1990 ların sonlarından beri kandan elde edilen plateletlerden zengin plasma-PRP kullanımı dermatoloji ve kozmetik uygulamalarda oldukça farklı kullanım alanları buldu. PRP içeriğindeki plateletlerin sunduğu konsantre büyüme faktörleri(suprafizyolojik; fizyolojik olarak olması gereken dozların kat ve kat üstünde) uygulandığı dokularda yeniden onarım ve yapılandırma sağladı. Büyüme faktörlerinin suprafizyolojik dozlarda ve hastanın kendi kanından kolay ve hızlı elde  ediliyor olması PRP nin popülerliliğini daha da destekledi. 

PRP nin yaygın kullanımı ile birlikte elde edilme standartları üzerine tartışmalar yoğunlaştı. Bunlardan aşağıda tanımlanan 2 tanesi yeni bir bakış açısı getirdi;

  • PRP hastadan alınan kanın antikoagülan(kanın pıhtılamasını engelleyen) eklenerek santrafüjden geçirilmesi ile elde ediliyordu. Antikoagülanlar plasmada fibrini çok azaltırken plateletlerdeki büyüme faktörlerin salınımınıda engellediği düşüncesi
  • PRP hazırlanırken plateletlerden büyüme faktörlerinin salınımı için aktivatörler(kalsiyum klorid ve sığır kolejeni) kulanılmakta. Bu çok hızlı aktivasyon ile plateletler içeriğindeki büyüme faktörlerinin % 95 ine yakınını serbest kalmakta.

Antikoagülan ve aktivatör kullanılmaması ile elde edilen plasma; zengin fibrin yapısı ve içerisinde konsantre plateletler içermekte. Bu dokuya enjekte edildiğinde büyüme faktörleri daha yavaş ve kontrollü salınmakta. Bu düşünceden yola çıkarak PRP yerine plateletden zengin fibrin-PRF elde edilme standartları geliştirilmeye başlandı. 

Hastadan alınan 10 ml venöz kan dik pozisyonda ve oda ısısında 5 dakika bekletildiğinde fizyolojik olarak kan hücreleri, serum ve fibrinden oluşan pıhtılaşma olmakta. 

Hastadan alınan vönöz kana antikoagülan eklenmeden santrifüjden geçirildiğinde yukarından aşağıya doğru;

  • hücre içermeyen serum katmanı; santrifüj standartlarına göre hiç olmayabilir
  • fibrin pıhtısı; santrifüj standartlarına göre konsantrayonu, boyutu, içeriğindeki eritrosit ve platelet oranları değişmekte olan katman
  • buffy coat; platelet ve beyaz kan hücrelerinin daha yoğun, eritrositlerin daha az yoğun olduğu geçiş katmanı, hücresel dağılım santrifüj standartlarına göre değişmekte
  • trombüs; çoğunluğu eritrosittten oluşan trombüs katmanı oluşmakta.

Santrifüj sırasında fibrin ağı yapısı içerisinde plateletlerin sıkışıp kalması ile "Plateletden zengin fibrin-PRF" olarak tanımanan ve PRP nin 2. jenerasyonu olarak kabul edilen fibrin pıhtısı elde edilmekte. PRF de elde edilen büyüme faktörlerinin uygulandığı dokuda daha kontrollü bir salınım sağladığı ve kümülatif etkisinin PRP'den daha fazla olduğu düşünülmekte.

Santrifüj parametreleri hatta kullanılan kan tüpleri değiştirilerek fibrin pıhtısının miktarı ve  içerisindeki platelet ve lokosit konsantrasyonları değiştirilerek farklı PRF ler elde edilmekte.

Antikoagülansız cam tüplerde venöz kana 700 g ve 12 dakika santrifüj uygulandığında fibrin ağında yoğun platelet ve lökositler elde edilmekte ve buna lökosit PRF anlamına gelen L-PRF tanımı verilmekte. L-PRF ile elde edilen zengin-konsantre fibrin yapısı içerisinde bulunan plateletler ve lökositler daha kontrollü bir salınımla uygulandığı dokuda etkilerini göstermekte. 

 

 

L-PRF elde edilmesi sırasında antikoagülansız venöz kana uygulanan yüksek dönme hızı fibrin pıhtısı içerisinde plateletlerin dağılımını daha aşağıda yoğunlaştırmakta. Plateletlerin fibrin pıhtısı içerisinde daha homojen dağılımı için 200 g ve 8 dakika santrifüj uygulanarak elde edilen PRF daha yoğun platelet ve büyüme faktörleri içridği için "A-PRF + " olarak tanımlanmakta. A-PRF ile daha konsantre ve içerisinde daha zengin plateletler daha kontrollü bir salınımla uygulandığı dokuda etkilerini göstermekte. 

 

Yukarı tanımlanan PRF formlarında elde edilen fibrin pıhtısındaki büyüme faktörlerinin uygulandığı dokuda daha kontrollü bir salınım sağladığı ve kümülatif etkisinin PRP'den daha fazla olduğu düşünülmekte. Bu amaçla L-PRF ve A-PRF elde edilen fbrin pıhtıları açık yaraların iyileşme sürecinde direkt yara yüzeyinde bir örtücü membran olarak kullanılmakta.

PRF sırasında elde edilen solid fibrin membran enjekte edilemeyecek yapıda olduğu için santrifüz hızı ve süresi azaltılarak enjekte edilebilir PRF elde edilmekte.  Antikoagülansız plastik tüplerde venöz kana 60 g ve 3 dakika santrifüj uygulanarak fibrin pıhtısı oluşturmadan PRF oluşturulmakta. Enjeksiyon amaçlı geliştirildiği için I-PRF olarak tanımlanmakta. I-PRF de elde edilen PRF miktarı daha azdır(10 ml venöz kandan 1-1.5 ml) ancak yapısındaki platelet 2-3 kat ve lökositler 1.5 kat  diğer PRF lerden daha yüksektir. Klasik PRP lerden 5 kat daha yüksek bir platelet konsantrasyonları elde edilmekte. 15-20 dakika bekletildiğinde fibrin pıhıtı oluştuğu için bu sürelerden önce erken uygulanmalıdır.  

 Antikoagülansız plastik tüplerde venöz kana 700 g ve 8 dakika santrifüj uygulanarak fibrin pıhtısı oluşturmadan I-PRF benzer yapıda enjekte edilebilir PRF elde edilmekte. Burada platelet konsantrasyonu 0.3-0.5 ml lik alanda L-PRF dekinin nerede ise 10 kat daha fazla olmakta. Bu konsantre platelet içeriği ile C-PRF olarak tanımlanmakta.

PRF elde edilme yöntem parametreleri ve tanımlamaları farklı olmak üzere temelde 2 tür PRF elde edilmiş olmakta. 

  • Solid memebran yapısında olan L-PRF ve A-PRF örnekleri
  • Enjekte edilebilir likit formda olan C-PRF ve I-PRF örnekleri

PRF lerin elde edilmesi sırasında kullanılan yöntemler için standartların belirlenmesinde aşağıdaki başlıklar tartışılmakta;

  • İdeal santrifüj parametreleri
  • ideal santrifüj cihazları
  • venöz kanın toplandığı tüpler
  • santrifüje başlama zamanı
  • solid yada likit PRF lerin hazırlanma steplerinin standartları

İdeal santrifüj parametreleri

Solid memebran yapısında bir PRF için 200 g 8 dakika santrafüj standartları(A-PRF +) ve enjekte edilebilir likit fromda bir PRF için 700 g 8 dakika santrafüj standartları(C-PRF) ideal parametreler.

 İdeal santrifüj cihazları

Horozontal-yatay santrifüj yapan cihazlar PRF elde edilmesi için ideal 

Santrifüj cihazlarında farklı 2 tür santrifüjleme kullanılmakta; sabit açılı ve yatay-horozontal sistemler.

 

Sabit açılı olanlarda santrifüjün merkezkaç kuvveti etkisi altında kan hücrelerinin kan tüpünün kenarlarında daha fazla temas ile hasarlandıkları gözlenmiş. Ayrıca sabit açılı santrifüj ile membran PRF elde edilmesi sırasında fibrin pıhtısı içerisinde tüm kan hücrelerinin pıhtının disatal olarak tanımlanan bölümünde toplandıkları proksimal bölümünde hücre sayısının yok denecek kadar az olduğu gözlenmiştir.

 

Bu A-PRF+ elde edilen fibrin membranın yara yüzey temasınında son derece önemlidir. 

Venöz kanın toplandığı tüpler

Antikoagülansız cam tüpler C-PRF + elde edilmesi için ideal iken C-PRF için antikoagülansız plastik tüpler idealdir. 

Venöz kanın topladığı tüpler PRF elde edilmesinde kritik rol oynamakta.

A-PRF + (membranöz PRF ler) elde edilmesi sırasında erken fibrin pıhtının oluşması ve santrafüj sırasında plateletlerin bu fibrin pıhtı içerisinde homojen dağılım ile tutulması önemlidir. Cam gibi hidrofilik maddelerden yapılmış kan tüpleri bunu sağlayarak pıhtılaşmayı destekler. İç yüzeyi silika ile kaplı plastik kan tüpleri cam tüpler yerine kan laboratuvarlarında kullanılmakta(kırmızı kapaklı tüpler). Ancak bu tüplerde hazırlanan A-PRF + fibrin pıhtısının camda hazırlananlarda % 250 daha az olduğu gösterilmiştir. Ayrıca silica kaplı plastik tüplerde silika serbet kalarak PRF yapısına katılmakta. Silikanın hücreler üzerinde sitotoksik olduğu unutulmamalıdır. 

C-PRF elde edilmesi sırasında ise antikoagülansız hidrofobik plastik tüpler( polythene terephthalate-PET) kullanılmaktas. Tüp hidrofobik olduğu için suyu yani trombositleri ittiği için santrifüj sırasında trombositlerin aktivasyonunu geciktirmekte. Bu gecikme santrifüj sonrası 15-20 dakiak devam etmekte.  

A-PRF + ve C-PRF elde edilmesi sırasında bir diğer önemli ayrım ise santrifüj sonrası ürünün hava ile-oksijenler teması. A PRF de amaç elde edilecek maksimum fibrin pıhtı miktarıdır. Oksijenin fibrin pıhtısı oluşumunu desteklediğini biliyoruz. Bu nedenle A PRF hazırlığında santrifüj sonrası tüpün ağzı açılarak 5 dakika stantda bekletilmekte.  Buna karşın enjekte edilecek likit C-PRF de tam tersi oksijen teması istenmediği için santrifüj sonrası kapağı açılmadan enjektöre 18 gouge(pembe) iğneler ile alınmakta.   

Santrifüje başlama zamanı

Venöz kan alımından sonraki 90-120 sn içerisinde santrifüje başlanmalıdır.

Yapılan çalışmalar 120 sn sürenin aşılması ile özellikle A PRF elde edilemsi sırasındaki fibrin pıhtının % 25 oranlarında azaldığı gösterilmiştir.

Solid yada likit PRF lerin hazırlanma steplerinin standartları

A-PRF + hazırlanmasının stadartlarının özeti

C-PRF  hazırlanmasının stadartlarının özeti

PRF nin Cilt Yenileme ve Gençleştirmede Kullanımı

Cilt yenileme/gençleştirmede I‑PRF/C‑PRF fornları kullanılmakta. Antiaging etkinlikleri ile derinin niteliğinde(tone, tonus, elastikiyet...vb) olumlu değişimler sağlamakta. Bu amaçla yüz, boyun ve el üstlerinde kullanılabilir. Bu PRF fromları enjekte edildiklerinde dokuda fibrin yapısı oluştuğu için atrofik akne skalarında, tear trough, nasolabial,  marrionnete, ağız çevresi derin çizgilenmelerdede kullanılmakta. Ancak PRF bir dermal filler-dolgu olarak düşünülmemeli etkisi dokuda hücre seviyesinde göstermekte. 

I‑PRF/C‑PRF içeriğindeki lökositler dokuda mezanşimal kök hücreleri aktive etmekte, dokuda fibroblast yayılımının uyarmakta, yeni damrsal yapıların oluşumnu sağlamakta-anjiyogenez, anti-enflamatuar etki göstermekte ve hücre dışı matrisin yeniden modellenmesi için protein(prokollajen gibi) birikimini sağlamakta. PRP uygulamlarında dokuda fibroblast yayılımının uyarılması % 200 artarken  I‑PRF/C‑PRF uygulamlarında bu etki % 350 artmakta. Doku hücre çoğalması uygulamanın 5. günde hızla artmakta. 

Son yıllarda A‑PRF + / C‑PRF birlikte kullanılmkata ve Kleopatra teknik olarak tanımlanmakta. Bu teknikte 2-3 hafta ara ile 4 seans tüm yüze intradermal ve deri altı A‑PRF + / C‑PRF birlikte enjekte edilmekte

A‑PRF + / C‑PRF yağ dokusundan elde edilen stromal hücreler ile birlikte kullanılmakta. Yüksek etkinlik ve uzun süre etkinliğn devam etmesi iel daha fazla tercih edilmekte.

 A‑PRF + / C‑PRF dermal filler hyaluronik aist ile kombine kullanılabilmekte.

10 ml venöz kandan 1-1.5 ml C‑PRF elde edilmekte. Tüm yüz uygulaması için 3-4 ml gerektiği için sıklıkla 40 ml venöz kan alınmakta.

PRF nin Yara İyileşmesinde Kullanımı

Uzamış ve iyileşmeyen yaraların(trofik ve nöropatik yaralar, alterial ve venöz dolaşım kaynaklı yaralar... vb) tedavisinde A‑PRF + kulalnılmakta. A‑PRF + fibrin pıhtısı içeriinde platelet kaynaklı büyüme faktörleri ve lökosit kaynaklı sitokinler yara dokusunda rejenerasyonu desteklerken fibrin pıhısı içerisindeki fibronektin ve vitronektin ile yara dokusunda biyolojik destek sağlamakta.

 

PRF Uygulamalarında Gözlenen Sık Yan Etkiler

Enjeksiyon alanlarında geçici ödem, ağrı ve nadiren morluklar olabilir. Tek başına kullanıldığında bunun dışında ciddi bir yan etki bildirilmemiştir. 

 

PRF nin Uygulanamayacağı Durumlar-Kontrendikasyonları

  • Platelet fonksiyon bozuklukları
  • Kritik düzeyde trombositopeni
  • Hemodinamik instabilite
  • Septisemi
  • Sigara, alkol kulanımı
  • Kronik karaciğer hastalıkları
  • Ciddi metabolik ve sistemik hastalıklar
  • Kan kaynaklı kanserler
  • 10 g/mL dan düşük hemoglobin yada 1.5 lakh/μL den düşük platelet sayısı
  • Günde 20 mg üzerinde prednisolon kullanımı

 

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency