- Gösterim: 19684
Deodorantlar, parfümler, kozmetik ürünler, güneşten koruyucular, saş spreyleri, krema spreyleri, dezenfektanklar, kolonyalar, böcek ilaçları, boyalar, cilalar, spor yaralanmalarında kullanılan soğutucular.....aerosol yönteminin kullanıldığı ürünlerden bazıları. 80 yıldır kullanılan aerosol ürünler günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası.
Bu kadar geniş kullanımına karşın erişkinlerde, çocuklarda ve ergenlerde aeresollere bağlı soğuk kaynaklı deri yanıklarını sık görmeye başladık. Maalesef son yıllarda daha çok genç yaş gurubunda aerosoller ile dayanıklıklık testi, kendini ispat etme, gurubun ortak işareti şeklinde isteyerek deride yanıklar yapıldığını sosyal medya paylaşımlarından görmekteyiz. Gençlerin aynı noktaya püskürtülen deodorantın ağrısına ne kadar dayabilecekleri üzerine "Deodorant Mücadelesi" olarak adlandırılan bir viral gençlik trendi bile var. Gençlerde ortalama yaş 13 iken ve bu yaş döneminde erkek kadın oranı aynı. Bu yaş döneminde en sık soğuk yaralanmaları ön kol ve diz altında görülmekte. Yaş büyüdükçe aerosol kaynaklı deri yanıkları istemsiz-kaza sonucu gelişmekte ve kadınlarda daha fazla görülmekte. Bu olgularda en sık yerleşim alnanları yüz, boyun, koltuk latı ve ellerdir.
Bu yanıklar istemsiz kazalar sonucu gelişebileceği gibi çok nadiren psikolojik hastalıklar kaynaklı kişinin kenidisine bilinçli zarar verme isteğindende kaynaklanabilir.
LPG 60% propan ve 40% butan karışımından oluşmakta son yıllarda araçlarda ve outdoor aktivitelerinde yakıt olarak kullanılmakta. Yüksek basınç altında sıvı olan bu karışım buharlaştığında aeresoller gibi deride yanıklara neden olabilmekte.
Deride hafif soğuk kaynaklı reaksiyonlardan sonrasında deri gerftlerinin yapılmasını gerektiren derin yanıklara neden olmakta.
İlk olarak aerosoller ve içeriklerinden biraz bahsedelim.
Özel kaplar içerisinde ve basınç altında gazlar ile sıkıştırılmış sıvı ürünler aerosol olarak adlandırılır. Yüksek basınç altındaki sıvı ürünler küçük bir delikten çıkarak büyük bir hızla geniş bir alana yayılırlar. Aerosol kaplarındaki itici gaz basınç altında tutulan sıvılaştırılmış gaz veya gazlar karışımıdır. Bu gazların kaynama noktası normal ortam ısısının altında olduğundan itici gaz karışımı atmosfer ile temas ettiği anda hızlı bir şekilde buharlaşır. Aerosolde bu gazla dışındaki ürünler ise püskürtüldüğü yüzeyde kalır. Böylelikle ürün içeriğinin oldukça pratik, hızlı ve etkili bir kullanımı sağlanmakta. Aerosol kaplarda başlangıçta itici gaz olarak klorofluorokarbonlardan trikloromonofluorometan, diklorodifluorometan kullanılırken son yıllarda bu ürünler atmosferimizdeki ozon tabakasına zarar verdiği için kullanılmamaya başlandı. Günümüzde itici gaz olarak propan, izobütan, n-bütan gibi gazlar veya karışımları kullanılmaya başlanmıştır. Bunlar dışında dimetil eter, etil metil eter, azot oksid ve karbondioksit(krema spreylerinde kullanılmakta), hidrofloroalkanlar(tıbbi aerosollerde), hidrofloroolefinlerde itici gaz olarak kullanılmakta.
İtici gazla içerisinde en probmeli olanı propan içerikleri. Bunların solunarak uyuşturucu amaçlı kullanılmakta. Olumsuz kimyasal ve uyuşturucu etkileri dışında ağız ve solunum yollarında hayatı tehdit edecek düzeyde soğuk yanıklarına neden olabilmekteler.
Areosol yanıklarının nedeni sıkıştırılmış bu itici gazların termodinamik yasalara yüksek basınçtan düşük basınca geçerken soğumalarıdır. Burada gazın basıncı azalırken ısının düşmesi basit termodnamik kanunlardan kaynaklanmakta. Termodinamik kanuna göre bir gazın basıncı(P) ve ısısı (T) ifade edilecek olur ise basit termodinamik korunum kanununa göre P1/T1 = P2/T2 olarak tanımanmakta. Aerosol içerisinde basıncı fazla olan itici gazlar dış ortama çıktığında basınç azalırken ısının bu kanına göre düşmesi gerekmekte. Bu nedenle cildinize temas eden aerosolün içeriği ne olursa olsun deride soğuğun olumsuz etkisine neden olacaktır. .
Aerosollerin yapısında bulunan itici gazlar uygun olmayan koşullarda ve sürede kullanıldığında deri yüzeyinde -40 C lerin altında bir ısıya neden olmakta(Yapılan çalışmalarda 15 cm'ye kadar mesafelerde 20 saniyelik bir aerosol spreyinden (propan-bütan itici gaz) sonra yüzey sıcaklığının –40 ° C'ye düştüğünü kaydetmiştir). Maruz kalma süresine bağlı olarak deride aerosol kaynaklı donma derinliği değişebilir. Derinin -2 ile -10 C dereceler arasında soğuk ısırığı olarak tanımladığımız deri yanığı yaşadığını biliyoruz.Soğuk ile tamasın süresinin kısa olması deride gelişen hasarı etkilememekte. Termal yanıklarda olduğu gibi soğuğun temas süresi, vücudun etkilene alanı ve diğer faktörler soğuk yanığın deri hasarını belirlemekte. Bu düşük ısılar deride hücre içi suyun kristaleşmesine neden olarak hücresel hasara neden olurken dokuları besleyen dmaralarda daralma etkisi dokuların yetersiz oksijenine neden olarak doku hasarı yapmakta. Bu hasar dokuda inflamasyon ile hatta dokunun tüm katmanlarında ölmesine-nekrozuna neden olmakta.
Aerosol içerisindeki gazın içeriği bu sıs düşüşünde belirleyicidir. Örneğin deride propan -42.2°C, isobutan - 11.7°C ve butan -0.6°C ısılarda düşmeye neden olmakta.
Deride aerosol hasarının gelişmesinde diğer bir neden aerosol içerisindeki farmasötik/koruyucu/itici gazlardan kaynaklanan kimyasal bir yanık, partiküllerin yüksek basınç ile deride neden oldukları fiziksel etkiler, derinin şiddetli soğumasının fiziksel etkisi veya aerosol patlamalarının mekanik aşındırıcı etkisinden, bu mekanizmaların bazılarının veya tümünün bir kombinasyonundan kaynaklanabilceği unutulmamalıdır.
Aerosol Deri Yanıklarında Ne Yapmalıyız
İster kaza sonucu istemsiz ister istiyerek aerosol deri yanıkları gelişsin tümünde ilk yardım ve hastanın uygun bir sağlık kuruluşuna başvurması genellikle olmamakta yada geç olmakta. Bunun nedeni kazalarda aerosol deri donmasına bağlı deri yanıkların öneminin bilinmemesi, termal yanılara göre daha hafife alınması ve önemsenmemesidir. İstemli aerosol deri yanıklarında ise kişisel itibarı yükseltmek veya bir akran grubu arasında kabul görmek için bir sağlık kuruluşuna başvurulmaz.
Soğuk ısırıkları ve yanıklarına bağlı deri hasarlarının belirtilerinin geç ortaya çıktıkları ve deride hasarın gözlenmesi zaman alabileceği unutulmamalıdır.
- Dekontaminasyon; aerosol içeriğinin temas ettiği deri yüzeyi en erken sürede ılık su ile yıkanmalı. Yıkama deri yüzeyinden aerosol kimyasal içeriğinin uzaklaştırılması için son derece önemli bir adımdır. Yıkama sırasında deriyi ovalamayın. Soğuk yaralanması meydana geldiğinde dokularda küçük buz kristalleri oluşur ve ovalama ile sürtünme deride daha fazla travmaya neden olabilir.
- Derinin fizyolojik ısısına tekrar dönülmesi; bu işlem mutlaka sıcak değil, ılık su yada ılık su ile ıslatılmış bir havlu ile yapılmalıdır. En az 15-30 dakika 37-40 C de ılık su ile kompresler yapılabilir.
- Aerosol kaynaklı deride soğuk etkisi ile yanık gelişmekte. Ancak bu normal bir termal yanık değil. Termal yanıklarda yanık alanına 20 dakika soğuk kompres uygulanır. Ancak bu soğuk yanığı olduğu için yanık alanına kesinlikle soğuk uygulamayın.
- Aerosol yanığından etkilenen alan el, kol ve bacak ise bu uzuvlar hareteket ettirlerek kan akımı arttırılabilir bu tekrar doku ısısının sağlanmasına yardımcı olabilir. Ancak bu alana kesinlikle masaj uygulamamalıdır.
-
Erken dönemde etkilenen deri alanı yukarda tutulmalı. Bu ödemi azaltacaktır.
- Yanık alanı temzi yapışmayacak bir örtü ile kapatılabilir. Üzerine kesinlikle bir şey sürmeyin.
-
Parasetamol gurubu ağrı kesiciler kullanılabilir.
- Aerosol yanıkları ciddi derinlikte olabilceği için en kısa sürede bir yanık merkezine başvurun.
- Aerosol ürünlerini kullanmadan önce mutlaka içeriğini gözden geçirin
- Aerosol içerikleri deri yüzeyine en az 15-20 cm uzaklıktan uygulanmalı. Uygulama 5 saniye süreyi geçmemeli. 10 saniyelik dinlemeler ile tekrarlanabilir.
- Aerosol ürünleri çocuklardan uzak tutulmalıdır.