- Gösterim: 6293
Seboreik keratozlar ileri yaşlarda ortaya çıkan ve en sık görülen derinin epitelyal iyi huylu tümörleridir. Yaşlılarda en sık görülen deri tümörü seboreik keratozlardır. Seboreik keratozlar yaşlılık siğilleri, yağlı siğil olarakta bilinmekte.
Gövdede, yüzde alın-şakaklarda ve boyunda başta olmaka üzere tüm vücutta yerleşim göstermekle birlikte kılların olduğu deri alanlarında daha sık görülmekte(dudak, el içi ve ayak tabanına yerleşim göstermezler). Nadiren dış kulak yolu ve genital alanda yerleşim göstermekte.
Genellikle birden çok sayıda bulunurlar ancak sayıları sıklıkla 20 nin altındadır.
Deri düzeyinden kabarık, keskin sınırlı, açık kahverenginden siyaha kadar değişken renklerde olan lezyonlar sanki deri yüzeyine yapıştırılmış izlenimi verirler. Seboreik keratozlar çoğunlukla birkaç mm çapında olmalarına karşın, bazen birkaç cm’lik büyüklüğe kadar da ulaşabilirler(sıklıkla 0.2 -3 cm arasındadır). Düzensiz verrüköz görünümdeki yüzeylerinde yarıklar ve deri gözeneklerine benzeyen tıkaçların(pore-like keratin kistler, pseudocyst) varlığı seçilebilir. Yüzeylerinin yağlı ve parlak görünümü seboreik tanımını almalarına neden olmakla birlikte derinin yağ bezleri-sebase bezler ile ilişkili değillerdir. Çok nadiren büyük boyutlara ulaşarak deriden kabarık lezyonlar oluştruabilirler. Bu durumda Buschke-Löwenstein tümörlerinden ayırıcı tanılarının yapılması son derece önemlidir. Deriden kabarık olmayan klinik formlarınun yüzeyleri düz ve kadifemsi yapıdadır. Koltuk latı ve kasık gibi anatomik alanlarda pedinkül-deriye tutunan sapları ile görülebilirler. Deriden kabarık ve deriye yapışık görünümleri ile kaya midyelerine benzetilirler.
Seboreik keratozlar sırtta çok sayıda olduklarında deri gerilim çizgileri-Langer lines boyunca yerleşim göstererek "yılbaşı çam ağacı" görünümü verirken oval formları yağmur damlasına benzetilmiş.
Klinik olarak gelişimleri hızlıdır, yıllar içerisinde hızla büyüme ve sayılarını arttırma özellikleri gösterirler. Çok nadiren kendiliğinden kaybolabilirler.
15-25 yaş döneminde rastlanabilmekle birlikte( % 15-20 oranlarında) sıklıkla ileri yaşlarda, özellikle 50 yaş sonrası, görülmekte. 80 yaş üzerinde görülme sıklığı %89 kadar çıkmakta. Seboreik keratozlarrın aşağıda tanımlanan bir klinik varyantı olan dermatosis papulosa nigra çocıkluk döneminde gözlenebilir.
Seboreik keratozlar varlıkları dışında sıklıkla şikayet vermezler. Giysiler, sürtünmeler, kaşıntı ile travmaya maruz kaldıklarında kanayabilirler.
Seborheik kereatozislerde neden tam olarak bilinmemekte. Yaşlanma süreci, genetik-ailesel yatkınlık, viral enfeksiyonlar(HPV) ve güneş-UV suçlanmakta.
Seborheik keratozisin farklı klinik varyantları bulunmakta;
Hiperkeratotik klinik formu
Klinik olarak en sık görülen klinik formdur.
Reticular yada adenoid klinik formu
Clonal klinik formu
Seboreik keratozisin pagetoid Bowen hastaığına dönüşme riski olan klinik formu.
İritasyon gelişmiş klinik formu
Seboreik keratozisin travma, kimyasal ve diğer nedenler ile iritasyon gelişerek klinğin değiştiği formudur. Klinik olarak bu hali SCC benzediği için ayırıcı tanı ve klinik değerlendirme iyi yapılmalıdır.
Dermatozis papuloza nigra klinik formu
Seboreik keratozun koyu tenlilerde-siyahilerde görülen bir variantı “Dermatozis papuloza nigra” adını alır. Lezyonlar yüzde, özellikle yanaklarda ve göz dış kenarında küçük ve saplı, koyu renkli papüllerdir. Olağan seboreik keratozlara oranla daha erken yaşlarda ortaya çıkarlar ve ailesel yatkınlık göstermekte.
Stucco keratozis klinik formu
Seboreik keratozun bir diğer klinik variantı “Stukko keratozis” adını alır. Lezyonlar, kolların dış yüzeyinde ve bacakların alt kısmında özellikle de topuklarda simetrik olarak düzenlenen, grimsi-beyaz renkte, 1-3 mm çapında küçük seboreik keratozlardır. Diğer seboreik keratozlardan farklı yüzeylerinde keratin kisteleri bulunmamakta ve grimsi beyaz renkleri ile keratosis alba olarak bilinmekte.
Melanoakanthoma klinik formu
Yapısında yoğun pigment içerdikleri için bu şekilde tanımlanmıştır. Lezyonda pigmentasyon daha belirgin ve lezyonun üzerinde boynuzumsu tıkaçlar belirgin. maling melanom ile ayırıcı tanısının yapılması son derece önemlidir.
Liken planusa benzeyen klinik formu
Sıklkla bir iki lezyon şeklinde görülmekte. Gövde üst alanı, ön kol ve ellerin üstünde kırmız-mor renkte, üzerinde hafif kepeklenmeler gözlenebilir.
The Leser-Trélat sign
Kısa bir süre içinde gövdede, çok sayıda kaşıntılı seboreik keratozun ortaya çıkması ile karakterli “Leser-Trelat belirtisi” bir iç organ kanserinin göstergesi olabilmektedir. Leser-Trelat belirtisi ile birlikte en sık görülen tümör karın iç organ adenokarsinomalarıdır.
Tedavi
Seboreik keratozisler iyi huylu tümörler olmaları, kansere dönüşme risklerinin çok düşük olmaları nedeni ile medikal olarak tedevi gerektirmezler. Sadece estetik kaygılar nedeni ile tedavi edilmekte.
Kriyoterapi, elektrokoter ve lazer tedavi seçenekleri arasında.
Lokala anestezi sonrası lezyon yukardaki yöntemlerden birisi kullanılarak alınmakta. Yara iyileşmesi 2 hafta kadar sürmekte
Topikal ve sistemik tedaviler
Taopikal olara etkinlikleri çok yüksek olmamakla birlikte; % 3 diclofenac jel, tazarotene, calcipotriol, imiquimod, AHA-BHA kimyasal eeling ajanları, TCAA, % 40 hidrojen peroksit topikal olarak kullanılabilir.
Çok sayıda ve küçük seboreik keratozislerde 1,25-dihidrokisi Vit D3 ün günlük yüksek dozlarda(0.5 µg) kullanılmakta.