- Gösterim: 68380
Pulsed Dye Lazerler damarsal yapılarda ve keloidal yapılarda klinik-estetik başarılı sonuçları ile yaygın kullanılmakta idi. Son yıllarda ağır yanıklar sonrası gelişen hipertrofik skarlarda da PDL lazer kullanılmaya başlandı. Hatta yanık sonrası hipertrofik skar gelişmemesi için koruyucu amaçlı PDL lazerlerin kullanımı yaygınlaşmakta.
Ağır yanıklar sonrası hipertrofik skar ve keloid gelişimi sık karşılaştığımız klinik bir problemlerdir. Bunlar hasta için yanık travması sonrası neden olduğu fonksiyonel ve estetik problemlerle ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmakta.
Ağır yanıklar sonrası doku hasarının derinliğine bağlı olarak hipertrofik skar gelişimi % 91 oranlarına kadar çıkmakta. Hipertrofik skarda artmış fibroproliferatif dokuda tip III kollajen yoğunluğu daha fazladır ve bu kolajenler deri yüzeyine paralel seyretmektedir. Hipertrofik skarlar klinik olarak deriden kabarık, yoğun damarsal içeriği ile eritemli-kırmızı görünmekte ve sıklıkla hasta tarafından bu alanlarda yanma-kaşıntı ve ağrı ifade edilmektedir. Yanıktan iyileşme sürecinden sonra kısa sürede ortaya çıkmakta, klinik olarak yavaş ilerlemekte, hatta yıllar içerisinde kendiliğinden görsel görüntüsü hafifleyebilmekte ve yanık hasar alanı ile sınırlıdır. Hipertrofik skarlar dokularda kontraksiyon-büzülme yapabildikleri için yerleşim yerinde eklem gibi anatomik alanlarda fonksiyon kayıplarına hatta çocuklarda bu alanlarda büyümenin gerilemesine neden olmaktadır.
Yanık sonrası keloid gelişimi yanık derinliğinden bağımsız, yanığın olduğu vüvut alanına(göğüs ve omuz gibi alanlarda daha sık) ve kişinin keloidal yapı geliştirebilme genetik yatkınlığına bağlı olarak % 6-16 oranında görülmekte. Keloidler yanık sonrası daha geç ortaya çıkmakta(aylar sonra). Keloidal yapıda fibroproliferatif dokuda artmış Tip I ve III kolajen bulunmakta ve bunlar hipertrofik skarlara göre daha düzensiz yerleşim göstermektedir. Bu düzensizlik keloidin derinde daha kabarık ve yanık alanı dışına taşmasına neden olmakta. Keloidler zamanla kendiliğinde klinik düzelme göstermezler. Sıklıkla 10-30 yaş döenminde daha fazla görülmektedir.
Yanıklarda deri hasarı geniş ve derin ise (retiküler dermisi geçmiş ise) iyileşme süreci mutlaka skarla olmakta. Bu nedenle çocuklarda deri yüzey alanı erişkinlere göre daha sınrlı olduğu için yanıklar daha geniş alanlarda olmakta. Bu nedenle çocuklarda aynı yanık alanında hipertrofik ve keloidal yapı birlikte olabilmekte.
Yanık sonrası birçok tedavi protokoller kullanılmakla birlikte gelişebilecek skar dokusunu tamamen, %100, ortadan kaldırmak maalesef mümkün değil.
Yanık sonrası skarlarda kaşıntı, gerginlik hissi ve ağrı ciddi belirtiler ile seyretmekte, gece artan şikayetler uykusuzluk ve huzursuzluğa neden olmakta, skar yerleşim yerinde eklemlerde, göz ve ağız çevresinde hareket kısıtlılığına neden olmakta, yanık alanında saç, kaş, kiripik ve vücut kıllarında kalıcı kayıplara hatta terlemenin yine bu alanlarda yitirilmesine neden olmakta. Tüm bunlar hastaın yaşam kalitesini azaltmakta. Ayrıca skarın olumsuz estetik görünümü öz güveni, sosyal ilişkileri, akademik, okul ve iş başarısını etkilemekte.
Deri doku hasarlı yanıklarda hipertrofik skar gelişimi yanıktan sonraki 2-6 ay içerisinde gelişmekte, 6-12 ay içerisinde artarak olgunlaşmakta. 18-24 ay içerisinde ise gerileyebilmekte.
"Pulsed Dye Lazerler-PDL" hipertrofik skarların tedavisinde ve yanık sonrası riskli durumlarda skar olumunu engelemek için kullanılmakta. PDL bu klinik cevabı temelde seçici ısı hasarı ile skar dokusunda artmış mikrodolaşımı hasarlandırarak gerçekleştirmekte. PDL skarın asıl nedeni olan fibroproliferatif dokuda dolaşımı azaltarak neden olduğu oksijensiz ortam ile hücre çoğalmasını baskılamakta ve kollejen yıkımını arttırmakta.
Bu nedenle PDL erken dönemde yani skarda damarlanmanın yüksek olduğu dönemde uygulandığında çok daha başarılıdır. Yani skar ne kadar kırmızı ise o adar başarılı. Bu nedenl yanık sonrası hipertrofik skarlarda ideal uygula zamanı olarak 1 yıldan erken süreçte başlanılması önerilmekte. Özellikle yanıktan sonraki 3-6 ay içerinde başlanılması önerilmekte.
PDl lazer seans sayısı bu tür skarlarda minumum 4-6 olmalıdır. Ancak belli bir sena s sayısından sona klinik cevap yoksa artık PDL yapılmamalıdır..
PDL lazer pulse sürelerinin 0.45 msn kadar düşük olması etkinliği arttırmakta.
Geç hipertrofik skalarda yani 1 yılı geçmiş olanlarda Fraksiyonel CO2 lazerler ve PDL brlikte kullanılmakta.
Uygulama sonrası alanda 7-10 gün içerinde kaybolan deri altı kanamaları-purpura gelişmekte. Koyu tenlilerde geçici nadirende kalıcı hipopigmentasyon görülebilmektedir.