- Gösterim: 756
Hydroa vacciniforme, genellikle erken çocukluk döneminde (1-7 yaş) veya ergenlikte (12-16 yaş) başlayan çok nadir görülen bir fotosensitivite (ışığa duyarlılık) bozukluğudur. Güneş ışığına maruz kalan vücut bölgelerinde kaşıntılı veya ağrılı döküntüler ile karakterizedir ve bu lezyonlar genellikle kalıcı varioliform tipi atrofik skar ile iyileşir. Bu hastalıkta sistemik semptomların olmaması ve hastalığın yaşla birlikte ergenlik veya genç erişkinlikte kendiliğinden gerilemesi nedeniyle iyi huylu bir bozukluk olarak tanımlanmıştır. Ancak, Latin Amerika ve Asya'daki çocuklarda "hydroa vacciniforme benzeri lenfoma" adıyla tanımlanan daha agresif ve ölümcül bir formu tanımlanmıştır. Bu lenfoma Epstein-Barr virüsü (EBV) enfeksiyonuyla ilişkilendirilmiş ve Dünya Sağlık Örgütü'nün lenfoma sınıflandırmasında "çocukluk çağı EBV+ T hücreli lenfoproliferatif bozukluklar" alt grubu olarak kabul edilmektedir.
Güneş, UV hastalığın ortaya çıkışı için gerekli olsa da, tam olarak hastalıktaki rolü bilinmemektedir. Güneş ışığı, hastalığa özgü lezyonların ortaya çıkmasında bir rol oynamakla birlikte hidroa vaksiniforme ile Epstein-Barr virüsü (EBV) arasında bir ilişki bulmuştur ve güneş ışığına maruz kalmanın tek nedensel faktör olmayabileceği düşünülmektedir. Ek olarak, EBV'ye ait RNA'ların hastalık ilerlemesiyle daha yüksek pozitifliği nedeniyle EBV enfeksiyonunun hidroa vaksiniforme'un bir nedeni olmaktan çok bir sonucu olduğunu öne sürülmektedir.
Hydroa vaksiniforme, erken çocukluk (1 ila 7 yaş) ve ergenlik döneminde (12 ila 16 yaş) iki modlu sıklıkla artış göstermektedir. Başlangıç genellikle mevsimseldir ve ilkbahar veya yaz aylarında alevlenmeler görülmektedir. Ayrıca erkekler ve daha açık cilt tonlarına sahip kişilerde hafif bir yatkınlık vardır; ancak cinsiyet dağılımına ilişkin çelişkili çalışmalar mevcuttur. Daha koyu ten tonlarına sahip kişilerde hidroa vaksiniforme benzeri lenfoma görülme olasılığı daha yüksektir. Ailevi vakalar son derece nadirdir.
Hydroa vaksiniforme'de bazı çalışmalar, ultraviyole B'ye (UVB) duyarlılığın etiyolojik ajan olduğunu öne sürerken, diğer çalışmalar daha olası neden olarak UVA'yı, yani daha uzun dalga boylarını işaret etmektedir. Ancak UV kaynaklı hasara yol açan ciltteki kromofor hala belirsizdir.
Hydroa vaksiniforme cilt lezyonları tipik olarak yüz ve el sırtı gibi güneş ışığına maruz kalan bölgelerde simetrik, kaşıntılı veya yanma hissi gösteren kümelenmiş eritematöz maküller döküntüler ile başlar. Bu lezyonlar tipik olarak güneş ışığına maruz kaldıktan sonraki saatler içinde ortaya çıkar. Birkaç saat sonra maküller papüller, veziküller veya hemorajik büllerle çevrili plaklar haline gelir. Birkaç gün sonra lezyonlar kabuklanır. Özellikle hemorajik lezyonlar birkaç hafta içinde varioliform skarlar olarak iyileşir. Nadir olarak göz tutulumu, kulak ve burun deformiteleri veya parmaklarda kontraktürler gelişebilir. Buna karşılık, hidroa vaksiniforme benzeri lenfoma hastalarında belirgin yüz ödemi, çoklu veziküller ve büyük nekrotizan ülserler gelişirken lezyonlara güneşe maruz kalınmayan vücut bölgelerinde de dağılım göstermektedir. Bu hastalarda klasik hidroa vaksiniforme'den daha fazla sistemik belirti ve semptomlar görülmektedir; örneğin yüksek ateş, lenfadenopati ve hepatosplenomegali. Ayrıca, hastalar genellikle sivrisinek ısırıklarına karşı aşırı duyarlılık, hemofagositik sendrom ve kronik aktif EBV enfeksiyonu gibi EBV ile ilişkili komplikasyonlarla ortaya çıkar.
Klasik hidroa vacciniforme tanısının temeli klinik ve histopatolojik bulgulardır. Tipik hidroa vacciniforme'yi hidroa vacciniforme benzeri lenfomadan ayırt etmek için aşağıdaki laboratuvar testleri faydalıdır:
- Hematolojik ve karaciğer profilleri
- NK lenfosit alt kümesinin yüzdesi
- T-hücre reseptörü geninin yeniden düzenlenmesi
- Anti-EBV antikor titreleri
- Periferik kanda EBV DNA yükü.
Hidroa vacciniforme benzeri lenfoma hastalarında sıklıkla yüksek hepatik transaminazlar, lökopeni, trombositopeni, artmış NK lenfositleri, monoklonal T hücre reseptör gen düzenlemeleri ve yüksek dolaşımdaki EBV DNA yükü bulunur.
Hastalık için başarılı olduğu kanıtlanmış bir tedavi yoktur. Mevcut tedaviler; geniş spektrumlu güneş kremleri (UVA ve UVB koruması), fotokoruyucu giysiler, güneş gözlükleri kullanımı, cam UV filtreleri ve UV yoğun olduğu 11.00 ile 16.00 saatlerinde güneşten kaçınma ile sıkı güneş korumasını içermektedir. Hidrokinon, azatioprin, siklosporin, talidomid, beta-karoten ve omega yağları tedavide değişken sonuçlar göstermektedir. Dar bantlı UVB fototerapileri ile foto duyarlılığın azaltılması, hastalığın yaz döneminde klinik şiddetini azaltabilir.
Hydroa vacciniforme hastalarında güneş kısıtlamalarından kaynaklanan önemli psikososyal problemler yaşanmakta ve yaşam kaliteleri etkilenmektedir (günlük aktivitelerdeki kısıtlamalar ve hastalıklarını en aza indirmek için gereken yaşam alışkanlıklarındaki düzenlemeler nedeniyle). Ayrıca atrofik skarlar estetik kaygıları artırmaktadır.
En endişe verici komplikasyon, az görülmekle birlikte hastalığın hidroa vacciniforme benzeri lenfomaya dönüşümüdür. Hidroa vacciniforme benzeri lenfomanın agresif ve bazen ölümcül klinik seyri nedeniyle, hastalık zamanla kliniği hafiflese ya da geçse bile tanıdan sonra en az 10 yıllık uzun süreli takip gereklidir.