- Gösterim: 7828
Sedef hastalığında tırnak tutulumu oldukça yaygındır ve 10 -78% arasında sıklıkta görülmektedir. El tırnakları ayak tırnaklarına göre daha fazla etkilenmektedir.
Tırnak tutulumunun sedefte en önemli özelliği bu hastalarda sedef kaynaklı eklem tutulum riskinin % 70 oranında gelime sıklığıdır. Hatta vücutta sedef tutulumu olmaksızın sadece tırnaklarda sedef tutulumu olabilmektedir.
Sedefte tırnak tutulumu daha sıklıkla erişkinlerde ileri yaşlarda görülmektedir.
Genetik çalışmalarda sedef tırnak tutulumlarında 6 kromozomda HLA-Cw*0602 alleli olmadığı gösterilmiştir. Bunun yokluğu sedefte tırnak tutulumunun geç başlayacağını ve klinik olarak ağır seyredeceğini göstermektedir.
Tırnak tutulumu sıklıkla hastalarda psikososyal etkileri ile ortaya çıkmaktadır. Tırnaklarda görsel deformasyonlar hastanın psikolojisini ciddi düzeyde etkileyebilmektedir.
Stres koşulları ve özellikle minör travmalar sedefte tırnakta kliniği şiddetlendirmektedir. İlk klinik çalışmalarda tırnakta sedef ile ile birlikte mantarın riskinin az olduğu yönündeydi. Ancak son çalışmalar sedefli tırnaklarda mantar gelişebilme riskinin % 27 oranında daha fazla olduğu ve yaşla birlikte bu riskin arttığını göstermektedir. Ayrıca görsel amaçlı tırnak sedeflerinde kullanılan protez tırnakların mantar ve bakteriyal enfeksiyon riskini daha fazla arttırdığı gösterilmiştir.
Tırnaklara yapılan manikür ve pedikür uygulamaları tırnakta sedef kliniğini daha fazla arttırmaktadır. Tırnakta sedef hastalığı kendiliğinden klinik alevlenme ve iyileşme dönemleri göstermektedir.
Sedef hastalığı tırnaklarda farklı klinik görüntülere neden olabilmektedir. Bu sedefin tırnakta farklı anatomik alanlara yerleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bunlar izole olabilecekleri gibi kombinede olabilmektedir.
Sedef hastalığı tırnak matrixine yerleştiğinde;
Pitting ve dimple; tırnak yüzeyinde iğne deliği gibi yada biraz daha büyük çukurlar oluşturması
Trachyonychia; tırnakların tüm yüzeyinde düzensizlik ve kolay kırılıyor olması
Leukonychia; tırnak yüzeyinde beyaz lekelenme
Beau Lines ; tırnak yüzeyinde düz çizgilenme ve çökmelerin olması
Red lunulae; lunula daha açık beyaza yakın bir renge sahipken burada pembe-kırmızıdır.
Sedef hastalığı tırnak yatağına yerleştiğinde
Onycholysis; tırnak yatağından tırnağın ayrılması
Subungual hyperkeratosis; tırnak altında kalınlaşma
Oil spots yada salmon patches; tırnak yatağında yağ damlası gibi kırmızı-pembe lekeler
Splinter hemoraji; tırnak altında usunlamasına ince kanama kaynaklı çizgilenme
Tırnak çevresinde nail fold etkilenmesi
Paronychia Parmak ve uçları ile tırnakta püstüllerden kaynaklanan klinik Acropustulosis
Sedefin tırnak tutulumunda çok sayıda tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Daha detaylı bilgi için sedef tırnak tutulumuna bakınız.
Bunlar içerisinde geçmişten beri en sık kullanılan ultraviyole(UV) ışınımının kullanılmasıdır. Bunlar fototedaviler başlığı altında toplanmaktadır. Daha detaylı bilgi için… fototedaviler bakınız.
Foto tedavilerde klinik ve teknolojik gelişmeler ışığında farklı tedaviler geliştirilmiştir. Bunlardan dar bant UVB 311 nm klinik olarak en yaygın kullanılanıdır.
Dar bant UVB 311 nm sedef hastalığında çok etkili olmakla birlikte tırnak tutulumunda etkinliği daha düşüktür ve 25-30 seans gibi uzun tedaviler gerektirmektedir. Bu tedavilerin en büyük dezavantajları; sedef lezyonları dışında tüm vücudun(hastalıklı olmayan alanlarında) UVB ye maruz kalmasıdır. Tüm vücuda uygulama nedeni ile hasta toleransı için UVB nin etkin dozları altında kullanılması zorunluluğudur.
Son çalışmalarda 308-nm dalga boyu UVB ön plana çıkmaktadır. Sedef hastalığında klinik etkinliğin ve klinik güvenirliğin en iyi buluşma dalga boyu 300-313 nm olarak belirlenmiştir. Bu dalga boyu excimer lazer yada 308 nm lambalar ile sağlanmaktadır.
Yeni sistemlerde 308 nm dar bant UVB ergonomik yapıları ile sedeften etkilenmiş hastalık bölgesine uygulanmaktadır. Karşılaştırılmalı sedef tedavisi çalışmalarında 308 nm dar bant UVB nin 311 nm kadar etkin olduğu gösterilmiştir. Ayrıca hastaların maruz kaldıkları toplam UVB dozları 308 nm daha düşüktür ve tedavi seans sayıları daha azdır. Başlangıçta uygulanan ışık tedavilerinin tırnak yapısını geçerek tırnak yatağına yada matrixe ne kadar ulaşabildiği tartışılmıştır.
1983 yılında insan kadavralarında tırnaklarda yapılan çalışmada el tırnaklarının ortalama 0.23 mm kalınlıkları ile 300-600 nm UVR da 22% of UV-A ve çok az oranda UVB geçirebildiği gösterilmiştir. Bu sonuç tırnak sedef tutulumunda bu tedavilerin ne kadar etkili olabileceği tartışmalarını canlandırmıştır. Bu nedenle tırnak sedefinde 308 nm UVB etkin dozlarda ve tırnakta UVR geçirgenliği arttırılarak kullanılmalıdır.
Klinik çalışmalarda 308 nm dar bant UVB nin lazer ve lamba kaynaklarının klinik etkinlikleri aynı bulunmuştur. Lamba kaynaklı 308 nm dar bant UVB nin daha ekonomik olması ve hasta maliyetleri nedeni ile günümüzde excimer lazerlere göre daha fazla tercih edilmektedir.
Excimer lazerde xenon-chloride gazı kullanılarak 308-nm dalga boyu elde edilmektedir. Lamba kaynaklı dar bant 308 nm UVB için 2 sistem kullanılmaktadır.
Her iki sistemde uygulamadan önce hastanın ışık duyarlılığının ve duyarlılık arttırıcı ilaçlar yada besin katkı maddeleri kullanmaması istenmektedir. Hastada tedavi öncesi sedefin tırnakta klinik şiddeti ve yaygınlığının ölçümü ve klinik cevabın karşılaştırılması için klinik değerlendirme yapılmaktadır. Bu amaçla sedefte kullanılan PASI ye benzer NAPSI skorlama kullanılmaktadır. Bu özel yöntemde hastalıklı tırnaklar fotoğraflamakta. Bu skorlama sisteminde fotoğraflar üzerinde tırnak yatay ve dikey ikiye bölünmekte. Her alanda yukarıda tırnak tutulum belirtileri değerlendirilerek skorlama yapılmakta. Tırnak matrix ve tırnak yatağından kaynaklanan belirtilerin varlığına göre skorlar verilmektedir. Örneğin aşağıdaki tırnak için 4 kadranda pitting var ve skor 4. 2 kadranda hiperkeratozis ve skor 2. Bu tırnak için toplam skor 6.
Haftada 2-3 kez olacak şekilde seanslara başlanmakta. İlk seanslarda 6-8 MED ile başlanmakta ve doz sabit tutulmaktadır. Tedavi öncesi 8-10 saat % 40 lik üre oklüzyon tedavileri yapılmaktadır. Bazen mekanik temizlikler gerebilmektedir.