- Gösterim: 64998
Siğilleri Human papilloma Virüs-HPV ten kaynaklanan viral bir deri enfeksiyonudur. Deri dışında ağız içi ve geniyal bölge gibi mukozal yapılardada enfeksiyonlarar neden olabilmektedir.
Sıradan ve sık gözlenen siğil kliniği verruca vulgaris olarak tanımlanmaktadır ve tüm siğillerin yaklaşık olarak %70’ini oluşturmaktadır.
Çocuklarda daha sık görülür. okul çağındaki çocukların % 20 sinde görülmektedir.
Bulaşma hastalıklı kişinin deri teması ile olmaktadır. Deri yüzeyindeki küçük travmatik alanlar, yara ve suyruklar bulaşmayı kolaylaştırmaktadır. Kişinin vücut savunma sistemi hastalığın ortaya çıkmasında belirleyici olmaktadır.
Siğilerin özel bir fromu ise genetik geçişli olan "EPIDERMODYSPLASIA VERRUCIFORMIS" tir. Otozomal resesif geçişlidir. Genetik geçişli olmayanlarda HIV enfeksiyonları düşünülmelidir.
Varlıkları dışında sıklıkla subjektif bir semptom vermezler. kaşıntı ile seyreden klinik formlarda bulaşma nedeni ile çizgi tarzında yerleşebilmektedir.
Lezyonlar, az veya çok sayıda, 1-10 mm büyüklüğünde, nadiren daha büyük, yuvarlak veya çok kenarlı, üzeri girintili çıkıntılı, deri renginde, sert papüllerdir. Tromboze kapillerlerin sebep olduğu kırmızı-siyah noktacıklar karakteristiktir. Verruka vulgarisin bir variantı olan filiform – ipliksi şekilde siğiller boynuzsu bir taban üzerinde yükselen ipliksi hiperkeratotik bir uzantı şeklindedirler ve özellikle yüz, saçlı deri, göz kapakları ve burun kenarlarında yerleşirler.
Ellerin ve el parmaklarının üst yüzeyleri en sık yerleştiği bölgelerdir. Manikür, tırnak yemek ve benzeri travmalar parmakta tırnak kenarında verruka lokalizasyonunu kolaylaştınr. Nadiren verruka vulgaris oral mukozada da yerleşebilir. El içerisine yerleşenler normal deri el çizgilerini bozmakta(Nasır gibi deri sertleşmelerinde deri çizgileri devam etmekte).
2 yılda %65’i spontan olarak iyileşebilir ve iz bırakmaz.
Verruka vulgaris üzerinde nadir de olsa epidermoid karsinoma gelişebilmektedir.
Klinik Formları
Derin Hiperkeratotik Palmoplantar Verrukalar
El içi ve ayak tabanının yanısıra, el ve ayak parmaklarının uçlarında ve kenarlarında da yerleşirler. Sıklıkla topuk ve ayak tarak kemiklerinin olduğu bölgede görülür.Çoğunlukla basmakla ağrılıdırlar. Çok sayıda olmalarına karşın birleşerek mozaik verrukalar oluşturmazlar. Yüzeyel mozaik-tip palmoplantar verrukaların tersine, derin palmoplantar verrukalar genellikle kalın bir nasır ile örtülüdürler. Bu bir bisturi ile kaldırılınca, verrukanm özelliği olan beyaz ya da kahverengimsi, yumuşak bir doku ortaya çıkar. (Buna halk arasında siğilin kökü denmektedir.) Etken sıklıkla tip 1 ve 2 virüslerdir. Başlangıçtaki küçük parlak, keskin sınırlı papüller, zamanla kaba hiperkeratotik yüzeyli plaklara dönüşür. Üzerlerinde kahverengi-siyah noktacıklar (tromboze kapillerler) görülür. Normal dermatoglifikler bozulmuştur. Yandan sıkılınca fazla ağrı olur. Çocuklarda %30-35’i spontan olarak iyileşirken, yetişkinlerde yıllarca sürer. Kallus (nasır) ile karışır. Kallusta deri çizgileri bozulmamıştır, tromboze kapillerler görülmez, üstten bastırmakla daha fazla ağrı hissedilir.
Yüzeyel Mozaik-Tip Palmoplantar Verrukalar
Biraraya gelerek grup oluştururlar ve “mozaik verruka” adını alırlar . Mozaik verrukaların oluşumunda hiperkeratozun da katkısı vardır. Basınç gören noktalarda yer alan plantar verrukaların deri düzeyinden yükselmesi basınç nedeni ile önlenmiştir ve bu lokalizasyonlardaki plantar verrukalar ileri derecede ağrılıdır.
Verruka Planalar
Deri yüzeyinden hafifçe kabarık, üzeri düz normal deri renginde ya da kahverengimsi 1-5 mm boyutlarında papüllerdir. Yüz ve el sırtları verruka planaların en sık görüldüğü bölgelerdir. Verruka planalara, sayıları 50 ile 100 arasında ve tüm alnı ya da yüzün bir yarısını kaplayacak şekilde, genellikle çocuklarda rastlanır. Etken çoğunlukla tip 3 virüstür. Ayırıcı tanıda, liken planus ve adenoma sebaseum düşünülmelidir.
Epidermodisplazya Verrüsiformis
Otosomal resesif geçişli, yaygın, inatçı bir HPV infeksiyonudur. Özellikle HPV tip 5 ve 8 tarafından oluşturulur. HPV-5 ile oluşanı ve güneş görenlerinde zamanla Bowen hastalığı bazen de epidermoid karsinoma şeklinde malign değişiklikler sık görülür. Verruka plana veya pitriazis versikolora benzeyen sayısız papül ve plakların kombinasyonu şeklindedir. Yüz, gövde ve ekstremitelere çocukluk çağında hızla yayılır. Güneşe açık yerlerde SCC gelişebilir.
Anogenital Siğiller, Kondüloma Aküminatum, Genital Siğiller
Hastalığı yapan etken “Human papilloma virus;HPV” dir ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar içerisinde en sık görülenidir. Toplumda görülme sıklığı % 1-2 olarak belirtilmiştir. HPV etkenlerinden yaklaşık olarak 40 tanesi genital ve anal bölgeye yerleşmektedir.
HPV cinsel ilişki ile oldukça bulaşıcı bir virüstür bulaşma riski ilişki sırasında %67 olarak tanımlanmıştır. Fazla partnerli ilişkiler, korunmadan cinsel ilişkiye girilmesi, başka cinsel yolla bulaşan hastalıkların mevcut olması, sigara içimi, doğum kontrol hapı kullanımı ve savunma sisteminin zayıflığı bulaşma risklerini arttıran faktörlerdir.
Bulaşma sonrası klinik belirtilerin görülme süresi 3 hafta ile 8 ay olarak bildirilmiştir(ortalama 2-3 ay).
Klinik olarak dış genital alana, perineye, anüs çevresine, kasık kaylantısına yerleşmektedir. Vajina, üretra ve anüs içerisine yerleşebilmektedir.
Bowenoid Papülozis
Kondiloma aküminatumun genital bölgedeki histolojik olarak atipik fakat biyolojik olarak benign bir variantı bowenoid papülozis adını alır. Bowenoid papülozis erkeklerdepeniste, kadınlarda dış genital alanda ortalama 4 mm çapında, kırmızı-kahverengi verrüköz papüllerle karakterlidir. Klinik olarak verruka görünümünde ancak Bowen hastalığı ile karşılaşılır.
Ağıza Yerleşen HPV infeksiyonları
- Verrüka vulgaris: Dudak, dil veya diş etinde verrüköz papüller şeklindedir.
- Fokal epitelyal hiperplazi (Heck hastalığı): Çocuklarda ağız mukozası ve dilde görülen küçük, üzeri düz, multipl papüllerdir.
- Oral florid papillomatozis: Fokal epitelyal hiperplazinin bütün ağız mukozayı kaplamış ileri evresidir. Üzerinden skuamöz hücreli karsinomlar gelişebilir
Tedavi
Siğilde ağrılı olmayan, düşük maliyetli ve iz bırakmayan agresif olmayan tedaviler seçilmelidir.
Plantar siğillerde ise agresif tedaviler kullanılabilir.
Bu amaçla kullanılacak en basit tedavi salisilik asit içeren ilaçların 12 hafta gibi uzun süreler kullanımıdır.
İmiquimod kullanılabilir.
45 C de hipertermi kullanılabilmektedir.
Kriyoterapi
Elektrokoter
Lazerler