- Gösterim: 5685
COVID-19 salgını sebebiyle, başta eller olmak üzere vücudun sık sık yıkanması; sabun, deterjan, alkol, kolonya, eldiven ve dezenfektanların yoğun kullanımı cilt problemlerine yol açmaktadır. COVID-19'a karşı kişisel hijyen önlemlerinin önemi ve sürekliliği göz önüne alındığında, bu sorunları azaltmak için düzenli ve uygun bir nemlendirici kullanımı ön plana çıkmaktadır. Son günlerde hastalarımızdan en sık gelen soru, "Hangi nemlendiricileri kullanmalıyız?" olmuştur. Bu makalede, nemlendiricilerin kullanım amacını ve bir nemlendiriciyi seçerken içeriğinde nelerin olması gerektiğini anlatmaya çalıştık.
Derimiz, yaklaşık 2 m²'lik yüzey alanıyla vücudumuzu dış etkenlere karşı koruyan ilk savunma hattıdır. Fiziksel ve kimyasal ajanlara, ultraviyole ışınlarına ve mikroorganizmalara karşı koruma görevini, yeterli su içeriği ve sürekli kendini yenileme yeteneği sayesinde yerine getirir.
Ancak, fiziksel ve kimyasal maddelere aşırı maruz kalmak cildin bu dengesini bozabilir. Bu durum, ciltte kuruluk (kserozis), egzama, enfeksiyonlar, tahrişler, alerjik reaksiyonlar ve hatta cilt kanseri gibi hastalıkların artmasına yol açabilir.
Genç, sağlıklı ve çevresel faktörlere dirençli bir cildin en önemli özelliklerinden biri, yüksek su içeriğidir. Cildin bu nemli yapısı, doğal su tutma kapasitesi sayesinde korunur. Ancak, bu mükemmel yetenek yaşlanma süreci, güneşin ultraviyole ışınları, olumsuz iklim koşulları, sigara kullanımı, yanlış veya aşırı temizleyici ürünler, dezenfektanlar ve alkol gibi faktörlerle bozulabilir.
Cildin su içeriğinin azalması, kuruluğa yol açarak doğal bariyer fonksiyonunun bozulmasına neden olur. Bu olumsuz değişimler, ciltte ince çizgiler ve kırışıklıklar oluşturur; cildin daha donuk ve düzensiz görünmesine katkıda bulunur. Cildin optimal su içeriği, sadece sağlıklı bir bariyer için değil, aynı zamanda estetik bir görünüm için de hayati öneme sahiptir.
Cildin nem içeriğini korumasını sağlayan üç kritik unsur vardır ve bunlar cildin nemlendirilmesini sağlamak ve sürdürmek için birlikte çalışır.
Doğal Nemlendirme Faktörleri (NMF) ve Önemi
Doğal Nemlendirme Faktörleri (NMF), ciltte bulunan ve amino asit veya amino asit türevlerinden oluşan bileşenlerdir. Bunlar, havadan ve cildin daha derin katmanlarından su çekip bağlayarak humektan görevi görür.
NMF bileşenleri arasında en önemlileri pirolidon karboksilik asit (PCA), laktik asit ve üredir. Bu bileşenlerin büyük bir kısmı, cilt hücreleri olan korneositler tarafından üretilen Filaggrin adlı büyük bir proteinin parçalanmasıyla oluşur. Güneşin ultraviyole ışınları bu parçalanma sürecini olumsuz etkiler.
-
Laktik asit, cildin bariyerini güçlendiren seramidlerin sentezini uyararak kurulukla ilişkili belirtileri hafifletir ve önler.
-
Üre, suyun hücre zarlarından geçişini ve dağılımını düzenleyen proteinler olan aquaporinlerin (AQP) ve seramidlerin sentezini sağlayan enzimleri aktive eder.
Yeterli NMF seviyesi, cildin nemlenmesini, esnekliğini ve bariyer işlevini optimize eder. NMF seviyelerinin düşmesi ise klinik olarak cilt kuruluğu, pullanma ve çatlamaya yol açabilir. Hatta bu durum, atopik dermatit ve sedef hastalığı gibi cilt rahatsızlıklarının şiddetlenmesine neden olabilir.
Cildin Doğal Çift Katmanlı Lipit Tabakası
Cilt hücreleri arasında bulunan lipidler (yağlar), bir bariyer oluşturarak derinin su kaybetmesini önler. Bu yağlar; kolesterol, esansiyel yağ asitleri (EFA'lar) ve seramidlerden oluşur.
Bu bariyer lipitleri, cildin doğal kolajen, elastin ve proteinlerinin korunmasına yardımcı olur. Aynı zamanda, cildin olgunlaşma ve dökülme süreçlerini (deskuamasyon) de destekler. Özellikle atopik dermatit hastalığında, bu bariyer lipitlerinin azaldığı gözlemlenmiştir.
Esansiyel yağ asitleri, linoleik asit gibi çoklu doymamış yağ asitlerinden meydana gelir.
Hyaluronik Asit (HA) ve Cilt Nemlendirmesi
Cildin nemlenmesinde rol oynayan üçüncü kritik bileşen, hyaluronan veya bilinen adıyla hyaluronik asittir (HA). HA, bir glikozaminoglikan (GAG) olup, hücre dışı matriksin en büyük bileşenini oluşturur.
Cildin nem içeriği, HA'nın hem dermis hem de epidermiste su moleküllerini bağlama ve tutma yeteneğine bağlıdır. HA, ciltte sürekli olarak yıkılıp yeniden sentezlenerek 24 saat içinde yenilenir. Bu nedenle ideal bir nemlendiricinin, HA sentezini teşvik etmesi ve yıkımını en aza indirmesi önemlidir.
Yukarıda bahsedilen bilgiler ışığında, günlük cilt bakımında kullanılması gereken nemlendiricilerin içeriği, cildin Doğal Nemlendirme Faktörlerini (NMF) ve lipid içeriğini desteklemeli, aynı zamanda Hyaluronik Asit (HA) sentezini artırmalı ya da yıkımını azaltmalıdır.
İdeal bir nemlendiricide olmazsa olmaz bileşenler şunlardır:
-
Humektanlar (Nem Tutucular): NMF'ye benzeyen ve atmosferden nem çekerek cildi nemlendiren bileşenlerdir. Gliserin, hyaluronik asit, sodyum laktat ve üre bu gruba girer.
-
Oklüzifler (Nem Kilitleyiciler): Cilt yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturarak suyun buharlaşmasını ve nem kaybını önlerler. Petrolatum (vazelin), mineral yağ, dimetikon ve shea yağı gibi bileşenler bu etkiyi sağlar.
-
Emolyentler (Yumuşatıcılar): Cilt hücreleri arasındaki boşlukları doldurarak cildin bariyerini onarır ve cildi yumuşatırlar. Seramidler, kolesterol, yağ asitleri ve skualen en yaygın emolyan maddelerdendir.
-
Antioksidanlar: Cildi serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyarak yaşlanma belirtilerini geciktirirler. C vitamini, E vitamini ve yeşil çay ekstresi gibi antioksidanlar nemlendirici içeriğinde bulunmalıdır.
Özetle, cildin doğal yapısını taklit eden ve bu yapıyı destekleyen bileşenleri içeren nemlendiriciler, cilt sağlığını korumak ve geliştirmek için en etkili seçenektir.
Doğal Nemlendirme Faktörleri (NMF) için:
-
Üre ve türevleri
-
Sodyum PCA
-
Deniz börülcesi ekstresi (Salicornia herbacea)
-
Sodyum laktat
-
Karnozin (Carnosine)
Lipid Bariyer Fonksiyonu için:
-
Kolesterol
-
Seramidler (özellikle Seramid-1 ve Seramid-3)
-
Linoleik ve linolenik asitler (Omega-6 ve Omega-3 esansiyel yağ asitleri)
-
Karnitin (Carnitine)
-
Skualen (Squalene)
Hyaluronik Asit (HA) için:
-
Aminopropil askorbil fosfat: Ciltte HA yıkımını azaltmaya yardımcı olur.
-
Sodyum laktat: HA sentezini destekler.
-
Sodyum hyaluronat
Diğer Destekleyici Bileşenler:
-
Gliserin
-
Kafein
-
Jojoba esterleri
Nemlendirici Kullanım Sıklığı ve Süresi
Nemlendiricilerin, sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa düzenli olarak kullanılması gerekmektedir. Cildin onarılması ve sağlıklı bir görünüme kavuşması için (kızarıklık ve kuruluk belirtilerinin azalması, cildin canlı görünmesi) hasar görmüş bir ciltte sekiz hafta boyunca düzenli kullanım önerilir.