Venöz yetmezlik kalbe kan akımının azalması, ven içerisinde kan basıncının artması ve buna bağlı olarak doku değişimleri olarak tanımlanabilir. Bacaklarda venöz yetmezlik ise kanın bacaklardan kalbe taşınamaması ve bacaklarda biriken kanın dokularda ve venöz sistemde yaptığı değişimlerdir.

Bacaklarda venöz yetmezlik toplumda % 60 oranında görülmekte. Tüm kronik damarsal hastalıklar arasında 7. sırada ve arterial hastalıklardan 9 kat daha sık görülmekte.

Venöz sistem yetmezliğinden önce basitçe tekrar venöz sistemi yapısını hatırlayalım;

Venül kapiler sisteminden sonraki ilk venöz sistemdir. Deride altında venöz 2 farklı düzeyde network yapmakta. İlki derinin 1-1.5 mm altında yerleşmekte. İkincisi daha derinde dermis ile deri altı doku arasındadır. Venüller 20 µm çapında ve içleri endotel hücreleri ile çevrilidir. Daha derinde olanlar; çigili kaslardaki venüller 45 µm çapın hata 200 µm çapına kadar ulaşabilmektedir.

Telenjektaziler ilk networkte gelişmekte iken varisler ise daha derindeki networkten kaynaklanmaktadır.

Büyük venler içerisinde basınç arttığında bu ven ve dallarında variköz değişiklikler başlamaktadır. Venin boyutları; en ve boy olarak artmakta ve kıvrılmaktadır. Bu değişimler venin duvar yapısı ve vücutta lokasyonuna göre değişmektedir.

Ven duvarları venin kanı pompalaması ve reserve etmesi açısından önemlidir. Ven vücuta ne kadar distal yani vücut alt kısımlarına yerleşmişse duvarlarında düz kas yoğunuğuda o kadar fazladır. Örneğin bacaklarda duvarın % 40, ayaklarda % 60–80 düz kas iken koltuk altında bu oran 5% dir. Venlerde hidrostatik basınç bu duvardaki düz kas yoğunluğu ile bağlantılıdır ve duvarındaki kollajen ve elastin vene dayanıklılık ve elastikiyet katmaktadır.

Ven duvarlarında 40 yaşa doğru 25 – 50 % oranında ve 70 yaşından sonar ise % 100 oranında fibrotik değişiklikler gelişmektedir.

Ayaklarda venöz sistem yetmezliği ve şikayetleri toplumda % 40-55 oranında görülmektedir. Sık görülen  bir hastalıktır ve 3 kişiden birinde varis ve telenjektazi  görülmektedir. 60 yaşın üzerinde olan kişilerde varis ve telenjektaziler tüm damar problemlerinin neredeyse üçte ikisini oluşturmaktadır.

Venöz sistem yetmezliklerinin sıklıkla derin, yüzeysel venler ve perforatör venlerde kapak yetmezliklerinden kaynaklandığını biliyoruz. Venöz yetmezliğe bağlı olarak ven içerisinde basınç artmaktadır.

Venöz basınç ayakta iken normalde olan 100 mmHg üzerine çıkmakta. Bacaklarda venöz basınç artışı geliştiğinde; osmotik ve basınç farklıklarından kaynaklanan damar ve lenfatik system çevresindeki doku sıvısının reabsorbsiyonu bozulmaktadır. Bu dokuda ödeme dokunun oksijenizasuyonunun bozulmasına yol açmaktadır. Bu deri altında yağ nekrozuna, lipodermatosklerozise, deride dermatitise, kaşıntıya ve ülserlere neden olabilmektedir. Bu süreç ayaklarda ağrı, kramp(özellikle gece krampları), ayakların sürekli yorgun hissedilmesi, deride pigment değişiklikleri, dermatitis hatta ülserasyonlara yol açmaktadır. Bu arada ayakta varisler ve telenjektaziler gelişmektedir.

Venöz yetmezliklerin nacak % 50 sinde varisler görülmektedir.

Venöz sistemde hipertansiyon venlerin içerisindeki kapak-valv sistemini etkilemekte. Özellikle perforan venlerde kapak sistemlerinin etkilenmesi derin ve yüzeysel venler arasındaki kan akımını etkilemektedir. Kan akımının venler içerisinde azalması derin ven trombozlarına-DVT neden olmakta (DVT) ve tromboflebitis neden olmaktadır.

Venöz yetmezliklerde hastalığın tanımlanması ve klinik şiddetinin belirlenmesi için bir sınıflama kullanılmaktadır.

Bu CEAP sınıflamasıdır. Burada CEAP; C; klinik, E; etyoloji, A; anatomi, ve P; patofizyoloji şeklinde kısaltılmıştır.CEAP sınıflamasından önce burada kullanılan tanımları hatırlayalım;

Telanjektazi: 1 mm den daha düşük çaplı dilate intradermal venüller.

Reticular venler: bunlarda intradermal venlerdir ancak çapları 1-3 mm arasındadır. Bunlar genelde kıvrımlıdır. Ancak ince derilerde görünür damarlardan ayrımı yapılmalıdır. Mavi ven, intradermal varis ve venulektazi gibi isimlerde kullanılmaktadır.

Variköz venler: bunlar deri altı genişlemiş venlerdir . Ayakta durulduğunda 3 mm ve daha yukarı çaplara sahiptirler. Bunlarda kıvrımlıdır. Varis, varix ve varkozite gibi ismlerde kullanılmaktadır.

Corona phlebectatica: bunlar ayak bileğinde yada ayakta iç yada dış yüzeyde fan şeklinde dağılan çok sayıda küçük intradermal venlerdir. Malleolar işaret fişekleri gibi isimlerde verilmektedir.

Ödem: Venöz ödem sıklıkla ayak bileği çevresindedir, ayak üstüne ve bacağa uzanmaz.

Pigmentasyon: Deride kahverengi koyulaşmalar. Bu kanda ertrositlerinin deriye çıkmasından kaynaklanmaktadır. Ayak bileklerinde sık görülmektedir. Bu pigmentasyon bacak ve ayak üstüne dağılabilmektedir.

Egzama-erythematous dermatitis: sulantı, su toplamaları ve kabuklanma ile döküntüler gelişmektedir. Sıklıkla variköz venler çevresinde olmakla birlikte ayaklarda her yerde olabilir. Egzama kronik venöz hastalıklar yada kullanılan topikal ilaçlara bağlı olarak gelişmektedir. Venöz dermatitis ve staz dermatitis gibi isimleri bulunmaktadır.

Lipodermatosklerozis: deride lokal kronik inflamasyon, deride ve altındaki destek dokularda fibrosis ve sonrasında skar gelişim hatta dokuda kontraksyon(achil tendonunda) yapmaktadır. Lipodermatosclerosis kronik venöz hastalıkların belirtisidir.

Atrophie blanche yada white atrophy: sıklıkla yuvarlak, beyazımsı ve deride atrofilerle seyretmekte çevresinde dilate kapiller lekeler hatta hiperpigmentasyonlar gözlenmektedir.

Venöz ülserde klinik sınıflama;

  • C0: Venöz sistem yetmezliğine ait görülebilir yada muayenede saptanabilir bir belirti yok
  • C1: Telenjektazi yada retiküler venler var
  • C2: Variköz venler; Retiküler venler üst sınır 3 mm dir. Bunun üzerinde ise çap bunlar variköz venlerdir.
  • C3: Ödem
  • C4: Venöz yetmezliğe bağlı olarak deride ve deri altı dokularda değişiklikler var.
  • C4a: Deride pigmentasyon ve dermatitis var
  • C4b: Lipodermatosklerozis ve atrophie blanche var.
  • C5: Venöz ülser iyileşme alanları ve deri değişiklikleri ile birlikte.
  • C6: Aktif venöz ülser var.

Her klinik sınıflama kendi içerisinde semptomatik yönde de değerlendirilmektedir. Semptom var ise S yoksa A olarak tanımlanır.

Semptomlar; ağrı, gerginlik, deride iritasyon, ayaklarda ağırlık hissi, kas krampları gibi.
E etyolojiyi yani venöz yetmezlik nedenini tanımlamaktadır.

  • Ec; konjenital yani doğumsal bir neden olduğu,
  • Ep; primer bir neden olduğu,
  • Es; sekonder bir neden olduğu(anjiyo uygulaması gibi),
  • En; etyolojik bir neden bulunamadığını tanımlar.

A venöz yetmezliğin anatomik yönünü tanımlar. Bu fizik muayene ve Dublex US ile desteklenmelidir. Bu değerlendirme ile venöz yetmezlik;

  • As = superficial-yüzeysel,
  • Ap = perforator,
  • Ad = deep-derin ve
  • An; bir venöz lokasyon saptanamadı olarak tanımlanmaktadır.

P patofizyolojiyi yani venöz yetmezliğin oluşma patolojisini tanımlamaktadır.

  • Pr; reflü,
  • Po; obstrüksiyon-tıkanma,
  • Pro; reflü ve obstrüksiyon,
  • Pn; bir patofizyoloji saptanmadı olarak tanımlanmaktadır.

Hastanın venöz yetmezliğine bağlı klinik değerlendirme bu sınıflamaya göre yapılır ve not alınmaktadır. Örneğin C234aS Es Ap Pr anlamı; hastada variköz venler + ödem + deride pigmentasyon + ağrı ve gece krampaları var, sekonder nedenli venöz yetmezlik gelişmiş, venöz yetmezlik reflüden kaynaklanmaktadır anlamına gelmektedir.


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency