Molibden, belki hayatta hiç duymadığınız bir elementtir. Ancak insan vücudunda hayati önemde işlevi olan elementler arasında yer alır. Metal olarak sanayide kritik görevler üstlenir.

Kimyasal sembolü “Mo” olan molibdenin atom numarası 42, atom ağırlığı 95,94’tür. Periyodik element tablosunun 5-B grubunda yer alan bir geçiş metalidir. Aynı grupta bulunan tungsten, volfram ve krom ile kimyasal özellikleri bakımından benzerlik taşır.

Molibden kelimesi, kurşunla benzerliği sebebiyle Eski Yunancada “kurşun” veya “kurşuna benzeyen” anlamındaki “molibdos” sözcüğünden türetilmiştir.

Kırılgan ve sert, gümüş beyazı renkte bir metaldir. Isıyı iyi derecede iletebilir. Saf metaller arasında en düşük ısı genleşmesi özelliği, ayrıcalıklı özellikleri arasındadır.Doğada serbest halde bulunmaz. On farklı mineralde bulunur. Molibdenin en çok bulunduğu mineral, molibden disülfür (MoS2) yani molibdenittir. Molibdenit, ekonomik değere sahip tek mineraldir. Molibden, genellikle oksitler halinde bileşikler oluşturur. Molibden dioksit (MoO2) ve molibden trioksit (MoO3) en önemli bileşikleridir.

1768 de Carl Wilhelm Scheele tarafından molibdenit mineralinin ayrıştırılması ile elde edilmiştir.

Molibden, erime ve kaynama noktalarının yüksekliği sebebiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı malzemelerde kullanılır. Bu sebeple demir ve çelik endüstrisinde kullanılan değerli bir alaşım elementidir. Kuvvetli karbür oluşturma özelliği vardır. Saf metal molibden; tel, çubuk, şerit ve levha olarak dirençli ısıtma malzemelerinde kullanılır. Ateşe dayanıklı fırın parçalarının bileşiklerindendir. Molibden ve alaşımlarının kullanıldığı bazı ürünler şunlardır; metal ve mıknatıs alaşımları, cam üretme fırınları, uçak parçaları, gemi şaftları, tüfek namluları, özel elektrotlar, elektronik malzemeler, pik demirler, tüp ve boru şeklindeki aletler, süper ısıtıcılar, petrol ürünleri, kumaş boyaları, yağ ve gresler, iğneler, potalar, uzay araçları, elektrik telleri, pigmentler, akkorlu lambalar…

Molibden, canlı hücrelerde eser miktarda bulunan bir elementtir. Sağlıklı yaşam için gerekli olan bir iz mineraldir. Vücudun molibden ihtiyacı çok az olsa da birçok hayati bileşenin bir parçasıdır. Mobilden bakır ve demir metabolizmasında rol oyanamakta ve redoks enzimatik süreçleri kortrol etmektdir.Özellikle redoks enzimler aldehidler, sülfitler ve nitratların indirgenmesinde kullanılmaktadır. Molibden olmasa ölümcül aldehidler, sülfitler ve nitirt gibi toksik maddeler vücutta birikebilir.

İnsan vücuduna bitkilerden besin kaynaklarından absorbe edilir. Mide ve bağırsaklardan emilerek kana taşınır. Bir kısmı karaciğer ve böbrekte depolanır. Bir kısmı da molibden kofaktörüne dönüşür. Kofaktör olarak dört temel enzimi aktif hale getirir. Vücuttaki birçok biyolojik süreç için gereklidir. Hücrelerde enerji üretimi, sinir sistemine sinyal gönderilmesi, atıkların işlenmesi gibi süreçlerde katkıları vardır.

Birçok gıdada bulunduğu için ve vücudun ihtiyacı az olduğundan genellikle molibden eksikliği yaşanmaz. Ancak buna rağmen molibden eksikliği yaşanırsa ağız ve dişeti bozuklukları, erkeklerde iktidarsızlık, kanser gibi sorunlara yol açabilir. Molibden tozu teneffüs edildiğinde zehirleyici özellikler gösterebilir. Ancak toksik özelliği ağır metallere göre daha düşüktür.

Günlük molibden ihtiyacı yetişkinlerde 50 mikrogram düzeyindedir. 0-18 yaş arası bebek ve çocuklarda ise 17-43 mikrogram arası molibden ihtiyacı vardır. Ancak fazla miktarda molibden alınması halinde nöbetler, halüsinasyonlar ve beyin hasarları ortaya çıkabilir. Fazla molibdenin kemik yapısının zayıflaması, kadınlarda doğurganlığın azalması gibi bazı yan etkileri de vardır. Toprak bitkilerde yüksek düzeyde mobildenin olduğu coğrafik bölgelerde daha faza gut hastalığı görülmekte.

Molibden bakliyat, tahıllar ve organ etlerinde yüksek oranda bulunur. İşlenmiş gıdalar molibden içeriğini büyük oranda kaybeder. Molibden içeren bazı besinler şunlardır; fasulye, baklagiller, bezelye, mercimek, meyveler ve sebzeler, hayvansal ürünler, sakatatlar, karaciğer, böbrek, tahıl, soya ürünleri..

Toksik düzeyde vücuda giren mobilden vücuttan diğer metallerde olduğu gibi böbreklerdeb atılmaktadır. Mobilden içeren tozlara maruziyet daha çok endüstriyel sanayi alanlarında ve madenlerde çalışanlarda görülmekte.

Mobilden ve Deri

Mesleki nedenler ile mobilden ile temas deri hastalıklarına, egzamalar, neden olmakta.

Amonyum mobilden vücuda alındığında deride birikmekte. Mo özellkle deride kollajene bağlanmakta. Kollejenin yapısını, mekanik ve kimyasal özelliklerini değiştirmekte. Özellikle kollajenler arasında çapraz bağlar bozulmakta.

Mobilden özellikle MoCl5 deri için potent bir duyarlandırıcıdır.

Mobilden deride aşırı duyarlılık reaksiyonlarına neden olabilmektedir. Ürtiker benzeri deri reksiyonları gözlenmektedir.

Mobilden ortopedik ve diş protezlerinde kulanılmakta. Bunlara karşı sistemik ürtiker benzeri reaksiyonlar gözlenmiştir.


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency