- Gösterim: 23276
Etken gram negatif diplokok olan Neisseria gonore’dir. En sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olan bel soğukluğunun gelişmekte olan ülkelerde görülme sıklığı artmaktadır. Bulaşma cinsel ilişki ile olmakta ve daha çok genç yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Ayrıca enfekte hamile anneden çocuğa, normal vajinal doğum esnasında da geçebilmektedir. Erkekler için enfekte partnerle yapılan tek bir cinsel ilişkide gonore yakalanma riski %20, dört kez yapılan cinsel ilişkide bu oran %80, kadınlarda tek bir cinsel ilişkide bu risk %50-70 olarak oldukça yüksektir.
Erkeklerde enfeksiyonun primer yeri peniste üretranın ön kısmıdır. N. gonore bulaşma ile birlikte üretranın mukoza epitel hücrelerine tutunur. Hemen sonrasında savunma sisteminin polimorfonükleer lökosit hücrelerinin cevabı gelişerek submukozal mikroabseler ve püy meydana gelir. Polimorfonükleer lökositler mikroorganizmaları fagosite eder fakat N. gonore hücre içi lizis mekanizmalarından kaçarak hücre içinde çoğalmaya devam eder. Bu nedenle üretral püyde gram boyamada lökositler içerisinde çok sayıda diplokoklar görülmektedir.
Bulgular cinsel ilişkiden sonraki 1-14 gün içinde ortaya çıkar. Kadınlarda genellikle belirti vermez. Ancak idrar yaptıktan sonra ağrı ve yama hissi en önemli bulgudur. Bunun yanında vajinal akıntı, pelvik veya karın bölgesinde ağrı önemlidir. Kadınlarda ayrıca adet düzensizliği ve karın ağrısı da eşlik edebilir. Erkeklerde daha çok penis içinde yanma ve kaşınma hissi en önemli şikayettir. İdrar yaptıktan ya da ejekülasyondan sonra yanma veya akıntı diğer bulgulardır. Kendiliğinden damlayacak kadar bol, pürülan, krem renginde akıntı ortaya çıkar. Peniste üretranın ağzı hiperemik ve ödemlidir, dizüri ve sık idrara çıkma görülür. Asemptomatik genital sistem enfeksiyonu kadınların %50’sinde ve erkeklerin %10’unda görülür.
Genital alan dışında anal bölgenin iç kısmı olan rektumda, gözlerde, boğaz bölgesinde ve eklemlerde de gonore infeksiyonu ortaya çıkabilir. Anal bölgede ortaya çıkan belirtiler ise akıntı, kaşıntı, kanamadır.
Tanı
Tanı yalnızca klinik bulgulara göre değil vajinal akıntı ya da erkeklerdeki akıntıdan etkenin izole edilmesi ile de konulur.
Gram Boyama: Uretradan alınan örnekten gram boyaması yapılarak mikroskopta bol polimorf lökositler (her sahada 5 veya daha fazla PNL) ve bunların içinde ve dışında, gram negatif (kırmızı-mor renkte) gonokoklar görülmesiyle %99 özgüllük, %95 duyarlılık ile gonore tanısı konulabilir.
Kültür: Her zaman şart olmayıp, dirençli gonore gelişimini önlemek amacıyla ve özellikle tedavi sonrası semptomları devam eden hastalarda yapılmalıdır.
Nükleik asit saptama teknikleri (NAAT): Kültüre üstünlüğü olmayan bu teknikler mikroorganizmanın direkt olarak saptanması, canlı organizmaya ihtiyaç duyulmaması ve erkeklerede idrar, kadınlarda vaginal sürüntü gibi noninvaziv örneklerin kullanılabilmesi, numune toplanması, taşınması, depolanması koşullarının kültür gibi zor olmaması gibi avantajlarıyla hızla kültürün yerini almaya başlamıştır.
Antijen saptanması: Tek ticari antijen saptama testi Binax NOW gonore testidir ve erkek idrar örneği ile çalışılabilen bu test, kültür ile karşılaştırıldığında duyarlılığı %94.1 özgüllüğü %95.8’dir.
Tedavi
Tedavide tek doz, 250 mg, İM seftriakson ve tek doz, 1gr, oral, azitromisin verilmelidir. Seftriakson yok ise alternatif tedavi olarak tek doz, 400 mg, oral, Sefiksim ve tek doz, 1gr, oral, azitromisin verilebilir. Tedavi yapılmadığında hastalarda gonore klinik şikayetleri iyleşebilir (uretrit 3-7 hafta devam eder), fakat tedavi olmadığı için hastalar potansiyel enfektif taşıyıclar olarak kalmaktadır. abilir. Asemptomatik taşıyıcılık %40-60 oranında görüldüğünden semptom olmasa da eş zamanlı cinsel partner tedaviside yapılmalıdır. Tedaviden 4 saat sonra idrar steril olur, 12 saat içinde akıntı kesilir, 24 saat sonra mukoza ve semen steril olur. N. gonore ile enfekte hastaların yaklaşık %30-45’i C.Trachomatis ile enfektedir. Bu yüzden gonokok enfeksiyonu nedeniyle tedavi edilen hastalarda da komplike olmayan genital C.Trachomatis enfeksiyonuna karşı rutin olarak tedavi edilmesi önerilmektedir. İkili tedavide amaç uygulanan tedavinin etkinliğini arttırmak ve sefalosporinlere karşı potansiyel olarak gelişebilecek direnci önlemek ve yayılmasını yavaşlatmaktır.
Tedavi edilmemiş gonoresi olan kişilerde bazı komplikasyonlar görülebilir. Kadınlarda ve erkeklerde pelvik inflamatuar hastalığa ve infertiliteye (kısırlık) neden olur, Epididimite, urethral yapışmaya,( yani idrar ve meni yolunun tıkanmasına) sonuçta infertiliteye sebep olur. Gonokoksemi (bakterinin kana yayılması)nadir görülür.Görüldüğünde ise ateş eklem iltihabı ve eklemler çevresinde, ayaklarda, ellerde,yaygın küçük püstüller (deri içinde küçük iltihap alanları) görülür.Bu başka bakterilerinde yapabildiği bir tip septik vaskulitdir(damar iltibabı). Diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların daha sık olması en sık görülen komplikasyonlardır. Gebelik sırasında bebeğe etkenin bulaşması sonucunda ise bebekte körlük, baş saçlı deride yaralar ve enfeksiyonlar görülebilir.
Cinsel yolla bulaşan bir hastalığı olan kişinin hastalığın olduğu zaman içinde daha önce ilişkide bulunduğu kişilere durumu bildirmesi ve bu kişilerin de kontrolden geçmeleri için uyarıda bulunması; tedavi bitene kadar, doktorun belirlediği süre içerisinde hiçbir cinsel aktivitede bulunmaması ya da doktorun izniyle prezervatif koruyuculuğu altında ilişkide bulunması partner(ler)ine ve topluma karşı en önemli sorumluluğudur.