- Gösterim: 23158
Yüz estetik uygulamalarında en fazla unutulan, göz ardı edilen ancak baş-yüz kompleksinde, yüzün ortasının her iki yanda uzanan estetik olarak önemli bir yapı; kulaklarımız. Kulaklar yüzün belirleyici özelliklerinden birisidir ve bazı toplumlarda kulak kepçesi ve memesi güzelliğin ve çekiciliğin bir parçası olarak düşünülmekte.
Kulaklar sıklıkla saçlar arasından görünmedikleri için estetik değerlendirmelerde daha az önemsenmektedir. Kulak memesi anomalileri, kulak kepçesi yokluğu, kulak kepçesinin normalden çok büyük yada küçük olması, kepçe kulak... gibi defomiteler travma, ameliyatlar, tümörler yada doğumsal anamolilere bağlı olarak ortaya çıkabilmekte. Hatta bazı sendrom ve anomalilerin klinik bulgular arasında kulak şekil bozukluklarıda eşlik edebilmektedir. Tüm bunlar estetik ve psikolojik problemler yaratabilmektedir.
Çocuklarda kulak gelişimi % 85 oranında 3 yaşında tamamlanmaktadır. Ancak kulağın yaşla birlikte sürekli olumsuz değişimler gösterdiği görülmekte.
Kulağın klinik ve estetik problemleri için çözüm yollarinin belirlenmesinde; kulağın normal anatomisi, anatomik parametreleri ve kulağın estetik analizinin bilinmesi önemlidir. Bunun önemi işitme cihazları gibi kulak protezlerinin tasarımı ve projelendirilmesindede önemlidir.
Bu yazımızda kulağın anatomik yapılarından ve estetik analiz parametrelerinden bahsedilmeye çalışacağız. Ancak burada kulağın “auricle yada pinna” olarak tanımladığımız dış kulak yapısı değerlendirilecektir.
Kulak ince ve elastik yapıda kıkırdak bir dokudan ve bunun üzerini örten deri dokusundan oluşmaktadır. Kıkırdak doku dış kulak yolundan içeri girmekte ve içeride kemik dokulara sıkı tutunmaktadır.
Kulak üzerinde çoğunlukla düzensiz konkav, hafif konveks yapıda çıkıntı ve çöküntüler bulunmakta.
Kulak memesi fibröz ve yağ dokusundan oluşmaktadır. Kulak memesi bazı kişilerde yapışık iken bazılarında ayrıdır.
Kulaklarımızda anatomik tanımlanmış başlıca anatomik yapılarhelix, antihelix, tragus, antitragus, tragus noch ve lobule dür ve bu yapılar kendi aralarında harmoni içerisinde olmalıdır.
Kulağın estetik analizinde kullanılan diğer yapılar ve anatomik alanlara özgü landmarklar aşağıda temsili resimde tanımlanmıştır.
Helix üzerinde(üst ve orta halix birleşkesinde) yer alan kıkırdak kalınlaşmasından kaynaklanan çıkıntı helix tubercle, Darwin's tubercle ve auricular tubercle gibi isimler almakta. genetik geçişli bir yapıdır. Her iki kulakta olabileceği gibi tek taraflı da olabilmektedir. Erkekelerde daha fazla görülmekte. Evrimsel gelişimizde ortak atalarımızdan kalma genetik bir miras olduğu düşünülmekte.
Bu landmarkalar kullanılarak kulağın anatomik ölçümleri ve estetik değerlendirmesi yapılmakta.
Total kulak yüksekliği, kulak uzunluğu; kulağın helixte en üst noktası ile kulak memesinin en alt noktası arasındaki mesafe
Kulak genişliği; kulağın üstte ve kulak memesinin altta yüz ile birleşme noktalarını birleştiren hatta göre kulağın en dış noktasının mesafesi
Kulak memesinin yükseklik ve genişliği; tragus ve antitragus arasındaki çentik ile kulak memesinin en alt noktası arasındaki mesafe kulak yüksekliğini tanımlarken, kulak memesinin yüz ile birleşme noktası ile ve bu noktadan geçen yatay hat üzerinde kulak memesinin dış sınırı arasındaki mesafe kulak memesi genişliğini tanımlar.
Tragusun helix ve antihelixe olan mesafesi;
Kulak kepçesinin tragus ile antihelix arasında kalan konkav alanı "concha" olarak tanılanır. Concha nın yüseklik ve genişliği;
Kulağın projeksiyonu; kulağa arkadan bakıldığında, kulak kepçesinin üstte temporal kemikten ve altta mastoid kemikten belli mesafeler ile ayrı durduğunu görmekteyiz. Kulak kepçesinin mastoid kemik ile arasındaki mesafe kulağın projeksiyonunu tanımlamakta.
Bu ölçümler dışında sağ ve sol kulakların en üst noktaları(sa olarak tanımlanır) arasındaki transaxial mesafe ve sağ ve sol kulakların en alt noktaları(Obs olarak tanımlanır) arasındaki transaxial mesafelerde ölçülmekte.
Kulağın Pozisyonu
Kulağın en üst noktası başın doğal baş duruşunda-NHP glabella ve kaşlar hizasındadır. Kulağın en alt noktası olan kulak memesi alt sınırı subnasale seviyesindedir. Bu nedenle kulağın yüksekliği yüz orta yüksekliği kadardır.
Kulaklar profilden bakıldığında kaşın en dış noktasından bir kulak yüksekliği yani 65-75 mm kadar geridedir.
Total kulak yüksekliği Down sendromu gibi bazı doğumsal anomalilerin değerlendirilmesinde önemlidir(kulak olgun yüksekliğine erkeklerde 13, kadınlarda 12 yaşında ulaşmaktadır).
Erkeklerde kulak uzunluğu 6.5% kadınlardan daha fazladır.
Kulağın uzunluğu ile genişliği değerleri arasındaki oaranları 2 yada daha küçük olmalıdır.
Kulağın yüksekliği, uzunluğu Türk ırkında erkeklerde 63.1 ± 3.6 iken kadınlarda 59,5 ± 3.1
Kulağın genişliği Türk ırkında erkeklerde 33.2 ± 2.1 iken kadınlarda 31.2 ± 2.2
Kulağın genişlik / yükseklik oranı 0.5 – 0.65 dir. Yani kulağın genişliği yüksekliğinin % 60 kadardır. (50 – 65%)
Kulak memesi yüksekliği Türk ırkında erkeklerde 18.3 ± 1.7 iken kadınlarda 17.6 ± 1.4
Kulak memesi genişliği Türk ırkında erkeklerde 19.6 ± 1.9 iken kadınlarda 18.6 ± 2.1
Yaşlanma ile birlikte kulak memesi uzamakta aşağı yer değiştirmekte-pitozis(yaşlanma süresince kulak memesindeki destek dokuların azalması ve yer çekimi ile). Takılar;küpe ve piercing gibi, bunda etkili olmakta.
Kulak memesinin göz dış kenarına olan uzaklığı erkeklerde kadınlardan 4.6% daha uzundur.
Kulak projeksiyonu Türk ırkında erkeklerde 17.4 ± 2.2 iken kadınlarda 16.1 ± 2.1
Tragus helix ve antihelixe olan mesafeler, işitme cihazları gibi materyallerin planlanması için gereklidir. Türk ırkında erkeklerde sırası ile bu mesafeler 26.3 ile 17.2 iken kadınlarda 25.1 ile 16.6 bulunmuştur.
Kulağın Aksları
Kulağın uzun aksı kulağın en uzun olduğu noktalar arasında uzanmaktadır. Kulağın bu aksı burun sırtının aksına paraleldir.
Kulak memesinden Frankfort horizontal line-FHL bir dik açı çizildiğinde bu çizgi ile FHL çizgisi arasında kalan açı kulak aks açısı olarak adlandırılır ve değeri 20 derece olmalıdır.Profilden bu aks ile vertical plan arasındaki açı 15 – 20 ° dir.
Yüzün profil değerlendirmesinde Dış kulak yolu gözün dış köşesi ile burun tabanı arasında olmalıdır.
Temporal kemik ile kulağa paralel teğet bir çizginin kesişmesiyle oluşan açılanma "auriculocephalic açı" olarak tanımlanır ve normalde 25 ila 30 derece arasında olmalıdır. Kepçe kulakta bu açı 40-45 dereceyi aşabilmektedir.
Kulakta concha ile scafoid fossa arasında açı 90 dereceye yaklaştığında idealdir. Bu açı > 90 derece ise kepçe kulak görünümüne katıda bulunmakta.
Kulaklara arkadan bakıldığında kulak helical halkası kafatasından 20 derece dışarıya açılı durmaktadır. Bu açı kulak incline açısı olarak tanımlanır ve 17.5±4.6 dir.
Kulakların yana açılanması; Bu normalden fazla olduğunda kepçe kulak – prominent ears tanımını almaktadır. Kulaklar mastoid çıkıntıya göre 25 – 35 ° açılanabilir.
Kulak üstte kafa tasından temporal bölgede helical rime 10 – 15 mm, mastoid kemik hizasında 15 -20 mm uzaktadır.
Kulak estetik değerlendirmede iki kulağın simetrik olması çok önemlidir.
Kulak profilden 3 eşit parçaya bölünerekte değerlendirilebilmektedir. Bu değerlendirme özellikle kepçe kulak deformtelerinde klinik ve fotoğraf değerlendirmelerinde kullanılmakta.
- Üst parça; Kulağın en üst noktasından helixin kafa ile birleştiği nokta; burası dış canthus hizasına gelmektedir.
- Orta parça; Üst parça alt sınırından tragusun alt sınırına kadar olan parçadır. Tragus kulağın tam ortasını tanımlamaktadır.
- Alt parça; kulak memesidir.
Üst parçada helixin temporal kekmikten uzaklığı 1-1.2 cm iken orta parçada helixin mastoid kemikten uzaklığı 1.6 -1.8 cm ve alt parça yani kulak memesinin mastoid kemikten uzaklığı 2.2 cm dir.
Dijital fotoğraflama ile bu üç alanda ölçümler yapılarak kepçe kulak deformitelerinde uygulama öncesi ve sonrasında metrik ölçümler değerlendirilebilir.
Bunun için kulağın üst parçasında triangular fossa hizasında, orta parçasında tragustan ve alt parçasında antitragustan helixe ölçümler yapılır.
Karşı bakışta helix ve antihelix yapılanması ve görünebilirlikleri önemidir. Normalde helix ntihelixe göre 2-5 mm daha dışarda görünür olmalıdır.