diğer yan etkiler; bulantı, kusma, baş ağrısı ve grip benzeri semptomlardır. Karaciğer toksisitesi HPD ile görülebilir. ALA’nın aşırı oral dozları, karaciğer enzimlerde ve biluribin seviyelerinde geçici bir yükselmeye sebep olabilir. ALA’nın oral uygulanmasından sonra kalıcı karaciğer hasarlarına dair herhangi bir kanıt bildirilmemiştir. Sistemik ALA-FDT uygulanan porfirik hastalarda ALA kan-beyin bariyerini geçebilir ve akut intermittan porfirinin nörolojik semptomlarından sorumlu olabilir.


Lokal Reaksiyonlar

Işığın uygulanmasından hemen sonra ödem gelişir, birkaç gün sürebilir; eğer tedavi alanı yüz bölgesinde yer alıyorsa daha da uzun olabilir. Eğer gerekirse, şiddetli ödem sistemik kortikosteroid uygulanmasıyla daha çabuk gerileyebilir. Yerel FDT’de kabuklanma ve nadiren su toplaması oluşumu görülebilir.

FDT’de kabuklanma olursa nekroz, ülser ve sikatris gelişecektir. Ülserler yaranın derinliğine ve yara bakımına bağlı olarak 2-8 hafta içerisinde iyileşirler.

Yerel ya da sistemik FDT’den sonra kaşıntı yaygın bir şikayettir.

Postinflamatuar hiperpigentasyon büyük ölçüde koyu tenlilerde görülmektedir.

Eğer ülser gelişirse, tipik olarak hipopigmentasyon ve bir dereceye kadar sikatris ile iyileşir. Kalıcı alopesi tedavi alanlarında gelişebilir.

Alerjik Kontak Dermatit

Çok nadirdir.

Mutajenik Potansiyel-Kanser geliştirme Potansiyeli

Görünür ışık herhangi bir deri kanseri riski taşımadığı halde FDT’nin genler üzerinde etkisi dikkat çekmektedir.

FDT’nin DNA’yı direkt olarak hasarlamadığı, dolayısıyla mutajenik olmadığı bilinmekle beraber, savunma sistemini baskılama-immunosupresif etkileriyle kanser gelişimine katkısı olabileceği düşünülmektedir. Özet olarak FDT’nin direkt tümör başlatıcı olmasa da klinik olarak görülmeyen, fakat önceden mevcut olan malign melanositik hücreleri uyararak hızlı tümör formasyonuna neden olduğu sonucuna varılmış ve yerel ALA-FDT ile özellikle kronik güneş hasarı olabilecek bölgelerde tekrarlayan uygulamalar yapıldığında, düzenli klinik takibin yapılması önerilmiştir.


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency