- Gösterim: 5125
Dermatitis herpetiformis süreğen seyirli bir hastalıktır ve yaşam boyu devam eder. Hastaların onda birinde kendiliğinden iyileşme görülebilir. Ancak klinik iyileşmelerin çoğu diyetten glutenin çıkarılması ile ilişkilidir. Hastalık tedaviye ve diyet değişikliğine hızlı ve çok iyi cevap verir. Ancak diyet bozulduğunda yani gluten alımı ile şikayetler tekrarlar. Glutensiz diyetin ömür boyu yapılması gerekmektedir ve bu madde diyetten tamamen çıkarılmalıdır. Çok küçük miktarlarının alınması bile hastalığın yinelemesine yol açar.
Dermatitis herpetiformis hastalarında otoimmün tiroid hastalıkları, insüline bağımlı diyabet, vitiligo, alopesi areata, pernisyöz anemi, lupus eritematozus, Sjögren sendromu gibi otoimmün hastalıkların eşlik etme sıklığı artmıştır. Ayrıca barsak lenfoması sıklığı bu hastalarda daha fazladır. Bu yüzden hasta ek bir şikâyeti olduğunda doktoruna bildirmelidir.
Hastanın doktoru ile işbirliği içinde olması ve tedavi önerilerine uyup düzenli olarak takip altında olması gerekmektedir. Başlanan tedavilerin yan etkilerinin takibi açısından hasta kontrollerini aksatmamalıdır. Kısacası hastanın “tedaviye uyumunun iyi olması” tedaviden yarar sağlanabilmesi için son derece önemlidir.
DH'li hastalarda nadiren klasik çölyak hastalığına özgü sindirim sistem şikayetleri görülmekte. DH hastaların 4 de 3 ünde sindirim sisteminin alınan biyopsilerde villöz atrofi ve kript hiperplazisi göstermiş. Ancak son çalışmalar ince barsak villöz atrofisinin varlığı veya yokluğunun uzun vadeli çölyak prognozu ve lenfoma riski üzerinde etkisi olmadığı gösterilmiştir. Bu nedenle DH hastalarda ince barsak biyopsilerine gerek yoktur.
Çölyak hastalarında klasik olarak kanda TG2-IgA komplekslerin taranması yapılmakta. Ancak DH hastalarında bu testler ancak bağırsak vilus atrofisi var ise yapılmalıdır.
DH hastalarda kanda TG3-IgA komplekeslerin araştrılması son derece önemlidir. TG3-IgA komplekeslerin DH pozitif iken çölyakta negetiftir.
Çölyak hastalığı aileselidr, % 7.5 oranında birinci derece akraba birlikteliği. Ancak DH ailesel birliktelik düşünülmemelidir.