RF dokulara elektrotlar ile uygulanmakta ve RF enerjisi uygulanan elektrotlar arasında dokuda yayılmaktadır. Bu elektrotlar sıklıkla RF akımının uygulandığı “aktif elektrot” ve akımın geri alındığı “pasif-return elektrot” olarak kullanılmaktadır.

Monopolar RF sistemlerinde aktif elektrot-küçük yüzey alanı ile tedavi yüzey alanında ve akımı geri alan elektrot-geniş bir yüzey alanı ile tedavi alanı dışındaki bir vücut yüzeyine temas ettirilmektedir.

Elektrotların bu fiziksel özellikleri nedeni ile RF’in yüksek akım yoğunluğu tedavi alanındaki aktif elektrotta yoğunlaştırılmaktadır. Buradan RF akımı daha büyük yüzey alanı olan return elektrota doğru geçmektedir. Monopolar RF sistemlerde return elektrot aktif elektrottan çok büyük bir yüzeye sahip olduğu için RF akımı sırasında ısı sadece aktif elektrot ucunda ortaya çıkmaktadır. Aşağıdaki monopolar sistemde 1 MHz frekans ve 50 watt güçlerde 1 mm uca sahip aktif elektrot ve 100 cm² return elektrot arasında kullanılmıştır. Termal kamera ile çekilen fotoğrafta görüldüğü gibi ısı sadece aktif elektrot ucundadır ve ısının derinliği elektrot ucunun boyutunun yarısı kadardır.

 

Return elektrot aktif elektrottan çok büyük olduğunda ve aktif elektrotun boyutundan daha uzağa yerleştirildiğinde, aktif elektrotta ortaya çıkan ısı return elektrotun şekil, boyut ve vücudun neresine konulduğundan artık etkilenmeyecektir. Monopolar sistemlerde kullanılan enerjinin büyük bir kısmı aktif elektrot ucunda ısıya dönüşmektedir. Oluşan ısı zonu yaklaşık olarak aktif elektrotun boyutunun yarısına ya da yarıçapına eşittir. Monopolar sistemler daha çok elektrocerrahide dokuların kesilmesinde kullanılmaktadır.

RF akımı monopolar sistemlerde aktif elektrottan çıkarak tüm vücuttan geçerek retun elektrotta akımı tamamlamaktadır. Aktif elektrotta akım yoğunluğu bu nedenle önemsenmeyecek kadar düşüktür. Ancak sistemde hata olduğunda tüm vücut akıma maruz kalmaktadır. Bu nedenle monopolar sistemler çok iyi izole edilmiştir. Monopolar sistemlerin tedavideki etkinlikleri RF enerjisinin yoğunluğu ile ilişkilidir. Bu da kullanılan RF gücüne ve aktif elektrot boyutuna bağlıdır. Örneğin, doku kesilmesi amaçlandığında iğne gibi ince uçlu aktif elektrotlar tercih edilirken, koagülasyonda aktif elektrot birkaç mm²'lik yüzey alanına sahip, yani kesme elektrotlarından daha kalın uçludur. Deride kesme ve koagülasyon yapmaksızın sadece deri altında ısı artışı isteniyorsa, aktif elektrot birkaç cm²'lik ucu daha kalındır; bunlar 1 cm² yüzey alanlıdır.

Monopolar radiofrekans (RF) sistemleri 2000 yılların başında cilt yenileme ve gençleştirmede kullanılmaya başlandı. 2002 yılında göz çevresi-periorbital alanda, 2004 yılında yüzün alt kısmında ve 2005 yılında vücutta klinik olarak kullanımına ABD FDA kurumu tarafından onay verilmiştir. Monopolar RF sistemleri içerisinde ilk geliştirilen “Thermage ThermaCool” (Solta Medical Inc., Hayward, Calif., ABD) dur. Bu ilk sistemde hasta şikayetlerinin yüksek olması ve yetersiz klinik sonuçları (yağ dokusunda istenmeyen atrofiler gibi) nedeni ile kullanımı sınırlı kalmıştır. Ancak daha sonra bu sistemlerin standartları ve tedavi algoritmaları geliştirilerek yeni sistemler kullanılmıştır. Kullanım prensibi lazere benzemekle birlikte lazer sistemleri gibi seçici doku ısı hasarı yapmaz. Monopolar RF dokuya uygulandığında enerji akımı boyunca tüm dokularda ısıya neden olmaktadır. Bu ısı dokuda mikro ve makro değişmelere neden olmaktadır. Monopolar radiofrekans sistemlerde tek bir aktif elektrot (yüzey alanı küçük) ve tedavi alanının uzağına yerleştirilen akımın geri döndüğü return elektrot (daha geniş bir yüzeye sahip) kullanılmaktadır. Günümüzde monopolar RF sistemleri olarak birçok ürün görmekteyiz. Ancak klinik çalışmalar, etkin ve güvenlik açısından değerlendirildiğinde birkaç ürün kalmaktadır. Bunlardan bazıları;

• ThermalCoolTC, TC-3, ThermalCoolNXT, Thermage CPT (Solta Medical Inc., Hayward, Calif., ABD)
• Exilis (BTL Aesthetics, Prague, Çek Cumhuriyeti)
• Peleve (Ellman International)

Monopolar RF'de klinik sonuçlarının optimize edilmesi hasta seçimi son derece önemlidir. Hasta seçiminde kriterler ve klinik sonuçları;

• Hafif ve orta düzeyde deri sarkmalarının olması, kaslar ve deri altı dokularda deformasyonların olmaması gerekmektedir.
• 35–60 yaş dönemi idealdir.
• Göz kapakları ve göz çevresi, kaş alanı, yüzün orta kısmı, boyun, uyluk, kollar ve dekolte alanında sonuçlar klinik olarak iyidir.
• Güneş ve çevresel koşullardan kaynaklanan deride hasarlanmalarda-elastoziste, obezlerde, hızlı kilo değişimi yaşayanlarda, ileri yaşlarda ve genel sağlık problemleri olanlarda klinik etkinlik daha zayıftır.
• Kortikosteroid tedavileri ve NSAI gibi ağrı kesici kullanımı uygulama sonrası iyileşme ve klinik cevabı olumsuz etkilemektedir.
• Tüm cilt tiplerinde kullanılabilmekle birlikte koyu tenlilerde uygulama sonrası leke-hiperpigmentasyon riski daha yüksektir.
• Erkeklerde uygulama alanlarında kıllarda değişim olmaması lazer uygulamalarına göre en önemli avantajları arasındadır.
• Daha önce yüz germe, göz kapakları estetiği, botox ve dolgu yapılmış hastalarda rahatlıkla kullanılabilmektedir.
• Radyoferans sistemlerini vücudunda metal protez olan kişilerde ve kalp pili olanlarda kullanılmamalıdır. Bu hastalarda diğer lazer yada HiFu ultrasound kullanılabilir. 

Ağrılı bir uygulamadır. Ağrının azaltılması ve hasta konforunun artırılması için anestezikler ve deri yüzeyine soğuk uygulanabilir. Derin ağrıya karşı ağrı kesiciler ya da sakinleştiriciler kullanılmaktadır. Uygulama alanında ağrı için tümesent anestezi konusunda dikkatli olunmalıdır. Bu anestezi, dokunun RF akım geçişini değiştirecek ve artıracaktır. Hastadan uygulamaya başlamadan önce uygulama alanında ve vücudundaki tüm metal aksesuarların çıkarılması istenmektedir. Return elektrotlar kendiliğinden yapışkanlı hatta tek kullanımlıktır. Ped formunda kullanılabilmekte ve hastanın vücuduna uygulanır. Monopolar RF sistemlerinde uygulama aktif probu belli bir alanda belli bir süre kalarak uygulanmakta ya da aktif prob tedavi alanında sürekli hareketlidir. Örneğin, Thermage durarak yapılırken, Peleve gibi sistemlerde prob hareket halindedir. Thermage'de uygulama alanı proba uygun olarak işaretlenmektedir. Peleve'de bu işaretlemeye gerek yoktur. Hareketli prob sistemlerinde yarım geri dönüşler, yuvarlak ya da düz hatlar şeklinde paslarla yapılmaktadır. Monopolar RF akımın geçişini artıran jel ya da özel bir solüsyon altında uygulanmaktadır. Bunlar, aktif elektrot ile derinin tam temasını sağlamaktadır. Ayrıca, derinin bunlarla nemlendirilmesi RF akımının geçişini de artırmaktadır. Aktif elektrot üzerine basınç uygulanması ya da uygulanmaması deriye RF akımını etkilemez. Aktif elektrot probunda yüksek ısı ve derinin epidermal yüzeyinin bu ısıdan korunması için uygulama sırasında soğutma yapılmaktadır. Uygulanan RF parametreleri kemik doku üzerinde düzenlenmelidir. Üst dudakta uygulamalarda dudak ile dişler arasına ıslak gazlı bez konulması hastaya ekstra konfor vermektedir. Jowl gibi kemik alanlarda kemik dokudan uzaklaşma amaçlı alan parmaklar arasına alınarak RF uygulanır. Göz kapakları ve göz çevresi uygulamalarında göz içi anestezikler ve özel göz koruyucular (eye shield) kullanılarak ve küçük çaplı prob ile çalışılmaktadır. Klinik sonuç olarak en erken 1 ayda deri elastikiyeti artmakta, dokuların kendilerini toparlaması 2-3 ay sonra ortaya çıkmaktadır. Genç hastalarda nasolabial ve melolabial katlantılarda sonuçlar yeterli iken, jowls, mandibular kenar ve boyunda sonuçlar biraz daha zayıftır. Uygulama sonrası uygulama alanında sıklıkla eritem ve ödem gelişmektedir ve bu da 1-2 günde kaybolmaktadır. Ancak sıklıkla deri bütünlüğünde küçük bozulmalar, yanıklar, atrofi, pigmentasyon değişiklikleri ve hatta skar gelişimi gözlenmektedir. Son yıllarda düşük enerji seviyeleri ile çoklu pas sistemleri uygulanmış ve bu yan etkiler en aza indirilmiştir. Uygulama sonrası sivilce benzeri döküntüler ve kabuklanma gözlenmektedir.

Yüz ve vücutta cilt yenileme ve gençleştirmede teknolojik gelişmeler ile birlikte yeni tekniklerin kullanılmaya başladığını görmekteyiz. HiFU ultrasound sistemleri, lazer uygulamaları ve radyofrekans sistemleri gibi. Amaç aynı olmakla birlikte enerji kaynakları ve uygulama teknikleri birbirinden farklı sistemler.

Radyofrekans başlığında Monopolar RF olarak bir çok ürün kullanılmakta. ThermalCoolTC, TC-3, ThermalCoolNXT, Thermage CPT (Solta Medical Inc., Hayward, Calif., ABD), Exilis (BTL Aesthetics, Prague, Çek Cumhuriyeti) ve Peleve (Ellman International) gibi. Bu ürünlerde temel amaç derinin en yüzeysel tabakası olan epdermisin korunarak dermiste ısı etkisi ile klinik cevabın sağlanmasıdır. Dermiste ısı etkisi yeni kollajen yapımı ile deride remodeling yapmakta buda derinin gergnliğinin arması derinin gençleşmesi anlamına gelmektedir. Bu etki lazer sistemlerinde olduğu gibi deri pigmentasyonuna bağlı olmadığı için tüm deri tiplerinde güvenle kullanılabilmektedir. 

Monopolar RF kullanımında ciltte etki derinliği için özel bir jel sürülmektedir. Epidermisin korunması için soğutma sistemleri kullanılmaktadır. Monopolar uçlar değişmekle birlikte sıklıkla 7.5, 10, 15 ve 20 mm çapındadır ve tek aktif elektrot olarak cilt yüzeyine uygulanmaktadır. Sıklıkla ayda 1 olacak şekilde 3 uygulama yapılmaktadır. 6-8 ay ara verilerek uygulamalar tekrarlanmaktadır. Uygulamadan hemen sonra hasta sonuçlarını görmekle birlikte klinik etkinliği bir ay ara ile 3 seans uygulandığında son seanstan 3 ay sonra daha net ortaya çıkmaktadır.

Ayda 1 periyotlar ile 3 uygulama yapılmakta. 6-8 ay ara ile bu 3 uygulama tekrarlanmaktadır.

Uygulamadan hemen sonra hasta sonuçlarını görmekle birlikte klinik etkinliği bir ay ara ile 3 seans uygulandığında son seanstan 3 ay sonra daha net ortaya çıkmaktadır.