Yüzde artmış damarsal yapılar, kılcal damarlar, kalıcı kızarılık ve yanma atakları estetik bir problem olarak algılanmakla birlikte sıklıkla bir deri yada sistemik hastalığın parçasıdır. Yüzde kızarma ve flushing nedenleri ile ilgili daha detaylı bilgi için...  Bu problemlerin lazer yada ışık sistemleri ile tedavisinden önce nedenlerin ortaya konulması ve medikal tedavilerin programlanması gerekmektedir. 

Son yıllarda hızla gelişen lazer ve ışık sistemleri yüzeysel damarsal yapılardan kaynaklanan telenjektaziler, kızarıklık ve flushinglerde radikal ve estetik çözümler sunmakta. Yüzde deri içerğine baktığımızda lazer ve ışık sistemlerinin hedef olan kromoforlar; deri içeriğindeki su,  pigmente içeriği ile melanin ve damarsal yapılar içerisinde yer alan hemoglubindir(oksi ve doksihemoglobin).  

Yüzde yüzeysel damarlar asıl hedefimiz olduğuna göre yukardaki grafikte görüldüğü gibi damarlar içeriisnde oksi ve deoksihemoglubinin ışınımı absorbe ettiği iki alan bulunmakta. Birincisi görünür ışık dalga boyu olan 500–800 nm ve ikincisi infrared-kızılötesi olan 800–1,300 nm dir. Bu nedenle damarsal yapılarda lazer ve ışık sistemleri bu dalga bylarına göre geliştirilmiştir. Başlagıçta en sık kullanılan lazerler sırası ile potasyum titanil fosfat(KTP, 532 nm), bakır gaz lazerleri(copper vapor laser, 511/578 nm), alexandrite lazer (755 nm) ve diode lazer (800/810/930 nm) dir. Günümüzde ise dye lazer (585/595 nm), Nd:Yag lazer (1,064 nm) ve yoğunlaştırlmış ışık sistemleri(pulsed-light system, 500–1,200 nm) kullanılmakta.

Damarsal lezyonların tedavisinde lazer ve ışık sistemlerinin temel mekanizması dokuda seçici ısı hasarının oluşturulmasıdır. Seçilen lazer dalga boyu damarsal yapılarda bulunan hedef kromofor olan oksihemoglobin tarafından maksimum absorbe olmalı ancak çevre dokularda melanin ve diğer kormoforlar tarafından minimal absorbe olmalıdır. Buda oksihemoglobin için ideal dalga boyunun 418, 542 ve 577 nm olması gerektiğini göstermekte.

Damarsal lezyonlarda kullanılan Nd YAG lazer 1064 nm dalga boyu ile bu spesifik aralıkların çok uzağında. Bu nedenle damarsal lezyonlarda Nd YAG lazer daha yüksek enerjilerde kullanılmak zorunda. 

Yüzdeki kalıcı eritem, telenjektazi için 595 nm Pulsed Dye lazer ve yeni jenerasyon Rhodamine intense pulsed light (r-IPL, 550-650 nm aralıkta ancak peak dalga boyu 570 nm) tercih edilmekte. Rhodamine intense light hakkında daha detaylı bilgi için...

Yüzdeki doğumsal yada sonradan gelişen tüm damarsal lezyonların tedavisi için merkezimizde kullanılması için DEKA firmasının Synchro Vas Q lazer sistemi(595 nm pulsed dye lazer ve r-IPL ) seçildi. 

Yüzde, burun kanatları ve çenedeki telenjektazilere, rosacea hastalığında, yüzdeki eritem ve flushinglerde Synchro Vas Q kullanıyoruz. 

Synchro Vas Q da;

r- IPL sisteminde 2 ve 6.2 cm2 uygulama alanına sahip ve deriyi kendiliğinden soğutan(uygulama sırasında deri hasarının kontrol edilmesini sağlamakta) 2 adet handpiece bulunmakta. Uygulama safir uçlu başlıkların jel sürülmüş deriye tam teması ile(hafif ancak damarsal yapıları tam kapatmayacak bir basınç uygulanarak  yapılmakta). Sıklıkla 2-4 hafta ararlar ile seanslar uygulanmakta. 2-4 senas yeterli olmakta.

Uygulama sonrası hafif bir eritem ve ödem oluşmakta. Sadece nemlendirici kullanımı önerilmekte.

Özellikle mattling olarak tanımlanan çok daha ince balık ağımsı damarsal yapılarda sın derece etkilidir. Aşağıda hastanın boyun bölgesinde damarsal yapı artışı matting şeklinde ve dermoskopik damarsal yapılar daha net görülmekte. 

Bu hastaya 3 hafta ara ile 4 seans r-IPL uygulanmıştır.;

 

 

 Yüzde burun kanatlarındaki telenjektazilerde son derce güzel sonuçal vermekte

 Roza hastalığının aktif döneminde yada sonrasında gelişen eritem ve kılcal damarlarda son derce etkili sonuçlar alınmakta. Aşağıda rozalı hastaya tek seans yapılan uygulam sonrası klinik cevap görülmekte

.