- Gösterim: 15092
Eritema ab igne uzun süreli ve tekrarlayan ısıya maruz kalınan vücut alanlarında, balık ağı görünümünde-retiküler, kızarılık ve pigmentasyon artışı-hiperpigmentasyon, deride peidermla incelme-atrofi ve kılcal damar artışı ile seyreden bir cilt hastalığıdır. Erken tanısı konularak neden elimine edildiğinde tedavi uygulamaksızın kendini sınırlayan hatta kendiliğinde gerileyip kaybolabilen bir hastalıktır.
Elektrik sobaları, sıcak kompres ve tamponlar, sıcak su şişeleri, fizik tedavide kullanılan ısı lambaları, fırınlar, elektrikli battaniyeler, ısıtmalı koltuklar, araç ısıtıcıları ve dizüstü bilgisayarlar gibi çeşitli ısı kaynaklarının kullanılmasına bağlı olarak oluşabileceği düşünülmekte. Isı kaynaklarından kızılötesi-infrared ışınım suçlanmakta. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte deride sık tekrarlayan ve uzun ısıya maruz kalınması deride yüzeysel kan kan damarlarında harabiyete yol açtığı, kanın deride birikiminin(hemosiderin) retiküler hiperpigmentasyona neden olduğu ileri sürülmektedir.
Hastaların ortak şikayetleri bu alanda yanma ve kaşıntıdır.
Isı kaynağına-infrared maruz kalma süresi 2 hafta ile aylar arasında değişebilmektedir. Burada asıl önemli olan maruz kalma yoğunluğu , sıklığı ve süresidir. Klinik olarak maruz kalma ile birlikte deride reriküler eritem-kızarılık gelişmekte,
Klinik olak nadir görülen forumu "bullous eritema ab igne"dir. Bu klinik form sıklıkla diabet, normokrom normositer anemi, subklinik hipotiroid ve yee bozuklukları ile birlikte görülebilmektedir.
Ayırıcı tanıda; poikiloderma, aktinik keratoz, livedo retikülaris ve vaskülitler yer almaktadır.
Eritema ab igne deride incelme-atrofi ve kalıcı hiperpigmentasyon yapması ile önemlidir. Ancak belkide bu alanlarda bir cilt kanseri olan skuamöz hücreli karsinom gelişimi en önemli riskleri arasında yer almaktadır.
Tedavide en önemli yaklaşım nedenin ortadan kaldırılması yani ısı kaynaklarından uzak durulmalıdır.
Genellikle hiperpigmentasyon için ve derideki atrofi için topikal tedaviler kullanılmakta.
Hiperpigmentasyon yapan neden ortadan kaldırıldığında aylar-yıllar içeriisnde kendiliğinden kaybolmakta.
Karsinom gelişebilme riski nedeni ile lezyonların takibi son derece önemlidir. Özellikle hastalık alanında deride gelişebilecek ülser-doku kaybı ile birlite yara oluşumu gözlendiği anda mutlaka kanserin ön tanısı için deri biyopsisi gereklidir.