- Gösterim: 471
Estetik problemler ile başvuran hastalar görünümlerindeki olumsuz duygusal mesajlarını iyileştirmek istemekte; daha az üzgün, daha az sinirli, daha az yorgun ve daha az yaşlı görünme...vb. Olumlu özelliklerinin zenginleştirlmesini beklemekte; daha çekici, daha genç, daha şekilli veya daha kadınsı-erkeksi görünme gibi. Bu amaçla kullanılan botox ve dolgu enjeksiyonlarının yüzen bütünsel yaklaşım ile uygulanması hastanın tedavi sonuçlarından memnuniyetini artırabilir. Hastalar genellikle yüzlerindeki kırışıklıklar ve deri katlantılarına, göz çevresi, dudaklar, çene gibi mutsuz oldukları belirli bölgelere odaklanırlar. Uygulamaların özellikle bu problemlere odaklanılmasını isterler ve sıklıkla yüzlerinde izole kusurların ortadan kaldırılması ile daha genel bir iyileşme umarlar. Dolgu enjeksiyonu ile dudak volümleri arttırıldığında yada kaz ayak çizgileri botox ile hafifletildiğinde daha genç ve çekici görüneceklerini beklerler. Sıklıkla yüzün bütünsel yaklaşımı olmadığında tedavi sonuçlarından memnun kalmayabilirler.
Yüz mimikler ile gerçek duygularımızı yansıtan çeşitli ipuçları veya mesajlar kullanırız. Yüz çoğu zaman gerçek duygularımızı ifade etmediği gibi negatif duygu mesajları verebilir. Örneğin, yorgun olmadığımız halde yorgun görünebilir, sinirli olmadığımız halede kızgın olduğumuz düşünülebilir, yaşımıza göre daha yaşlı algılanabiliriz. Çalışmalar yüzün olumsuz duygusal mesajlarında belirli yüz problemlerinin ilişkili olabileceğini göstermekte. Örneğin kalıcı kaş arası çizgilerden dolayı öfkeli bir görünüm, göz altı torbalarından dolayı yorgun bir görünüm oluşabilir. Olumsuz yüz ifadeleri genç insanlarda görülebilir ve yaşlanma ile birlikte daha fazla ortaya çıkabilmekte.
Bütünsel yüz estetiği yaklaşımları izole edilmiş bir alana odaklanmak yerine genel olarak;
- dört olumsuz yüz ifadesini azaltmaya(yorgun, üzgün, öfkeli ve sarkık bir yüz görünümü) ve
- dört olumlu yüz özelliğini(daha çekici, daha genç, şekilli bir yüz ve daha kadınsı/erkeksi hatlara sahip olma) arttırmaya odaklanmakta.
Yüzün bütünsel estetik uygulamalarında dolgu enjeksiyonlarının sıralamasının belirlenmesi tedavi başarısını önemli ölçüde etkilemekte ve hasta memnuniyetini arttırmakta. Planlama ve uygulanmanın sıralanması bir evin inşasına benzetilebilir. Ev inşası temelin oluşturulması, kolonlar-zemin ile evin yükseltilmesi, duvarlar ile çerçevenin şekillendirilmesi gibi belirli bir sırayla yürütülür, iç dekorasyon gibi incelikler en son eklenir. Bütünsel yüz tedavilerinde orta yüz bölgesi evin temeli gibi değerlendirilir, hacim kazandırılarak ve yapısı yeniden oluşturularak şekillendirilir. Yanaklar-elmacık kemik alanı uygulamaları evin kolonları gibi yüzün yukarı kaldırılmasını sağlar. Sonrasında üst yüze (şakaklar, kaşlar ve alın) ve alt yüze (çene ve jawline çizgisi) uygulamalar yapılarak yüzün çerçevesi-konturu zenginleştirilir. Son adım olarak iç dekorasyon gibi alında ve kaş arasında çizgiler, göz çevresinde gözyaşı olukları ve kaz ayakları, ağız çevresinde nazolabial ve melibiol kıvrımlar, dudaklar değerlendirilerek dolgu enjeksyonları yapılmakta. Örneğin yorgun bir yüz negatif ifadesinin azaltılması için yüzün ortası yanaklardan başlanmakta ardından şakalar ile üst yüzün konturlanması ile devam edilmekte son olarak gözyaşı olukları gibi göz çevresi uygulamalara geçilmekte. Ancak her hastanın ihiyaçları özel belirlenmeli. Örneğin hafif yanak sarkması olan genç bir hastada yanak volüm kaybı yok ise sadece elmecık kemik köprüsüne dolgu yapılması yeterli iken yanak sarkması ve volüm kaybı olan orta yaşta bir hastada tüm yüz orata alanlarına uygulama yapılması gerekebilmektedir.
Örneğin aşağıdaki resimde yüzün orta ve alt kısmında volüm kayıpları ile birklikte yüzde sarkma belirtileri olan hastada; daha yaşlı bir yüz ifadesi, yorgun ve üzgün bir olumsuz yüz görünümü algılanmakta. Hyaluronik asit dolgular ile yapılan bütünsel yüz yaklaşımında yorgunluk, üzüntü ve sarkıklık gibi olumsuz niteliklerin aşamalı olarak ortadan kaldırılması sağlanırken daha genç ve daha kadınsı görünüm gibi olumlu nitelikler artırabilir. Orta yüz temel alınarak yanaklar ve şakalara toplam 4 ml dolgu uygulanmış. Sonrasında alt yüz konturu ve yeniden şekillendirlmesi için çene ve jawline toplam 4 ml dolgu uygulanmış. çene ve jawline konturu düzelirken çene altı gıdının görünümde önemli bir iyileşme görülmekte. Bu iki temel-kontur uygulaması sonrası son adımda gözyaşı olukları, dudaklara, melibiol ve nazolabial kıvrımlara toplam 9 mL'lik dolgu maddesi kullanılmış. Toplam 17 mL'lik enjeksiyonlardan hemen sonrası alt-sağ resimde gösterilmekte(kullanılan hyaluronik asit içerikleri ve enjeksyon teknik ve derinlikleri yüzün anatomik alanlarına göre değişmekte). Bu sıralı ve çoklu dolgu uygulamaları tek seansta uygulanabileceği gibi seanslara bölünerekte planlanabilir. Mümkün olan en iyi sonuçların elde edilmesi için orta yüz, yanak ve çene hattında birbirini izleyen seanslarda dolgular yapılarak daha fazla hacim sağlanabilir.
Yorgun bir ifadeye sahip yüzlerde çökmüş şakaklar ve gözyaşı olukları bu ifadeye güçlendirdiği için dolgu enjeksiyonları bu alanlarda unutulmamalıdır. Şakaklardaki hacim kayıpları değerlendirilerek bu alanlara hyaluronik asit içerikli dolgular planlanabilir. Gözyaşı oluklarının değerlendirilmesine sarkık yanaklar ve/veya yanaklardaki hacim kayıplarının değerlendirilmesi ile başlanmalıdır. Hacim kaybı veya sarkıklık olmayan genç bir hastada gözyaşı oluklarının doğrudan tedavisi planlanabilir.
Tedavi planlamasında enjekte edilecek hyaluronik asitin toplam hacminin hesaplanması önemli. Hasta ihtiyaçlarına göre tahmini toplam minumum hacim belirlenir ve buna göre hastaya doğru maliyet bilgisi verilmelidir. Hyaluronik asit dolgular hasta ve uygulama bölgesine göre değişmekle birlikte bir anatomik alanda bolus tarzda uygulanacak ise 0.3 ml(şakaklarda ve jawline uygulamalarında 0.5 ml çıkılabilmekte), fan tekniği ile uygulanacak ise 0.5 ml geçmemelidir. Çalışmalarda 1 seasnta maksimum 4 ml dolgunun kullanılması önerilmekte.
Bütünsel yüz dolgu uygulamalarında en sık bildirilen erken dönem yan etkiler ödem, morarma, kızarıklık ve ağrı gibi enjeksiyon bölgesi reaksiyonlarıdır. Ödem genellikle ek tedavi gerektirmeden 2 saat içinde azalmakta. Ödem için ihtiyaç duyulduğunda antihistaminikler verilebilir ve çözüm bulunamadığı takdirde sistemik kortikosteroidler kulanılabilir. En sık görülen geç dönem yan etki hafif veya orta derecede lokalize ödemdir( gecikmiş inflamatuar reaksiyonlar) ve enjeksiyondan sonraki ilk 2 ay içinde meydana gelmekte. Gecikmiş ödem genellikle sinüzit, soğuk algınlığı veya yorgunluk gibi tetikleyici bir faktörle ilişkilendirilir. Alerjisi olan hastalar daha yüksek risk altında. Daha ciddi komplikasyonlar nadirdir ancak ortaya çıkabilir. Çoğunlukla burun, nazolabial kıvrımlar veya glabella enjeksiyonlarını takiben damar komplikasyonlarına bağlı olarak hastalarda deri ve doku nekrozu tanımlanmış. Nadir durumlarda, muhtemelen dolgunun göz-oftalmik arter yoluyla embolisine bağlı olarak görme kaybı veya körlük de meydana gelebilir. Görme kaybı çoğunlukla burun bölgesine yapılan enjeksiyonlar sonrasına gelişmekle birlikte yüz üst ve orta yüz enjeksiyonlarındada bildirilmiş.
Aşağıdaki resimde yüzün orta ve alt kısmında sarkmalardan dolayı 43 yaşına göre daha yaşlı gösteren kadın hastada yorgun ve üzgün olumsuz duygu ifadesi gözlenmekte. Bütünsel yüz uygulamlarının ilk adımı olarak dolgu enjeksiyonuna orta yüz temeli oluşturacak şekilde başlanmış. Daha sonra elmacık kemikleri alanlarına ve şakaklara enjeksiyonlar yapılarak yüzün kaldırılması ve konturlarının yeniden yapılanması sağlanmış. Labiomental alana, çeneye ve jawline enjeksiyonlar yapılarak yüz alt kontruları düzenlenmiş. Son olarak gözyaşı oluğuna, nazolabial kıvrımlara ve dudaklara dolgu enjeksiyonları yapılmış. Tedaviden hemen sonra alınan görüntülerde hastanın olumsuz yorgun, sarkık ve üzgün özelliklerinin ortadan kaldırılmasıyla, yüz ifadelerinin iyileştirildiği, daha genç, daha kadınsı ve çekici görünüm elde edildiği görülmekte.
Aşağıdaki resimde yüzün orta ve alt kısmında sarkmaları, göz torbaları ve melibiol katlantısı belirgin olan 44 yaşına göre daha yaşlı gösteren kadın hastada yorgun ve üzgün olumsuz duygu ifadesi gözlenmekte. Bütünsel yüz uygulamlarının ilk adımı olarak dolgu enjeksiyonuna orta yüz temeli oluşturacak şekilde başlanmış. Daha sonra elmacık kemikleri alanlarına ve şakaklara enjeksiyonlar yapılarak yüzün kaldırılması ve konturlarının yeniden yapılanması sağlanmış. Melibiol alana, çeneye ve jawline enjeksiyonlar yapılarak yüz alt kontruları düzenlenmiş. Son olarak gözyaşı oluğuna, nazolabial kıvrımlara ve dudaklara dolgu enjeksiyonları yapılmış. Tedaviden hemen sonra alınan görüntülerde hastanın olumsuz yorgun, sarkık ve üzgün özelliklerinin ortadan kaldırılmasıyla, yüz ifadelerinin iyileştirildiği, daha genç, daha kadınsı ve çekici görünüm elde edildiği görülmekte.
Aşağıdaki resimde yüzün orta ve alt kısmında sarkmaları, silinmiş jawline ve gıdı problemleri olan 42 yaşına göre daha yaşlı gösteren erkek hastada yorgun ve kızgın olumsuz duygu ifadesi gözlenmekte. Bütünsel yüz uygulamlarının ilk adımı olarak dolgu enjeksiyonuna orta yüz temeli oluşturacak şekilde başlanmış. Daha sonra elmacık kemikleri alanlarına ve şakaklara enjeksiyonlar yapılarak yüzün kaldırılması ve konturlarının yeniden yapılanması sağlanmış. Labiomental alana ve daha erkeksi bir ifade için çeneye ve jawline enjeksiyonlar yapılarak yüz alt kontruları düzenlenmiş. Tedaviden hemen sonra alınan görüntülerde hastanın olumsuz yorgun ve kızgın özelliklerinin ortadan kaldırılmasıyla, yüz ifadelerinin iyileştirildiği, daha genç, daha erkeksi ve çekici görünüm elde edildiği görülmekte. Yüz alt kontru yapıanması ile gıdı görünümün kaybolması izlenmekte.
Bütünsel yüz estetiğinde hyaluronik asit dolgular ve botoks birlikte kullanılmakta. Klinik çalışmalar bu birliktelikte sinerjik bir etkinin sağlanması dışında dolguların daha uzun süre kalıcı olduklarını göstermekte.
Yüzde yorgunluk ifadesi esas olarak yüzün hacimsel eksiklikleri ile ilişkilidir. Özellikle göz çevresinde gözyaşı oluğu deformitesi, kaz ayakları kırışıklıkları, üst göz kapağında deri katlantısında artış, göz altı torbaları ve halkalar, şakaklarda depresyon, kaşlarda düşme(özelllikle dış kenarlarında) ve yanaklarda volüm kaybı ve sarkmalar bu olumsuz ifadeyi arttırmakta.
Yüzde sarkma ve daha yaşlı görünme ifadesi yüzün hacimsel eksiklikleri ve estetik alanların aşağı-içe doğru sarkması ile ilişkilidir. Yüz ortası ve elmacık kemiklerin sarkması, çene ve jawline silinmeler, nazolabial ve melibol katlantıların belirginleşmesi, çene altında gıdının belirginleşmesi, gözyaşı olukları ve göz torbaları bu olumsuz ifadeyi arttırmakta.
Kızgın-öfkeli bir yüz ifadesi; kaş ortası-glabellar alanda kırışıklık ve derin katlantılar, kaz ayakları kırışıklıkları, gözlerin kısılması, kaş iç kısımlarının düşüklüğü, ince dudaklar, çenenin hafifçe yukarı ve düz bir pozisyonda yer alması bu olumsuz ifadeyi arttrımakta.
Üzgü bir yüz ifadesi; bu ifadete ait olumsuzluklar özellikle göz çevresi ve ağız çevresinde kendisini göstermekte. Kaş dış kenaralarının düşmesi, orta yüz ve yanaklarda sarkmalar, şakalarda hacim kaybı, gözyaşı oluğu, ağız köşlerinin düşmesi, nazolabial ve melibiol katlantılarının belirgin olması, çenenin geride ve düşük olması bu olumsuz ifadeyi arttırmakta.
Yüzde yorgunluk ve sarkmalarda hyaluronik asit dolgular ile bütünsel volüm uygulamaları yapılırken üzgün ve kızgın yüz ifadelerinde dolgulara botoks eklenebilir.
Aşağıdaki resimde yüzün orta ve alt kısmında volüm kayıpları, hafif sarkmalar ile silinmiş jawline olan 30 yaşına göre daha yaşlı gösteren kadın hastada yorgun ve üzgün duygu ifadeleri gözlenmekte.İlk adım olarak göz çevresi, jawline ve depressor anguli orise botoks uygulamaları yapılmış. Daha sonra dolgu enjeksiyonuna orta yüz temeli oluşturacak şekilde başlanmış, elmacık kemikleri alanlarına ve şakaklara enjeksiyonlar yapılarak yüzün kaldırılması ve konturlarının yeniden yapılanması sağlanmış. Melibiol alana, çeneye ve jawline enjeksiyonlar yapılarak yüz alt kontruları düzenlenmiş. Son olarak gözyaşı oluğuna, nazolabial kıvrımlara ve dudaklara dolgu enjeksiyonları yapılmış. Tedaviden hemen sonra alınan görüntülerde hastanın olumsuz yorgun ve üzgün özelliklerinin ortadan kaldırılmasıyla, yüz ifadelerinin iyileştirildiği, daha genç-kadınsı ve canlı görünüm elde edildiği görülmekte.
Aşağıdaki resimde yüzün orta kısmında volüm kayıpları ve hafif sarkmaları, nazolabila belirgin kadın hastada yorgun duygu ifadesi gözlenmekte. Bütünsel yüz uygulamlarının ilk adımı olarak dolgu enjeksiyonuna orta yüz temeli oluşturacak şekilde başlanmış. Daha sonra elmacık kemikleri alanlarına ve şakaklara enjeksiyonlar yapılarak yüzün kaldırılması ve konturlarının yeniden yapılanması sağlanmış. Nazolabila, çeneye ve jawline enjeksiyonlar yapılarak yüz alt kontruları düzenlenmiş. Burun dolgu enjeksyonları ile burun hatları kusursuzlaştırılmış. Son olarak nazolabial kıvrımlara dolgu enjeksiyonları yapılmış. Tedaviden hemen sonra alınan görüntülerde hastanın olumsuz yorgun ortadan kaldırılmasıyla, yüz ifadelerinin iyileştirildiği, daha genç, daha kadınsı ve çekici görünüm elde edildiği görülmekte.