- Gösterim: 26238
Yüz orta estetik alanının belki de en önemli bölümü malar ya da zygoma alanıdır. Malar bölge, yanakların dış üst kısmını tanımlamaktadır. Burası zygomatik kemik, elmacık kemiği üzerinde bulunduğu için yüzün en belirgin alanıdır ve yüz konturunda burun ve çene ile birlikte konveks yapıları oluşturmaktadır. malar bölgenin voklümünün azalması, artması ile asimetrisi yüzün düzleşmesi ve normal yüz oranlarının değişmesine neden olmaktadır. Yüz estetik uygulamalarının hedef bölgelerinden biridir. Bu nedenle malar bölgenin uygulama öncesi estetik ve anatomik yapıları ile değerlendirilmesi son derece önemlidir.
Yüzde malar alan öne ve hafifçe yana konveks bir yapı oluşturmaktadır. Zygomatik kemiğin en belirgin olduğu alandır. Bu alanda yüz için önemli olan iki kas, zygomatik major ve minor kasları bulunmaktadır ve bu kaslar bu alandan başlayarak aşağıya ve içe, ağız köşesine uzanmaktadır. Bu alanda zygomatik ve temporal kemikler birleşerek elmacık kemik köprüsünü, yani kemiksel bir ark oluşturmaktadır.
Malar bölgenin normları, ırklara, cinsiyete ve yaşa göre değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle, bu alanda yapılacak estetik uygulamalar öncesinde anatomik yapıların ve estetik analizin yapılması son derece önemlidir. Öncelikle otolog yağ enjeksiyonu, dolgu enjeksiyonu veya alloplastik implant yerleştirme dahil olmak üzere önceki malar konturlama prosedürlerinin hastadan sorgulanması yapılmalıdır. Ek olarak, sinüzit veya periodontal hastalık gibi inflamatuar durumları sorgulamada ihmal edilmemelidir. Yakın komşuluğundaki göz çukurunun değerlendirilmesi önemlidir. Malar bölge uygulamaları göz çukurunun alt sınırını önemli ölçüde etkileyebilir. Özellikle derin göz çukurları olan hastalarda bunun iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yüzün önden, frontal değerlendirmesinde ilk olarak yüzün ön ve arka konturları, düzlemleri değerlendirilir. Ön yüz düzlemi, üst temporal çizgi, orbital kenarın lateral sınırı, malar çıkıntı, orta yüz ve mentum tarafından tanımlanır (aşağıdaki temsili resimdeki mavi çizgi). Arka yüz düzlemi, başın kontur çizgisi tarafından sınırlandırılır (aşağıdaki temsili resimdeki kırmızı çizgi). Bu iki düzlem değişken formlara sahiptir ve böylece farklı yüz şekillerini tanımlar. Elmacık kemiklerinin dışarı doğru çıkıntı yaptığı durumda, yüz ön konturu çok kıvrımlı bir hat oluşturmaktadır. Ön kontur çizgisi çok kıvrımlıysa, yüze "güçlü", "saldırgan", "yaşlı", "yorgun", "erkeksi" bir ifade vermektedir. Arka kontur çizgisi yüz genişliğini ve yüz boyutunu yansıtır.
Zigomatik gövdenin hacmi iyi değerlendirilmelidir. Zigomatik gövdenin ön-arka düzlemde boyut üzerindeki doku volümünü taşıması önemlidir. Özellikle otolog yağ enjeksiyonu ve dermal dolgularda kullanılacak ideal miktar belirlenmektedir.Zigomatik gövdenin hacminin ve hacim simetrisinin değerlendirlmesinde yüze üstten ve bazaldan bakılarak değerlendirlmesi yapılması daha doğrudur.
Zygomatik alanın klinik ve estetik olarak önden değerlendirilmesinde bizygomatik genişlik dikkate alınması gereken önemli değişkenlerdendir. Yüzün önden değerlendirilmesinde orta yüzün belirgin en dış noktaları arasındaki mesafe bizygomatik genişlik olarak tanımlanır. Bu genişlik, yüzün yüksekliği, bitemporal (üst yüz genişliği) ve bigonial (alt yüz genişliği) genişlikler ile orantılı olmalıdır. Bizygomatik genişlik orta hatta göre simetrik olmalıdır.
Malar Bölgenin En Beligin Olduğu Nokta
Maksimal malar projeksiyon noktası (MMP) olarak tanımlanır. Zigomatik kompleksin dış konturunun en belirgin çıkıntı yaptığı noktadır. Bu noktanın önceden belirlenmesi, yüz orantı estetik uygulamalarında doğal bir estetik görselliğin elde edilmesinde son derece önemlidir. Bu nokta hem malar hem de çevre estetik alanlar için son derece önemlidir. Özellikle bu bölgenin asimetrilerinde ya da malar bölgenin doku destek yetersizliklerinde yapılacak estetik müdahalelerde (dolgu uygulaması ya da iplik askı sistemleri gibi) malar alanın estetik olarak belirlenmesi son derece önemlidir. Malar alanın altında zigomatik kemiğin en yüksek ve belirgin olduğu nokta, gözün dış canthusunun 15-20 mm altındadır. Malar alanın alt sınırı burun tabanı hizasındadır.
Yüze önden bakıldığında yanaklarda hafif bir depresyon, yani çökme görülmektedir. Burası kabaca malar bölgenin belirgin olduğu alanın iç ve alt kısmında yer almaktadır. Bu alan, gözün iç canthusuyla aynı taraftaki gonionu birleştiren çizginin burun tabanı hizasındadır. İç canthus ile gonionu birleştiren hat, orta yüz hattı ile 30 derece açı yapmaktadır.
Malar projeksiyon noktasının belirlenmesinde birçok yöntem kullanılmaktadır.
Malar Bölgenin Belirlenmesinde Kullanılan Yöntemler
Hinderer'in çapraz çizgileri
Dış canthus ile ağız köşesi arasında bir çizgi çizilir. Bir diğer çizgi aynı yüz tarafında burun kanatları ile taragus arasında çizilir. Bu iki çizginin çaprazlaşma noktasının üst dış kısmı malar alanın en belirgin olduğu yerdir.
Wilkinson metodu
Gözün dış kantusundan mandibular kenarına bir hat çizilir. Bu hat 3 e bölündüğünde 1/3 üst kısmı sınırı malar alanın en belirgin noktasıdır.
Silver metodu
Hasta düz karşıya bakarken dış limbustan geçen dik bir çizgi çizilir. Üst dudak vermilion kenarı ile subnasale mesafesinin tam orta noktasından yatay bir hat daha çizilir. Bu iki çizgi X noktasında kesişmektedir. X noktasından iç canthusa bir hat çizlir ve aynı açıda dışa başka bir hat daha çizilir. Bu yeni hattın FHL kestiği nokta P olarak tanımlanır. Böylece malar üçgen oluşmaktadır. P noktası malar alanın en belirgin olduğu noktadır.
Powell metodu
Yapılan geniş çalışmalarda malar alanın en belirgin noktasının yaklaşık olarak FHL üzerinde olduğu saptanmıştır. Powell bu noktanın saptanması için dış canthusu burun kanatı ile birleştirmiş. Yukardaki resimde mor renkte E çizgisi. Bu arada FHL çizilir. Bu burun üzerinde nasion-pronasale mesafesini tam ikiye bölmektedir. Sonra E çizgisine paralel ağız köşesinden bir çizgi daha çizilir. Bu resimde mor D çizgisi olarak gösterilmiştir. Bu D çizgisinn FHL kestiği nokta malar bölgenin belirgin olduğu noktadır. Burası dış canthusun 15-20 mm dış kısmındadır.
Prendergast ve Schoenrock metodu
Yüze oblik profilden bakıldığında dış canthus ile ağız köşesi birleştirilmektedir. Bu elde edilen çizgi 3 eşit parçaya bölündüğünde üst 1/3 parça sınırı malar bölgenin en belirgin olduğu noktadır.
Terino metodu
Teriono yüz orta kısmını ve malar alanı anatomik bölgelere ayırmıştır.
- Birinci alan; malar kemik ve zygomatic köprüden oluşmakta ve en geniş anatomik alandır. Malar en belirgin nokta bunun üzerindedir.
- İkinci alan; Zygomatik köprünün orta kısmı ve bizygomatik genişliğin ölçüldüğü anatomik alandır.
- Üçüncü alan; Paranasal alan olarakta bilinmektedir.
- Dördüncü alan; Zygomatik köprünün en arka bölümüdür.
- Beşinci alan; malar alanın hemen altındadır.
Güzellik kemeri metodu
Bu metod ile yüz yandan, profilden değerlendirilmektedir (fotogrametrik ölçümlerde de kullanılabilir). Gözün dış köşesi, kantus ile ağız köşesi birleştirilerek "birinci referans hattı" belirlenir. Buna paralel olarak kulak tragusundan geçen "ikinci referans hattı" çizilir. Birinci referans hattının tam orta noktasından ve dik olarak kulağa doğru bir hat daha çizilir. Bu dik hattın ikinci referans hattını kestiği nokta "referans noktası" olarak işaretlenir. Bu referans noktası ile ağız köşesi arasındaki mesafe yarı çap olacak şekilde referans noktasından bir daire çizilir. Bu dairenin birinci referans hattı önünde kalan yayı güzellik kemeri, yayı olarak tanımlanır. Bu yay, malar çıkıntının olması gereken ideal noktasını ve hacmini göstermektedir.