Akne hastasında istenilecek tetkikler hastanın cinsyeti, yaşı, klinik bulguları ile değişkenlik gösterir.

Akne gellişimi ve nedenlerinde hormonsal etkiler oldukça karmaşıktır. Hem seks hormonları hem de metabolik hormonlar akne gelişiminde ve şiddetinde rol oynarlar. Akneli hastalarında var ise endokrinopatilerin teşhisi oldukça önemlidir. Ancak her akneli hastayı hormonsal düzensizlik olarak görmek yerien aşağıda sıralan klinik özelliklerde endokrinopatiler düşünülmelidir.

  • özellikle daha önce akne öyküsü olmadan ani başlangıçlı aknelerde
  • İlşeri yaşlarda özellikle 25 yaş sonrası başlayab aknelerde
  • konvansiyonel tedavilere dirençli aknelerde
  • kadınlarda hirsutizm varlığı(daha detaylı bilgi için...)
  • menstrüel düzensizlik
  • hiperinsülinemi
  • polikistik over sendromu(daha detaylı bilgi için...) PKOS kadındaki hiperandrojenizm nedenlerinin %90’ını oluşturur. 
  • cushingoid yüz, gövde ağırlıklı obezite, artmış libido, akantozis nigrikans, ses kalınlaşması, insülin direnci ve pattern saç dökülmesi ile birlikte hiperandrojenizm bulguları
  • çocukluk dönemi aknelerinde ve buna eşlik eden çocuklarda erken başlayan vücut kokusu, aksiller ve pubik kıllanma, artmış büyüme hızı ve genital alanda olgunlaşma olması(daha detaylı bilgi için...)
  • akne lezyonlarının yüzün alt bölümlerinde çene hizasında yoğunlaşması

Akneli hastada endokrinopati kuşkusunda öncelikle androjen fazlalığının kökeni olabilecek hastalıklar örneğin Polikistik Over sendromu (PKOS), adrenal tümör, konjenital adrenal hiperplazi ve over tümörü araştırılmalıdır.

Endokrinopati kuşkusunda istenecek kan analizleri başlangıçta; DHEAS, total ve serbest testosteron ve luteinizan hormonun (LH) folikül stimülan hormona (FSH) ve LH/FSH oranını bakılmakta.  Androjenler [testosteron, dihidrotestosteron (DHT), dehidroepiandrosteron sülfat (DHEAS)] deride sebum üretimini en çok etkileyen hormonlardır. Bunlar arasında sadece testosteron ve DHEAS düzeylerinin akne şiddeti ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. DHEAS androjenlerin adrenal kaynaklı olanları için, LH ve FSH over kaynaklı olanlar için, testosteron ise adrenal bez ve over kaynaklı olanlar için daha spesifiktir. 

Serbest testosteron ölçümü androjen fazlalığının daha kesin belirtecidir. Total testosteron belirgin hiperandrojenizm bulgularına rağmen normal kalabilmektedir.

Bazı durumlarda normal testosteron ve serbest testosteron düzeylerine rağmen hiperandrojenizm bulgularının görülmesi pilosebase birimdeki androjen reseptörlerinin artmış duyarlılığına ve 5-alfa redüktaz enzim aktivitesinin yükselmesi sonucunda DHT üretiminin artışına bağlanmaktadır.

Daha ileri incelemeler için adrenokortikotropik hormon (ACTH) stimülasyon veya deksametazon süpresyon testi yapılabilir. Over kaynaklı androjenler iki teste de yanıtsızken adrenal kaynaklı olanlar ACTH stimülasyon sonrası artar ve Deksametazon Süpresyon testine yanıt olarak azalır.

Yanıltıcı sonuçları önlemek için testleri yapmadan önce doğum kontrol hapları-oral kontraseptifler kulanılıyor ise bunlar 4-6 hafta önceden kesilmesi gerekir.

Metabolik sendrom açısından risk grubunda olanlarda ve obez hastalarda serum glukoz ve insülin düzeylerini incelemek gerekir.

Akne gelişiminden sorumlu P. acnes bakterileri için spesifik, standart olmayan kültür yapılmalıdır. Bu rutin kültür yapılması için engel oluşturmakta. Günümüzde aknede mikrobiyolojik inceleme gereksizdir. Akneli hastalarda mikrobiyolojik örneklemenin yararlı olduğu başlıca durum gram-negatif folikülit kuşkusudur. Klasik akne tedavisine yanıt vermeyen ve daha çok gövde tutulumlu lezyonlar ile seyreden olgularda pitirosporum foliküliti akla gelmelidir. Özellikle akut lezyonlarda stafilokoksik kutanöz enfeksiyonlar ayırıcı tanıda akla gelmeli ve kültür alınmalıdır.

 Akneli hastalarda D vitamini düzeyleri bugüne kadar yapılan çalışmalarda çok tartışılmış ve maalesef tutarlılık gösterilememiştir. D vitamini düzeylerinin akne hastalarında rutin olarak bakılması için yeterli kanıt bulunmamaktadır.

Akne tanısında histopatolojik inceleme genellikle gerekmemektedir. Tanı zorluğu yaşanan hastalarda ayırıcı tanıyı gerçekleştirmek için nadiren biyopsi yapılabilir.

 

 

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency