Aşırı terleme şikayetiyle başvuran bir hastada ayrıntılı bir anamnez, iyi yapılan bir fizik muayene ve uygun laboratuvar testleriyle hiperhidrozun tipinin belirlenmesi ve etyolojide rol oynayabilecek hastalıkların saptanması mümkün olacaktır.

Tanı esnasında ilk basamak primer /sekonder hiperhidroz ve lokal/genel arasındaki ayrımı yapmaktır.

Hastanın anlatısında terlemenin lokalizasyonu, süresi ve terlemeyi tetikleyen faktörler sorgulanmalıdır.

Eşlik eden hastalıklar ve kullanılan ilaçlar göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm sistemler gözden geçirilmelidir.

Hiperhidrozis yerleşim alanına göre şikayetlere neden olmaktadır. Bunlar hastada sorgulanmalıdır.

Koltuk altı ve kasıkta aşırı terlemede; giysi ve iç çamaşırlarda ıslanma, renklenme ve ıslaklık. Sık giysi ve çamaşır değiştirme ihtiyacı. Sık duş alam ve giysi yıkama gibi.

Ellerde aşırı terleme; el aktivitelerinde objeleri tutmada zorlanma. Bu nedenle yazma, çizme, müzik enstrümanı çalma, araba kullanma, kapı açma ve spor aktivitelerinde zorlanma. Cam gibi kaygan yüzeyli objleri tutmada zorlanma. Sosyal ilişkilerde el sıkışmadan kaçınma. Elektronik aletlerde çarpılma. Tutulan metal objelerde çabuk bozulma. Ellerin sık kurulanma ihtiyacı gibi.

Ayaklarda aşırı terleme; açık ayakkabı kullanımın da; sandalet ve terlik içerisinde ayakların çabuk kirlenmesi. Ayakların kayması nedeni ile topuklu ayakkabı giyememe. Ayakkabıların ıslanması, çabuk deforme olması. Ayakkabı içerisinde ayağın kayması nedeni ile yürümede zorlanma. Çorap giyme zorunluluğu. Sık çorap değiştirme. Ayak kokusu.

Primer hiperhidrozisli hastalarda çocukluk veya adolesan döneminde başlayan, stresle tetiklenen palmoplantar ve/veya aksiller bölgelerde aşırı terleme öyküsü vardır. Hastalarda genellikle aile öyküsü pozitiftir ve sistem sorgulamasında pozitif bulgu saptanmaz.

Fizik muayenede avuç içi ve ayak tabanında parlak, ıslak bir görünüm izlenir.

Hiperhidrozisin gece uykuda olup olmaması son derece önemlidir. Gece uykuda azalması duygusal stresin rol oynadığını göstermektedir.

Hiperhidrozisin başlangıç yaşı son derece önemlidir. Çocukluk döneminde başlaması yada sonradan gelişmesi son derece önemlidir.

Hiperhidroziste ayrıntılı laboratuvar testleri ve radyolojik incelemeler yapılabilir.

Bunlar;

•Serum elektrolitleri, BUN ve kreatinin böbrek fonksiyonları açısından bakılmaktadır.

•Kan şekeri

•Tiroid fonksiyon testleri

•PPD ve akciğer grafisi; tüberküloz açısından istenmektedir.

•Tam kan sayımı

•Sedimentasyon

•Antinuklear antikorlar

•İdrarda katekolaminler

Hiperhidrozis kişinin sosyal, akademik ve günlük hayatını etkilemektedir. Bu amaçla hastaya yönlendirilen ve hiperhidrozisin bu yönde şiddetini ölçen testler kullanılmaktadır. Hiperhidrozis şiddet skoru (Hyperhidrosis Disease Severity Scale;HDSS) olarak tanımlanan bu testler hastalara yapılmaktadır. Bu testler hastanın tedavi seçiminde ve tedavi takiplerinde kullanılmaktadır.

HDSS de hastaya “Aşırı terlemenizin şiddeti size göre ne kadar” sorusu sorulmaktadır.Hastanın bu soruya aşağıdaki cevaplardan birisini seçmesi istenmektedir.

•Terlemem fark edilemeyecek kadar az ve günlük aktivitemi etkilemiyor. Skor 1

•Tolereedilebilecek bir aşırı terlemem var ancak bazı zamanlar günlük aktivitemi etkiliyor. Skor 2

•Zor tolere edilebilecek bir aşırı terlemem var ve sıklıkla günlük aktivitemi etkiliyor. Skor 3

•Aşırı terlememi tolere edemiyorum. Daima günlük aktivitemi etkiliyor. Skor 4

Skor 1 hafif, skor 2 orta ve skor 3-4 şiddeti hiperhidrozis olarak kabul edilmektedir.

Hiperhidrozlu hastalarda terleme miktarının değerlendirilmesi için kolorimetrik ve gravimetrik yöntemler kullanılabilir.

Bir kolorimetrik teknik olan nişasta-iyot testiyle terleme alanı ve bölgedeki terlemenin en aktif olduğu alanlar gösterilebilir. Test yapılacak alan iyotlu solüsyon ile temizlenir ve kurumaya bırakılır. Bunu takiben bu bölgeye mısır nişastası serpilir, terlemenin olduğu bölgeler mor-siyah renk alır.

Gravimetrik değerlendirme ise filtre kağıdını kullanarak yapılır. Hastalar bu test öncesinde 15 dakika istirahat etmiş olmalı ve emosyonel uyaranlardan uzak bir ortamda bulunmalıdır. Bu teknikte hastaların terleme şikayetinin olduğu bölgeler daha önce ağırlığı ölçülmüş bir filtre kağıtı ile 1-5 dakika boyunca temas ettirilir ve bu sürenin sonunda yeniden ölçüm yapılır.

Terleme miktarı mg/dk olarak hesaplanır.Kadınlarda 10mg/dk, erkeklerde 20mg/dk’dan daha fazla terleme görülmesi koltuk altı hiperhidroz olarak tanımlanır. Bu testte kadın ve erkeklerde 30-40mg/dk’ dan fazla terleme görülmesi ise palmar hiperhidroz olarak tanımlanır.

Terlemenin yoğunluğunu ölçmek için değişik yöntemlerde kullanılmaktadır.

Koltuk altı terleme için en basit yöntem gömlek ve tişörtlerin lekelerinin alanına bakılmaktır. Koltuk altında terleyen alan yaklaşık 5 cm çapındadır. 5-10 cm çapındaki bir terleme alanı hafif, 10-20 cm orta, 20 cm’den büyüğü şiddetli terleme olarak kabul edilir.

Hafif el içi hiperhidroziste yalnız avuç içine sınırlı olup aşırı nemlilik vardır, fakat görünür ter damlası yoktur. Aşırı nem ve ter damlalarının yanı sıra parmakların eklem üzerlerine yayılma orta ve damlalar damlamakta ve tüm parmakların eklem üzerlerine yayılma varsa şiddetli el terlemeden söz edilir.

Bir diğer yöntemde ise gazlı bezden yapılan ve hassas terazide tartılan eldivenler kurulanan ellere giydirilir ve üzerine cerrahi eldiven giydirilerek 19-22 derecede bir saat bekletilerek eldivenler yeniden tartılır (saatte 2,2gr=37mg/dk.) Terlemenin aralıklı oluşu nedeniyle uzun süre tutulma daha sağlıklı bir ortalama değer verir.


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency