- Gösterim: 1907
Yüz ve vücut volüm artışı/şekillendirme estetik girişimleri arasında yer alan dermal dolgular günümüzün en popüler uygulamaları arasında yer almakta. Yaygın kullanımı nedeniyle istenmeyen yan etkilerinden biri olan "granülomatöz yabancı cisim reaksiyonu-granulom" reaksiyonların görülme sıklığında artış olmakta. Granuloma nadir fakat reaksiyonun estetik medikal yönü ile önemli bir komplikasyondur. Görülme sıklığı tam olarak bilimemekle birlikte % 0.02–2.8 oranlarda olduğu düşünülmekte. Reaksiyonlar dolgu uygulamasından ay-yıllar sonra ortaya çıkmakta. Erken dönem belirtirleri dolgu uygulama yerlerinde ataklar halinde kızarıklık, ısı artışı, kızarma ve ödem atakları şeklinde gelişmekte. Abse ve selülit gelişebilirken zamanla kaybolmayan sert nodüller ve granulomlar görülmekte.
Granuloma dolgu içeriğne karşı alerjik olmayan bir reaksiyon olarak gelişmekte. Dolgu miktarına-volüme, dolgunun fiziksel yapsına ve içeriğindeki yabancı cisimlere karşı gelişmekte.
dolgu
Granuloma reaksiyonları için uygulanması gereken standart bir tedavi prtotkolü olmamakla birlikte; granuloma içerisine 5-FU, steroid enjeksiyonları, methotrexate ve kolşisinin sistemik kullanımı gibi protokoller kullanılmakta.
Son yıllarda dolgu kaynaklı granulomalarda(hyaluronik asit, biyopolimer....gibi) fazlardan oluşan başarılı bir protokol kullanılmakta;
1. faz; granuloma içerisine 5-FU + dexamethasone ve triamcinolone acetonide sterodilerin enjeksiyonu(granuloma yapısındaki fibrobalstik aktivite ve kolejen yapımının baskılanması için).
2. faz; sistemik kolşisinin 1. gün yükleme dozu ile başlanarak ideame dozlarda 5-7 gün kulanılması.
3. faz: NSAI gurupta antiinflamatuar olan naproxen gibi bir ilacın ilk 5 gün kullanımı.
4. faz; 6 hafta ara ile bu 3 fazın tekrarlanması
Bu prtokollerde yada kendiliğinden granulomların gerilemesi sırasında eritem-kızarıklık hatta kılcal damar-telenjektaziler gelişebilmekte(inflamasyon sonrası eritem-PIE).Bu durumlarda pulsed dye lazer kullanılmakta.