Nikel Alerjisi

Solar ürtiker cilt hastalıklarında ürtiker problemlerinin, fizilsel kaynaklı ürtiker alt grubunda yer alırken, nedeni bilinmeyen fotodermatozlar içinde de tanımlanmakta. Ultraviyole-UV ve/veya görünen ışığa bağlı olarak güneş/ışık gören deri bölgelerinde gelişen klasik ürtikeryal reaksiyonlardır. Güneş alerjisi olarak bilinmekte. Nadir görülmekle birlikte hastanın güneş-ışık aktivitelerini ciddi düzeyde kısıtlayarak olumsuz psikososyal etkileri ile yaşam kalitesini etkilemekte. Gündüz kapalı yaşam alanlarımızda(ev, okul iş yeri ve araba gibi) kullanılan normal pencere camları ve günlük giysiler bu hastalarda güneş için yeterli bir koruma sağlamamakta. Ayrıca klinik belirtilerin yeşil ve kırmızı ışık maruziyeti ile de ortaya çıkabilmesi hastanın 24 saatlik rutinlerini ciddi düzeyde etkileyebilmekte. 

UV ve/veya ışığa maruz kalınan vücut alanlarında dakikalar sonra gelişen kaşıntı ile başlayan kırmızı, deriden kabarık döküntüler ortaya çıkmaktadır. Kabartıların büyüklükleri genellikle birkaç mm ile birkaç cm arasında değişmektedir. Nadiren daha büyük plaklar gelişebilmektedir. Güneş ya da ışık kaynağından uzak kalındığında kendiliğinden 30-60 dakika içerisinde kaybolmakta (nadiren 1-5 saat sürebilmektedir). Klinik bulgular maruz kalınan UV ve ışığın yoğunluğuna ve süresine bağlı olarak değişmektedir. Kliniğin daha şiddetli olduğu nadir olgularda baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, nefes alma zorluğu (bronkospazm), hipertansiyon, kalp çarpıntısı hatta anaflaktik şok gelişebilmektedir (güneş/ışığa maruz kalınan deri yüzeyi genişledikçe klinik bulgular şiddetlenmektedir). Her yaş grubunda ve cinsiyette görülmekle birlikte, genç erişkinlerde ve kadınlarda daha sık rastlanır.

Solar ürtiker gelişimi ve nedenleri halen tam olarak bilinmemektedir. Ancak fotoalerjenler tarafından tetiklenen spesifik immünoglobulin E (IgE) antikorlarının mast hücrelerine bağlanarak tip I ani alerjiye benzer şekilde kurdeşen oluşumuna yol açabileceği olasılığı öne sürülmüştür. Işık/UV'nin deride dermiste öncül bir molekülü (mutemelen melanin gibi bir kromoforu) aktive ederek fotoalerjene dönüştürdüğü, bu alerjenin de klinik belirtilerin ortaya çıkmasından sorumlu olabileceği düşünülmektedir. Ancak, fotoalerjenleri oluşturmak için ışıkla etkileşime giren kesin kromoforlar bilinmemektedir.

Solar ürtiker en sık genç, yetişkin kadınlarda görülmektedir. Eşlik eden hastalıklar açısından yapılan çalışmalarda en sık birliktelik atopik dermatit ve alerjik kontakt dermatit öyküleridir. Solar ürtikerin otoimmün bozukluklarla ilişkisi nadirdir.

Solar ürtiker ön tanısı, hastanın şikayetlerinin öyküsünden kolayca konulabilir. Kesin tanı için fotoprovakasyon cilt testleri yapılmaktadır. Fotoprovokasyon testleri, özel fototerapi/fotodinamik tedavi merkezlerinde UVA, UVA-1, UVB, kırmızı ya da yeşil ışığa karşı yapılmalıdır. Hastalarda sıklık sırasına göre UVA-1, UVA ve UVB duyarlılık artışları görülürken, görünür ışıkta yeşil ışık, sonra kırmızı ışık duyarlılığı gelmektedir.

Laboratuvar özellikleri açısından kan testlerinde yüksek IgE değerleri görülebilir.

Solar ürtikerde klinik bulguların benzerliği nedeniyle aşağıda hastalıklarda ayırıcı tanının değerlendirilmesi gerekmektedir.

  • Polimorf Işık Erüpsiyonu: Deride yine güneş-UV gören bölgelerde temastan sonraki dakikalar ve günler içerisinde oluşan kızarıklık, kabarıklık, içi su dolu kabarcık ve plaklarla kendini gösteren bir hastalıktır.
  • Fotokontakt Dermatit: Deride yüzeyden temas eden ya da ağız yoluyla alınan bir kimyasal madde güneşle birlikte duyarlı hale gelir. Güneş ışınlarına maruz kalınmasıyla deride şiddetli ve genellikle yanık benzeri içi su dolu kabarcıklar şeklinde kendini gösteren, beraberinde şişlik, kaşıntı ve yanma hissinin olduğu belirtiler oluşur. Birçok ilaç suçlanırken günlük hayatta sık kullanılan tatlandırıcılar; kalsiyum siklamat, sodyumsikloheksilsülfamat en fazla duyarlılık yaratanlar arasında tanımlanmaya başlanmıştır.
  • Fitofotokontakt Dermatit: Fotokontakt dermatitine benzer. Burada deri yüzeyi ile temas eden kereviz, maydanoz, çayır ve incir gibi bitki öz sularının UV ile duyarlanması söz konusudur.
  • Sistemik Lupus Eritematozus (SLE): Birçok iç organ belirtileri ile birlikte seyreden, bütün organizmayı ilgilendiren sistemik bir bağ dokusu hastalığıdır. Hastada ayrıca UV ışık duyarlılığı bulunmaktadır.
    Porfiria: Porfirin metabolizmasındaki bozulma sonucu ışık ve UV duyarlılığına neden olan bazı metabolitlerin kan ve deri gibi dokularda aşırı birikmesi ile oluşmaktadır.
  • Solar ürtikerde klinik bulguların benzerliği nedeni ile aşağıda hastalıklarda ayırıcı tanının değerlendirilmesi gerekmekte.

Tedavi

Maalesef solar ürtikerin spesifik bir tedavisi henüz bulunmamaktadır. Tedavi, hastanın güneş ve ışıktan korunması ve klinik belirtilerin azaltılması üzerine kuruludur.

  • Kesin tanı sonrası hastanın güneş, UV ve görünür ışıktan korunması gerekmektedir. Bunun için güneş ve ışığı yansıtıcı özellikleri olan özel giysilerin, şemsiyelerin ve şapkaların kullanılması önerilmektedir. Ancak bunlar ile kişinin rutin fiziksel ve spor aktivitelerine katılımı zorlaşmaktadır. Bu durumlarda UVA ve UVB'ye karşı yüksek koruma içeren ve görünür ışığa karşı etkili renkli güneş kremleri kullanılmaktadır. Görünür ışık için BB (Blemish Balm) kremler fondöten içerikleri ile tercih edilebilir.
  • Beta karotenlerin kullanımı etkinliği zayıf olarak tanımlanmaktadır.
  • H1 ve H2 antihistaminlerin kullanımı; ikinci kuşak H1 antihistaminikler 2 hafta klasik dozlarda başlanır, cevap yetersiz ise bunların dozları 2-4 katına çıkarılarak 2-4 hafta devam edilir. Yetersizliğinde diğer tedavilere geçilmektedir.
  • Fototerapi; PUVA, UVA ya da darbant UVB tedavileri. Son yıllarda görünür ışık dışında UV kaynaklı solar ürtikerde aktif dönemde mavi ve kırmızı ışık tedavileri uygulanarak başarılı sonuçlar alınmaktadır.
  • Fotokemoterapi
  • Plazmaferez
  • IV immünoglobulin
  • Siklosporin A ve anti-IgE etkinliği olan omalizumab kullanımı.

Klinik olarak belirtilerin diğer tedavilerde kontrol altına alınmadığı hastalarda nisan-ekim ayları arasında aylık kronik ürtikerde kullanılan omalizumab verilebilir. 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency