- Gösterim: 3752
Tırnağın Yapısı ve Direnci
Tırnağın sert yapısı ve dış etkenlere karşı gösterdiği direnç, keratin proteinlerinin oluşturduğu sıkı ve ağsı fiziksel yapıdan kaynaklanır. Bu yoğun yapı, tırnağın su içeriğini azaltır ve suda çözünebilen moleküllerin tırnaktan emilimini düşürür. Ancak, bu keratin kompleksi içinde hapsolan su, tırnağın yarı esnek yapısını korumasını sağlar. Bu esneklik, uzun süreli su temasıyla bile bozulmaz.
Tırnağın Esnekliği
Tırnaklar, geometrik olarak hem uzunlamasına hem de enlemesine esnek iki eksene sahiptir. Bu esnek yapıda, tırnak plağının tırnak yatağına bakan ventral yüzü, dışa bakan dorsal yüzünden daha esnektir. Bu özellik, tırnağın kolayca kırılmasını engeller ve hafif bükülmesine veya gerilmesine izin verir.
Tırnak Yüzeyinin Parlaklığı ve Su Etkileşimi
Tırnağın en üst katmanı olan yüzeyi, matriksin korneositleri tarafından oluşturulduğu için doğal olarak parlaktır. Bu parlaklık, tırnak matriksini etkileyen sistemik hastalıklar, kimyasallar veya travmalar sonucunda kaybolabilir.
Tırnağın suyla etkileşimi, yapısını ve esnekliğini önemli ölçüde değiştirir. Tırnak, suda 1 saat bekletildiğinde ağırlığı %21 oranında artar ve daha esnek hale gelir. Bu esneklik, 2 saatlik beklemeden sonra en yüksek seviyesine ulaşır. Bu durumun nedeni, tırnağın yapısını oluşturan α-helikal yapıların bozulması ve keratinler arasında daha fazla boşluk oluşmasıdır. Bu boşluklar, su molekülleri tarafından doldurulur. Bu değişimler, tırnağın kök kısmına (proksimali) göre su içeriği açısından neredeyse doygun olduğu için, en çok tırnağın uç kısmında gözlenir.
Tırnak Esnekliği, Kırılganlığı ve Bakımı
Yapılan araştırmalar, tırnağın uzunlamasına ekseninin daha dirençli olduğunu göstermiştir. Tırnak esnekliğini korumak için nem dengesi çok önemlidir. Mineral yağlar tek başına pek etkili olmasa da, ılık suda 10 dakika bekletilerek nemlendirilmiş tırnaklara uygulandığında daha faydalı olabilir.
Onikşizis adı verilen tırnak kırılması problemi, tırnağın suyla aşırı nemlenip ardından hızla kurumasıyla ilişkilidir. Bu durumu önlemek için, tırnakların suyla temasından hemen sonra nemlendirici kullanılması önerilir. Tırnak cilaları da bu amaçla koruyucu bir tabaka oluşturabilir.
Tırnakların İlaç ve Kimyasal Emilimi
Tırnakların yapısal özellikleri, ilaç ve kimyasallara karşı geçirgenliğini etkiler.
-
Sistemik ilaçlar, tırnak yatağına komşu olan ventral yüzeyden emilir.
-
Topikal ilaçlar ise tırnağın dış yüzeyi olan dorsal yüzeyden emilir.
Tırnaklar, tıpkı derinin en üst tabakası gibi, hidrofilik (suda çözünen) maddeleri, lipofilik (yağda çözünen) maddelere göre daha kolay emer. Bu emilim, tırnak ne kadar nemli olursa o kadar artar ve bazı durumlarda 400 katına kadar çıkabilir. Tırnağın suyu deriye göre 1000 kat daha fazla emdiği unutulmamalıdır.
İlaçların emilimini artırmak için çeşitli yöntemler kullanılır:
-
Keratolitikler: Papain, üre ve salisilik asit gibi maddeler, tırnak yüzeyindeki keratin tabakasını yumuşatarak emilimi kolaylaştırır.
-
Solventler: Dimetil sülfoksit (DMSO) ve etanol gibi çözücüler, önceden tırnağa sürülerek emilimi artırabilir.
-
pH Değeri: Topikal ilaçların düşük pH değerleri de emilimi artırıcı etki gösterir.
Tırnak Kalınlığı
Başparmak tırnağının ortalama kalınlığı 1 mm iken, diğer parmaklarda bu oran 0.6 mm civarındadır. Yaş ilerledikçe, korneosit hacmi artar ve tırnak kalınlığı da artış gösterir.