- Gösterim: 47369
Yüzün estetik olarak güzel ve çekici algısı cinsiyetler arasında farklılıklar göstermektedir. Ayrıca estetik algının cinsiyete göre değiştiğini de biliyoruz. Bu da yüzün estetik algısı ve değerlendirmelerinde güzel, çekici, simetrik ya da dengeli kavramlarının yanında daha erkeksi, daha kadınsı gibi kavramların tanımlanmasını gerektirmektedir. Bu, yüzün estetik değerlendirme parametrelerinin cinsiyete göre değişmesine neden olduğu gibi, yapılacak estetik uygulamaların cinsiyete göre özelleştirilmesi gerektiğini göstermektedir. Cinsiyete göre özelleştirilmiş yaklaşım, daha yüksek bir yüz estetik analizi ve analize uygun estetik girişimlerde gelişmiş hasta güvenliği sağlamaktadır. Bu nedenle erkek ve kadın yüz anatomisi arasındaki farklılıklar ile cinsiyete dayalı estetik güzellik ve çekicilik kavramlarındaki farklılıklar iyi tanımlanmalıdır.
Aynı türden canlı cinsiyetleri arasındaki dış görünümde, fenotipte farklılıklar "cinsel dimorfizm" olarak ifade eder. İnsanlarda, dış genital organlar, saç büyümesi, kas kütlesi ve iskelet boyutundaki farklılıklar cinsel dimorfizmde belirgindir. Yüz yapısındaki cinsel dimorfizm genellikle daha az belirgindir. Kadın başının orantıları, temel olarak erkek başının orantılarının aynısıdır. Kadın ve erkek başları arasında pek az fark bulunmaktadır. Olan farklılıklar ise en çok erkekte güçlü kemik ve kas yapısından, kadınlarda ise yüzün yapısını etkileyen deri altı yağ dokularının hacim ve dağılımından kaynaklanmaktadır. Erkeğin kadına göre daha hareketli bir yaşamı olmasının bir sonucu olarak kemik ve kas yapısı daha güçlüdür. Örnek olarak bir erkeğin burnunun genellikle daha geniş ve iri olmasının nedeni; erkeğin daha güçlü solunuma gereksinmesi ve bunun bir sonucu olarak destek solunum organları olan burunun evrimsel süreçte daha büyümesidir. Kadınların daha küçük bir kafatası ve daha belirgin üst yüz özellikleri vardır; yüz siluetinde yukarıdan aşağıya doğru kademeli bir sivrilme mevcuttur. Buna karşılık, erkeklerin daha kare bir yüzü, daha açılı ve daha büyük bir çenesi ve eşit derecede dengeli üst ve alt yüz oranları vardır. Kadın ve erkek arasındaki farklara rağmen bazı erkeklerde kadınsı bir yüz bazı kadınlarda ise erkeksi bir yüz görülebilmektedir. Bu farklar bebkelikte minimal, erişkin dönemde daha belirgin hale gelmekte ancak yaşlanma sürecinde tekrar azalmaktadır.
Yüzün boyutu; erişkin erkeklerde yüz, kadınlardan daha büyüktür. Bu durum ergenlik döneminde başlamaktadır ve yaşla birlikte daha da artmaktadır.
Genel yüz şekilleri; kadınlarda yüz şekli daha ovaldir. Yukarıda saç çizgisinde iki yuvarlak alan ve aşağıda çene olmak üzere ovaldir. Erkek yüz şekli alında daha çok kare şeklinde ya da M şeklinde saç sınırı ile altta yüz daha köşeli çenede sonlanmaktadır.
Kafa tası kemiği-Cranium erkeklerde daha kalındır ve kafa kemiklerine bağlanan yüz kaslarının bağlanma noktaları daha belirgindir.
Alın; alın yüksekliği ve genişliği erkeklerde kadınlara göre daha fazladır. Erkek alnında göz üstlerinde daha geniş supraorbital çıkıntı vardır. Bunun üstünde, üst alnın dışbükey eğriliği başlamadan önce hafif düz bir alan bulunmaktadır. Kadınlarda ise supraorbital çıkıntı belirgin şekilde daha az veya hiç yoktur. Alnın dışbükey eğriliği daha hafiftir hatta düz olabilir. Alında erkeklerde bitemporal mesafe daha büyük olma eğilimindedir ve genellikle yüz altksımında bigonial mesafeye eşittir. Kadınlarda bitemporal mesafe erkeklerden daha azdır ancak bigonial mesafeden daha büyük olma eğilimindedir.
Saç çizgisi; erkeklerde saç çizgisi V yada M şeklinde iken kadınlarda daha yuvarlaktır.
Kaşlar ve kaş ortası glabella; erkeklerde frontal sinus büyüktür, glabella ve kaşların yerleştiği ark daha belirgindir. Bu nedenle gözler daha derin yerleşimli görülmektedir. Göz çukurunu çevreleyen kemik yapısı olan orbital rim daha köşeli ve dörtgen şeklindedir. Kadınlarda kaş, orbital kenarın hemen üzerinde yer alır. Kadın kaşı, dış üçte birlik kısımda hafif martı kanadı gibi bir açılmaya, kemere ve kaşın iç kısmında ise merkeze bir aşağı eğime sahiptir. Erkeklerde ise kaş kontur olarak daha düzdür ve orbital kenar boyunca daha aşağıda yer alır. Kadınlar yaşlandıkça kaşları düzleşir ve göze yaklaşarak daha erkeksi görünür. Ortalama olarak, erkek kaşının alt sınırı göz bebeğinin 11 mm üzerindedir. Derin yerleşimli gözleri ve belirgin bir supraorbital kenarı olan erkeklerin biraz daha düşük yerleşimli kaşları vardır. Erkeklerde kaşların iç kısmı glabella ile birleşerek kadınlardan daha büyük bir glabella çıkıntısına neden olur. Glabella genişliği ve projeksiyonu tarihsel olarak iskeletlerin cinsiyet ayrımında kullanılmıştır. Erkeklerde kaşlar, daha yoğun kıl büyümesi sayesinde daha kalın ve daha belirgin olma eğilimindedir.
Gözler; göz boşluğu, orbita erkeklerde kesinlikle daha büyük ve daha yuvarlak olmasına rağmen, erkek orbitası kafatasının büyüklüğüne göre orantılı olarak daha küçüktür. Erkek üst göz kapağı kıvrımı kapak kenarının 8 mm üzerinde yer alırken, kadınlarda kapak kenarının 12 mm üzerindedir. Erkek üst göz kapağı, kadın göz kapağının aksine, daha dolgun ve daha fazla sarkık olma eğilimindedir. Yaşlanma, erkeklerde kadınlara kıyasla daha şiddetli olan alt göz kapağının aşağı doğru kaymasına neden olur.
Burun; ideal erkek burun sırtı geniş ve düzdür, oysa kadınlarda dar ve yanlara doğru çukurdur. Erkek burnu kadından daha büyüktür. Burun sırtı profilden daha konkav görünmektedir. Erkek burun sırtının konturu, kökten uca doğru düz bir çizgiyi takip eder. Kadınlarda, bu çizgi boyunca hafif 2 mm'lik bir çukurluk vardır. Kadın burnunda, uç yükselmeye başlamadan önce, supratip kırığı olarak bilinen ve erkeklerde tipik olarak bulunmayan bir dönüm noktası vardır. Nazolabial açı erkeklerde yaklaşık 90°-95° ve kadınlarda 95°-100° arasında değişir, bu da kadın burun ucunun hafifçe yukarı doğru dönmesine ve daha fazla burun deliğinin görünmesine neden olur.
Yanak; kadın yanağına kıyasla erkek yanağında daha fazla ön şç kısmında, anteromedial dolgunluk, daha geniş tabanlı malar çıkıntısı ve belirsiz bir şekilde tanımlanmış bir tepe noktası bulunur. Erkeklerde zigomatik çıkıntılar daha geniştir ve daha düz bir görünüm oluşturur. Kadınlarda malar çıkıntının iyi tanımlanmış bir tepe noktası vardır ve yüzün orta kısmında hemen hemen göz dış köşesinin altında ve dışında yer alır.
Dudaklar; kadın ve erkek arasında cinsel dimorfizm dudaklarda iyi tanımlanmıştır. Kadınlarda ve yaşlı erkeklerde üst dudak, alt dudaktan daha büyüktür; genç erkeklerin ise alt dudağı daha büyüktür. Üst dudak erkeklerde kadınlara kıyasla %24,1 daha kalındır. Alt dudak yine erkeklerde %14,2 daha kalındır. 50 li yaşlardan sonra dudaklar her iki cinsiyette de daha küçük ve incedir. İdeal olarak dudakların doğal kapanışında erkek üst dudağı, alt dudağın 2 mm önünde konumlanmaktadır. Kadınlarda dudaklarda vermilion daha belirgindir.
Yüzün alt kısmı; erkeklerde yüz alt kısmı kadınlardan daha yüksektir. Bu üst dudak ve çenenin daha büyük olmasından kaynaklanmaktadır.
Çene ve alt çene sınırı, jawline; belirgin bir çene ve çene kemiği içeren erkek alt yüzü, erkeksi bir yüzün en karakteristik özelliklerinden biridir. Erkeklerin jawline hattı geniş ve kare bir görünümdedir. Ayrıca erkeklerde daha fazla tanımlanabilen büyük masseter kasları bulunmaktadır. Alt çene köşelerinin belirgin açılanması, erkek çenesinin tipik bir özelliğidir ve genellikle iskelet cinsiyetinin belirlenmesinde kullanılır. Erkekler yaşlandıkça, alt çene daha uzun ve daha geniş bir şekil almaktadır. Erkeklerde mandibula daha büyük ve geniş görünmektedir. Erkeklerde çene sınırları belirgin ve daha köşelidir. Kadınlarda ise çene daha dar ve yuvarlak görünmektedir. Profilde ise erkeklerde çene daha önde ve belirgindir.
Diğer dokulardaki farklılıklar; erkekler ve kadınlar yüz kası hareketlerinde farklılıklar gösterir; erkeklerin yüz boyutlarındaki farklılıklarından dolayı daha büyük yüz ifadeleri vardır. Erkekler ayrıca gülümserken veya dudaklarını büzerken yüz kaslarının daha fazla yukarı doğru dikey hareketine sahiptir. Yüz kası hareketindeki cinsiyete dayalı farklılıklar, yüz kırışıklıklarının derecesi ve dağılımında cinsiyet farklılıklarına yol açar. Erkeklerin üst göz kapağı katlamtıları kadınlar ile hemen hemen aynı iken nazolabial oluk kadınlarda daha belirgindir. Bunun dışında tüm yüz bölgelerinde erkelerde daha şiddetli kırışıklıklar olduğu belirtilmiştir. Genç erkekler ve yaşlı kadınlarda ağız kşelerinde daha derin kırışıklıkları vardı. Erkeklerin ayrıca kadınlardan daha az deri altı yağ dokusu olduğu için yaşlanma ile erkeklerde derin kırışıklıklar, kadınlarda ise ince çizgilerin ortaya çıkması daha fazladır. Bu anatomik farklılıklar, erkeklerin gerçek yaşlarından ortalama 0,37 yıl daha yaşlı, kadınların ise 0,54 yıl daha genç görünmelerine neden olur.
Erkek yüzünde kadın yüzüne göre daha yoğun kan damarı bulunur. Bir doppler perfüzyon çalışması, erkeklerde kadınlara kıyasla daha fazla kan akışı olduğunu göstermiştir; bunun başlıca nedeni daha fazla sayıda mikro damar bulunmasıdır. Bu, sert yüz kıllarının varlığıyla ilişkili olabilir. Sonuç olarak, erkekler yüze enjeksiyonlardan sonra morarmaya daha yatkındır ve yüz cerrahisi sonrası ameliyat sonrası kanama geliştirme olasılıkları daha yüksektir.
Yüz yaşlanması genellikle kadınlarda erkeklerden daha belirgindir; en azından kısmen cilt kalınlığındaki ve kolajen içeriğindeki farklılıklar nedeniyle. Epidermis ve dermis erkeklerde kadınlardan daha kalındır. Kadınların her yaşta erkeklerden daha az dermal kolajeni olduğu görülmüştür. Yaşlanma sürecinde cilt kolajen yoğunluğu kadınlarda erkeklere kıyasla daha fazla azalmaktadır. Bu fark muhtemelen androjen üretimi ile ilişkilidir.
Erkeklerin yüz gözenekleri de daha büyüktür ve kadınlardan daha fazla sebum üretir. Erkeklerin cilt yüzeyinin santimetre karesi başına ortalama 3 μg sebumu varken, kadınların 0,7 μg dur. Erkekler genellikle aşırı sebumu istenmeyen bir şey olarak görürler çünkü gözenek büyümesi, yağlı görünen cilt ve akne ile ilişkilidir.
Erkek ve kadında cinsiyetten kaynaklanan temel farklılıklar kemik yapı, yumuşak doku yapısı ve yüzün oranlarından kaynaklanmaktadır.
- Kemik yapı; erkekler genellikle daha belirgin, köşeli kemik yapılarına sahiptir. Daha güçlü bir kaş sırtı, daha belirgin çene hattı, daha geniş bir çene. İdeal olarak, erkeklerin çene hattı genişliği, bigonial genişlik, elmacık kemiklerinin genişliğine, izigomatik genişlik eşittir. Kadınlar genellikle daha yumuşak, daha yuvarlak kemik yapılarından kaynaklanan hatlara sahip olma eğilimindedir. Daha az belirgin kaş sırtı, daha dar çene hattı ve daha sivri çene gibi.
- Yumuşak doku yapısı ve dağılımı; erkeklerin cildi daha kalındır ve özellikle çene ve şakak bölgesi gibi bölgelerde daha fazla kas kütlesi vardır. Yüz yağları kadınlarar göre farklı şekilde dağılır, genellikle çene çizgisi ve çene çevresinde yoğunlaşır. Erkeklerin dudakları genellikle çene genişliğindedir. Kadınlarda ise genellikle daha ince bir cilt, daha az kas kütlesine sahip olmaları ve yüz yağlarının daha eşit dağılmış olması gözlenir. Bu, onlara genellikle daha pürüzsüz ve daha konturlu bir görünüm kazandırır. Kadınlarda, dudakların dolgunluğunun genişliği genellikle burun genişliğiyle hizalanır.
- Yüzün üst, orta ve alt bölümleri ve oranları; erkeklerin yüz oranları genellikle daha büyüktür; daha uzun ve daha geniş bir yüze sahiptirler. Genellikle daha düşük kaşları ve daha büyük burunları vardır. Çıkıntılı bir çene erkeksi görünebilirken, az çıkıntılı bir çene 'zayıf' görünebilir. Kadınların daha yüksek kaşları, daha küçük bir burnu ve daha narin, daha kısa bir yüzü olma eğilimi vardır. Çıkıntılı bir çene erkeksi görünebilirken, az çıkıntılı bir çene daha kadısnı görünebilir.
Kadın ve erkekte yüz oranları aşağıda özetlenmiştir.
Burun altı-üst dudak arası mesafe (Sn-Sto) erkeklerde daha fazla olduğu gösterilmiştir. Aynı şekilde çene konkavitesinin en derin yeri-dudaklar arası orta nokta (Sto-Sm) da erkeklerde fazladır. Çenenin dikey yöndeki yüksekliği erkeklerde, kadınlara oranla daha fazladır. Yüz yüksekliklerinin incelenmesi sonucu burun altı-çene yüksekliğinin (Sn-me) erkeklerde daha fazla olduğu bulunmuştur.
Kaşların Şekli ve Yerleşimi
Kaşlar, göz çukuru üst kemik yapısının üzerinde hafif bir eğimle yerleşmektedir. Kaşın iç ve orta kısmı, dış kısmından daha kalındır. Erkeklerde bu yerleşim hafif düzdür. Kadınlarda ise erkeklere göre hafif yukarı yerleşmekte ve martı kanadı şeklinde daha açılı bir görünüm sergilemektedir. Kadınlarda ideal kaş, supraorbital rimin üzerinde ve belirgin bir kavis göstermektedir. Kadınlarda kaşın dış kısmı, supraorbital rimin 10 mm üzerindedir. Kaşın iç kısmı ise dış kısmına göre 2 mm daha aşağıda yerleşmektedir.
Erkekler ve kadınlar arasında kaş şekilleri de farklıdır.
Kaşın iç kısmının kavisli seyri, burun sırtı çizgisi ile yumuşak bir geçişle devam etmektedir. Buna kaş-burun ucu estetik çizgisi denilmektedir. Erkeklerde kaş-burun ucu estetik çizgisi daha köşelidir. Hatta L harfine benzeyebilmektedir.
Erkekler ve kadınlar arasında en önemli farklardan biri de göz aksındadır. Erkeklerde bu aks, kadınlara göre daha düz; hatta dış göz köşesi daha aşağıdadır. Göz üstü kemik yapısı daha önde ve daha güçlüdür.
"Yukarıdaki oranlara bakıldığında, bir göz genişliği yani Ex-En mesafesi, En-En mesafesine eşit olduğu gibi, Ex-Ex bir göz genişliğinin kabaca 3 katıdır."
Mentolabial Fold ve Mentolabial Açı
Bu katlantı derinliği erkeklerde 6 mm kadar derin iken, kadınlarda 4 mm kadardır. Bu, erkeklerde çenenin daha belirgin olmasından kaynaklanmaktadır.
Alt dudak ile çene arasında mentolabila katlantıda oluşan açıdır. Bu açı normalde 130° dir. Bu değişkenlik göstermektedir. Erkeklerde 115 ° – 145 °, kadınlarda 120 ° – 130 °dir. Bu açı yüz alt estetğinin değerlendirilmesinde önemlidir. Bu açı horizontal hat ile üst ve alt olarak 2 ye bölünmektedir. Bu açının üst bölümü alt dudağa aittir ve erkeklerde 47 – 50 ° ± 18 ° iken kadınlarda 50 ° ± 14 °dir. Daha detaylı bilgi için...
Mentolabial fold
Mentolabial açı
Kadın ve erkeklerdeki bu farklılıklar ile birlikte kadın erkelerin estetik hedeflerinde farklı olduğu gözlenmiştir. Erkeklerin ve kadınların esteteik uygulamaların sonuçlarında istedikleri sonuçlarda kesin kalıplar görülmektedir. Erkekler ierkeksi özellikleri korumak veya geliştirmek istemektedir. Genellikle güçlü bir çene hattını vurgulamak, çeneyi geliştirmek ve daha geniş, daha köşeli bir görünüm elde etmek isterler. Bu, çene hattının genişliğinin elmacık kemiklerini tamamlamasını ve dudakların çeneyle orantılı olmasını sağlaması beklenir. Özellikle yanakların ön kısmının fazla volümlü olması istenemez.Yanağın ön kısmında çok fazla dolgunluk daha kadınsı bir görünüm olarak değerlendirilir. Yüzün aşırı yumuşatılmasından ceya feminenleştirmekten kaçınırlar. Kadınların odağı genellikle yüz hatlarını yumuşatarak kadınsılığı artırmaya yöneliktir. Genellikle pürüzsüz konturlar oluşturulması tercih edilir ve daha narin bir görünüm elde etmek isterler. Alnın düz yada hafif bombelikte olması, nazolabial kıvrımların yumuşatılması ve dudajkların dolgun olmasını isterler. Dudakların dolgunluğunun burun genişliğiyle uyumlu olması hedeflenir, daha yüksek elmacık kemikleri daha dramatik ve güçlü bir kadınsı özellik yaratmaktadır.
Bu nedenle erkelerde esteteik uygulamalar yüzde konturların açısallığını ve hacmini korumak veya geliştirmek için yapılmaktadır. Kadınlarda ise genellikle yüz dokularının kaldırılması ve konturların zenginleştirilmesi için yapılmaktadır. Örneğin dolgu uygulamalarında erkeklere genellikle çene alt sınırına ve çeneye hacim yapılırken kadınlarda dudaklar ve yanakların belirginleştirilmesi, nazolabial kıvrımların yumuşatılması ve daha sivri bir çene hattı yapılmaktadır.