Yüzü Estetik Olarak Güzel ve Çekici Kılan Nedir?

Güzellik aslında bakanın gözünden yapılan bir tanımlamadır yada güzellik matematiksel bir algoritması olan bir değerlendirmedir. Her ikiside tek başına doğru değil.Güzelik kavramının zaman, kültür, ırk ve etnik yapıya göre değiştiriğini görmekteyiz. Yani aslında güzelik bulunduğumuz sosyal toplum tarafındadanda belirlenmektedir. Örneğin moda, medya ve trendler gibi. Birde bizler; dermatolog, medikal estetik yada estetik cerrahlar. Yaptığımız uygulamlar ile bize başvuran kişilerde çekicilik ve güzellik ölçülerini arrtırmaya ve değiştirmeye çalışıyoruz.

Yüz ve vücutta çekiciliğin belirleyici farktörleri evrimsel psikolojinin çalışmaları ile tanımlanmıştır. Evrimsel psikolojide çekicilik aslında hayatta kalabilmenin(yani, "iyi genlere sahip olma") bir göstergesi olarak tarif edilmektedir. Çekicilik aslında tüm canlılar için iyi bir eş seçmede biyolojik bir eğilim nedeni olabilir. Estetik olarak yüz ve vücutta simetrinin varlığı stres olmaksızın gelişim ve büyümenin tamalnadığının göstergesi iken, ortalama fiziksel bir yapıya sahip olunması genetik çeşitliliği buda iyi bir savunma sistemine sahip olunduğunu göstermektedir.

Yüz çekiciliğinde tercihlerde genel biliçsel mekanizmalar etken olabilirken ait olunan toplumun yüz çekiciliğinde algısal önyargıları daha belirgin olabilmektedir. Farklı yüzleri tipik yüzlerden daha kolay tanımlarız. Karikatürize edilmiş yüzler gerçek yüzlere göre daha kolay algılanmaktadır. Ancak bu yüzleri tipik yüzlerde olduğu gibi sınıflandırmak zordur. Buda yüzü basit boyutlar ile değil uzaysal düzlemde daha farklı algıladığımızın kanıtı olabilir.

Güzelliğin iki önemli bakış açısı vardır. “Güzellik, şekil ile hacim arasındaki dengedir” tanımı ile güzelliğin objektifliği vurgulanırken; “güzellik, bir canlının, somut bir nesnenin veya soyut bir kavramın algısal bir haz duyumsatan, hoşnutluk veren hususiyetidir” şeklinde de subjektifliği vurgulanmıştır. Genel tanımı ile; “güzellik, insan yüzünde ya da diğer bir objede görünüşü keyiflendiren biçim, orantı, renk gibi kalitelerin kombinasyonudur” şeklinde tanımlanabilir.

Birçok anatomik yapılardan oluşarak bir bütün oluşturan yüz aslında kompozit bir yapıya sahiptir.

Yüzün çekiciliğinden bahsederken bu kompozit yapıda 2 kriter önemlidir.

1. Ortalama yüz değerine sahip bir yüz daha çekicidir.

Bu "ortalama güzellik hipotezi" olarak tanımlanmıştır (Langlois & Roggman, 1990 tarafından; Averageness Hypothesis). Psikolojide ortalama bir yüz "yüz güzelliği" olarak tanımlanmıştır. Langlois ve Roggman bilgisayar destekli programlarla belirli bir ırk ve etnik kökene ait yüz foroğraflarından ortalama değerlere sahip bir yüz elde etmişler. Bu yüzün çekiciliğini tanımlamışladır. Kadın yada erkekte bu ortalama yüze olan yakınlıkları çekiciliği belirlemekte.

Aşağıdaki resimde solda seçilmiş kadın yüz fotoğrafları ve sağda ise bilgisayarda sanal olarak yaratılmış ortalama yüz fotoğraf görülmekte. Sonldaki kadınların yüzleri bu rotalama yüze ne kadar yakın ise yüz o kadar çekici olarak kabul edilmekte.

 

 

 

http://www.faceresearch.org/demos/average sitede ırklara göre ortalam yüzler gösterilmekte. Ortalam yüz databeselerinden “Parent Generation” erkek ve kadın için geliştirilmiştir. Bunlar etnik ve ırksal özellijlere görede çeşitlendirilmiştir.

Ortalama yüzü çekiciliğinde sadece şekilsel özellikler değil ayrıca derinin yapısı, yüzün simetrisi, anatomik estetik alanların özellikleride devreye girmekte. Gerçi deri yapısında değişiklik yapılmadan yüzün ortalama değere olan değişimi yüzü daha çekici kılmakta. Tersi için deri yapısı düzeltilse bile yüz genel şekli ortalamadan uzak ise bu yüz çekici algılanmamakta. 

Aşağıda a da ortalama çekici bir batı kadın yüzü b de ise daha çekici kadın yüzü görülmekte. c de ortalama çekici bir Asya kadın yüzü d de ise daha çekici bir Asya kadın yüzü görülmekte. Yani ortalam bir yüz çekici ancak optimal bir çekicilik anlamına gelmemektedir.

 

2. Simetirk özelliklerdeki yüz daha çekicidir.

Bu simetri hipotez ile tanımlanmıştır. (Rhodes, Roberts, & Simmons, tarafından 1999).

Yüzün simetrisini fenotip ve genetik yapı belirlemektedir. Yüzün simetrisi ile ilgili daha detaylı bilgi için...

Belkide 3 bir kriter olarak bu kompozit yapıyı oluşturan destek dokuların çekiciliğidir. Örneğin deri kalitesi ne kadar yüksek ise yani yumuşak, dolgun ve lekesiz ise yüz daha çekicidir. 

Bu kriterler içerisinde simetrinin rolü kapsamlı olarak araştırılmış. Yüzler dikey bir orta hat tarafından bölünmüş, sağ ve sol yüz yarıları kopyaları ile birleştirerek sağ ve sol yüzler elde edilmiştir. Ancak bu yüzler mükemmel simetrik iken orijinaline göre daha çekici olamamıştır. (Kowner, 1996; Langlois vd., 1994; Samuels, Butterworth, Roberts, Graupner  1994 çalışmaları). Simetrik sağ ve sol yüzün elde edilmesi sırasında mükemmel bir simetrinin yakalandığını ancak burada doğal şeklin ortalamadan uzaklaştığını öne sürmüşlerdir.

Aslında estetik çekiciliği tüm ırklar, yaş ve cinsiyette tanımlarken yüzde simetri ve ortalam değerler = çekicilik = psikolojik sağlık ve harmoni = doğurganlık = genel sağlık ve yaşam kalitesi olarak tanımlayabiliriz. 

Yüzün estetik olarak güzel ve çekici algısı yüzün anatomik alanları arasında simetri, denge,harmoni ve ortalama değerlere sahip olmasına bağlıdır. Ancak bunlar ırksal ve etnik kökene göre değişimler göstermektedir. Aşağıda yüz morfolojisi programı kullanılarak kültürel ve ırksal kabul edilen güzellik değişimi görülmektedir.

Farklı ırklar ve kültürlerde yapılan çalışmalarda insan yüz çekiciliğinde seksüel hormonların rol oynadığı gösterilmiştir. Örneğin;

  • Geniş ve belirgin çene, ince dudaklar, kalın kaşlar, belirgin elmacık kemikleri erkeklerde seksüel çekiciliği desteklemekte ve erkekte dominant yapıyı göstermektedir( ancak geniş çene ergenlikte fazla teftesteron aktivitesi ile ilişkidir. Fazla testesteron immüniteyi baskılamakta buda ergenikte hastalık riskini arttırmaktadır).
  • Kadınlarda belirgin elmecık kemikleri, büyük gözler, geniş alın, kaşların kalkık ve martı kanadı gibi olması, küçük burun ve çene, geniş ve estetik bir gülme, dolgun dudaklar seksüel çekiciliği desteklemekte.
  • Yüzde deri ve deri ekleride çekici olmalıdır. Herhangi bir lezyon, döküntü, siğil, kist, tümör, akne, kıllanma olmamalı. Vücuta sekonder seksüel  alanlar dışında kıllanmanın olmayışı ve problemsiz bir cilt seksüel çekiciliği göstermektedr. Deri rengi açısından ise açık deri rengi koyu, mavi-yeşil renge göre daha çekçi gelmektedir. Kırmızı renk pozitif ancak çekicilikte değil. Bazı görüşlere göre ise kırmızı yüz kişilere canlı, kanlı ve çekici gelmekte. 

Çekiciliğin algısında fizyolojik hormonsal değişimlerde önemlidir. Örneğin kadınlarda ovulasyonda daha maskülen erkek yüzü diğer zamanlarda daha feminen yüz çekici gelmektedir.

Yüzde çekiciliği ve güzelliği değerlendiren kişinin yaşıda önemlidir. Örneğin gençlerde gözün çekiciliğinde farklı göz aksları daha çekici olarak değerlendirilirken ileri yaşlarda çekicilikte gözlerin aynı aksta olması istenmektedir.

İnsanlarda görme ve gözlerin bir objeye bakması sırasında odaklanma ile ilgili yapılan fizyolojik çalışmalarda ilginç sonuçlara ulaşılmıştır. Biz bir objeye baktığımızda gözlerimiz objenin bütününden çok belli alanlarına odaklanmaktadır. Buna objenin odaklanma noktaları denilmektedir. Gözün bir objeye bakması sırasında kısa sürede ve hızlı hareketleri ile ilk olarak bir noktaya odaklandığı sonra diğerlerine odaklandığını biliyoruz. Bu noktalar objenin 2-3 alanından fazlası olmamaktadır.

Yüze bakıldığında odaklanan noktaların yüzün açıları ve eğimleri olduğu bilinmektedir. Bunu yaparken yüzde alışık olmadığımız açı ve eğimleri daha önce farkedilmektedir.

Yüzde Odaklanma Noktaları

Yüze yandan bakıldığında ağız köşeleri, göz iç ve dış açıları yüzün köşeli noktaları daha fazla dikkati çekmektedir.

Yüze yandan ve oblik bakıldığında odaklanılan en belirgin konkav ve konveks eğimlerdir. Burun kökü alanı, burun- üst dudak arası alan, alt dudak-çene arasındaki labiomental alan ve çene altı-boyun arası alan en belirgin konkav eğilerken, burun ucu, dudaklar ve çene en belirgin konveks yapılardır. Yüzün estetik olarak güzel ve çekici görünmesi sağlayan bu konkav ve konveks alanların düzleşmesi yada tersine dönmesi yüzde istenmeyen estetik görüntüye neden olmaktadır.



Yüze yandan bakıldığında odaklanma noktaları
Yüze önden bakıldığında dikkat çeken odaklanma noktaları
Yüzde yan ve oblik bakıda konkav ve konveks eğimlere odaklanırız.
Burun sırtında düzensizlik daha fazla dikkat çekmektedir.
İlk resimde çene kemiği kenarı düzenli ancak ikinci resimde yaşlılığa bağlı olarak jowl-gıdık gelişmiş ve bu daha dikkat çekmektedir.
Çenenin doğumsal geride gelişimi; yüzün tüm konturlarını değiştirmektedir.
Burun kökünde olması gereken konkavitenin kaybolması ve düzleşmesi “Yunan Burnu” ile çekici olmayan görsel görüntüye neden olmaktadır.
Burun kökünün olması gereken alandan daha aşağıda yerleşimi burnun kısa ve estetik olarak çirkin görünmesne neden olmaktadır.
Yüzde orta hatta özellikle burun sırtında asimetrik yapılanma
  • Yüze yandan bakıldığında odaklanma noktaları
  • Yüze önden bakıldığında dikkat çeken odaklanma noktaları
  • Yüzde yan ve oblik bakıda konkav ve konveks eğimlere odaklanırız.
  • Burun sırtında düzensizlik daha fazla dikkat çekmektedir.
  • İlk resimde çene kemiği kenarı düzenli ancak ikinci resimde yaşlılığa bağlı olarak jowl-gıdık gelişmiş ve bu daha dikkat çekmektedir.
  • Çenenin doğumsal geride gelişimi; yüzün tüm konturlarını değiştirmektedir.
  • Burun kökünde olması gereken konkavitenin kaybolması ve düzleşmesi “Yunan Burnu” ile çekici olmayan görsel görüntüye neden olmaktadır.
  • Burun kökünün olması gereken alandan daha aşağıda yerleşimi burnun kısa ve estetik olarak çirkin görünmesne neden olmaktadır.
  • Yüzde orta hatta özellikle burun sırtında asimetrik yapılanma
  • Yüze yandan bakıldığında odaklanma noktaları

  • Yüze önden bakıldığında dikkat çeken odaklanma noktaları

  • Yüzde yan ve oblik bakıda konkav ve konveks eğimlere odaklanırız.

  • Burun sırtında düzensizlik daha fazla dikkat çekmektedir.

  • İlk resimde çene kemiği kenarı düzenli ancak ikinci resimde yaşlılığa bağlı olarak jowl-gıdık gelişmiş ve bu daha dikkat çekmektedir.

  • Çenenin doğumsal geride gelişimi; yüzün tüm konturlarını değiştirmektedir.

  • Burun kökünde olması gereken konkavitenin kaybolması ve düzleşmesi “Yunan Burnu” ile çekici olmayan görsel görüntüye neden olmaktadır.

  • Burun kökünün olması gereken alandan daha aşağıda yerleşimi burnun kısa ve estetik olarak çirkin görünmesne neden olmaktadır.

  • Yüzde orta hatta özellikle burun sırtında asimetrik yapılanma

  • Yüze yandan bakıldığında odaklanma noktaları
  • Yüze önden bakıldığında dikkat çeken odaklanma noktaları
  • Yüzde yan ve oblik bakıda konkav ve konveks eğimlere odaklanırız.
  • Burun sırtında düzensizlik daha fazla dikkat çekmektedir.
  • İlk resimde çene kemiği kenarı düzenli ancak ikinci resimde yaşlılığa bağlı olarak jowl-gıdık gelişmiş ve bu daha dikkat çekmektedir.
  • Çenenin doğumsal geride gelişimi; yüzün tüm konturlarını değiştirmektedir.
  • Burun kökünde olması gereken konkavitenin kaybolması ve düzleşmesi “Yunan Burnu” ile çekici olmayan görsel görüntüye neden olmaktadır.
  • Burun kökünün olması gereken alandan daha aşağıda yerleşimi burnun kısa ve estetik olarak çirkin görünmesne neden olmaktadır.
  • Yüzde orta hatta özellikle burun sırtında asimetrik yapılanma



Yaşlanma ve doğumsal yada travma sonradan gelişen yüz deformasyonuna bağlı olarak yüzde noktalar, konveks ve konkav eğimler ile çizgiler değişmektedir. Yüze bakılırken bu değişimlere daha fazla odaklanılmakta ve dikkat çekilmektedir. Örneğin burun sırtındaki bir düzensizlik hemen fark edilmektedir.

Bazen yüzde olmaması gereken nokta ve eğrilerin varlığı dikkat çekici olabilmektedir. Örneğin yaşlanma ile çene konveksitesinde jowl-gıdık ortaya çıkması gibi.

Yüzde mevcut konkav yada konveksitenin açısının değişimde dikkati çekebilmektedir. Örneğin aşağıdaki resimde gelişimsel alt çene geride olduğu için yüz profilden tüm eğrileri etkilenmektedir.

Yüzde olması gereken konkavite yada konveksite eğrilerinin olmaması yada düzleşmesi de görsel dikkati çekebilmektedir. Örneğin burun kökünde olması gereken konkavite olmadığında burası düzleştiğinde buna “Yunan Burnu”denilmektedir. Bu yüzün profil görüntüsünde çekici ve güzel olmayan bir görüntüye neden olmaktadır.

Yüzde anatomik noktaların yer değişimide yüze çekici ve güzel olmayan bir görüntü vermekte ve yüze bakıldığında daha dikkat çekmektedir. Örneğin aşağıdaki resimde olduğu gibi burun kökünün daha aşağıda yerleşimi burunun daha kısa gibi algılanmasına ve daha dikkat çekmesine neden olmaktadır.

Göz baktığı objelerde simetri ve oranların tam olmasını aramaktadır. Yüze bakıldığında yüzün simetrik ve orantılı olması gerekmektedir. Simetrik ve orantılı bir yüz daha güzel ve çekici olarak algılanmaktadır.

Güzellik yarışmaları, kadınları bir kaidenin üzerine oturtup onları nesneleştirerek, bir ideale dönüştürdüğü gibi, güzelliğin evrensel bir değer olduğunu ve bütün kadınların bu güzelliğin peşinde olması gerektiği mesajını iletirler. Güzellik yarışmalarının ana öğesi olan kadın, moda ile yakın ilişkiler içerisindedir. Medya aracılığı ile topluma tanıtılması, toplumdaki algılanışı yönlendiren önemli bir gösterge olmuştur.

Küreselleşmenin yoğun olarak yaşandığı günümüzde güzellik yarışmaları; toplumdaki değişen güzellik anlayışı hakkında bilgilenmemize yardımcı olmakta ve toplumsal olarak değişmeler izlenebilmektedir. Güzellik yarışmalarına yönelik yapılacak çalışmalar dönemin değişen güzellik anlayışı ve moda eğilimlerinin değerlendirilmesine de imkan sağlamaktadır.

Moda sektöründe kadın için belirlenen ölçüler de hızla değişmektedir.

Yüzde Çekicilik ve Makyaj

Yüzün çekici algılanmasında makyaj çok önemli. Aşağıdaki resimde iki güzel örnek görülmekte. Solda çekici iki süper model ve bu kişilerin sağda makyaj sonrası görülmekte. Zaten makyajın yapılma amacı yüzde simetrinin sağlanaması, kusurların gizlenmesi ve yüz estetik alanlarının daha ön plana çıkarılması değil mi?

Yüz kemik ve yumuşak dokuların çekicilik üzerine etkileri

İnsan ilişkileri düşünüldüğünde, yüze daha fazla önden bakışın kullanıldığı için, yüz çekicilik değerlendirimeleri ön-frontal değerlendirmeler ile yapılmakta. Ancak yüzün matematiksel değerlendimesi sefalogram olan rontgende daha çok sağ ve sol profilden-lateralden yapılmaktadır. 

Bunun için sefalogram rontgeni çekilerek yüzü sağ ve sol lateralinde kemik ve yumuşak doku üst süte süperpoze edilmekte. Sonra bu özel bilgisayar pogramlarına dijital olarak aktarılmakta ve üzerinde kemik ve yumuşak doku landmarkları işaretlenmekte.

Erkek ve kadınlarda çekici ve çekici olmayanlarda yapılan sefalometrik değerlendirme sonuçları;

  • SNA, SNB ve SNPg açılarında fark yok. Ancak Wits değerlendirmesi ve ANB açıları çekici kadınlarda daha fazladır.
  • Erkeklerde sagital düzlem jaw ilişkisinde  ANB, SNA, SNB ve SNPg açılarında fark yok. Ancak Wits açıları çekici erkelerde daha küçüktür.
  • Kadınlarda vertikal düzlem jaw ilişkisinde ML/NSL, NL/NSL ve L/NL fark yok.
  • Erkeklerde vertikal düzlem jaw ilişkisinde  ML/NSL, NL/NSL ve L/NL fark yok.
  • Kadınlarda yüz yüksekliği ilişkisinde ön ve arka yüz yükseklikleri arasında fark yoktur.
  • Erkeklerde yüz yüksekliği ilişkisinde ön ve arka yüz yükseklikleri arasında fark yoktur.
  • Kadınlarda yüz profil konveksite değerlendirmesinde NAPg ve NsSnPgs açıları çekici kadınlarda daha düşüktür. NsNoPgs  açısı fark yoktur.
  • Erkeklerde yüz profil konveksite değerlendirmesinde NAPg , NsSnPgs ve NsNoPgs açısı fark yok.
  • Kadınlarda dudak profili karşılaştırıldığında çekici kadınlarda UL-E-Line mesafesi ve LL-E-Line mesafesi ( sırası ile 3.27 mm ve 2.55 mm) daha kısadır.
  • Erkeklerde dudak profili karşılaştırıldığında çekici erkeklerde UL-E-Line mesafesi (3.13 mm) daha fazla iken LL-E-Line mesafesi arasında fark yoktur. Eski Yunan'da erkek yada kadında yüzler daha yüz ve dudakların geride-retrusive profil olarak çekici kabul edilmekte(Apollo ve Aphrodite heykellerinde olduğu gibi). Günümüzde ise dolgun ve dudakların daha önde-protrusive olması tercih edilmektedir.
  • Kadınlar arasından daha konveks profil erkek yüzü ve yüzün dolgun olması tercih edilmektedir.

    ANB açısı ve Wits açıklığının fazla olması kadınlarda çekici bulunmakta. Bu ikisi yüz kemik yapısının daha konveks olması anlamına gelmektedir. Günümüzde daha konveks yüzler genç olarak algılanırken düz ve konkav yüzler yaşlı ve itici bulunmaktadır.

Yüz çekiciliğinde profilde çene ve dudakların önemi

Yüzün çekiciliğinde dudaklar ve çenenin profilde değerleri son derece önemlidir.

Bunun için sefalogram ve profil fotoğrafları alınmakta. sefalogram ve profil fotoğrafları süperpoze edilmekte.

Bunun üzerinde sefalogramda sella-S ve nasion-N işaretlenmekte. Bu iki landmark birleştirilmekte buna "anterior cranial base line" denilmekte. Bu çizgi başsın pozisyonu ile fazla değişmemekte ve referans alınmakta. Sonra S den vertikal referans çizgisi-VRL çizilmekte. Sonra S' dan başlayarak SN den saat yönünde 7 °yeni çizgi çizilmekte. Bu arada columella ile Po’ arasında Steiner S çizgisi çizilmekte.

Steiner çzgisi dudakların değerşendirilmesinde kullanılmakta.  Dudaklar bu çizginin gerisinde ise geride ve düz dudak(RETRUSIVE) dudaklar bu çizginin önünde ise önde ve belirgin dudak( PROTRUSIVE) tanımları kullanılmaktadır.

VRL çizgisi alt çene-mandibula ve üst çene-maxillanın değerlendirilmesinde kullanılmakta. Maxilla ve mandibulanın VRL göre çok önde olmasına protrusion, çok geride olmasına retrusion denilmektedir. Bunlarda yüzün çekiciliğini değiştirmektedir.

Eğer dişlerin kapanması-oklüzyon klas I bir kişide aşağıdaki resimlerde olduğu VRL referans alınarak 3 mm öne yada arkaya maxilla ve mandibula alındığında profil estetik çekicilik değişmektedir.

Aşağıdaki resimdeki tanıların anlamları;

  • Bimaxillary protrusion: 3 mm Mandibula ve maxilla VRL nin önüne alındığında
  • Mandibular protrusion: sadece mandibula 3 mm VRL nin önüne alındığında
  • Mandibular retrusion: sadee mandibula 3 mm VRL gerisine alındığında
  • Maxillary retrusion: sadece maxillanın 3 mm VRL nin arkasına alındığında
  • Maxillary protrusion: sadece maxillanın 3 mm VRL nin önüne alındığında
  • Bimaxillary retrusion: 3 mm Mandibula ve maxilla VRL nin arkasına alındığında

Yukardaki resimlerde olduğu gibi maxilla ve mandibulanın protrusion yada retrusionu dudakların steiner S line ile olan ilişkisini değiştirmektedir.

Maxilla ve mandibulanın önde olması daha çekici bir görsellik katmaktadır. Ancak burun ve çenenin erişkin dönemde de büyümesinin devam ettiği ve yüzün daha konkav bir profil verdiği unutulmamalıdır.

Ayrıca maxilla ve bimaxillar protision dudakları daha profilden belirgin kılmaktadır.

Maxilar ve retrusion ve mandibolar protusion çekiciliği olumsuz etkilemektedir.

Mandibular retrusion çekici bulunabilmektedir.

Yüzün çok düz olması istenmeyen bir profil olarak kabul edilmektedir.

Erkeklerde ise mandibula ve maxillanın 3 mm lik ön yada geride olması çekiciliği fazla değiştirmemektedir. Ancak erkeklerde bimaxillar protusion daha çekici bulunmaktadır.

Yüzün profilden değerlendirilmesinde yüz profil açısı, dudakların kapanışı ve Brustone line kullanılarak çekiciliği değerlendirilmekte. Bunun için aşağıdaki grafikte gösterilen algoritma kullanılarak kategoriler ve yapılması gerekener belirlenmektedir.

Bunun için profil fotoğrafından glabella-G, subnasale-Sn ve pogonion-Pg landmarklar belirlenir. G-Sn-Pg açısı belirlenir. Bu ideal bir yüzde 165-175 dercedir. Sonra dudakların kapanmasına bakılır. Sn-Pg arasında Brustone çizgisi çizilir. Dudakların bu çizgiye göre pozisyonlarına bakılır. Bunlarla kategoriler belirlenir.

Kategori A; İstenen ve çekici bulunan yüz profili, ortodontik bir yaklaşıma ihtiyaç yok

Kategori B; Bimaxillar retrusion; maxilla ve mandibula normal ancak dentoalveolar yapı retrusive. Belirgin burun ve çene yapısı. Bu yüzün alt kısmına retrusive hatta konkav bir profil vermekte. Bazı toplumlarda çekici bulunan ve istenen ikinci yüz formu.

Kategori C; Bimaxillar protrusion; Normal maxilla ve mandibula ancak dentolaveolar yapı protrusion göstermekte. Ağız çevresi konveks özellikle dudaklar. Nasolabal açı azalmış. Üst ve alt dudaklar Burstone line üzerinde. Yüz alt özellikle ağız çevresi konveks yapının azaltılması için tedavilere ihtiyaç bulunmaktadır.

Kategori D; Klass II profil; Normal maxilla ve retrognotaik mandibula yada prognotaik maxilla ve normal mandibula olabilir. Yüz alt kısmı profilde geride.

Kategori E ; Klass III profil; Normal maxilla ve prognatik mandibula yada retrognatik maxilla ve normal mandibula olabilir. Yüzün profilinde yüz alt kısmı önde

Kategori F; Şiddetli bimaxilla protrusion; Maxila ve mandbular dentolavelolar yapıda şiddetli protrusion var. Dudaklar tam kapanmamakta ve ağız çevresinde konveks yapı gözlenmekte. Nasolabial açı çok azalmış, üst ve alt udaklar Burstone line önünde, çene yetersiz ve yüz at açısı azalmış

Kategaori G; Şiddetli klass II profil; normal maxilla ile şiddetli retrognatik mandibula yada şiddetli prognatik maxilla ile normal mandibula olabilir. Yüz profili aşağı alanda çok geride,

Kategori H; Şiddetli Klass III profil;  normal maxilla ile şiddetli prognatik mandinula yada şiddetli retrognatik maxilla ile normal mandibula olabilir. Profilde yüzün alt kısmı çok önde

 

İdeal Yüz

Bu kadar şeylerden bahsedildikten sonra asıl soru ideal yüz nasıl olmalıdır ? İdeal yüzün tanımı aşağıda özetlenmekte.

Ortalama Bir Yüz

Çekicilği yada eş seçimini etkileyen ideal yüzde birinci faktör ortalama değerlere sahip olmaktır. Ortalama yüzde ise ön plana çıkan ortalama bir burun ile gözün şekli ve boyutuna sahip olmaktır. Bu morfolojik ortalama değere yakınlık kişinin düşük genetik mutasyonunu ve hayatta kalabilme yeteneğini simgelemektedir. Yüzün morfolojik yapısı ortalamaya ne kadar yakın ise yüz o kadar çekici olmaktadır.

Aşağıdaki resimde ortalam kadın ve erkek yüzleri görülmekte.

Simetri

Hiçbir yüz ideal olarak simetrik değildir. Asimetri yüzün sağ ve solda ayna görüntüleri ile anlaşılabilmetedir. Simetrik bir yüz çekici görünmektedir. Yüzün orta hattındaki asimetriler daha fazla yüzün çekiciliğini etkilerken yüzün çevresine doğru asimetriler çekicilikteki etkilerini kaybaetmektedir.

Profil

Yüzün çekiciliğinde ön görünümünden daha çok profl görünümü etkin olmaktadır.

Dudaklar

Yüzde çekicilikte dudaklar özellikle dudakların profili daha önemlidir. Dulgun dudalar gençliğin, sağlığın ve çekiciliğin simgesi olarak algılanmaktadır.

Deri

Derinin hastalıksız olması(akne, egzama ve lekeler gibi) canlı ve prürüzsüz olması çekicilikte son derece önemlidir.

Yüzün genel şekli

Yüzün geç iken konturları daha keskin, daha üçgen, oval ve rhomboidal şekilededir. Yüzün konveks ve konkav alanları daha belirgin ve geçişler daha nettir.

Yaşlanma ile kaşlar düşerek göz çevresini ve yüzün genel ifadesini etkilemekte.

Burun ucu düşmekte ve kolumella kısalmakta bunlarda burunun daha uzun görünmesine neden olmaktadır. Burun iskelet sistemi ve üzerinde deride gelişen atrofi ile burun sırtı daha konveks görünmekte burun genişlemektedir.

Yanaklarda destek yağ dokusu olan buccal fat azalmakta va yer çekimi ile aşağı ve içe düşmektedir-pitozis. Buda nasolabial foldu belirgin hale getirmektedir.

Alt göz kapağında V şeklinde düşme-drop gelişimi olmakta. Gözler kısılmakta oval ve açık alan azalmaktadır.

Çenede iskelet ve deri altı yağ dokusunun azalması çenede doku kaybı ile retruson ve aşağı düşmeye neden olmaktadır.

Dişler

Önde görünen dişler estetikte daha ön plana çıkmaktadır. Dişlerde üst üste binme yada aralıklar oluşması daha fazla rahatsızlık vermektedir.

Ön dişlerin hafif öne açılanması daha estetik bulunmaktadır. 

Yüzün Çekiciliğinin Değerlendirilemsinde özel blgisayar programları

Morphing Programları

Bir fotoğrafı diğer fotoğrafa benzetme olarak tanımlanabilir. Bunu dijital ortamda yapabilen programlar bulunmakta. Morpho man gibi. İlk fotoğraf üzerinde yüzün estetik alanları işaretlenmekte bunlar line yada yanal çene ve alın gibi alanlarda poligonal seçilmekte. Sonra aynı işlem 2. fotoğrafa yapılmakta.

Sonra program ile b işaret ve alnlardan 2 fotoğraf istenilen oranlarda 50:50 gibi birleştirilmekte.

 

 

 

 

 

 

 

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency