Thread Lift ya da V Lift Uygulaması

Dudakların kırmızı, pembe alanı vermilion olarak da bilinir. Dudakların estetik olarak en dikkat çekici alanı olduğu gibi, kozmetik ürünlerin hedef bölgesidir. İnsan dudaklarının vermilionu kendine özgü bir yapıya ve fizyolojik özelliklere sahiptir. Yaşlanma sürecinde bu alanda bazı değişiklikler meydana gelmektedir. 

Dudaklar, ağızı çevreler ve yüz estetiğinde hayati bir rol oynar. Dudak, üstte burun tabanı, altta mentolabial sulkus ve yanlarda burun kanatlarından uzanan alar sulkus ile sınırlanır. Üst ve alt dudaklar, oral komissürlerde birleşir. İnsan dudağı, labial deri, vermilion ve labial oral mukoza olmak üzere üç ayrı bölgeden oluşmaktadır ve her bir bölge farklılaşmış bir epitel örtü ile kaplıdır. Dudak vermilyonu, onu çevreleyen üst ve alt dudağı örten deriden ve ağız mukozasından ayrışan belirgin özelliklere sahip benzersiz bir yapıya sahiptir. Yüzde dudak vermilyonları, güneş ışığı, su, hava, kozmetikler, yiyecekler ve ilaçlar gibi çevresel faktörlere sürekli maruz kalır. Ek olarak, dudak vermilyonu yaşla birlikte önemli değişikliklere uğrar ve dolgu uygulamalarında tercih edilen bir bölgedir.

 

Dudak vermilyonu, çok katmanlı skuamöz epitel, dermis ve vermilion altı yapılarından oluşur. Skuamöz epitel tipik olarak, keratinizasyon derecesine bağlı olarak dıştan içe doğru stratum corneum (SC), stratum granulosum, stratum spinosum ve stratum basale olarak düzenlenmiş çok sayıda hücre katmanından oluşur. Skuamöz epitel, dudakları dış ortamdan koruyan önemli bir bariyerdir. Ancak dudak vermilion epitelinin histolojik özellikleri, üst ve alt dudak deri epidermisinden ve ağız mukozası epitelinden farklıdır.

  • Dudak vermilyon epitelinin ince olması ve keratinizasyonundaki eksiklikler; dudak vermilyonundaki stratum corneum (SC), sadece üç ila beş katmandan oluşmakta ve normal cilt SC'sinin kalınlığının yaklaşık üçte biri kadar oldukça incedir. Dudak vermilyonu epitelinde keratinizasyon, normal cildin keratinizasyonundan farklıdır. Dudak vermilyonunda en dıştaki katmanlardan en içteki katmanlara doğru geçiş yaparken, keratinizasyondaki granüler katman sonunda kaybolarak kademeli olarak keratinize epitelden keratinize olmayana dönüşür. Dudak vermilyonunda eksik bir keratinizasyon bulunmaktadır. Keratinize epitel ve keratinize olmayan epitel, yapı ve işlevde önemli farklılıklar gösteren iki farklı epitel doku türüdür. Keratinize epitelin dış katmanı, keratin proteini açısından zengin ölmüş hücrelerden oluşurken, keratinize olmayan epitelin dış katmanı, keratin proteini içermeyen canlı hücrelerden oluşur. Keratinize epitel güçlü bir bariyer işlevi sağlarken, keratinize olmayan epitel daha zayıf bir bariyer işlevine sahiptir. SC'nin incelmesi ve eksik keratinizasyon, vermilyon bölgesinde bariyer fonksiyonunun bozulmasına ve nem tutulumunun azalmasına neden olur.
  • Dudak vermilyon epitelinde keratin değişiklikleri; keratinizasyon sırasında belirli keratin proteinleri (sitokeratinler) oluşmaktadır. Dudak vermilyonunda, keratinin yoğunluğunda azalma vardır. Dudak vermilyonundaki keratin içeriği, ağız mukozal epitel ile karşılaştırıldığında CK 4, CK 13 ve CK 19'da, dudak deri epidermisi ile karşılaştırıldığında ise CK 1 ve CK 10'da kademeli kayıplar gözlenmiştir. Dudak vermilyon epitelinde CK 5 ve CK 14 keratin içerikleri hep sınır değerleri ile ifade edilir ve bu sınır değerlerinin altına yer yer düşmektedir. Özellikle dudak vermilyonu ile ağız mukozası geçişinde profilaggrin, lorikrin ve filaggrin keratinleri hızla kaybolur. Vermilyonun rengi, bu tabakalı skuamöz epitelin bileşimindeki değişiklikler nedeniyle değişkenlik göstermektedir. Dudak vermilyonunu kaplayan tabakalı skuamöz epitelindeki yapısal değişiklikler, bariyer fonksiyonunun zayıflamasına, transepidermal su kaybının (TEWL) artmasına ve dudak renginin daha kırmızı görünmesine neden olmaktadır.

  • Dudak vermilionunda dermal papilla ve retelerin sayılarının ve derinliklerinin artması; dudak vermilionunda epitel ile dermis birleşiminde dermal çıkıntılar (dermal papilla) ve epitelin dermis içerisine girdiği rete yapıları bulunmaktadır. Vermilionda epitel ile dermis birleşim alanında belirgin dalgalı mikroyapılar oluşmaktadır. Dudakların vermilion bölgesinde, cilt veya mukoza bölgelerinden daha fazla sayıda rete ve dermal papilla bulunur. Dermal papilla daha uzun ve reteler daha derin bir yapı gösterir. Bu, dermis ve epitel arasında daha güçlü bir yapışmaya katkıda bulunur. Dudak vermilionundaki retelerin ve dermal papillaların artan miktarı, germinatif hücrelerin daha fazla varlığını ve yüzeysel dermal kılcal damarların daha geniş bir yüzey alanı oluşturmasını sağlar. Bu, vermilionun kendisini daha kolay onarması ve kırmızı-pembe görünmesi anlamına gelmektedir.

  • Dudak vermilyonunda bu yapısal özellikler dışında bir diğer temel bileşeni lipidlerdir. Lipidler dudağın bariyer fonksiyonunda önemli bir rol oynarlar. Vermilyonda iki çok önemli lipid türünü görmekteyiz: keratinosit kökenli epidermal lipidler ve sebase yağ bezleri tarafından sentezlenen sebum.
    • Epidermisteki keratinositlerden kaynaklanan ve bariyer fonksiyonunun sürdürülmesinde önemli rol oynayan lipitler arasında seramidler, serbest yağ asitleri ve kolesterol bulunur. Dudakların vermilyon bölgesindeki epidermal lipidlerin bileşimi ve içeriği önemli değişiklikler göstermektedir. 
      • Vermilyonda vücudun diğer bölgelerindeki deriye kıyasla azalmış toplam seramid seviyeleri saptanmıştır. Bu azalmış seramid içeriğide farklılıklar göstermektedir. Vermilyon bölgesinde düşük seramid seviyeleri yüzeysel pürüzlüğe neden olmaktadır. Seramidler ayrıca epidermla su kaybına-TEWL karşı doğal bir koruma sağlamakta.
      • Vermilyonda doymamış yağ asitleri olarak oleik asit, palmitoleik asit, arakidonik asit, linoleik asit ve gözlemlemiştir. Bu yağ asitlerinin vücudun diğer bölgelerindeki deriye kıyasla farklı dağılımlar gösterirken, dokosaheksaenoik asit dudak vermilyonu epitelinde cilde kıyasla belirgin şekilde yüksek bir dağılım sergilemektedir. Vermilyon epitelinde dokosaheksaenoik asitin önemli miktarda bulunması, antioksidan görevi görerek dudakların yaşlanmasına karşı koruyucu bir rol oynayabilir.
      • Vermilyon yüzeyinde daha fazla kolestrol sülfat birikimi gözlenmiştir. Vermilyon bölgesinde yüksek kolestrol sülfat seviyeleri yüzeysel pürüzlüğe azaltmaktadır. 
    • Sebum salgılamaktan sorumlu olan yağ bezleri, normal deri yüzeyinde temel nemlendirici görevleri dışında antimikrobiyal aktivite gösterirler ve termoregülasyona katkıda bulunurlar. Dudak vermilyonunda yağ bezleri bulunmaz; sadece vermilyon sınırında sınırlı sayıda bez bulunmaktadır. Ayrıca, vermilyon bölgesinde ne kıl kökleri ne de ter bezleri bulunur. Bu nedenle, vermilyon bölgesi pürüzsüzlüğünü ve nemini korumak için yeterli ter ve sebum salgılayamaz.
    • Özetle vermilyonda epidermis lipid bileşimindeki değişiklikler ve sebumun yokluğu, bu alanın yüz derisine kıyasla kuruluğa, soyulmaya ve pürüzlenmeye daha yatkın olmasına neden olmaktadır. 
  • Dudak vermilyonunda melanin içeriği yüz derisindekinden önemli ölçüde daha düşüktür. Yüz derisinde keratinosit/melanosit oranı 4:1 iken dudak vermilyonunda bu oranının 10-15:1 olduğu gösterilmiştir. Melanin cildin UV radyasuona karşı koruma çeşitli fizyolojik işlevlere hizmet eder. Vermilyon bölgesindeki düşük melanin içeriği UV gibi dış uyaranlara karşı daha duyarlı hale getirir. Melanin içeriği düşük olması, dudakların benzersiz konumu, sürtünme, dış ortam, ilaçlar vb. gibi faktörlerle birlikte vermilyon bölgesini pigmentasyon değişikliklerine karşı oldukça yatkın hale getirmektedir. 

Dudakların, vermilyonun yaşlanması, kronolojik yaşlanmanın, hormonal eksikliğin, foto-yaşlanmanın ve çevresel faktörlerin sinerjik etkilerinden etkilenen yüz yaşlanmasının önemli bir yönüdür. Dudak vermilyonunun morfolojisi, rengi ve fizyolojisi yaşla birlikte değişir.

  • Morfolojik açıdan; üst dudak genişlik ve uzunluığu artmakta, filtrum uzarken silikleşmekte, üst dudaktaki W şeklinde cupid bow düzleşmekte, dudak vermilyonu incelmekte ve üç boyutlu yapı azalmakta, yaşla birlikte dudak ana hatların daha belirsiz hale geldiğini göstermiştir.
  • Yaşlanma ile vermilyonda dermal papilla ve epidermla retelerin düzleştiği, üst dermisteki damar sayısının ve toplam dermal damar alanının azaldığı bulmuştur. Bu, dudak vermilyonunun renginin açılmasına ve yaşla birlikte kırmızıkü pembeliğin azalmasına neden olmaktadır.
  • Vermilion bölgesinde yaşlanma ile dermis bileşiminde değişiklikler meydana gelmektedir (hyaluronan sentaz 1, prokollajen tip I, miyozin ağır zinciri 2 ve miyozin ağır zinciri 7'de azalma ve hyaluronidaz 1 sinyalinde artış). Bu değişimler, yaşlı bireylerin dudak vermilyonunda dermal destek ve volüm kaynağı olan hyaluronanın hem bozunmadaki artış hem de sentezde azalma anlamına gelmektedir. Vermilion'da hyaluronan içeriğinde belirgin şekilde azalma, dudak volümlerinin azalması ve dudakların silikleşmesi ile sonuçlanmaktadır.
  • Vermilyon'da fizyolojik parametreler açısından, yaş ilerledikçe dudak hidrasyonunda artış ve epidermal su kaybında azalma görülmektedir. Bu bulgular, gençlerin yaşlılara göre dudak kuruluğuyla ilgili daha fazla sorun yaşamalarını açıklamaktadır. Yaşlanma ile dudaklar parlaklığını kaybetmekte ve pürüzlenmektedir.

Dudak vermilyonu, yüzün estetik olarak odak noktalarından biri olarak yaşlandıkça olumsuz değişimler göstermektedir. Dudakların uygun bakımı, koruma ve dolgu uygulamaları bu değişiklikleri yavaşlatabilir, dudak sağlığını ve güzelliğini koruyabilir. Seramid içerikli bakım ürünleri dudaklara nem ve dolgunluk kazandırma, dudakların kuruluğunu ve pürüzlülüğünü iyileştirmek kullanılmaktadır. Bu içeriklerine UV koruyucular eklenerek dudak derisini UV radyasyonundan korunmasıda sağlanmaktadır.


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency