- Gösterim: 19296
Parmaklarda miksoid yalancı kistler Myxoid pseudocysts-MPC olarak tanımlanmakta. Bunlar ayrıca dorsal finger cysts, clear cysts, mucous cysts, myxoid cysts, joint ganglions gibi isimlerde almaktadır.
Kadınlarda erkeklerden 2 kat daha sık görülmektedir.
MPC lerin dejeneratif lezyonlar olduğuna inanılmakta. Diğer bir düşüncede bunların travmatik kaynaklı geliştikleri yada synovial kistler oldukları yönündedir.
Parmak kemiklerinin son ekleminde dejeneratif osteoartritisin bu kistlere neden olduğu düşünülmüş ve bu kistler ile eklem boşuğu arasında ilişki olduğu MR değerlendirmelerinde 80% gösterilmiştir.
Mesleki faktörlerin özellikle ekleme tekrarlayan basınç artışlarının eklem kapsülünde yrıtılmalar ile bu kistlere neden olabileceği düşünülmektedir. Mesleki faktörler ortadan kalktığnda bu kistler kendiliğinden küçülmekte hatta gerilemektedir.
Klinik olarak sıklıkla el parmaklarında proksimal trınak katlantısında görülmektedir. Başparmaktan daha çok orta ve işaret parmaklarda görülmektedir.
Sıklıkla tek olmakla birlikte 2-3 tanede aynı anda görülebilir.
Bu kistlerin yerleşimlerinin tırnakla ilişkisine göre 3 farklı klinik formu tanımlanmıştır.
Tip A; kistler prokismal tırnak katlantısı ile eklem arasındaki alanda yerleşmiştir. Sıklıkla orta hat ile kenar arasında yerleşmekte. Nadiren boyutları 1 cm geçer. Sıklıkal şikayete neden olmazlar. Yumuşak, kistik yapılardır.
Tip B; kistler proksimal trınak katlantısındadır. Burada matrix üzerine basınç etkisi ile tırnak üzerinde uzunlamasına oluk gelişmesine neden olmaktadır. Bu oluğun yapısı kistin boyutlarına bağlıdır.
Kendiğinden yada bir enjektör iğnesi ile patlatılında içerisinden jelatinöz bir sıvı çıkışı gözlenebilir.
Tip C; kist trınak plağı altındadır ve çok zor fark edilebilir. Tırnak ve lunulada renk değişikliğine neden olmaktadır. Tırnakta ayrılmalar ve distrofilere neden olmaktadır.
Bu kistlerin enfekte olarak septik artritlere neden olduğunu görülmekte.
Tedavisi
Spontan yani kendiliğinden gerileyip kaybolduğu bilinmeke. İleri yaşlarda ve şikayetler yok yada minimal ise tedavide agresif yaklaımlarda bulunulmamalıdır.
Kist içeriği enjektör iğneleri ile çok sayıda delme işlemi sonası boşaltılarak kist üzerine uzun süreli basınç ugulamanın % 70 oranında başarılı olduğunu biliyoruz.
Kriyoterapi sonrası kompres pansuman tedavileri etkli.
Kist boşaltıldıktan sonra sklerozan maddenin 1 ay ara ile 2-3 kez uygulanması etkili bulunmuştur. Bu amaçla sklerozan olarak sodium tetradecyl sulfate yada 3% polidocanol kullanılmakta.
CO2 lazer yüksek cevap oranları ile kullanılmakta.