- Gösterim: 17156
Kaşlar yüzün anatomik ve estetik en karekteristik yapılarından birisi. Gözlerin korunması(güneş ve iritanlardan), kozmetik görünüm ve mimiklere katılarak sosyal iletişim gibi fonksiyonları bulunmakta.
Kaşların azalması "hipotrikozis" olarak tanımlanmakta. Kişiyi psiko-sosyal yönleri ile etkilemekte. Ancak fizyolojik yada patolojik süreçlerden kaynaklanabileceği unutulmamalıdır.
Günümüzde kaşların hipotrikozisinde topikal ilaçlar, kaş ekimleri yada kozmetik kamuflaj gibi yöntemler kullanılmakta.
Bu makelemizde kaşların seyrekleşmesi, nedenleri ve tedavileri hakkında bilgiler vermeye çalışacağız.
Kaşların cinsiyet, yaş ve ırksal özelliklere göre değiştiğini ancak estetik olarak belirlenmiş bazı normların olduğunu biliyoruz. Ortalama değerlere bakıldığında her iki kaş arası mesafe 2,3 cm, her bir kaşın genişliği 5-5,5 cm ve kalınlığı 1,3-1,5 cm arasında değişmekte.
Kaşlar göz çukuru kemiğinin üzerinde-superciliary ridge de bulunan yumuşak bir doku üzerinde yer almakta. Bu yumuşak dokuda frontal, orbicularis oculi, corrugator supercilii, procerus ve depressor supercilii kasları sonlanmakta. Bu nedenle yüz mimiklerine kaşlar katılmakta. Yaşlanma sürecinde diğer yüz estetik alanlarında olduğu gibi estetik problemler gelişmekte.
Kaşlar içerdikleri kılların yoğunlukları, çıkma açıları ile, klinik ve estetik değerlendirmede 3 anatomik bölgeye ayrılmaktadır.
İç kısımda yoğunluk az ve daha dik kıllar gözlenirken, gövdede yoğunluk fazla ve kıllar nerede ise yatay seyretmekte, kuyrukta ise yoğunluk sonra doğru azalırken kıllar yatay seyretmekte. Kaşları oluşturan kılların saç ve vücut kıllarında olduğu gibi kendilerine özgü siklik bir büyüme döngüleri bulunmakta. Anajen, katojen, telojen ve eksojen eveleri. Anajen evre büyüme yani kaşların uzama evresidir. Kaşlarda kılların ancak % 10' nu anajen evrede ve bu süre 2-4 hafta. Bu nedenle kaşlar diğer vücut kıllarına göre boyları kısadır. Katojen evre kaş ıllarında geri çekime evresi olarak tanımlanabilir. 2-3 hafta sürmekte. Telojen evre kaş kıllarının dinlenme evresidir ve 2-3 ay sürmektedir. Kaşlarda kılların %90'nı telojen evrededir. Son evre kaş kıllarının döküle evresi olan eksojen evredir. Özetle kaşta kıl eksojen evrede dökülmekte bu sırada yeniden kaş kılı yapılmaya başanarak anajen evre başlamakta, kılların bu döngüsü devam etmekte. Kaşlarda kılların bu evreleri saçlar ile karşılaştırıldığında; kısa anajen evre(saçlarda anajen evre 2-8 yıl), yüksek yüzde oranlarında telojen evre(saçlarda telojen evere oranları % 10-15) görülür. Bu farklılıklar nedeni ile kaşlarda kullanılması gereken tedaviler saçlardan farklı olmalıdır.
Kaşlar ile ilgili problemler; kaşların normal pater dışında dağılımı göstermesi, uzma hızlarının yavaşlaması ve kaşların seyrekleşmesş-dökülmesi. Kaş kayıplarını bir kaş ve/veya her iki kaşta görebilmekteyiz. Kaşların seyrekleşmesi hipotrikozis yada "madarosis" olarak tanımlanmakta. Kaşların hipotrikozisi 2 ye ayrılmakta;
- primer hipotrikozis; fizyolojik kaynaklı kaş dökümeleri
- sekonder hipotrikozis; başka bir nedenden kaynaklanan dökülmeler.
- Cilt hastalıkları; Atopik dermatitis, seboreik dermatitis, telojen effluvium, anajen effluvium, folliküler müsinozis, psoriasis, allerjik darmatitler, sarkoidozis, amiloidozis gibi
- Hormonsal hastalıklar; özellikle tiroid hormon düzensiziklerinde
- Otoimmün hastalıklar; alopesia areata, diskoid lupus eritematozis, frontal fibrosing alopesia, Graham Little sendromu, morfea-en coup de sabre defromasyonu gibi
- Enfeksiyonlar; Lepra-cüzzam, sekonder sifiliz-frengi, erizipel, mantar enfeksiyonları, zona, uçuk, deri tüberkülozu gibi
- Travma; trikotillomani-kaş yolma, kimyasal/elektrik/ısı yanıklarına bağlı olarak, cerrahi sonrası, kalıcı makyaj amaçlı dövme uygulaması sonrası, bu dövmelerin çıkarılması uygulamalarına bağlı olarak gibi
- Sistemik yada lokal tüm deri tümörlerinde; folliküler mikozis fungoides, Sézary sendromu, SCC, BCC, MM ve sistemik mastositozis gibi
- İlaçlar ve kimyasallar; asitretin, barbitüratlar, busulfan, karboplatin, cetuximab, kokain, siklofosfamid, docetaxel, heparin, isotretionin, placitaxel, propranolol, talyum zehirlenmesi, valporik asit gibi
- Beslenme düzensizliklerine bağlı olrak çinko, biotin ve demir eksiklikleri
- Genetik geçişli cilt hastalıkları; Ailesel seyrek kaşlar, keratozis follikülaris, "follicularis spinulosa decalvans", "ulerythema ophryogenes", ektodermal displaziler, Fraser sendromu, Meige sendromu, Omenn sendromu, Netherton sendromu, Rothmund-Thomson sendromu gibi.
Kaş seyrekliğinde yada dökülmelerde tedaviler
Topikal İlaçlar
- Minoksidil; % 1-2 lik losyon formları kullanılmakta. Saç dökülmelerinde etkinlikleri kanıtlanmış minoksidil kaş dökülmelerindede tercih edilmekte.
- Prostoglandin analogları; göz glakom hastalığında kullanılan prostaglandin-PG ve prostamide analoglarının kullanımı sırasında( latanoprost, travoprost ve bimatoprost gibi) bu hastalarda kirpiklerde sayılarında, kalınlıklarında ve uzama hızlarında artışlar ve renklerinde koyulaşma bildirildi. 2001 yılından sonra birçok bilimsel makelade bu yan etkiler sık bildirilmeye başlandı.
2008 yılında FDA tarafından bimatoprostun kirpik ve kaşta kullanımına onam verildi. Günlük kullanımı ile özelile 8 haftada belirgin bir klinik cevap alınmakta. Kirpik kullanımlarında konjuktival kızarıklık, gözde yanma ve yabancı cisim hissi, kuruluk hissinde artış vakaşıntı gibi yan etkier bildirilmiştir. Göz renginde ve göz çevresi derisinde pigmente artışı azda olsa görülen yan etkiler arasında. Bu yan etkilerin sılığı % 4-10 arasında.
Bimatroprost prostoglandinlere benzemekte. PG ler esnsiye yağ asitlerinden yapılmakta, siklooksijenaz katalizisi ile metabolize ürünleri arasında yer almakta. Yapısal olarak ortada siklopentan halkası ve onun iki ucunda 2 zincir bulunmakta. Bu molekül yapısındaki çift bağların sayısına göre kaynaklar değişmekte. Bir çift bağa sahip olanlar dihomo γ linoleik asitten yapılırken, iki çift bağlı olanlar araşidonik asittten, üç çift bağlı olanlar eikozpentaenoik asitten yapılmakta. Her PG A ile H arasında harfler ile tanımlanmıştır. Prostamidler yeni tanımlandı. Bunlara PG lerdeki bir zincir ucundaki amid gurubu yerine -COOH geçtiği formu. Prostamidler yine sikloksijenaz yolda anandamidlerden yapılmakta(anandamidler araşidonik asitten sentezlenen endojen kanabinodlerden birisi ve prostamid G2 ve H2 sentezlenmekte). Bimatoprost sentetik prostamid. COX-1 enzimi üzerinden kılların kalınlık, sayı ve uzma hızlarını etkilemekte.
kaşların hipotrikozisinde günlük olarak % 0,01-0,03 bimatroprost kullanımı ile 2 ayda olumlu sonuçlar görünmekte, 7. ayda klinik görsel cevap hasta tarafından fark edilmekte. 1 yıl kullanımı önerilmekte.
Bimatroprost tedavi sırasında tüm kaşa sürülmekle birlikte yukarda tanımlanan kaşın baş, gövde ve kuyruk bölümlerinde cevaplar değişebilmekte. Bunun nedeni bu bölümlerdeki kaş kıllarının yaşam siklusularının, yoğunlujları ve çaplarının farklı olması rol oynamakta. Örneğin en az yoğunluk ve kılların çaplarının en düşük olduğu kaş alanı kuyruk kısmıdır. Bu nedenle kaş dökülmeleri sıklıkla kuyruk kısmında başlamaktadır. Kaş hipotrikoziste tedavide ilk cevap yine bu aanda görülmektedir. Bu sıklıkla 4 haftada gözleniyor.