Cilt görünümü, bilim ve teknolojinin çeşitli alanlarında büyük ilgi çeken bir konu olmuştur. Cilt görünümü üzerinde tıp, kozmetik, bilgisayar ve yüz tanımlama sistemleri yoğun olarak çalışmaktadır. Bu alanların hedefleri çok farklıdır. Her alanın cilt görünümünün belirli yönlerine odaklandığını görmekteyiz. 

 

Kozmetolojinin birincil hedefi cildimizin güzel görünmesini sağlamaktır. İnsanlarda tarih boyunca güzel ve sağlıklı görünen bir cilde sahip olma arzusu ve arayışı olmuştur. İnsanlar sağlıklı ve daha çekici olarak algılanmak için parlak ve pürüzsüz yüzeye sahip bir cilde sahip olmayı istemiştir. Örneğin, fondötenler cilt kusurlarını gizlemek ve cildin genç görünmesi için kullanılır. Bu amaçla son zamanlarda geliştirilen ve popüler olan cilt danışmanlık sistemleri, kişi için en uygun kozmetik ürünleri belirlemeye yardımcı olmak için geliştirilmiştir. Dermatoloji gibi cilt hastalıkları branşları içinde cilt görünümünün önemini söylemeye gerek yoktur. Deri hastalıklarında tanı ve takiplerinde hastalıklı ve normal derinin görünümünün değerlendirilmesi her zaman ilk ve en önemli adımdır. Son zamanlarda dermatoloji bilimine fotoğraf-tanı ve tedavi takipleri de girmiştir. Fototerapiler daha popüler kullanılmaya başlanmıştır. Tüm bunlardan dolayı deri ve ışık arasındaki optik ilişki son yıllarda çok önem kazanmaktadır.

Cilt birçok bileşenden oluşur ve çok karmaşık bir yapıya sahiptir. Hücreler, fiberler, damarlar, kılcal damarlar ve sinirler, oluşan büyük ağ grupları ve bunların arasında yağ ve ter hücreleri bulunmaktadır. Cildin görünümü, yaşa, cinsiyete ve ırksal farklılıklara göre değişmektedir. Cilt, ışığa verdiği cevapla görünür hale gelmektedir. Bu nedenle deri ve ışık ilişkisi iyi bilinmelidir. Bu ilişkinin değerlendirilmesinde deri, mikro, mezo ve makro yapılar olarak değerlendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır.

  • Mikro yani hücresel düzeyde düşündüğümüzde; deri hücreleri üzerine gelen ışığı ya yansıtmakta ya da emmektedir. Hücrede bulunan fiber ve organeller ışığı yansıtmakta, hücre zarı emmektedir. Damarsal yapılar ışığı emmektedir. Deride en üst tabaka olan epidermis, özellikle hücrelerden oluşmakta, ortalama 0.2 mm kalınlığındadır ve ışığı emmektedir. Dermis, fiberlerden oluşan daha yoğun bir tabaka olup, ortalama 2 mm kalındır. 

 

  • Mezo yani orta deri bileşenleri çıplak gözle görülebilir. Bu kategoride deri tabakaları, cilt yüzeyi yağı, ter ve saç yer almaktadır. Ayrıca derideki kırışıklıklar, benler, lekeler ve gözenekler de bu görüntüye katılmaktadır. Bunlar deri görünümünü etkilemektedir. Örneğin, terleme cildin daha parlak görünmesine neden olmaktadır. Yoğun kıllar ve kırışıklıklar derinin ışığı fazla saçması nedeniyle mat görünmesine neden olmaktadır.



  • Makro vücut bileşenleri; deri görünümünü, vücudun farklı bölgeler arasında değişir.  Deri bileşenlerinin vücudun farklı alanlarında değişiyor olması önemli farklılıklar yaratmaktadır. Örneğin, burun ve alında yanaklar ile karşılaştırıldığında daha fazla yağ salınımı var.

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency