Meme Estetiğinin Değerlendirilmesinde Matematiksel Ölçümler

2020 yılında "Uluslararası Rosacea Topluluğu", tedavi standartlarının belirlenmesi için roza hastalığında klinik alt tipleri ve varyantları standartlaştırmak amacıyla bir sınıflandırma sistemi geliştirdi. Topluluk, klinik özelliklere göre dört alt tip tanımladı:

Tip I veya Eritemato-Telenjiektazik Klinik Form (ETR): Yüzün merkezi ya da dış kısımlarında; sıcak, stres, güneş ve yüzün yıkanması gibi tüm etkenlerle yoğun bir kırmızılığın oluşması, bunun geç kaybolması ve hastalık alanında kılcal damarların (telenjiektazilerin) varlığı.

Tip II veya Papülopüstüler Klinik Form (PPR): Yüzün merkezi dağılımında, zeminde eritem-telenjiektazi ve sürekli ya da geçici püstül ve papüller bulunmaktadır.

Tip III veya Tümöral Klinik Form (Fimatöz Klinik Form): Yüzde; yanaklar, çene (gnaftofima), alın (metofima) ve burun (rinofima) olarak tanımlanan, aşırı düzensiz konturları olan kalınlaşmış cilt ile karakterizedir.

Tip IV veya Göz Tutulumu ile Seyreden Oküler Klinik Form: Yüzde belirtileri var ya da olmaksızın gözde sulanma, yanma, kuruluk, kaşıntı, kızarıklık ve ışığa aşırı duyarlılık (fotofobi) varlığı ile tanımlanır.

Rosacea Topluluğu, hastalığın gelişiminde rol oynadığı düşünülen yeni mekanizmayı şu şekilde açıklamaktadır:

1. Doğuştan Gelen Bağışıklık Sistemi ve LL-37'nin Rolü

Sağlıklı bir ciltte, deri hücreleri olan keratinositler üzerinde doğuştan gelen bağışıklık sisteminde rol oynayan "Toll-Like Reseptörler" (TLR'ler) bulunur. Bu reseptörler, patojen mikroorganizmaların hücre duvarı parçaları ile aktive olur.

  • Antimikrobiyal Peptitler (AMP'ler): TLR'lerin aktivasyonu, keratinositlerden katelisidinler (LL-37) ve defensinler gibi AMP'lerin yapımını sağlar.

  • Bu AMP'ler, başlangıçta inaktif propeptitler olarak sentezlenir ve proteazlar (kallikrein 5) tarafından bölünerek aktif forma geçer.

  • Rosaceada Anormal Aktivasyon: Genetik yatkınlık, çevresel aşırı sıcaklık, anormal mikrobiyal kolonizasyon ve ultraviyole (UV) ışık gibi tetikleyiciler, TLR'ler aracılığıyla klinik bulguların ortaya çıkmasına neden olur.

  • UV Işığının Etkisi: UV ışığı sonrası deride D vitamini aktivasyonu ve keratinositlerdeki UV stresi, LL-37 salınımını artırarak şiddetli eritem (kızarıklık) gelişimine yol açar. Yüzün en fazla etkilenen bölge olmasının nedeni de budur.

  • Bu bulgular, LL-37'nin rosaceada gelişen patolojik inflamasyon cevabında, bozulmuş antimikrobiyal aktivitede ve damarsal disfonksiyonda kilit rol oynadığını göstermektedir.

2. Demodex ve Mikrobiyal Ajanların Etkisi

UV dışında, deride katelisidinin proteaz aktivasyonu ile TLR-2 disfonksiyonuna neden olan diğer bir etken Demodex folliculorum parazitidir.

  • Demodex'in Rolü: Derimiz üzerinde saprofit bir parazit olan D. folliculorum, pilosebase yapılarda çoğalarak bir antijen salgılar. Bu antijen, keratinositler üzerindeki TLR-2 duyarlılığını artırır. Bu durum, AMP (LL-37) yoluyla deride inflamasyonu tetikler.

  • Diğer Mikrobiyal Ajanlar: D. folliculosum dışında rosacea ile ilişkili olduğu bildirilen diğer mikrobiyal ajanlar arasında Bacillus oleronius, Staphylococcus epidermidis, Helicobacter pylori ve Chlamydophila pneumoniae bulunur.

3. Nörojenik İnflamasyon (Duyusal Belirtiler)

Rosacea, klinik olarak eritem dışında yanma ve batma gibi duyusal belirtilerle de seyreder.

  • Vazoaktif Nöropeptitler: Derideki duyusal sinirler; ısı, soğuk, alkol, baharatlı yiyecekler ve egzersiz ile aktive olur. Bu aktivasyon, deride nörojenik inflamasyona katkıda bulunan vazoaktif nöropeptitlerin serbest kalmasına neden olur.

4. Vasküler Disfonksiyonun Etkisi

Rosaceada sadece kan damarlarının genişlemesi (hiperemi) oluşmaz. Aynı zamanda:

  • Deride kan akımının artışı, inflamatuvar hücrelerin daha fazla deriye geçişine neden olur.

  • Lenfatik damarlarda benzer gelişimler, deride kızarma, eritem ve ödem gelişiminde rol oynamaktadır.

Rosacea Tedavisinde Yeni Öneriler

Güncel bilimsel bilgiler ışığında Rosacea tedavisinin hedefleri şunlardır:

  • Hızlı etkili tedavi protokollerinin kullanılması.

  • Yaşam Tarzı Modifikasyonunun mutlaka sağlanması (tetikleyicilerin, özellikle UV ışığa maruz kalmanın önlenmesi). Bu, uzun süreli iyileşme ve hastalık kontrolü için kritik öneme sahiptir.

  • Uzun süreli tedavi ve kombinasyonlarının kullanılması.

  • Evde cilt bakımı ve yaşam tarzı ayarlamaları reçete edilirken hasta eğitiminin tedavinin önemli bir bileşeni olması.

Yeni Topikal Tedaviler: Brimonidin

Brimonidin tartarat, -2 adrenerjik reseptör agonistidir ve damarlar üzerinde vazokonstriksiyon (daralma) etkisi ile yüzde eritem (kızarıklık) ataklarının baskılanması ve kalıcı eritemin tedavisinde kullanılmaktadır.

  • Formülasyon ve Kullanım: Brimonidin tartarat jel (Mirvaso®, Galderma Laboratories) %0.5 aktif madde içermekte olup, yüzde günde 1 defa kullanımı ile eritemde başarılı ve güvenilir sonuçlar alınmaktadır.

  • Etki Hızı: Eritem ataklarında sürüldüğünde 30 dakika içerisinde hızlı klinik cevaplar alınmaktadır.

  • Kullanım Alanı: Rosacea'nın eritem ile seyreden tüm klinik formlarında kullanılmakla birlikte, sıklıkla Tip I Rosacea'da (Eritemato-Telenjiektazik Tip - ETR) yani eritem + telenjiektazinin belirgin olduğu durumlarda kullanımı önerilmektedir.

  • Not: Ülkemizde (Türkiye'de) henüz bulunmayan bir preparattır. Gözde glokom hastalığında kullanılan göz damlası formları mevcuttur, ancak konsantrasyonları (%0.15) daha düşüktür.

 

Oksimetazolin, -1 adrenerjik reseptörler üzerinde güçlü etkili ancak -2 reseptörlerde sınırlı bir etkinliği olan bir ilaçtır. Rosacea'da yüzde eritem (kızarıklık) için kullanılmaktadır. Özellikle Eritemato-Telenjiektazik Tip (ETR) formunda tercih edilmektedir.

  • Kullanımı: Ülkemizde burun spreyi ve solüsyonu için geliştirilmiş %0.05’lik formu eritem için kullanıldığında kızarıklığı 1 saat içerisinde azaltmakta ve bu etkinliği 3 saat devam etmektedir.


Diğer Topikal Tedaviler

Rosacea'nın ETR ve Papülopüstüler (PPR) formlarında kullanılan diğer topikal ilaçlar şunlardır:

  • Metronidazol ( krem ve jel - Roza krem ve jel)

  • Azelaik Asit ( krem - Azalderm krem)

  • Sülfasetamid ( jel - Sivex jel)

  • Sülfasetamid + Kükürt (Sulfur) (Sulfafur krem)

Bunların dışında rosaceada kullanılan diğer topikal ajanlar; takrolimus ve pimekrolimus gibi kalsinörin inhibitörleri, eritromisin, klindamisin ve azitromisin gibi makrolidler, retinoidler, permetrin, benzoil peroksit (BP) ve BP + klindamisin kombinasyonlarıdır.

  • Makrolidler: Eritromisin ve analogları olan klindamisin ve azitromisinin klinik etkinlikleri oldukça sınırlıdır ve direnç gelişme riskine karşı kullanımları çok önerilmemektedir.

  • Pimekrolimus: Özellikle pimekrolimus %1 krem, ETR ve PPR'de sistemik tedaviler ve vasküler lazer tedavileri ile birlikte kullanımıyla başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Antiparasitik İlaçlar

  • Permetrin ve Metronidazol Karşılaştırması: permethrin ve metronidazolün günde 2 defa kullanımının sonuçları, permetrinin daha başarılı olduğunu göstermektedir. Her iki ilaç da eritem ve papüllere etkilidir, ancak püstüller ve telenjiektaziler üzerinde etkili değildir.

  • Demodex Tedavisi: Rosaceada Demodex dermatit saptanırsa, oral sistemik ivermektin ve topikal permethrin %5 krem etkin bulunmuştur.

  • İvermektin (%1 krem): Yeni bir topikal ajan olan ivermektin %1 krem, PPR olgularında etkilidir. Ülkemizde (Türkiye'de) ivermektinin sistemik ve topikal formları henüz bulunmamaktadır.

Topikal Benzoil Peroksit (BP) ve BP'nin antibiyotik kombinasyonları (eritromisin ve klindamisin), Papülopüstüler Rosacea (PPR) klinik formunda etkilidir. Yurt dışında BP'nin deride iritasyon yapması nedeniyle enkapsüle formları kullanılmaktadır.

Minoksidil %1.5 köpük formu da kullanılmaktadır, ancak ülkemizde (Türkiye'de) halen bulunmamaktadır.

 

Rosacea Sistemik Tedaviler

Doksisiklin (Doxycycline)

Kontrollü salınımlı doksisiklin (subantimikrobiyal doz) günde tek doz olarak Papülopüstüler Rosacea (PPR) tedavisinde oldukça etkilidir.

  • Etki Mekanizması: Doksisiklinin rosacea patogenezinde önemli rolü vardır:

    • Matrix Metalloproteinazları (MMP'ler) ve serin proteaz kallikrein 5 aktivitesini inhibe eder. Bu durum, inflamasyonda kritik rol oynayan katelisidin LL-37'nin azalmasını sağlar.

    • Ayrıca sitokin aktivitesini, nötrofil doku infiltrasyonunu, serbest oksijen radikallerini ve doku yıkımını inhibe ederek anti-inflamatuvar etki gösterir.

  • Kullanım: Özellikle PPR formunda diğer topikal ajanlarla kombine kullanılır.

  • Yan Etki: Günde iki kez kullanılan antimikrobiyal dozlara göre, bu düşük dozlarda bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi yan etkiler daha az görülür.

  • Türkiye Notu: Ülkemizde (Türkiye'de) doksisiklinün (Monodox, Tetradox kapsül) kontrolsüz salınımlı formu bulunmaktadır.

Diğer Sistemik İlaçlar

PPR ve oküler klinik formunda doksisiklin yerine şu sistemik ajanlar kullanılabilmektedir:

  • Makrolidler: Eritromisin, azitromisin ve klaritromisin.

  • Metronidazol.

  • İzotretinoin.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Sistemik tetrasiklin grubu ilaçların ışık duyarlılığı (fotosensitivite) yapabileceği unutulmamalıdır (özellikle yaz döneminde dikkat edilmelidir).

  • Gastrointestinal sistem (GİS) yan etkileri (özofajit gibi) yok ise tetrasiklin, eğer var ise azitromisin kullanılabilir.

İzotretinoin

  • Düşük Doz Kullanımı: Rosacea tedavisinde günde adet ay gibi düşük dozlarda kullanılabilir.

  • Düşük doz izotretinoin kullanımı sırasında lazer tedavileri yapılabilir.

  • Sebaceous Hiperplazi tedavisinde izotretinoin kullanılabilir.

  • Yüksek doz izotretinoin ( sabah ve gece) ay süreyle kullanılabilir.

Çinko

  • Özellikler: Anti-inflamatuvar ve antioksidan özelliklere sahiptir.

  • Kullanım: Sistemik olarak çinko sülfat kapsül şeklinde kullanılabilir. Tüm rosacea formlarında idame amaçlı kullanım için idealdir.

Rosacea Tedavisinde Lazer, Işık ve Diğer Prosedürler

Lazer ve Işık Tedavileri

Damarsal Lezyonlar ve Eritem (Kızarıklık) İçin:

  • Pulsed Dye Lazer (PDL): ()

  • Yoğun Atımlı Işık (IPL): ()

  • Potasyum Titanil Fosfat (KTP) Lazer: ()

  • Long-Pulsed Neodimyum:Yitriyum-Alüminyum-Garnet Lazer (Nd:YAG): ()

Fimatöz Lezyonlar (Doku Kalınlaşması) İçin:

  • Karbondioksit ()

  • Erbiyum:Yitriyum-Alüminyum-Garnet () Lazer ile doku ablasyonu (buharlaştırma) yapılmaktadır.

Botulinum Toksin

  • Onabotulinumtoksin A, eritem alanlarına aralıklarla, her alana dozlarda, hafta aralarla uygulanmaktadır.

Rifaximin (Fikasimin)

  • Rosacea ile birlikte bağırsaklarda bakteriyel kolonizasyon (İnce Bağırsak Aşırı Bakteriyel Çoğalması - SIBO) düşünüldüğünde, sistemik Rifaximin günde defa gün süreyle kullanılabilmektedir.

Cilt Bakım Ürünleri ve Rosaceada Günlük Rutin

Rosacea tedavisi sırasında doğru cilt bakımı son derece önemlidir. Rosacealı cildinizin son derece duyarlı ve çabuk reaksiyonlar gösterdiğini unutmayınız. Bu nedenle kullanılacak cilt bakım ürünleri cildinizle dost olmalıdır. Kullanacağınız ürünler:

  • Cildinizi daha rahat hissetmesine yardımcı olmalı,

  • Tedaviden gördüğünüz sonuçları desteklemeli,

  • Cildinizin genel sağlığını ve direncini artırmalı,

  • Rosaceadan kaynaklanan kızarma, yanma ve kaşıntı gibi şikayetleri alevlendirmeden yatıştırmalıdır.

Rosaceada günlük temel cilt bakımında aşağıdaki Temizleme, Nemlendirme ve Güneşten Korunma sıralamasını uygulamaya çalışın:

1. Temizleme

Yüzünüzü günde 2 defa, sabah ve akşam çok nazikçe yıkayın (özellikle akşamları yatmadan önce). Akşamları gündüz kullanılan ilaç, makyaj, bakım ürünlerinin, gün boyu salgılanan sebum (deri yağı) ve çevresel kirlerin deriden uzaklaştırılması son derece önemlidir.

Rosacealı hastalar, ciltlerinin zaten tahriş olduğu hissi nedeniyle yeterince yıkamak istemeyebilirler.

Duyarlı Cildinizi Daha Fazla Tahriş Etmeden Temizlemek İçin Öneriler:

  • İçerikleri rosaceaya göre düzenlenmiş temizleme ürünleri kullanın (sabun kesinlikle kullanmayın).

  • Temizleyiciyi parmak uçları ile dairesel bir hareket kullanarak hafifçe uygulayın.

  • Temizleyiciyi sadece parmak uçlarınızı kullanarak ılık suyla durulayın. Bol ılık su kullanın, çünkü temizleyicinin bir kısmı cildinizde kalırsa tahrişe neden olabilir.

  • Temiz, pamuklu bir havlu ile yüzünüzü hafif dokunuşlarla kurulayın (ovalama yapmayın).

2. Cildin Nemlendirilmesi

Rosaceada cilt tipinizden bağımsız (kuru, yağlı, karma) nemlendirme son derece önemlidir.

  • Nemlendirme, cildin su içeriğine (nemine) yardımcı olur ve derinin direncini sağlayarak kullandığınız ilaçlar ve çevresel nedenlerden kaynaklanan tahrişi azaltabilir.

  • Çalışmalar, rosacea nemlendiricisi veya deri bariyerini onarıcı ürünlerin günlük uygulanmasının, tedavilerden göreceğiniz sonuçları iyileştirebileceğini göstermektedir.

3. Güneşten Korunma

Cildinizi yıl boyunca güneşten/UV ışınlarından korumanız son derece önemlidir, çünkü güneş/UV rosacea kliniğini kötüleştirmektedir. Bu korunma, cilt renginizden ve mevsimlerden (kışın bile) bağımsız olmalıdır.

Güneşten Koruyucu Seçimi Kriterleri:

  • Çinko Oksit ve Titanyum Dioksit içermesi (Fiziksel Filtreler).

  • Silikon içerikler (Dimetikon, Orklometikon, Siklometikon gibi) içermesi.

  • İçeriğinde koku maddesi içermemesi.

  • UVA ve UVB karşı koruma içermesi.

  • SPF 30 ve üzeri olması.

Tüm Cilt Ürünlerinde Kaçınılması Gereken İçerikler

Aşağıdaki maddeler cildinizi tahriş edebileceği ve rosaceayı alevlendirebileceği için tüm cilt bakım ürünlerinizde bulunmamalıdır:

  • Alkol

  • Kafur (Camphor) ve Mentol

  • Koku Maddeleri

  • Glikolik ve Laktik Asit (Yüksek konsantrasyonlarda)

  • Sodyum Lauril Sülfat (SLS)

  • Üre

Genel Ürün Kullanım Önerileri

  • Form Seçimi: Losyon ve jel yerine krem formları tercih edilmelidir.

  • Test Etme: Ürünleri almadan önce örnek (tester) alınarak mutlaka cildinizde test etmelisiniz. Bu amaçla rosacea alanına uygulanan az miktarda ürünün deride yanma hissi yapıp yapmadığı gözlenmelidir. Tester ürün gerekiyorsa 3 gün kullanılır; sonunda yanma, kaşıntı ve kızarma yapmıyor ise ana ürüne geçilebilir.

  • Uygulama: Ürünleri uygularken cildinize son derece nazik olmaya çalışın. İritasyonu önlemek için yüzünüzü ovalamaktan ve kaşımaktan kaçının.

  • Aparatlardan Kaçınma: Fırça, lif ya da masaj aparatlarını yüzde kullanmayın.

  • Diğer Ürünler: Saç spreyleri kullanmayın ve yüz maskelerinin rosaceayı alevlendirebileceğini unutmayın. Kullanımına dikkat edin.

 

Bu ürün grubu, nemlendirici, deri yatıştırıcı, anti-inflamatuvar ve antioksidan etkileri nedeniyle tercih edilmektedir.

Bu amaçla kullanılan bazı içerikler şunlardır:

  • Koloidal yulaf ezmesi, niasinamid, papatya özü (feverfew), meyan kökü (licorice), çaylar, kahve böğürtleni, aloe vera, zerdeçal ve mantar ekstreleri.

Özel Kombinasyonlar ve Yeni İçerikler

1. Redness Neutralizer® (SkinCeuticals, New York, NY, USA):

  • İçerik: Kafein, çinko glukonat, bisabolol, Eperua falcata kabuk ekstresi ve palmitoil tripeptit-8 içermektedir.

  • Kullanım: Papülopüstüler Rosacea (PPR) formunda günde 2 defa kullandırılmaktadır.

  • Not: Ancak eritem (kızarıklık) üzerinde etkisi bulunmamaktadır.

2. Quassia Amara (Acıağaç) Ekstresi:

  • İçerik: Acıağaç'tan elde edilen %4’lük topikal jel formundadır.

  • Özellikler: Antiparaziter ve anti-inflamatuvar özelliklere sahiptir.

  • Kullanım: Sıklıkla azelaik asit ve metronidazol ile birlikte veya aralıklı (idame) tedavilerde kullanılabilir.

3. Düşük Moleküler Ağırlıklı Hyaluronik Asit:

  • Klinik Etki: Düşük moleküler ağırlıklı hyaluronik asit formülasyonları günde iki kez uygulandığında eritem, yanma, batma ve deri kuruluğunda bir azalma gözlemlenmiştir.

  • Etki Mekanizması: Hidrofilik bir yapıya sahip olan bu madde, hücre dışı matrisin yeniden şekillendirilmesini desteklemek için fibrin ve kolajen ile etkileşime girerek stratum korneuma (derinin en üst tabakası) nüfuz eder.

  • Bu mekanizma, keratinositlerden antimikrobiyal peptit -defensin 2 salınımının indüksiyonu ile birlikte ilerler. Sonuç olarak, yeniden epitelizasyonu hızlandırır ve ağrı ve ödemi azaltır.

Rosacea (Roza) Kliniğini Alevlendiren Nedenler

Rosacea, kronik ve tekrarlayıcı bir hastalık olduğundan, hastaların belirtileri şiddetlendiren tetikleyicileri doğru bir şekilde belirlemesi ve bunlardan kaçınması tedavi başarısı için hayati önem taşır.

1. Güneş/Ultraviyole (UV) Işınları

Hastaların büyük bir bölümünde, kontrolsüz birkaç dakikalık güneşlenmenin bile yüzde yanma ve eritem (kızarıklık) şikâyetlerini alevlendirdiği ifade edilmektedir.

Alınabilecek Önlemler:

  • Geniş Koruma Etkinliği olan (UVA ve UVB korumalı, SPF ) bir güneşten koruyucu kullanın.

  • Geniş siperli bir şapka kullanın.

  • Öğle saatlerinde () açık hava aktivitelerinden uzak durun.

  • Mümkün olduğunca gölgede kalın.

2. Stres

Stres koşullarında roza kliniği alevleniyorsa, stres kontrol altına alınmalıdır.

Stresi Yönetme Yolları:

  • Mindfulness ve Meditasyon: Günlük olarak kısa süreli meditasyon veya farkındalık (mindfulness) egzersizleri yapın.

  • Derin Nefes Egzersizleri: Anlık stres anlarında veya kızarma (flushing) başlangıcında yavaş, derin nefes alıp verme tekniklerini uygulayın.

  • Düzenli Egzersiz: Stresi azaltmaya yardımcı olduğu kanıtlanmış düzenli ve orta düzeyli egzersiz yapın (Ancak vücut ısısını çok yükselten ağır egzersizlerden kaçının).

  • Uyku Düzeni: Yeterli ve kaliteli uyku almaya özen gösterin.

  • Gerekirse Profesyonel Yardım: Kronik ve kontrol edilemeyen stres durumlarında bir ruh sağlığı uzmanından destek alın.

3. Sıcak Koşullar ve Yükselen Vücut Isısı

Yükselen vücut ısısı ve sıcak ortamlar, damarların genişlemesine ve dolayısıyla kızarıklık ataklarının tetiklenmesine neden olur.

Alınabilecek Önlemler:

  • Sık sık ılık duş alın (Sıcak su kullanmaktan kaçının).

  • Vücut ısınızın yükseldiğini hissettiğinizde giysilerinizi çıkararak serinlemeye çalışın.

  • Isı kaynaklarından (şömine, soba, sıcak fırın) uzak durun.

  • Enseye veya alına soğuk kompresler uygulayın.

  • Soğuk bir şeyler için veya ağzınıza küçük buz parçaları alarak damağınızı soğutun (Bu, merkezi sinir sistemini serinletmeye yardımcı olabilir).

  • Vantilatör ve klima kullanarak ortam sıcaklığını düşürün.

4. Sıcak İçecekler

  • Sıcak içeceklerden uzak durun; tercihinizi soğuk ya da ılık içeceklerden yana kullanın.

Rosaceayı Alevlendiren Diğer Tetikleyiciler ve Önlemler

1. Alkol Kullanımı

Alkol tüketiminin kontrol altında tutulması gerekir. Alkol, kan damarlarını genişleterek kızarma (flushing) ataklarını tetikleyebilir.

Alınabilecek Önlemler:

  • Özellikle kırmızı şarap yerine beyaz şarap tercih edilmelidir.

  • Bira ve beyaz şaraba soda veya limonata eklenerek alkol oranı azaltılabilir.

  • Alkol bardağını 1-2 ile sınırlı tutun.

  • Her alkol alımından sonra büyük bir bardak soğuk su içilmesi önerilmektedir.

2. Acılı Yiyecekler

  • Acılı yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Acı biber, vücut ısısını ve dolayısıyla yüzdeki kızarıklığı artıran kapsaisin içerir.

3. Cilt, Diş ve Saç Bakım Ürünlerinin Doğru Seçimi

  • Kullanılan tüm ürünlerin (şampuan, diş macunu dahil) hassas ciltler için formüle edilmiş ve rosaceayı tetiklemeyen içeriklere sahip olması önemlidir.

4. Doğru Kozmetik Kullanımı

  • Cildinize uygun ve rosacea klinik belirtilerini artırmayacak kozmetik ürünleri kullanın:

    • Hafif ve kokusuz nemlendiriciler uygulayın.

    • Nemlendiricinin ardından, likit bazlı ve cilde kolay yayılabilen kapatıcılar kullanın. (Kalıcı kapatıcı veya fondötenler yerine hafif formlar tercih edilmelidir.)

    • Ürün seçiminde komedojenik olmayan ve fiziksel filtreli (çinko oksit/titanyum dioksit) güneş koruyucular içeren makyaj malzemeleri öncelikli olmalıdır.

5. İlaçlar

Sağlık problemleriniz gereği kullandığınız ilaçları tekrar gözden geçirin. Eğer bu ilaçların kullanımı roza klinik belirtilerinizi artırıyorsa, sorumlu doktorunuzla tekrar görüşerek ilaç düzenlemesi yapın.

  • Özellikle hipertansiyon ilaçları, kalp ilaçları, sakinleştirici ilaçlar, migren ve gözde glokom ilaçları ile B3 vitamini (Niasin/Niasinamid değil, Nikotinik Asit formu) gibi ajanlara dikkat edin.

6. Soğuk ve Rüzgardan Korunma

Yüzünüzü soğuk ve rüzgardan korumaya çalışın.

  • Rüzgarlı ve soğuk havalarda yüzünüzü bir örtü ile korumaya çalışın. İpek ve akrilik en iyi seçenekler olacaktır; yünlü ve kaba dokumalı ürünlerden uzak durun.

  • Soğuk ve rüzgarlı mevsimlerde daha yoğun cilt nemlendiricileri kullanın.

  • Dış aktivitelerinizi azaltın.

7. Egzersiz

Egzersiz yapın ancak vücut ısınızın çok yükselmesine izin vermeyin.

  • Düşük yoğunlukta egzersizleri tercih edin; yürüyüşler ve yüzme gibi.

  • Hava sıcaklığının yüksek olmadığı veya klimanın (air-conditioned) bulunduğu spor salonlarını (GYM) tercih edin.

  • Egzersiz sırasında soğuk su ve havlu ile sık sık ense ve yüz ısısının düşmesini sağlayı

 

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency