Göz Altı Morlukları ve Tedaviler

Kaş veya kirpik kıllarının tamamen veya kısmen kaybı olarak dökülmesi, alopesisi "Madaroz" olarak tanımlanır. Terim, kökenini Yunanca düşmek anlamına gelen “madao” kelimesinden alır. Sadece kirpiklerin dökülmesi ise "Milfozis" olarak tanımlanır. Kaş ve kirpik kayıpları sadece bu iki yapıyı ilgilendiren izole bir bulgu olarak yada altta yatan sistemik bir patolojinin parçası olarak ortaya çıkabilir. Kaş ve kirpiklerin birçok fonksiyonel ve kozmetik rolü nedeniyle hastalarda önemli problemlere neden olmakta.

Kirpik ve kaşlar gözlerimizi ter, yağmur, ışık, toz, mikroorganizmalar ve diğer parçacıklı maddeler dahil olmak üzere dış saldırılardan korur. ışıktan, terden ve tozdan korumakta. Kirpiklerin ayrıca havanın göz çevresindeki aerodinamik akışında ve korneanın korunmasında rol oynadığı öne sürülmüştür. Sözsüz iletişimin temel bir bileşeni olan kaş ve kirpikler duyguların ifadesinin de ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle her ikiside yüz estetiği ve kozmetik ugulamalarda ön plana çıkmakta. Kaşların ve kirpiklerin çeşitli işlevsel ve duygusal rolleri nedeni ile madarozis saç dökülmelerinde olduğu gibi duygusal ve psikolojik sıkıntılara neden olabilmekte.  Kaş ve kirpik kaybı özellikle benlik imaj algısını olumsuz etkilemekte. 

Kaş ve kirpiklerde kılların yapısı, sayısı ve dağılımı kişiye, etnik ve ırksal faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermekte(Kaş ve kirpiklerin çapları Asyalılarda saçlardan ince Kafkasyalılarda ise daha kalındırt, kirpik kılları tüm ırklarda ovaldir). Kaş ve kirpik kılları yapısal olarak küçük farklılıklar ile saç ile vücut kıllarına benzemekte. Alın alt kısmına yerleşen kaşlar alın derisi sebase bezleri ile birlikte pilosebase üniteler oluşturmakta. İç kısımda ince-kısa ve dike yakın açılarda yer alır iken kaş boyunca dışa doğru  deride yatay konumda açılanarak yerleşmekte. Kirpikler ise göz kapağı kenarlarından çıkan kıvrık duyusal kıllardan oluşur. Diğer kıllardan farklı olarak erektör pili kaslarından yoksundur ve kıl kökleri 2 mm derinlere yerleşmekte.  Kirpik foliküllerine gözü korumak için sebum ve immünolojik enzimler salgılayan Zeis'in holokrin bezleri ve Moll'un apokrin bezleri kanalları açılmakta. 

Kaşların ve kirpiklerin yaşam döngüleri vücuttaki diğer kıl follküllerinden farklıdır. Saçlı deride 2-8 yıllık anajen fazı olan saç foliküllerinin aksine, kaşların anajen fazı tipik olarak 2-3 ay, katajen 2-3 hafta ve telojen 2-3 ay sürer.  Kirpikler ise yaklaşık 4-11 aylık daha kısa bir yaşam döngüsüne sahiptir. Kirpiklerin anajen fazı yaklaşık 4-10 hafta( anajen evrede günde yaklaşık 0,12-0,14 mm büyüyebilir),  katajen fazı yaklaşık 15 gün, telogen fazı ise 4 ile 9 ay arasındadır. Kaş ve kirpik incelmesi ve beyazlaşması fizyolojik yaşlanmanın bir belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Ancak başta erkekler olmak üzere  ilerleyen yaş ile birlikte kaş incelmesi yerine kaş kalınlaşması görülebilir. Kaş ve kirpik uzunluğunun kısa olması anajen faz sürelerinden kaynaklandığı düşünülmekte. 

Kaş ve kirpik dökülmesi-alopesileri izole yada sıklıkla saç ve vücut kıllarını etkilenen dökülmeler ile birlikte olabilmekte. Bu nedenle tam bir sistemik muayene, klinik değerlendirme ve trikoskopi yapılmalıdır. 

Kaş ve kirpik dökülme nedenleri;

Otoimmun nedenler

Kaş ve kirpiklerde otoimmu sürteçle gelişen alopesia areatada sıklıkla simetrik yama tarzında kıl kayıpları ortaya çıkmakta. Alopesiada izole kirpik tutulumu nadir olmakla birlikte kirpik alopesisi alopesia areatnın şiddetli seyir bulgusu olarak düşünülmekte.

Frontal fbrozan alopesi-FFA hastaların saç ön çizgisinde ve kaşların dış kısımlarında ve nadiren kirpik kaybına yol açan sikatrisyel bir alopesidir. Kaş kaybı klinğin ilk bulguları arasında yer alabilmekte. FFA da saç kayıpları kalıcı iken kaş ve kirpik kayıpları normale dönebilmektedir. 

Morfea, lokalize skleroderma; kılıç yarasına benzerliği nedeniyle “en coup de sabre; Fransızca kılıç darbesi” olarak bilinen morfeanın bu özel klinik tablosunda; alından ve kafa derisine doğru uzanan çizgisel atrofiye saç ve kaş dökülmesi eşlik edebilir. 

Diskoid lupus eritematozus - DLE; otoimmün bir hastalık olan luğus göz kapaklarında ve göz iç-dış köşelerinde eritem ve pullu plaklarla ortaya çıkabilmekte. Bu klinik yerleşiminde nadiren tek yada iki taraflı kirpik dökülmeleri olabilmekte. 

Endokrin nedenler

İnsan pilosebase biriminin hem dermal hem de epitelyal bölümlerinde tiroid hormonu reseptörleri saptanmıştır. Tiroid hormonları olan T4 ve T3 saç foliküllerinin apopitozunu azaltır ve T4 kıllarda anajen evre süresini uzatmakta. Hipertiroidizmde olduğu gibi hipotiroidizmde de kılların telojen/anagen oranı artmakta. Tiroid bozukluklarında kıl folikülleri etkilenir ve kıl hücresi kinetiğindeki bozukluklar nedeniyle madaroz oluşur. Hipotiroidizmde spesifik olmayan ancak görüldüğünde Hertoghe işareti veya Queen Anne's işareti olarak tanımlanan kaşın dış üçte birinin kaybıyla ortaya çıkabilmekte. 

Genodermatozlar; genetik geçişli cilt hastalıkları 

Keratosis folikülaris spinulosa decalvans (KFSD), kaşlarda, kirpiklerde ve kafa derisinde foliküler hiperkeratoz, skarlaşma ve en son alopesiye neden olan X'e bağlı bir derinin keratinizasyon bozukluğudur. Hastalık tipik olarak yüzde başlar ve seyrek kaşlar ve kirpikler olarak ortaya çıkar. Gözde blefarit, konjunktivit ve fotofobiye neden olabilmekte. 

Ulerythema ophryogenes; keratosis pilaris atrophicans faciei olarak da bilinen bu hastalık, kaşların tutulumu ve kaybı ile birlikte yüzde eritemli toplu iğne başı foliküler tıkaçları ile ilişkilidir

Genetik hastalık içerisinde nadiren kaş ve kirpik dökülmesine neden olabilen diğer hastalıklar; T hücresi immün yetmezliği, konjenital alopesi ve tırnak distrofisi-TIDAND, ektodermal displaziler, Kalıtsal saç dökülmesi, Kalıtsal biyotinidaz eksikliği, Lameller iktiyoz, Konjenital iktiyoziform eritroderma, Vogt–Koyanagi–Harada (VKH) hastalığı, Akrodermatitis entropatika, Parry-Romberg sendromu, Vogt Koyunagi Harada sendromu...

Bulaşıcı mikrobiyal hastalıklar

Lepromatoz lepra-cüzzam hastalığında karakteristik aslan yüz gelişimi ile birlikte erken döneminde kaş ve kirpik kaybına yol açarak saç büyümesini engelleyebilir. 

Frengi-sifiliz hastalığının primer döneminde kafa derisi, sakal, kaş ve kirpiklerde skatrisyel alopesi gelişebilir. Ayrıca sifilizin sekonder dönemiden kaş kaybı gelişebilir ve tipik olduğu için “omni-bus işareti” olarak tanımlanır. 

Derinin yüzeysel mantar hastalıkları; yüz ve göz çevresinde microsporum, trichophyton veya epidermophyton türlerinin neden olduğu mantar enfeksiyonları, kaş ve kirpiklerde kısmi tek taraflı veya çift taraflı saç dökülmesine neden olabilir.  

 Varisella zoster virüsü (VZV) gelişen zona hastalığında trigeminal sinirin oftalmik bölümü etkilendiğinde tek taraflı kaş ve kirpiklerde kayıplar bildirmiştir.

Paraziter hastalıklar

Domedosiozis; kirpiklerde nromalde bulunan D. folliculorum akarının istilası iyi bilinmekte. Asemptomatik olabilir veya blefarit semptomlarına neden olabilir. Bu süreç demodikozlu hastalarda madaroz gelişimini açıklamakta. 

Kasık bitinin kirpik yerleşimi madorizis ve milfozis ile sonuçlanabilir. 

Göz hastalıkları 

Blefarit, kronik göz kapağı iltihabıdır. Oldukça sık görülen, iyileşme-alevlenmeler ile seyreden bir durum olup, yeterli önlem alınmadığı takdirde hastanın yaşam kalitesinin düşmesine ve madaroza neden olmakta. Önde yerleşimli blefarit genellikle stafilokokal ya da seboreiktir, posterior blefarit ise meibom bezi disfonksiyonunun herhangi bir çeşidini ifade etmekte. Kronik bir blefarit geleneksel tedavi yöntemlerine yanıt vermiyorsa diskoid lupus eritematozus (DLE) gibi kronik blefariti taklit edebilecek diğer hastalıklar düşünülmelidir.

Onkolojik problemler

Neoplastik durumların bazıları, özellikle nadir hematolojik maligniteler(mycosis fungoides, chronic lymphocytic leukemia (CLL) nin deri tutulumu olan leukemia cutis gibi) kaş dökülmesi ile ilişkilendirilmiştir.

Göz çvresi yerleşimli bazal hücreli yada  skuamöz hücreli karsinomalar kaş ve kirpik kayıplarfına neden olabilmekte. 

Kemoterapötik ajanlar da kaş ve kirpik dökülmelerine neden olmakta. Özellikle taksan, doksorubisin ve siklofosfamid gibi ajanların başlandıktan sonra 1 hafta ila 1 ay sonrasında dökülmelere neden olduğu görülmüştür. Bu tür dmkülmelerde tedavi sonrası(özellikle genç hastalarda) kıllar erken çıkabilir ancak yaklaşık %5'inde kalıcı olduğu bildirilmiştir. Ayrıca östrojen reseptör modülatörleri ve aromataz inhibitörleri ve endokrin ilaç tedavilerinde saç, kaş ve kirpiklerde dökülmeler ortaya çıkabilir. 

Ayrıca göz onkolojik problemlerde radyasyon tedavisinin kaş ve kirpik dökülmesine neden olduğu bildirilmiştir. Verilen radyoterapinin doznuna bağlı olarak bu dökülmeler kalıcı olabilmekte.

Beslenme

Beslenme düzensizlikleri özellikle kılları telojen evrede etkilemekte ve dökmekte. Hipoproteinemiler ve kronik marasmusta kıl kayıpları görülmekte.

Demir ve çinkonun besin eksikliğinin kaş ve kirpik alopesisine neden olduğu bildirilmiş.

Biyotin eksikliği ensefalopati, nörolojik bozukluklar, deri soyulması ve kaş ve kirpik kaybına neden olabilir.

İlaçlar

Retinoidler, heparin, antikonvülsanlar, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ve androjenlerin tümü telojen saç dökülmesini ve madarozu hızlandırabilir. Yaygın olarak madaroza neden olduğu düşünülen diğer ilaçlar miyotikler, antikoagülanlar, anti-kolesterol ilaçlar, antitiroid ilaçlar, propranolol, valproik asit, borik asit ve bromokriptin, dekstran ve heparindir. Propranolol , genellikle üç aylık tedaviden sonra telogen effluviuma bağlı kaş kaybıyla birlikte yaygın alopesiye neden olabilir. Valproik aside maruz kalan fetüslerde kaşların orta kısmının kaybı görülebilir. Kaşlarda dahil olmak üzere yaygın alopesi, borik asit içeren gargaraların kronik olarak tüketilmesi nedeniyle tanımlanmıştır. Levodopa'nın günlük kullanımdan sonraki üç ay içinde şiddetli yaygın alopesiye neden olduğu kaydedilmiştir. Saç dökülmesinde kullanılan topikal minoksidil başladıktan hemen sonra ve tedavinin kesilmesinden sonra ortaya çıkabilir. Hiperlipidemiyi tedavi etmek için kullanılan niasine bağlı olarak göz yan etkileri ile birlikte geri dönüşümlü kaş ve kirpik kaybı gelişebilmektedir. 

Toksitisite

Hipervitaminöz A; saç dökülmeler akut veya kronik hipervitaminoz A'da görülmekte. Kronik hipervitaminoz A'da kaşların ve kirpiklerin kaybı meydana gelebilir. 

Talyum; alopesi ile birlikte sinir sistemi ve gastrointestinal semptomlar gösteren herhangi bir hastada talyum zehirlenmesinden şüphelenilmelidir. 

Civa içeren kılların rengini açıcı-ağartıcı kremlerin kullanımı sonrası yagın saç, kaş ve kirpik dökülmesi olabilir. 

Travmatik

Kaş ve göz kapaklarında kaza, ameliyat yada yanık gibi travmatik süreçler sonrasında skatrisyel kıl kayıpları gelişmekte.

Travmadan kaynaklanan kaş ve kirpik kaybının nedenleri arasında trikotillomani(kılların tekrarlayan yolunmasına bağlı gelişen alopesi) yer alır. Trichotillomaniada yolma farklı zamanlarda tekrarlandığı için dökülme alanında kaşların ve/veya kirpiklerin değişken uzunluklarda ve kırık olduğu,  kıl gövdeleriyle düzensiz ve hasarlı olduğu görülmekte. 

Primer Deri Hastalıkları 

Atopik dermatitisli hastalarda gözlerde; göz kapağı dermatiti, Dennie-Morgan kıvrımı (atopik dermatitte göz kapağı ödemine bağlı bir infraorbital kıvrım veya çizgi), keratit ve keratokonus ve kataraktlar gibi problemler sık görülmekte. Hastaların yaklaşık olarak 3 de birisinde kaşların dış kısmında dökülmeler olmakta ve bu Hertoghe işareti olarak tanımlanmakta. Dökülmelerin kornik kaşıntı-sürtünmeden kaynaklandığı düşünülsede enflamasyonun kendisinin alopesiden sorumlu olabileceği varsayılmakta.

İritan yada alerjik krobnik seyirli kontakt dermatit kaşve kirpik saç dökülmesine neden olabilir. Sık görülen alerjenler arasında koku, metaller ve topikal antibiyotikler bulunur.

Seboreik dermatit ve psoriasis-sedef hastalığında kaş ve kirpik tutulumunda klasik kliniklerine ek olarak kaş ve kirpik dökülmeler olabilmekte.

Rozada oküler bulgular oldukça sıktır ve spesifik değildir. Blefarit, konjonktivit, tekrarlayan hordeola ve chalazia, rosacea keratiti ve interstisyel keratiti içerir. Blefarit madaroz ile sonuçlanabilir.

Telojen effulium; saç dökülmelerinin en sık nedeni olan bu durum kaş-kirpikte telogen tüylerin dökülmesinin artması olarak tanımlanabilir. Genellikle sistemik hastalığa veya şiddetli duygusal stres gibi değişen fizyolojik durumlara yanıt olarak ortaya çıkar. 

Folliküler musinozis; enflamasyonun derecesine bağlı olarak hem skarlı hem de skarsız alopesi ile sonuçlanana kaş ve kirpiklerde pilosebase enflamasyon mevcut.  Kaş kaybı belirgin bir bulgudur.  

Sarkoidozis; yüzde nodüller ve plaklar bulunan kutanöz sarkoidoz olgularında madaroz gelişebilir. 

Liken planopilaris'in bir varyantı olan Graham-Little sendromunda kasık ve koltuk altı kıllarında iz bırakmayan alopesiler, gövde,kol ve bacaklarda likenoid foliküler döküntüler, saçlı deride sikatrisyel alopesi ve madorozis olamakta.

Tedavi

Kaş ve kirpik dökülmesinin nedenine spesifik olarak planlanmalı.

Bu ana tedavilerin dışında kaş-kirpiklerde kullanılan diğer tedavi seçenekleri ise;

Kirpik folikülleri prostaglandin F2α reseptörleri taşımakta bu nedenle prostaglandin analogları kirpiklerin büyümelerini etkileyebilir. Bu amaçla bimatoprost %0,03 solüsyonun kirpiklerde kullanımının kirpik yapısını, uzunluğunu ve kalınlığını olumlu yönde arttırdığı gösterilmiştir. benzer sonuçlarda kaşlrada kulanıldığındada alınmakta.

Kaş ve kirpik dökülmelerinde topikal bakır peptitler bimatoprost gibi kullanılmakta.

Bu topikal tedavilerin yanı sıra kaşlarda mikroblading, mikro gölgeleme ve dövme gibi kamuflaj teknikleri kullanılabilir. Microblading  kıl taklitinin yaratılması için deride epidermiste ve papiller dermiste yüzeysel olarak pigment biriktirmek için küçük iğneler kullanan yarı kalıcı bir dövme tekniğidir. Benzer bir teknik kullanan mikro gölgelendirme ise kaş alanında makyajı görünümü oluşturmak için kaş alanına pigmentli noktaların oluşturulması işlemidir. Microblading ve microshading, 12-18 ay boyunca daha dolgun görünen kaşlara neden olur ve tekrarlanması gerekir.

Kaş dövmesi deride dermisin daha derinlerine pigmentelerin mikro iğneler ile yerleştirilmesi uygulamasıdır ve daha kalıcı sonuçlar sunmakta. Ancak pigmentelerin yabancı cisim reaksiyonlarına kronik enflamasyona, dermal fibrozise, enfeksiyonlara, alerjik reaksiyonlara ve granülom-keloid gelişimine neden olması nedeni ile tercih edilmemelidir.

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency