- Gösterim: 4300
Yüz ve vücut estetiğinde sınırlar zorlanırken belki de az paylaşılan bir konu genital organların ve vajinanın estetiği. Günümüz estetiğinde doktor ve hastalar daha çok yüz, boyun ve dekolte gibi görünen estetik alanlara odaklanmış durumdadır.
Bu konu ile akla gelen ilk soru kadınlar kendi genital organlarından neden şikayetçi olsunlar. Konuyla ilgili olarak kadınlar arasında yaş gruplarına göre yapılan bir çalışmada 18-24 yaş arasındaki kadınların % 47 sinde kendi dış genital organlarının görünümünden ve fonksiyonlarından rahatsız olduklarını göstermektedir. Bu şikayetlerin kadınlarda yaşla beraber, hatta doğurganlıklarla birlikte, daha da arttığını izlenmektedir. Yaşlanma ile kadınlar dış genital organlarının görüntüsünden daha fazla rahatsız olmaya başlamaktadır.
Örneğin kasıkta aşırı yağlanmanın gelişmesi, labium majorların(dış dudaklar) dolgunluğunu kaybetmesi, labia minörün (iç dudaklar) sarkması, vajinal kuruluk, vajinal genişleme ve cinsel ilişki sırasında his duyusunun azalması gibi.
Günümüzde kadınlarda genital alan ve vajinal estetik uygulama istekleri ve yeni yöntemler hızla artmaktadır. Kadınlarda Dış Genital Organ Estetiği, Vajinal Gençleştirme, Vulvo Vajinal Gençleştirme, MONALİSA TOUCH, Vulva Vaginal Laser Reshaping-V2LR, gibi kavramlar kullanılmaya başlanmıştır.
Bu yöntemler kadınlarda idrar kaçırmada problemlerinede çözüm sağlamakta.
Yaşam süresinin uzaması ve aktif sosyal hayatta ileri yaş döneminde kadınların daha fazla yer alması önemlidir. Türkiye’de 2013 yılı ile 45-50 yaş dönemi kadın sayısı 2.4 milyon ile 2030 yılında 3.3 milyon olması beklenmektedir.
Kadınların yüz ve vücudunda istediği genç görünümü genital bölgenin görünümünü içinde istedikleri ve erkelerden daha bilinçli oldukları bilinmektedir. Buna karşın genital alan konusunda utanma duygusu, bilgisizlik ve toplumsal bakış açısı nedeni ile bu problemler ve çözümleri fazla konuşulmamaktadır.
Yardım isteyen pek çok kadın problemlerini doktorları ile bile paylaşamamaktadır. Ancak kadının genital estetik bilincinin sosyal medya paylaşımları ile artması ve özgürleşen/ekonomik kazanımlarını elde eden kadının bedenini yeniden keşfiyle orantılı olarak bu konu son yıllarda popüler olmaya başlamıştır.
Bu nedenle genital kozmetik operasyonlar artık dışlanamayacak bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır ve bu işlemleri yaptırmak isteyenlerin doğru bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Ancak dış genital organ ve vajinal estetik işlemlerin tıbbi olarak gerekli olmayan ancak estetiği ya da fonksiyonel problemleri değiştirmek için yapılan girişimler oldukları unutulmamalıdır.
Dış genital organların estetik olmayan görüntüleri doğuştan asimetrik gelişim süreçlerine, deformasyonlara yol açan hastalıklara, yaşlanmaya, gebeliklere hatta bu anatomik alanda yapılan ameliyatlara bağlı gelişebilmektedir.
Vücudumuzun ve derimizin yaşlanma sürecinden genital alan ve vajende etkilenmektedir. Özellikle gebelik, doğum gibi süreçler(sezeryanda bile) dış genital organları, vajinanın destek dokularını, bağlarını ve kas dokusunu etkilemektedir. 30 yaş sonrasında bunlar daha sık gözlenmektedir.
Yaşlanma ve özellikle menopoz ile hormonsal desteğin azalması bu şikayetlerin iyice belirgin hale gelmesine neden olmaktadır. Bazen doğum yada gebelik olmaksızın kronik öksürük ve kabızlıklar ile karın içi basınç artışı olan durumlarda destek dokuları zayıfladığı için benzer durumlar ortaya çıkmaktadır. Bunların dışında sigara kullanımı, cinsel birlikteliklerde partnerin anatomisi, ırksal faktörler(beyaz ırkta daha kolay gelişmekte) vb. bu durumu etkilemektedir.
Bu konu ile akla gelen ilk soru kadınlar kendi genital organlarından neden şikayetçi olsunlar. Konuyla ilgili olarak kadınlar arasında yaş gruplarına göre yapılan bir çalışmada 18-24 yaş arasındaki kadınların % 47 sinde kendi dış genital organlarının görünümünden ve fonksiyonlarından rahatsız olduklarını göstermektedir. Bu şikayetlerin kadınlarda yaşla beraber, hatta doğurganlıklarla birlikte, daha da arttığını izlenmektedir. Yaşlanma ile kadınlar dış genital organlarının görüntüsünden daha fazla rahatsız olmaya başlamaktadır.
Örneğin kasıkta aşırı yağlanmanın gelişmesi, labium majorların(dış dudaklar) dolgunluğunu kaybetmesi, labia minörün (iç dudaklar) sarkması, vajinal kuruluk, vajinal genişleme ve cinsel ilişki sırasında his duyusunun azalması gibi.
Günümüzde kadınlarda genital alan ve vajinal estetik uygulama istekleri ve yeni yöntemler hızla artmaktadır. Kadınlarda Dış Genital Organ Estetiği, Vajinal Gençleştirme, Vulvo Vajinal Gençleştirme, MONALİSA TOUCH, Vulva Vaginal Laser Reshaping-V2LR, gibi kavramlar kullanılmaya başlanmıştır.
Bu yöntemler kadınlarda idrar kaçırmada problemlerinede çözüm sağlamakta.
Yaşam süresinin uzaması ve aktif sosyal hayatta ileri yaş döneminde kadınların daha fazla yer alması önemlidir. Türkiye’de 2013 yılı ile 45-50 yaş dönemi kadın sayısı 2.4 milyon ile 2030 yılında 3.3 milyon olması beklenmektedir.
Kadınların yüz ve vücudunda istediği genç görünümü genital bölgenin görünümünü içinde istedikleri ve erkelerden daha bilinçli oldukları bilinmektedir. Buna karşın genital alan konusunda utanma duygusu, bilgisizlik ve toplumsal bakış açısı nedeni ile bu problemler ve çözümleri fazla konuşulmamaktadır.
Yardım isteyen pek çok kadın problemlerini doktorları ile bile paylaşamamaktadır. Ancak kadının genital estetik bilincinin sosyal medya paylaşımları ile artması ve özgürleşen/ekonomik kazanımlarını elde eden kadının bedenini yeniden keşfiyle orantılı olarak bu konu son yıllarda popüler olmaya başlamıştır.
Bu nedenle genital kozmetik operasyonlar artık dışlanamayacak bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır ve bu işlemleri yaptırmak isteyenlerin doğru bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Ancak dış genital organ ve vajinal estetik işlemlerin tıbbi olarak gerekli olmayan ancak estetiği ya da fonksiyonel problemleri değiştirmek için yapılan girişimler oldukları unutulmamalıdır.
Dış genital organların estetik olmayan görüntüleri doğuştan asimetrik gelişim süreçlerine, deformasyonlara yol açan hastalıklara, yaşlanmaya, gebeliklere hatta bu anatomik alanda yapılan ameliyatlara bağlı gelişebilmektedir.
Vücudumuzun ve derimizin yaşlanma sürecinden genital alan ve vajende etkilenmektedir. Özellikle gebelik, doğum gibi süreçler(sezeryanda bile) dış genital organları, vajinanın destek dokularını, bağlarını ve kas dokusunu etkilemektedir. 30 yaş sonrasında bunlar daha sık gözlenmektedir.
Yaşlanma ve özellikle menopoz ile hormonsal desteğin azalması bu şikayetlerin iyice belirgin hale gelmesine neden olmaktadır. Bazen doğum yada gebelik olmaksızın kronik öksürük ve kabızlıklar ile karın içi basınç artışı olan durumlarda destek dokuları zayıfladığı için benzer durumlar ortaya çıkmaktadır. Bunların dışında sigara kullanımı, cinsel birlikteliklerde partnerin anatomisi, ırksal faktörler(beyaz ırkta daha kolay gelişmekte) vb. bu durumu etkilemektedir.