Yüz ve Vücut Estetiğinde Yağ Dokusu

Cilt altı yağ dokusu vücut ve yüz konturlarının belirlenmesini sağlamaktadır. Normal vücut ağırlığımızın erkeklerde %15′ i  kadınlarda %30′ unu vücut toplam yağ dokusu oluşturmaktadır. Vücut toplam yağ dokusunun %50-55′ i cilt altı yağ dokusudur. Cilt altı yağ dokusunu sarı – beyaz yağ dokusu yapmaktadır. Yağın yağ dokusunda trigliserid olarak depolanması aslında cilt altı ve iç organ çevresinde olmakta ancak vücut ve yüz dış hatlar ve konuturunu cilt altı yağ dokusu belirlemektedir. .

Deri altı yağ dokusu vücut alanına, yaşa ve cinsiyete göre kalınlığı bir kaç mm den başlayarak değişebilmektedir. Özellikle yanak, meme, kalça, uyluk, el içi ve ayak tabanında daha kalındır. Göz kapakları, burun üstü, dudaklar ve labia minorada daha incedir. Sünnet derisinde ise deri altı yağ dokusu yoktur. Karın, kalça, uyluk, diz kapakları ve çene altı gibi alanlarda ise paketler halinde bulunmakta ve oldukça kalındır. Uyluk iç kısmında bulunan beyaz yağ dokusunda kök hücrelerin bulundukları gösterilmiştir.

Yeni doğanda ve çocuklara deri altı yağ dokusu vücudun tamamında kesintiye uğramadan aynı kalınlıkta devam etmektedir. Buna “panniculous adiposus” denilmektedir. Yaşla birlikte özellikle ergenlik döneminde bazı deri altı yağ dokusu incelirken bazı vücut alanlarında cilt yağ dokusu kalınlaşmaktadır. Bu değişim ergenlik döneminde cinsiyet ile daha belirgin olmakta yağ dokusu vücudun belli bölgelerinde artmakta cinsiyete özgü yağlanmayı ve vücut hatlarını yapmaktadır.

Deri altı yağ dokusu derin ve yüzeysel olmak üzere 2 tabakadan oluşmaktadır. Yüzeysel yağ tabakası alt dokulardan deriye uzanan fibröz bantlarla ayrılmış küçük yoğun paketlerden oluşmaktadır. Derin yağ tabakası ise daha gevşek, daha az fibröz batlarla bölünmüş büyük paketlerden oluşmaktadır. Yüzeysel yağ dokusu ise damarsal yapı açısından çok zengindir ve ‘cellulite’ oluşumunu sağlamaktadır. Bu metabolizma ile değişmekte kilo alımı ile artıp azalabilmektedir. Yüzeysel yağ dokusu kadın ve erkekte farklı anatomik özeliklere sahiptir. Deri altı yağ dokusunda yağ hücreleri arasındaki bağ dokusu kadınlarda deriye daha dik yerleşir iken erkeklerde çapraz bağlar oluşturmaktadır. Bu nedenle erkeklerde sellülit oluşmamaktadır. Derin yağ dokusunun dağılımını genetik yapı belirlemektedir. Diet ve egzersiz ile çok zor azalmaktadır.  Deri yağ dokusu bazı anatomik alanlarda çevre dokulardan iyi ayrılmışlardır ve vücudun şeklini belirlemektedirler.

Deri altı yağ dokusu (beyaz – sarı yağ hücreleri) hücreleri yapısal olarak 3'e ayrılmaktadır: depolayıcı yağ hücreleri, yapısal yağ hücreleri ve fibröz yağ hücreleri. Bu hücrelerin vücudun farklı yerlerinde farklı yoğunluklarda olduğu bilinmektedir. Örneğin, depolayıcı yağ hücreleri özellikle karın bölgesinde, göbek çevresinde bulunmaktadır. Bu alanlarda yağ hücreleri sıkıca paketlenmiştir ve paketler arasında az sayıda kollajenden oluşan zayıf fibröz bağlar ile az sayıda damar bulunmaktadır. Bu alanlarda derin yağ dokusu daha fibröz bantlarla ayrılmıştır. Yapısal beyaz yağ hücreleri ise kollarda ve kalçada bulunmaktadır. Yapıları iyi sıkı kollajen bağlarla sarılmış ve dokularında yoğun damarsal yapılar bulunmaktadır. Buna karşın, diz ve uyluk iç ve dış kısmında yağ dokusu daha gevşek bir bağ dokusundan oluşmaktadır. Fibröz yağ dokusu ise mekanik stres altında olan yerlerde görülmektedir. Yağ hücreleri arasında yoğun fibröz bantlar bulunmaktadır. 

Vücudun Yağ Dokusu ile Şekillenmesini Etkileyen Faktörler

Cinsiyet

Vücuttaki yağların çeşitlerinin depolanması cinsiyete göre değişmektedir. Yağ dokusunun dağılımı vücut üst kısımlarında erkek tipi yağlanma, android tip yağlanma, merkezi yağlanma, üst vücut segment yağlanması ya da elma tip yağlanma tanımlamalarıyla ifade edilmektedir. Erkeklerde özellikle boyun bölgesinde, 7. boyun omurgasında, deltoid ve triceps kası üzerinde, lumbosakral alanda ve kalçada yağlanma artmaktadır. Yağ dokusunun dağılımı vücut alt kısımlarında ise kadın tipi yağlanma, gynoid tip yağlanma, alt vücut segment yağlanması ya da armut tip yağlanma tanımlamaları kullanılmaktadır. Kadınlarda özellikle boyunun ön kısmında, göğüste, kalçada ve epitrochanteric alanda, uyluk ön kısmında yağlanma artışı olmaktadır. Diyetteki misterik asit içerikli yağlar erkeklerde iç organlarda, doymuş yağ asitleri ise kadınlarda omental anatomik alanlarda depolanmaktadır.

Genetik

Vücudun yağ dokusu ile şekillenmesinde asıl önemli faktör genetik yapıdır. Aynı cinsiyette aile bireylerinde aynı tip yağlanma olmaktadır.

Yaşlanma

Yaş, yağlanma alanlarını etkilemektedir. Yaşlanma ile birlikte her iki cins de deri altı yağ dokusu azalmakta, iç organ yağ dokusu artmaktadır. Örneğin, vücut altında yağlanması olan kadınlarda menopoz sonrası vücut üst kısmında yağlanma olmaktadır. Bunda özellikle lipogeneziste etkili olan LPL aktivitesinin vücut alt kısmında azalmasına bağlıdır. Yaşlanma ile birlikte yağlar ektopik organlarda, kemik iliği, kas, karaciğer gibi birikmektedir. Yaşlanma ile birlikte yağ metabolizması hastalıkları daha fazla ortaya çıkmaktadır. Bunda büyüme hormonu / insülin benzeri büyüme faktörü 1 eksikliği suçlanmaktadır.

Kilo Artışı, şişmanlık, obezite

Kilo artışı obezite sıklıkla vücut üst kısmında yağlanma artışına neden olmaktadır. Obezite ile vücut yağ oranı ve deri altı yağ dokusu artmaktadır. Obez bir kişide toplam vücut yağı 100 kg olabilmektedir. Bir yağ hücresi 0.2 ve 1.4 mcg'dır. Vücudumuzda 20 kg yağ olduğunu düşünürsek, 33 milyar yağ hücresi olmalıdır.

Obezitede yağ hücrelerinin sayısı ve boyutları artmaktadır. Yağ hücre sayısının boyutu aynı kalacak ya da boyutları da artacak şekilde artışına hiperplazi, sadece yağ hücre boyutlarının artışına ise hipertrofi denilmektedir. Obezite yağ dokusunda hücre boyutlarında artış aynı alanda yağ dokusunda değişmektedir. Hatta deri altı yağ dokusunun yüzeysel ve derin olmasına göre de değişebilmektedir. Obez kişilerde hücre sayısı ya da boyutundaki artış farklı olabilmektedir. Bu farklılık deri altı yağ dokusunun yüzeysel ya da derin olmasına, vücut boyutlarına, obezitenin başlangıç yaşına göre değişmektedir. Yaşına, süresine, beslenme ile alınan yağ asitlerine ve cinsiyete bağlı olarak değişebilmektedir. Örneğin, hiperplastik yağ hücreleri artışının olduğu obezite erken yaşta gelişen obezitede, hipertrofik yağ hücreleri ise geç başlayan obezitede görülmektedir. Yağ dokusunda hiperplazi erkek çocukluk ve 9-13 yaşlarda şekillenmektedir.

Yapılan çalışmalarda ilginç bir sonuca göre kilo fazlalığı olan kişilerde vücut toplam yağ oranı artarken, vücut üst kısmındaki yağ dokusunda yağ hücrelerinin büyüdüğü gözlemlenmiştir. Buna karşın, vücut alt kısmındaki yağ dokusunda hücre sayılarında artış olduğu tespit edilmiştir. Örneğin, bacaklarda 1.2 kg yağ dokusu artışı, 2.6 milyar yeni yağ dokusu hücresi anlamına gelmektedir. Daha ilginç bir gözlem ise, kilo verilse bile bu artan yağ hücrelerinin kaybolmamış olmasıdır. Bu yeni hücreler, çocukların vücut gelişiminde yeni gelişen yağ hücrelerine, yani preadipositlere benzemektedir. Kilo verme sırasında yağ dokusunda adipositler içerisinde yağ azalırken, adiposit sayısında azalma gözlemlenmektedir.

Yer Çekimi

Deri elstikiyetinin azalması ve yer çekimi etkisi ile deri altı yağ dokusu anatomik yerinde sarkmalara neden olabilmektedir. Çene altında deri altı yağ dokusunun zamanla sarkarak gıdıyı oluşturması gibi. Yüzün yaşlanma sürecinde yüz derisi altında yağ dokusu belli alanlarda azalmakta(yanakların dolgunluğunun kaybolması gibi) bazı alanlarda artmaktadır(çene ve göz altlarında olduğu gibi) yer çekimi ile aşağı ve içe doğru yer değiştirmektedir.

Yağ Metabolizma Hastalıkları

Yiyeceklerin içerisinde yağlar, deri altı ve organlar çevresinde depolanmaktadır. Bu durum, tüm ömür boyu sürmektedir. Örneğin, erişkin bir kadında karın çevresinde 4 cm'lik bir genişleme 9 yılda olmaktadır. Bu sürecin dışında, yağ dokusu belin alanlarında ve beklenmedik bölgelerde depolanabilmektedir.


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency