- Gösterim: 22793
Rosaceanın klinik türleri bulunmakta. Bunlar;
Rozaseada İnatçı Ödem
Bu oldukça nadir görülen bir durumdur ve teşhisi genellikle gözden kaçırılabilmektedir. Hastalar genellikle deforme olmuş yüz çizgilerinden şikayet ederler, diğer şikayetler genellikle belirtilmez. Alın, kaş ortası, göz kapaklarının üst kısmı, burun ve yanaklar gibi etkilenen bölgelerdeki sert ödem ile karakterize olmaktadır.
Rozasea Conglobata
Genelde kadınları etkilemektedir. Katılaşmış plaklar ve eritematöz ciltte kanamalı nodüler abseler ile karakterize olmaktadır.
Rozasea Fulminans
Bu form conglobatanın aşırı uçta bir varyantıdır. Ani başlangıç çene, yanaklar ve alın başta olmak üzere kırmızı bir suratta akıntılı nodüller bulunmakta. Yüzde yoğun kırmızıdan maviye renk değişimi ve şişme gözlenebilir. Genellikle gözler etkilenmez. Sebore sabit bir özelliktir ve genellikle seborenin hastalığın başlangıcı ile ciddi bir biçimde artış gösterdiği onaylanmıştır. Rosacea fulminans genellikle ergenlik sonrası döneminde kadınları etkiler, bu kişilerin bazıları duygusal travma geçirmektedir.
Oftalmik Rozasea
Oftalmik rozasea yüz rozaseanın şiddetinden bağımsızdır. Göz belirtileri rozasealı hastaların % 20’si kadarında deri belirtileri gözlenmeden önce ortaya çıkabilir. Göz belirtileri; yanma ve batma, gözlerde kuruluk hissi, ışığa hassasiyet, görmenin bulanıklaşması, konjunktivada ve göz kapağının kenarında telanjiyakteziler, göz kapağı ya da göz çevresinde eritem. Korneal komplikasyonlar arasında benekli keratit, korneal infiltratlar/ülserler veya marjinal keratit bulunmaktadır ve görme kaybı riski de mevcuttur. Rosacea keratitinin olumsuz bir prognozu vardır ve şiddetli vakalarda görme kaybına yol açabilir. En yaygın görülen oküler etkisi blefarittir (pullanma ve kabuklanma ile göz kapaklarının kenarlarının kronik olarak iltihaplanması). Pek çok durumda oftalmik muayene yapılması gereklidir.
Lupuoid veya Granülomatöz Rozasea
Bu form sıkı, sarı kahverengimsi veya kırmızımsı kütanöz papül veya nodüller ile karakterize olmaktadır. Lezyonlardan daha az ödemlidir ve sıklıkla normal gözüken bir cilt üzerine yerleşmişlerdir ancak bazen yaygın şekilde kırmızı ve pürüzlü halde olabilirler. Tipik olarak, her hasta için tek formadadır ve göz çevresini etkilemektedirler. Rozaseanın bu formunu teşhis edebilmek için diğer belirti ve semptomlara gerek duyulmamaktadır. Lupoid veya granülomatöz rozasea deride yaraların oluşmasına yol açabilir.
Steroid Rozasea
Bu form; rozasea hastalarına yanlışlıkla, güçlü topikal steroidler ile uzun bir süre boyunca tedavi edildiklerinde ortaya çıkmaktadır. Başlangıçta hastalıkta azalma görülür ancak, zaman içerisinde papülopüstüller, nodüller, komedonlar ve en son olarak derinin incelmesi ve görünen telanjiyaktezilerin artması gibi steroid atrofi belirtileri de ortaya çıkar. En önemli şikayetler kaşınma, yanma, acı hissi ve yoğun kırmızılıktır. Steroidlerin kesilmesi başlarda rozaseada bazen çok şiddetli alevlenmelere yol açmaktadır.
Gram-Negatif Rozasea
Bu form gram-negatif folikülit ile aynıdır. Özellikle ağız yada göz çevresinde derin nodüller ve sarı püstüller ile karakterize olmaktadır. Tanısı çok kolay bir şekilde gözden kaçırılabilir ve sadece püstüllerin içeriğine yapılacak kültür analizi ile tanısı konulabilir.
Halojen Rozasea
Sistemik olarak iyodürler veya bromürlerin uygulanması rozasea conglobataya benzer bir klinik resmin ortaya çıkmasına yol açabilir. Halojenlere maruz kalma ortadan kalkınca lezyonlar düzelir.