Meme Estetiğinin Değerlendirilmesinde Matematiksel Ölçümler

Vücudumuzu saran en geniş yüzeye sahip organımız olan derimiz, vücut toplam ağırlığımızın 'ini oluşturmaktadır. Deri hastalıklarına baktığımızda, nedenler ve gelişim süreçleri aynı olmakla birlikte, kadın ve erkekte görülme sıklıkları ve klinik şiddetleri arasında farklılıklar olduğunu görmekteyiz. Derinin normal fizyolojisinde önemli roller üstlenen hormonların hastalıkların gelişiminde önemli rollerinin olması kaçınılmazdır.

Deri ve Hormonal Yapı

Derimizin son yıllarda hormonal bir organ gibi fizyolojik rolleri olduğu gösterilmiştir. Bazı seks hormonlarının, erkeklerde testosteron () ve dihidrotestosteron () ve kadınlarda östradiol (), deride aktif metabolitlere dönüştükleri gösterilmiştir.

Derinin yapısında bulunan yağ bezleri, ter bezleri ve kılların dermal yapısında bulunan papiller hücrelerin özel enzimler salgıladıkları gösterilmiştir. Bu enzimler, böbrek üstü bezlerinden salgılanan dihidroepiandrosteron () ve androstenedionu daha aktif olan ve 'ye dönüştürürken, aromatiz enzimleri 'yi östradiole dönüştürmektedir. Deride bu enzimler dışında, deri hücrelerinde seks hormonlarına spesifik reseptörler de yer almaktadır.

Derinin en dış kısmını oluşturan epidermis hücreleri (keratinositler)'nde androjen reseptörleri () ve östrojen reseptör beta bulunurken, hidroksisteroid dehidrogenaz ve alfa redüktaz enzim sentezinin yapıldığını da bilmekteyiz.

Deride bulunan melanositlerde androjen reseptörleri (), östrojen reseptör alfa ve beta üretilmektedir.

deri_hastaliklari_seks_hormonlari.jpg

Deri Hastalıkları ve Hormonal Etkileşim

Deri hastalıkları, derinin normal fonksiyon ve yapısındaki değişimlerdir. Bu durumlar; enfeksiyonlara, genetik hastalıklara, fiziksel faktörlere (sıcak, soğuk ve gibi), beslenme ve metabolik hastalıklara, kozmetiklere, ilaçlara, organ ve sistemlerin anormal çalışmasına, çevresel faktörlere (mesleki, sosyal yaşam, yaşam coğrafyasına, kişisel bakım faktörlerine...) ve hormonal faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

Vücudun hormonal aktivitesi derinin fonksiyon ve aktivitesini etkilediği için, cinsiyetten kaynaklanan androjen ve östrojen hormon aktivitesi derinin fonksiyon ve aktivitesini etkilemektedir. Deri üzerinde genç bir erkekte testis aktivitesi ile testosteron, genç bir kadında ise over aktivitesi ile östradiol daha dominant iken, her iki cinsiyette böbrek üstü bezlerinden salgılanan ve androstenedion etkili olmaktadır.

Yaşla birlikte seks hormonları değişmektedir. Erkeklerde androjen aktivitesi kadınlara göre daha yavaş ve ileri yaşlarda ( yaş gibi) azalmakta, kadınlarda östrojen aktivitesi menopozal süreçte azalmaktadır. Her iki cinsiyette de yaşla birlikte ve androstenedion azalmaktadır.

Cinsiyetler Arası Yapısal ve Fonksiyonel Farklılıklar

Seks hormonları deride cinsiyetler arası yapısal ve fonksiyonel farklılıklara yol açmaktadır. Bazı örnekler aşağıda tanımlanmıştır:

  • egzersiz ile birlikte terleme oranları erkeklerde , kadınlarda .

  • ’lik deride sebum salgısı erkeklerde , kadınlarda .

  • Deri yüzeyinde erkeklerde , kadınlarda .

  • Epidermal erkeklerde , kadınlarda .

  • Erkeklerde deri kalınlığı kadınların gibidir.

  • Kadınlarda deri altı destek dokusu erkeklerden daha fazladır.

Androjenlerin ve Östrojenlerin Deri Üzerindeki Etkileri

  • Androjenler: Deride sebum salgılayan sebase bezlerin büyümesi, farklılaşması ve fonksiyonlarında etkili olmaktadır. Saçlar, yüz ve vücut kıllarının (kaş ve kirpik hariç) büyümesi ve farklılaşması, derinin bariyer fonksiyonu, derinin hemostazı ve yara iyileşmesinde rol oynamaktadır. Kadınlarda androjen fazlalığı; erkeksi tipte yüzde ve vücutta kıllanmaya (hirsutizme), erkeksi tipte saç dökülmesine, yüzde şiddetli aknelere neden olmaktadır.

  • Yara İyileşmesi: Travma sonrası her iki cinste östrojen artarken testosteron azalmaktadır. Fizyolojik seviyelerde -dihidrotestosteron (), deride travma sonrası yara alanında immün fonksiyonu azaltmakta ve yara iyileşmesini düzenlemektedir. Bunu deride sitokinleri artırarak ve tümör büyüme faktörünü () azaltarak sağlamaktadır.

  • Deri Kalınlığı ve Fiziksel Farklılıklar: Her iki cinste de dışarıdan östrojen tedavisi deri kalınlığını arttırmaktadır. Erkeklerde terlemenin ve sebum salgısının daha fazla olması, kadınlara göre daha yüksek anlamına gelmektedir. Daha yüksek cilt yüzeyi 'ı, derinin yüzeyinin daha az asidik olması anlamına gelmektedir. Bu da deri yüzeyinde kadınlara göre daha farklı mikrobiyal flora anlamına gelmektedir.

  • Erkeklerde kadınlara göre; deriden su kaybı ( su kaybı - ), kızarıklık ve melanin indeksi daha yüksektir. Kadınların ise deri hidrasyonu ve elastikiyeti erkeklerden daha yüksektir. Ancak kadınlarda yaş ilerledikçe deri hidrasyonu azalmaktadır.

Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkiler

Seks steroidlerinin kadınlarda ve erkeklerde bağışıklık sistemi üzerinde farklı bir etkisi vardır.

  • Androjenler anti-inflamatuardır. Hem hücresel hem de hümoral bağışıklığı baskılayarak erkeklerin deri enfeksiyonlarına (bakteriyel ve viral) daha fazla yatkınlığı ile sonuçlanır.

  • Östrojenler hümoral bağışıklığı uyarır ve oto reaktif hücrelerinin gelişmesine neden olur. Bu nedenle lupus ve alerjik kontakt dermatit gibi otoimmün hastalıklar kadınlarda daha fazla görülmektedir.

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency