zAkne, arasındaki ergen ve yetişkinlerin 'ini etkileyen en yaygın cilt hastalığıdır. Aknenin yıllık tedavi maliyeti yaklaşık 3 milyar dolar civarındadır. Bu yüksek maliyetlere rağmen, kliniği alevlendiren yeni faktörlerin ortaya çıkışı ile birlikte her geçen yıl vaka sayıları artmaktadır. Akne kliniğinin ortaya çıkış sürecini (patogenezini) açıklamaya başladıkça; tedaviler ve klinikte yeni nedenler-alevlenmeler daha iyi değerlendirilmeye başlanmıştır.

Akne, sebase bezlerin kronik enflamasyonu ile seyretmektedir. Kliniğin ortaya çıkış süreci çoklu faktörler ile ilişkilidir. Akne gelişim mekanizmalarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

  • Hormonların Etkisi: Androjenler başta olmak üzere hormonların etkisiyle sebase bezlerde aktivasyon artışı ve fiziksel büyüme görülür. Androjenler dışında özellikle "insülin benzeri büyüme faktörü-1 ()" sebum ve komedon gelişiminde rol oynamaktadır.

  • Sebum İçeriği ve Miktarındaki Değişim: Bu bezlerde yapılan ve deri yüzeyine (bağımsız bir kanal ile ya da sıklıkla pilosebase ünite bağlanarak ortak bir kanal ile) salınan salgının (sebumun) içeriği değişmekte ve/veya miktarı artmaktadır. Sebum içerisinde tekli doymamış yağ asitleri ile total yağ asitleri arasındaki oran değişmekte, trigliserit/mum esterleri oranları artmaktadır.

  • Keratinosit Farklılaşması ve Komedon Gelişimi: Deri hücreleri olan keratinositlerin deri yüzeyinde ve pilosebase ortak kanalında farklılaşma ve çoğalmalarında (keratinizasyon olarak tanımlanır) değişim ve buna bağlı olarak komedon gelişimi görülür.

  • Enflamasyon: Serbest oksidanlar ve mediatörler ile birlikte deride enflamasyon gelişir. ve gibi sitokinler rol oynamaktadır.

  • Bakteriyel Değişim: Deri yüzeyinde ve pilosebase ünit içerisinde Cutibacterium acnes (; eskiden Propionibacterium acnes olarak tanımlanırdı) bakterisinin deri yüzeyindeki mikrobiyota içerisindeki dağılımında değişim söz konusudur.

Akne tedavisinde klinik başarı; uygun bir tedavi protokolünün seçilmesi, hastalık ve tedavi konusunda hasta eğitimi ve uygun deri bakımının doğru ürünler ile yapılması şeklinde sıralanabilir. Deri bakım ve kozmetik ürün üretici firmaları, popüler perakende mağazalar ve internet satış siteleri iddialı ürünleri ile müşterilerini ikna etmeye çalışıyor (ekonomik büyük bir pazar; ). Deri bakım ve kozmetik ürün içerikleri hassas ve akneye yatkın ciltlerde potansiyel olarak zararlı bileşenler içerebilir. Hatta kozmetik ürün kullanımından kaynaklanan bir akne türü de tanımlanmıştır: Akne Kozmetika.

Akne kozmetika (Akne Veneata, temas aknesi ya da kozmetik akne); cilt bakım ürünleri ve kozmetiklere bağlı olarak hafif-orta akne kliniği ile seyreden bir akne türüdür. tarafından ilk kez tanımlanmış olup, ortaya çıkmaktadır.

Makyaj ürünlerinin yoğun ve rutin kullanıldığında deride problemlere yol açabileceği eskiden beri bilinmektedir. Ancak, akne-komedon oluşturmayacak içeriklere sahip, kişiye özel makyaj ürünleri dikkatli seçilerek, uygun miktar ve sürelerde kullanıldığında tedavide, özellikle aknenin görsel olumsuzlukları ile mücadele eden hastalarda (özellikle ergenlik yaşlarında) yardımcı olmaktadır.

Ancak, hem aknenin görülme sıklığı hem de kozmetik kullanım alışkanlığındaki istikrarlı artış ilişkiyi destekler gibi görünse de, ilişkiyi direkt kanıtlamak zordur. Örneğin, Brezilya'da yapılan bir araştırmada her gün makyaj yapan kadınların 'inde birtakım cilt problemleri yaşadıkları gösterilmiştir. Bu kadınların 'ünde\ yeni\ komedojenik\ akne\ ya\ da\ aknelerinde\ alevlenme saptanmıştır. Başka bir çalışma, döneminde kızlarda kozmetik ürün kullanımı ile akne klinik şiddeti arasında anlamlı bir korelasyon olduğunu göstermiştir.

Bu sonuçlar, düzenli kozmetik kullanımının akneye neden olan bir faktör olabileceğini ve makyaj uygulamalarının azaltılmasının akne şiddetini azaltabileceğini düşündürmektedir. Buna karşın, akne hastalarında kozmetik ürün kullanımının kısıtlanması zordur. Kozmetikler özellikle kadınlarda aknenin görsel olumsuzluklarını azaltırken, akne tedavilerinin uzun soluklu sonuçlarına uyumu da artırmaktadır.

Cilt bakım ürünleri ve kozmetik kapatıcılarda bulunan komedojenik içerik ile derinin kendi sebum salgısı arasındaki karmaşık etkileşim, bunların uygulandığı deri yüzeyinde sıklıkla kapalı komedonlardan oluşan akne kliniğine neden olmaktadır. Bu klinikte nadiren papüller ve püstüller görülmektedir.

Yağlı, akneye yatkın veya aktif aknesi olan kişilere özel cilt bakım ve makyaj ürünlerinin tüm içerikleri maalesef yağ bazlı ve komedojenik olabilir. Bu içerikler, yeni komedon oluşumuna ve akne oluşumuna neden olmaktadırlar. Bu ürünler kullanılırken, güçlü bir yüz temizleyici, yüz yıkama veya makyaj temizleme mendillerinin kullanımının bile yeni komedon-akne oluşumunu kontrol etmede çok az etkisi olmaktadır.

Makyaj ürünlerinin uygulanması için kullanılan fırçalar, pedler ve aksesuarların uygulama sonrası temizlikleri yeterince yapılmadığı için içlerinde kalan ürün artıkları daha fazla komedojenik hale gelmekte ve ikincil enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Bu aksesuarlar, kullanılmaları sonrası yüz temizliğinde kullanılan anti-komedojenik yıkama ürünleri ile çok iyi yıkanmalı ve mutlaka kurumaları sağlanmalıdır.  

Kozmetik Ürün İçeriklerinin Komedojenik Etkisini Değerlendirme

Cilt bakım ve makyaj ürün içeriklerinin akne kliniği üzerindeki komedojenik etkilerini değerlendirmek için, komedon oluşturma güçlerine göre "komedojenik ölçü" birimleri geliştirilmiş ve kullanılmaktadır. Bu ölçü birimi arasında numaralandırılmıştır:

  • : Komedojenik etki yok

  • : Çok az komedojenik etki

  • : Az komedojenik etki

  • : Orta düzeyde komedojenik etki

  • : Yüksek komedojenik etki

  • : Çok yüksek komedojenik etki

Herhangi bir ürün içeriğinin "komedojenik olmayan (nonkomedojenik)" olarak tanımlanması için 'nin altında olması istenmektedir. Ölçü birimi 'ten yüksek ise, yeni komedon oluşumuna ve akne kliniğinde alevlenmeye neden olabilir.

Cilt Bakım ve Makyaj Ürün İçeriklerinde Komedojenik Olanlar

Yosun

Yosun özü içeriklerinin makyaj ve cilt bakım ürünleri içerisinde çok sık kullanıldığını görmekteyiz. Nemlendiriciler, maskeler, yoğun cilt bakım kürleri, fondötenler gibi pek çok üründe bulunurlar.

Yosun ekstratlarının komedojenik ölçüsü olup, yüksek komedojenik özellikleri ile akneyi alevlendirebilmekte, hatta deride kızarıklık, kaşıntı ve iritasyona neden olabilmektedir.

Benzaldehit

Acı badem yağına benzeyen bir kokuya sahip olan benzaldehit, ürünlerde koku amaçlı kullanılmaktadır. Komedojenik ölçüsü olup, yeni komedon oluşumuna ve akne kliniğinde alevlenmelere neden olabilmektedir.

 

D&C Kırmızıları (Dye & Chemical Reds)

D&C Kırmızıları, azo boyaları olarak tanımlanmaktadır. Saç boyaları ve ojelerde kullanıldığı gibi, özellikle makyaj ürünleri ve bronzlaştırıcılarda en fazla kullanılan pigment içerikleridir.

Hepsinin komedojenik oldukları bilinmekle birlikte, 27 ve 40 numaralı olanların komedojenik ölçüleri çok daha yüksektir. Komedojenik olan D&C kırmızısı, içeriğinde yer aldığı ürünün komedojenik özelliğini artırabilmekted

 

Silikonlar

Cilt bakım ve kozmetik ürünlerinde metikon, dimetikon, trimetikon ve siklometikon başta olmak üzere birçok silikon türevi kullanılmaktadır. Silikon bileşenleri, uygulandığı deri yüzeyinde ipeksi, pürüzsüz bir his yarattığı için tercih edilir ancak akne eğilimli ciltlerde komedojenik özellikleri nedeniyle kullanılmamalıdır.

Hindistan Cevizi, Shea, Badem ve Avokado Yağları

Cilt bakım ve kozmetik ürünlerinde "doğal" içerik başlığı altında en fazla kullanılan yağlardır. Komedojenik ölçüleri arasında değişmektedir. Yeni komedon oluşumuna ve akne kliniğinde alevlenmelere neden olabilmektedirler.

İzopropil İzostearat

İzopropil İzostearat, cilt bakım ve kozmetik ürünlerinde emoliyan (yumuşatıcı) olarak kullanılmaktadır. İzopropil izostearat, izopropil alkol ve stearik asidin esteridir.

Komedojenik ölçüsü ile oldukça yüksektir. Yeni komedon oluşumuna ve akne kliniğinde alevlenmelere neden olabileceği için kesinlikle kullanılmamalıdır.

Lanolin, Asetillenmiş ve Etoksillenmiş Lanolin Türevleri

Koyun yününden elde edilen lanolin, deri yüzeyine pürüzsüz bir his yarattığı için nemlendiriciler ve makyaj ürünlerinde kullanılmaktadır.

Deride iritasyon ve alerjik reaksiyonlara neden olabilirken, yeni komedon oluşumuna ve akne kliniğinde alevlenmelere neden olabileceği için kesinlikle kullanılmamalıdır.

Sodyum Klorid

Tuz yapısında olan sodyum klorür, cilt bakım ürünlerinde eksfoliyanlarda (soyucularda) bulunmaktadır.

Komedojenik ölçüsü ile oldukça yüksektir. Yeni komedon oluşumuna ve akne kliniğinde alevlenmelere neden olabileceği için kesinlikle kullanılmamalıdır.

Laurik Asit

Hindistan cevizi ve sütünde bulunan yağ yapısında olan laurik asit, yüksek komedojenik özelliği nedeniyle akne kliniğinde alevlenmelere neden olabileceği için kesinlikle kullanılmamalıdır.

Lauril Lizin

Bir amino asit olan, sürfaktan özellikleri ile cilt bakım ürünlerinde temizleyicilerde köpürtücü ajan olarak kullanılmaktadır. Deride iritasyon, yeni komedon oluşumu ve akne kliniğinde alevlenmelere neden olabileceği için kullanılmamalıdır.

İzopropil Palmitat

Bir yağ asidi olan izopropil palmitat, cilt bakım ürünleri ve kozmetiklerde nemlendirici ve emoliyan olarak kullanılmaktadır. Komedojenik ölçüsü 'tür. Yeni komedon oluşumuna ve akne kliniğinde alevlenmelere neden olabileceği için kesinlikle kullanılmamalıdır.

Stearik Asit

Bir yağ asidi olan stearik asit, cilt bakım ve kozmetik ürünlerinde ürünün yoğunluğunu artırmak için kullanılmaktadır. Yeni komedon oluşumuna ve akne kliniğinde alevlenmelere neden olabileceği için uzun süreli kullanılmamalıdır.

 

Akne ve Komedon Oluşumuna Yatkın Ciltlerde Ürün Seçimi

Cilt bakım ve makyaj ürün markalarının, aktif akneli ve akneye yatkın ciltler için ayrı ürün serileri bulunmaktadır. Komedojenik içerikleri olmayan bu ürünler, son yıllarda akne tedavisine de yardımcı olabilecek; salisilik asit, hiyalüronik asit, retinol, L-askorbik asit, sülfür ve mineraller de içermeye başlamıştır.

Tedaviyi Destekleyen Anahtar İçerikler

Salisilik Asit

Beta hidroksi asit grubunda lipofilik bir asit olan salisilik asit, cilt bakım ve kozmetik ürünlerde kullanılmaktadır. Komedon oluşumunu engellemesi dışında, deri yapısı ve rengi üzerinde düzenleyici etkileri bulunmaktadır.

akne_sivilce_cilt_deri_bakimi_kozmetikler_dermatokozmetikler_sebum_duzenleyici_keratolotik_salisilik_asit.jpg

Hiyalüronik Asit

Hiyalüronik asit (), bir glikozaminoglikan olup, nemlendirici özellikleri nedeniyle aknede ve akne tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca C vitamini gibi ürünlerin deriden emilimlerine yardımcı olmak için birlikte kullanılırlar.

akne_sivilce_cilt_deri_bakimi_kozmetikler_dermatokozmetikler_nemlendiriciler_2.jpg

Retinol (A Vitamini Türevleri)

A vitamini türevleridir ve komedonal aknede, hafif, orta ve şiddetli enflamatuvar aknede diğer topikal ve sistemik ilaçlarla kombine kullanılmaktadır. Günümüzde aknenin topikal tedavisinde tretinoin, izotretinoin, adapalen, tazaroten ve retinaldehit gibi retinol türevleri kullanılmaktadır.

akne_sivilce_cilt_deri_bakimi_kozmetikler_dermatokozmetikler_sebum_duzenleyici_keratolotik_retinol.jpg

L-Askorbik Asit

C vitamininin kimyasal olarak aktif formudur. Güçlü bir antioksidan ve anti-enflamatuvar ajandır. Aktif aknede ve akne izlerinden kaynaklanan hiperpigmentasyon tedavisinde de kullanılabilir.

akne_sivilce_cilt_deri_bakimi_kozmetikler_dermatokozmetikler_sebum_duzenleyici_antiinflmatura_C_vitamini.jpg

Sülfür ve Sülfasetamid

Sodyum sülfasetamid () ve sülfürün () formları, aknede rol alan \text{C. Acnes} bakterilerine karşı kullanılmaktadır.

Alfa Hidroksi Asitler (AHA)

Bu grupta en yaygın kullanılan alfa-hidroksi asit türü glikolik asittir. Bu asit, şeker kamışı, ananas, kavun ve üzüm gibi doğal kaynaklardan elde edilebilir, ancak genellikle laboratuvarda sentezlenir.

akne_sivilce_cilt_deri_bakimi_kozmetikler_dermatokozmetikler_sebum_duzenleyici_keratolotik_glikolik_asit.jpg

Akne kozmetika için ideal cilt bakım ve kozmetik ürünler hakkında daha detaylı bilgi için...

 

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency