- Gösterim: 12729
Dolgu uygulamaları yüzde ve vücutta istenilen anatomik alanda estetik problemler(asimetri, kırışıklıklar, ince çizgilenmeler, atrofik skarlar vb) ve volüm amaçlı tercih edilen son yılların en popüler yöntemleri. Dolguların içeriklerine kronolojik olarak bakıldığında; ilk sırada kolajenler sonra hyaluronik asitler ve en son kolajen sentezini uyaran dolguları görmekteyiz. Kolajen sentezini uyaran dolgular "akıllı dolgu" olarak tanımlanmakta. Bu gurupta dolgular içerisinde polilaktik asit içeren Sculptra® (Galderma, Lausanne, İsviçre), kalsiyum hidrokisapatit gibi seramik içeren Radiesse® (Merz Pharma, Frankfurt am Main, Almanya) polikaprolakton içeren Ellansé® (Sinclair Pharma, İngiltere) ve AQTIS(Medical BV, Utrecht, Hollanda) bunlar arasında yer almakta.
Bu makalede polilaktik asit içeren dolgular anlatılmaya çalışıcağız.
Poli L laktik asit-PLLA alfa hidroksi asit ailesinden sentetik bir polimerdir. PLLA biyouyumulu ve biyobozunur bir yapıya sahiptir(laktik asitin metabolik süreci ile aynı yoldan zamanla tamamen dokudan kaybolmakta). Bu nedenle 30 yıldan fazladır cerrahide dikiş iplikleri olarak, ortopedik cerrahide kemik implantlarında kullanılmakta.
PLLA nın dolgu olarak onamlı kullanımını 1998 yılında Avrupa'da 2004 yılında ise Amerika' da görmekteyiz.
PLLA içeren dolgu olan Scuptra liyofiliz-toz halindedir ve içeriğinde 150 mg PLLA, 90 mg karboksi metil selülüz-CMC ve 127.5 mg mannitol bulunmakta. Steril serum fizyolojik ile dilüe edilerek kullanılmakta. Dilüsyon ile içerik enjekte edilebilir hidrokolloid bir süspansiyona dönmekte. Bu süspansiyon içerisinde PLLA mikropartikülleri 40-63 μm çapındadır. Bu çapları nedeni ile deriye uygulandıklarında dermal makrofajlar tarafında fagosite edilemezler ve dokudaki kapiller duvarını geçemezler. Buda uygulandığı sürede PLLA nın metabolize olanan kadar uzun bir süre kalmasını sağlamakta. Bu süre içerisinde dokuda neden oldukları inflamasyon ve bunun neden olduğu yeni ve yoğun kolejen, elastin ve damarsal yapıların yeniden yapımı dokunun remodelingini sağlamakta. Ayrıca süspansiyonun bu artiküler boyutu ürünün deri altına 26 gauge kadar ince bir iğne ile uygulanabilmesini sağlamakta.
Süspansiyon deri altına ilk uygulandığında içeriğindeki tüm yapılar doku dolgunluğu sağlamakta, dokuya volüm vermekte. Bu etki birkaç saat ile gün içerisinde azalmakta. Süspansiyondaki CMC ve mannitol 2-3 ay içerisinde kaybolana kadra doku volüm etkisinin devamını sağlamakta. 3. haftada PLLA finbröz kapsüller içerisine alınmakta. 4 haftada bunların çevresinde mast hücreleri, makrofajlar, yabancı cisim dev hücreleri ve lenfositler belirmekte. 3 ayda bu hücrelerin sayısı azalırken fibroblastik aktvite ile kollajen yapımı artmakta. 6. yada PLLA nın neden olduğu doku inflamasyonu sona ermekte ancak 8-24 aylarda dahi yeni kolajen yapımı görülmekte. Bu nedenle PLLA kalıcılık süresi 24 ay olarak ifade edilmekte. 9. ayda ise PLLA mikropatiküleri tamama yakın metabolize olmakta. PLLA metabolizması 1. ayda başlamakta. PLLA azalmasına bakıldığında 1. 3. ve 6. aylarda bu azalma oranları sırası ile 6%, 32%, ve 58% dır.
PLLA dolgu uygulamalarında önemli olan aşama süspansiyonun hazırlanmasıdır. PLLA dolgu kaynaklı nodül gelişimi gibi yan etkilerin minimalize edilebilmesi 5-9 ml serum fizyolojik ile dilüe edilmesi ve 24-48 saat hidrasyonu için beklenilmes gerektiği gösterilmiştir.Bu şekilde hazırlandığında uygulanan dozun 0.2 - 0.3 mL/cm2 olması gerekmekte.
PLLA nın uygulam öncesi yeterli bir hidrasyonu sağlanmadığında(24-48 saat) enjeksiyon oldukça zor olmakta(iğnede tıkanmalar nedeni ile). Bu nedenle son zamanlarda farklı çzöüm önerilmekte. Liyofilize sterl SF ile dilüe edildikten sonra flakon 40-37 C derece 20-40 dakika ılık suda bekletilmekte. Bu sırada her 5 dakikada bir hafif karışıtırlmakta. Böylece uygulama için saydam bir süspansiyon elde edilmekte. Amcak 20 dakika oda sıcaklığında beklediğinde tekrar homojen süspansiyon partikülleşmekte.
PLLA kalıcı dolgu olmamakla birlikte klinik ve estetik sonuçları 24-36 aya kadar sürmekte. Klinik ve estetik cevap için 1 ay arar ile 2-3 seans uygulama yapılmakta.
2014 yılında poli d L laktik aist -PDLL içeren yeni bir ürün daha kullanılmaya başlandı, AestheFill( REGEN Biotech, Inc., Seoul, Güney Kore). PDLL laktik sitin kimyasal özelliği olan enantomerlerinden olan D laktik asitin polmeridir(PLLA L lakitk asitin polimeri). PDLLA yine liyofilize hazırlanmakta. İçeriğinde 154 mg PDLLA mikropartiküller( 30–70 µm ) ve 46 mg CMC bulunmakta.
PLLA yüzde uygulama alanları;
PLLA el sütünde uygulanabilmekte.
PLLA dekolte bölgesinde kullanılabilmekte.
PLLA güvenliği ve klinik sonuçlarının yarı kalıcı bir dolgu gibi 2 seneden uzun kalıcılığı ile yüz dışında popo estetiğinde kullanılmaya başlandı. Popo estetiğinde volüm amaçlı PLLA 1 ay ara ile 2-3 seasn uygulam yapılmakta. Burada süspansiyon yüksek dilüsyonda hazırlanmakta(10 mL steril serum fizyolojik + 2 mL 1% lidokan = 12 ml ile). Hatta 21 ml ile daha yüksek dilüsyonlar kullanılmakta. Bu PLLA nın uygulandığı dokuda daha yüksek homojen dağılımını sağlayarak istenmeyen nodül gelişim rsikini azaltmakta. Uygulama sırasında çok iyi masaj yapılması nodül gelişim riskini azaltmakta.
Sculptra içeriğinde % 24.5 sodyum karboksimetil selülöz, % 34.7 nonpiyojenik mannitol ve % 40.8 PLLA mikropartikülleri bulunmakta. Bunlar ürün flakonu içerisinde liyofilize. Uygulamadan 24 saat önce her flakona 8 ml steril serum fizyolojik eklenerek ürün dilüe edilmekte(48-72 saat öncesinde hazırlanmasıda önerilmekte). Uygulamadan 1 saat öncesinde 2 ml 2% lidocaine ve 20 mL serum fizyolojik eklenerek toplam 30 ml uygulam süspansiyonu hazırlanmakta.
Uygulam poponunun üst bölümüne yapılmakta. Lokal anestezi uygulanmış 2-3 noktadan 18-gauge kanül ile fan tekniği ile uygylanmakta(yüksek volüm istenen alanlarda cross tekniğide kullanılabilir). Toplam volüm 40 -240 mL olacak şekilde. Uygulama sonrası dolgu süspansiyonun homojen dağılımı için masaj yapılmalı. hastanın günde 5 defa, 5 dakika ve 5 gün masaj uygulaması istenmekte. Uygulama yapılan popo alanında tam klinik ve estetik sonuçlar için 4-6 hafta arar ile 2-3 seans uygulama tekrarlanabilmekte.
PLLA uygulama alanında geç ortaya çıkan nodül gelişimi yan etkisi % 5-7 oranında görülmekte. Nodül içerisine kortizon, 5-Fu uygulamları tekrarlanarak bu nodüller tedavi edilebilmektedir.