- Gösterim: 4455
Hyaluronik asit (HA) benzersiz viskoelastik ve kohezif özellikleri ile deri altı uygulamalarında en sık tercih edilen gurubu oluşturmakta. Günümüzde yüzlerce HA markası ve her markanında farklı HA içeriğine sahip ürünlerini görmekteyiz. Her ürüne bakıldığında içeriğinde hyaluronik asitin vizkoelastik ve kohezif özellikleri, sebest ve bağlı HA konsantrasyonu, HA partikül boyutu, HA molekülleri arasındaki çapraz bağların özellilerinde farklılıklar görmekteyiz. Bu varyasyonlar her dolgu maddesinin üretilmesi aşamasında kullanılan teknolojiden kaynaklanır ve bu da moleküler yapısını, dolgunun reolojisini ve klinik performansını etkiler.
HA kullanımında biz dokotorlar için en büyük zorluk hangi marka, markanın hangi alt ürünü seçilecek ve hangi klinik endikasyonlarda kullanılacak bunların belirlenmesidir.
HA içeren bir ürün kutusunu alındığında ürünün içeriği, içerdiği toplam HA konsantrasyonu, var ise çapraz bağların özelliği hakkında bilgiler olmak birlikte bizim için daha önemli olan ürünün reolojik değerleri hakkında bir bilgi yer almamakta. Sadece ürün üzerinde klinik ve estetik kullanım endikasyonu belirtilmekte(dudak, derin ve yüzeysel uygulamlar gibi). Biz doktrolar önceden belirlenmiş bu endikasyona güvenmek zorundayız. Bu konuda daha dikatli doktorlar üretici firmalardan ve internetten ürünün reolojik değerlerine ulaşabilmekte. Ancak bu reolojik değerlerde yeni problemler ortaya çıkmakta. Çünkü ürünlerin reolojik özellikleri üretici firmalar tarafından farklı koşullar altında ölçülmekte yani ürürnler arasında reolojik standart birliği yok. Bu nedenle aynı klinik kullanım endikasyonu için kullanılan ürünlere baktığımızda, dudak dolguları gibi. bu ürünlerin reolojik özelliklerinde büyük bir farklılıklar görmekteyiz.
HA seçiminde öncelikle basitçe HA dolguların reolojisinden bahsedelim.
- HA dolgular temelde vizkoelastik ve kohezif jellerdir.
-
Jel formunda HA lerin üretilmesi, enjektörlere konulması, dokuya enjekte edilmeleri ve uygulandıktan sonra dokular tarafından mekanik kuvvetlere maruz kalmaktadır.
-
Uygulama derinliğine ve bölgesine bağlı olarak HA dolgusu; her biri farklı bir düzlemde olan 2 tür kuvvete maruz kalmakta ve bu kuvvetler HA üzeriden meaknik strese ve deformasyonuna neden olmaktadır.
-
Birincisi, cildin yüzeyine paralel yatay bir düzlemde maruz kaldığı; kaydırma ve burulma kuvveti.
-
İkincisi, cildin yüzeyinde dik düzlemde maruz kaldığı sıkıştırma ve germe kuvvetidir.
- Yazımızın başında HA sahip olduğu kohezif ve vizkoelastik özellilerinden bahsetmiştik. Kohezif özellik; molekülleri bir arada tutan gücü yani HA yapışkanlığını tanımlar. Vizkoelastik özellik; HA hem vizköz hemde elastik olduğunu tanımlar. Vizkoziteyi HA in akışkanlığa karşı gösterdiği direnç olarak tanımlayabiliriz. Elastikiyet ise HA üzerine uygulanan belli süreli bir kuvvet sonrası deforme olarak eski haline gelmesi olarak tanımlanır.
- HA enejkete edilirken, deri altına uygulanırken ve uygulama sornrasında maruz kaldığı kuvvetler sonrası kalıcı deformasyona karşı direncini bu viskoelastik ve kohezif özellikleri belirlemektedir.
- HA vizkoz ve elastik özelliği cildin yüzeyine paralel yatay düzlemde (kayma veya burulma) deformasyona karşı direncini belirler. HA in vizkoelastik özelliklerini belirleyen parametreler;
- Ürün içerisinde HA in konsantrasyonu, HA in moleküler ağırlığı ve moleküller arasındaki çapraz bağlanma derecesi dahil olmak üzere HA dermal dolgu maddelerinin viskoelastik özelliklerini etkileyen parametreler vardır. Bunlar dolgunun reolojisi belirlemekte. Ürün geliştirilirken bu özellikleri değiştirilerek viskoelastik özellikler yani reolojisi belirlenir.
- HA ürünlerinde reolojik bu özellikleri tanımlamak için reometrik ölçümler yapılarak bazı parametre kullanılır.
-
- Kompleks modül, G*; HA ürününü yatay düzlemde deforme etmek için gereken toplam enerjiyi temsil eder. G* HA dolgunun aslında deforme olabilirliği ve sertliğini yansıtır. Kompleks modül temelde akışkan bir jelin enjektör ve iğneden geçmesine izin veren parametredir. Bu modül HA moleküllerinin oluşturdukları jel içinde birbirine göre hareket edebilme yeteneği(HA moleküllerinin büyüklüğüne ve moleküler ağırlığına bağlı) ile belirlenir.
- Elastik modül, G'; HA ürününde yapısında depolanan ve maruz kaldığı kuvvteler karşısında deformasyondan sonra ilk şeklini geri dönmesi için gerekli enerji bölümünü temsil eder. Elastik modül G', bir jelin uygulanan strese karşı koyma kapasitesinin bir ölçüsüdür. G' değeri ne kadar yüksekse, deformasyona karşı direnç de o kadar yüksektir. Elastik modül G’ HA'nın çapraz bağlanma derecesine bağlıdır. Bir HA ürününde moleküller arasında ne kadar çapraz var ise G’ değeri yani deformasyona o kadar fazla direnir.
- Vizkoz modül, G’’; kuvvetlere maruz kalarak defrome olan jelin kuvvetler ortadan kalktıktan sonra orijinal şekline dönememesini yansıtır. Özetle HA lerde G'' ürünün deforme olma yeteneğini ve akış direncini tanımlar
- tan Გ = G’’/G’; yani vizkos modül/elastikiyet modül oranı. Bu oran 1 den küçük ise, tan Გ<1, HA daha elastik, tan Გ>1 ise HA daha vizköz anlamına gelmekte. HA ürünleri hazırlnırken HA kolay nejekte edilebilir olması için bu oranın 1 den küçük olması yani daha elastik olması istenmekte.
Yukarıda tanımlanan kompleks ve elastik modül finalde ürünün enjeksiyon kolaylığını, uygulama alanında dokular üzerindeki lift-kaldırma kapasitesini ve uygulama alanında yayılma özelliğini belirlemekte. Özetle HA performansını belirlemekte. Bu iki modül değiştirilerek belirli amaca dönük bir uygulama için HA ürünü tasarlanmış olmakta.
- HA kohezifliği cildin yüzeyine dik düzlemde (sıkıştırma/germe) deformasyona karşı direncini belirlemekte.
- Yüksek G' değerlerine sahip ürünler deriye uygulandığında dokuda daha az yayılmakta, dokuda volüm ve kontur verilmesinde kullanılmakta. Bu nedenle yüksek G’ olan ürünler derin dokularar uygulanmalıdır. G’ değeri paskal(Pa) olarak tanımlanır. G’ değeri 260 Pa dan yüksek ürünler "Yüksek G’ Dolgular", 260 Pa dan düşük olanlar ise "Düşük G’ Dolgular" olarak tanımlanmakta. 260 Pa dan yüksek olanlar derin uygulanmalı, 260 Pa düşük olanlar ise deride daha yüzeysel uygulanabilmelidir. G’ değeri 100 Pa'dan azsa bu dolgunun uygula alanında lift etkisi yoktur.
-
HA ürünlerin içeriğinde HA konsantrasyonu ve moleküller arasında çapraz bağlar ürünün vizkozitesini belirlemekte. Ayrıca çapraz bağlar ürünün uygulama alanında uzun süre kalmasını sağlamakta. Ancak çapraz bağlar ürüne yüksek kohezif özellikte katmaktadır.
-
Ha molekülleri arasında çapraz bağlanma için sıklıkla 1, 4-butanediol diglisidil eter (BDDE) kullanılmakta. Diğer çapraz bağ ajanları ise divinil sulfon ve polietilen glikol dür. Zayıf çapraz bağlı bir ürün kolay deforme edilebilir, nispeten dokuda daha kısa bir ömre sahiptir. Ayrıca ürün içerisinde azaltılmış çapraz bağlanma enjeksiyon sırasında dolgu maddesinin uygulama alanı dışına kolay göç etme riskinede neden olmaktadır.
- Ürünlerin hazırlanmasında kullanılan BDDE alkali ortamda HA molekülleri arasında çapraz bağlar yapmakta. Çapraz bağlanma sonrası ürün üretim aşamasındaki kontaminasyonlara karşı yıkanır ve pH optimize edilir. Bu süreç markada farklıdır. Her markada HA içeren ürünün çapraz bağlanma süreci, yıkanması farklı süreçlerde yapılmakta.
- BDDE için LD50 1,130 mg/kg dır. Deride duyarlanma dozu henüz bilinmiyor. Bu nedenle yüksek çapraz bağlı HA dolgularında uygulama alanında alerjik reasiyonlar ile ödem gelişebilir. Çapraz bağlama tekniği yeterli olmadığında bu reaksiyona neden olan serbest BDDE miktarı artar ve bu da cilt duyarlılığına neden olabilir. .
- HA içeren bir üründe ürünün yapısını belileyen br değer parametre ürün içeriğindeki HA konsantrasyonudur. Ürünün hidrojel yapısında HA ler arasındaki çapraz bağlar önemlidir. Ancak aynı derecede çapraz bağlama olan iki üründe HA asit konsatrasyonu ürünün hidrojel yapısını değiştirebilmektedir. Aynı dercede çapraz bağlar olmakla birlikte HA düşük konsantrasyonları ürüne daha yumuşak bir hidrojel özelliği sunarken daha yüksek HA konsantrasyonları ürünü daha sert bir hidrojel yapmakta.
- Bir HA ürününde konsantrasyonu "Tolam HA Konsantrasyonunu" olarak tanımlıyoruz. Bir üründeki toplam HA konsantrasyonu çözünmeyen çapraz bağlı HA jeli ve çözünür serbest HA içeriğinden oluşmaktadır. Serbest HA'ların dolgu ürünlerindeki varlığı ürünün viskozitenin düzenlemesi içindir. Ürün hazırlanırken viskozite çok yüksek ise, bu ürünün dokuya enjeksiyonunu zorlaştrımaktadır. Bu ürüne serbest HA eklenerek ürünün vizkozitesi düşürülmektedir.
- Ürünlerde HA konsantrasyonu belirtilmekle birlikte ürün içeriisnde ne kadar serbest HA asit olduğunu maalesef bilmiyoruz.