Yüzün her iki yanında yer alan bir duyu organımız olan kulaklar yüzün belirleyici özelliklerinden birisi ve bazı toplumlarda güzelliğin ve çekiciliğin bir parçası olarak kabul edilmekte. Saçlar arasından görünmedikleri ve estetik değerlendirmelerde göz ardı edildikleri için daha az önemsenmekte. Yüzün genel yapısı ile harmoni içerisinde olan, normal şekil ve anatomik yapılarar sahip kulaklar yüzün daha çekici görünmesini sağlar. Kulak kepçesinin yokluğu, kulak kepçesinin normalden çok büyük yada küçük olması, kepçe kulak, ...vb. kulak defomiteler travma, ameliyatlar, tümörler yada doğumsal anamolilere bağlı olarak ortaya çıkabilmekte. Hatta bazı sendrom ve anomalilerin klinik bulgular arasında kulak şekil bozukluklarıda eşlik edebilmekte. Tüm bunlar estetik kaygılar ile birlikte psikolojik problemler yaratabilmekte. 

Çocuklarda kulaklar kafadan daha hızlı büyüdüğü için daha belirgin hatta yalancı kepçe kulak olarak görünebilir. Yaşlandıkça kulak kıkırdağındaki elastik lifler giderek elastikiyetini kaybeder, bu da kulak uzunluğunun artmasına ve kulak memesi genişliğinin azalmasına neden olurken kulakların belirginliği giderek azalır. Bu nedenle kulak belirginliğinin azalması yaşlılık algısı ile bilrite olabilmekte.

Ters kulak kepçesi, kulak estetik problemleri arasında az tanımlanmış bir deformite. Yalancı kulak, çökük kulak, "sunken ears" gibi tanımlarda kulanılmakta. Kepçe kulağın tersi bir kulak deformitesi; kulakların çift taraflı yada tek taraflı olarak normal anatomik yapılarına rağmen arkaya fazla açılanmasından kaynaklanır. Kulakların belirginliklerinin azalması olarak basitçe tanımlanabilir. Bu kusurun düzeltilmesi için cerrahi yöntemler uygulanmakta. Ancak uygun hastalarda cerrahi uygulanmaksızın hyaluronik asit-HA gibi dolgular ile enjensiyon teknikleri uygulanarak güzel esteteik sonuçlar alınabilmekte.

Kulak ince ve elastik yapıda kıkırdak bir dokudan ve bunun üzerini örten deri dokusundan oluşmakta. Kulak üzerinde çoğunlukla düzensiz konkav, hafif konveks yapıda tümsel ve çöküntüler bulunmakta. Kulaklarda tanımlanmış başlıca anatomik yapılar helix, antihelix, tragus, antitragus, tragus noch ve lobule dür ve bu yapılar kendi aralarında harmoni içerisinde olmalıdır. 

Kulaklar arkadan bakıldığında, kulak kepçesinin üstte temporal kemikten ve arkada mastoid kemikten belli mesafeler ile ayrı durduğunu görmekteyiz. Kulak üstte temporal alanda 10 – 15 mm, mastoid kemik hizasında 15 -20 mm uzakta konumlanmakta. Kulak kepçesinin mastoid kemik ile arasındaki mesafe kulağın projeksiyonunu tanımlamakta. Bu mesafenenin ırklara göre tanımlanmış normları farklılıklar göstermekte. Kulak "aurikulosefalik açı" olarak tanımlanır ve normalde 25-30 derecedir. Erkelerde kadınlardan biraz daha fazladır. Bu açı arttığında kepçe kulak, azaldığında ters kepçe kulak deformitesini tanımlamakta. Aurikulosefalik açının aşırı derecede dar olması nedeniyle kulak kepçeleri önden bakıldığında göze çarpmaz.  

Ters kepçe kulaklar doğuştan olabileceği gibi mastoid kemik cerrahileri, sıklıkla kepçe kulak deformitelerinde yapılan otoplasti cerrahisi sonrası gelişebimekte. Kulakların görünmemesi hastaların yüzlerini özellikle elmacık kemiklerini daha geniş ve büyük algılamalarına neden olmakta.

Teres kepçe kulak defromitesinde hyaluronik asit dolgular kulak arkasından kulak kıkırdağının hemen altındaki alana-kulak tabanına  enjekte edilmekte( işitme kanalına dolgu baskısı olmadan). Enjeksiyon alanlarının korunması için bir hafta boyunca hastadan sağ-sol yan yatmamaları istenmekte.

Enjeksiyondan sonra kulağın belirginliği önemli ölçüde artmakta. Dolgu sonrası bu belirginlik olması gerekenden bir ölçü fazal olmakta(dolgu + ödem kaynaklı). 2-4 hafta içerisinde istenilen esteteik sonuçlara ulaşmakta.  Dolgunun kalıcılığına bağlı olarak sonuçlar 8-16 ay  korunmakta.

Kulakların belirginleşmesi yüz uzunluk/genişlik oranını dengeli hale getirirken, kulak çıkıntısının artmasıyla yüz profili kısalmakta, geniş algılanan elmacık kemiği alanları dengelenmekte, bu efekt aynı zamanda uzun yüzlerin görünümünüde azaltmakta, yüze daha genç ve çekici bir görüntü vermekte.

Kulak kırkırdak altına hyaluronik asit enjeksiyonun derin destek dokuların bağ destetiğini arttrırak yüze azda olsa bir lifting etkisi sağlamakta. Kulak kıkırdak altında kendisine ait bağ doku ve fasyalar dışında  timpanoparotid fasya, platisma auriküler ligament, parotis ve masseterik fasya ve parotis kutanöz ligamanlar ile komşuluğu bulunmakta. Enjeksiyon sonrası bu bağ dokular-fasyalar sıkılaşmakta.

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency