Akrilik-akrilat içeren yapıştırıcılar, elastik-esnek yapıda, şeffaf, kimyasal reaksiyonlar ile sertleşen, ısıya dayanıklı, yüksek darbe, çekme ve gerilmeye karşı dirençleri ile metal, cam, ahşap, seramik, ferrit ve bazı plastikleri yapıştırmak için kullanılırlar. Yapışma yüzeylerinde kauçuğumsu bir görev görürken, nemli ortamlara karşı da direnç sağlamaktadır. Renksiz ve keskin bir kokuları olan akrilik monomerlerinin oksitlenmesi ile oluşan asit formları; ısı, ışık ya da metallere maruz kaldıklarında polimerleri ortaya çıkarmaktadır.

İlk olarak 1877 yılında Almanya kimya sanayisinde akrilik polimer çalışmalarının yapıldığını görmekteyiz. Akrilik asit, metilakrilik asit ve siyanoakrilik asit monomerleri kullanılmıştır. 1931-1933 yılları arasında pleksi (Plexiglas) olarak bilinen bir akrilat olan polimetilmetaakrilat (PMMA) geliştirilmiştir.

Akrilikler, güçlü yüzey yapıştırıcı özellikleri yanında esnekliklerinin darbe emici özelliği ile geniş bir kullanım alanı sağlamıştır: Uzay sanayi, otomotiv endüstrisi, gemicilik gibi ağır sanayiden spor malzemelerine kadar. Günümüzde kullanım alanları çok genişlemiştir: Katarakt ve görme kusurlarında kullanılan göz içi lensler, kozmetik ürünler, protez kirpik-tırnak ve bunların yapışkanları, tırnak kozmetikleri, kadınların kullandıkları pedler, erişkin-bebek bezleri, gözlük çerçeveleri, mobil telefonlar, yara örtü ve bantları, diş ve ortopedide kullanılan kemik tozu yapışkanları, EEG ve EKG'de kullanılan yapışkan pedler, diş hekimliğinde kullanılan protez ve dolgular, işitme cihazları, mobil telefonlar, dikişsiz yara yapışkanları gibi.

 

Akriliklerin yoğun kullanıldığı meslek gruplarında alerjik deri reaksiyonları sık gözlenmekte. Ancak akriliklerin günlük hayatımızda geniş kullanım alanı bulmuş olması, metil akrilat ve siyanoakrilatlarla temasların artması, mesleki olmayan alerjik reaksiyonların da görülmesine neden olmaya başladı. 1941 yılında akrilatlara karşı alerjiler ilk tanımlandı. 2022 yılında Amerikan Kontakt Dermatitis Birliği; yaygın kullanımı ve duyarlılık potansiyelleri ile akrilatları "Yılın Kontakt-Temas Alerjeni" olarak tanımladı.

Akrilatların yeni formları ve kullanım alanları arttıkça alerji raporları da düzenlenmekte. Son yıllarda düşük moleküler ağırlıklı "İzobornil akrilat" (Isobornyl acrylate - IBOA) isimli monomer akrilatın çok daha geniş bir kullanım alanı bulduğunu görmekteyiz. Materyallerin yüzey kaplaması, boya, yapıştırma ve plastik yapımında kullanılmaktadır. 1995 yılında diyabetli hastalarda kullanılan otomatik insülin pompası (IBOA içermekte) kullanan hastalarda, otomatik pompanın deri altı enjeksiyon yapan yapışkanı altında temas egzaması gelişebileceği saptandı. IBOA, %0.3 üzerindeki konsantrasyonlarda deride irritasyonlara neden olmaktadır.

Günümüzde akrilatlara karşı alerjik reaksiyonlar protez tırnak, tırnak kozmetik ve bakım ürünlerinin kullanımı ile ortaya çıkmakta. Alerjik reaksiyon belirtileri tırnak çevresinde ve parmak uçlarında sıklıkla görülmektedir. Deride kuruluk, çatlama, hassasiyet artışı, kaşıntılı egzamalar gelişirken zamanla tırnak şekil düzensizliklerine, hatta panarisi/dolama gibi enfeksiyonlara neden olmaktadır. Akrilik monomerleri tırnak yatağı ve parmak derisinden duyu sinirlerine ulaşarak bunları hasarlandırdığında ağrı ve duyu kayıplarına neden olmaktadır.

Akrilikli parmaklar/tırnaklar ile sıklıkla temas eden yüz ve göz kapakları başta olmak üzere vücutta alerjik reaksiyonlara yol açmaktadır.

Akrilik alerjisi, temasın daha yoğun olması nedeni ile tırnak bakım ve kozmetiği uygulayan estetisyenler ve diş teknisyenlerinde mesleki olarak daha sık görülmektedir.

Akrilik İçeren Tırnak Uygulamaları ve Alerji Riski

Akrilik-Porselen Tırnaklar

Protez tırnak yapımında kullanılan "akrilik-porselen tırnaklar"; likit metilakrilat monomerleri ile toz halinde metilakrilat polimerlerinin karıştırılması ile elde edilmektedir. Bu karışımda ilk 5-10 dakikada %95 polimerizasyon tamamlanırken, tam polimerizasyon 48 saat sürmektedir. Burada alerjik reaksiyon nedeni akrilik monomerleridir. Polimerleşme, yani tam kuruma olduğunda alerjik reaksiyon riski çok düşüktür. 1974 yılında ABD'de kozmetik ürünlerde monometil akrilat (MMA) kullanımı yasaklandı. Bunun yerine etil metakrilat, izobutil metakrilat ve tetrahidrofurfuril metakrilat kullanılmaktadır. Avrupa benzer kararları almasına rağmen, hâlen birçok üründe bu yasaklı maddeyi görmekteyiz.

Jel Tırnaklar

Protez tırnak yapımında kullanılan "jel tırnaklar" son yıllarda daha popülerdir. Tırnak üzerine 2-3 kat jel formunda akrilik monomerleri sürülerek UV ya da diyot ışıkta kurutulmaktadır. Kuruma sırasında akrilik polimerleri oluşmaktadır. Jel tırnak yaklaşık olarak 2 hafta sonra çıkarılmaktadır. Bu protez tırnakta kullanılan akrilik monomerleri, porselen tırnak monomerleri ile hemen hemen aynıdır. Ancak 2 hidroksietil akrilik ve 2 hidroksietil metakrilat jel tırnakta kullanılmaktadır. Jel tırnak içeriğindeki 2 hidroksietil metakrilat, 2 hidroksipropil metakrilat ve etilen glikol dimetakrilat en sık alerjen akrilatlardır. Jel tırnakların kuruması/polimerizasyonu için ışık duyarlılaştırıcı olarak hidroksisikloheksil fenilketon kullanılmaktadır. Bu kimyasal, alerji ve ışık/güneş duyarlılığına neden olabilmektedir. Bunların kullanımı ve kişide aşırı duyarlılığı söz konusu ise kişinin jel tırnak sonrası güneşten korunması, hatta güneşten koruyucu eldiven giymesi gerekmektedir. Ancak bu tür yaklaşımlar akriliklerin deri/tırnak emilimini artırmaktadır.

Jel tırnakların günümüzde evde kullanılabilecek kitleri bulunmaktadır. Bunun en büyük sıkıntısı, deneme ve sık kullanımların yapılması ile alerjilerin gelişme riskinin daha fazla olmasıdır. Akriliklerin olması gerekenden daha sık kullanımı, kurutucu lambalar ve tam kurumanın olmaması ile akrilik monomerlerine daha fazla temas olmakta; bu da duyarlılığı artırmaktadır.

Wrap Tırnaklar ve Press-on Tırnaklar

Bunlar akrilik ve jel tırnaklara göre daha ekonomiktir. Nail wraplar, ipek, keten, fiberglaslardan yapılan örtülerdir. Bunlar siyanoakrilatlar ile tırnak üzerine yapıştırılarak istenilen tırnak formuna şekil verilmektedir. Siyanoakrilatlar tipik olarak akrilatlar veya metakrilatlarla alerjik çapraz reaksiyon göstermezler. Bu nedenle bu ürünler, akrilat alerjisi olan kişiler için daha güvenli bir alternatif olabilir. Ancak siyanoakrilatlar da alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir.

Toz Tırnaklar (Powder/Dipped Tırnaklar)

Protez tırnak uygulamalarının bu formunda, tırnak serbest uçlarına modifiyeli siyanoakrilat yapışkan uygulanır; sonra bu tırnak akrilat polimer tozlarına batırılır; sonra da su bazlı aktivatör ile sertleştirilir. Tırnakların toza batırma ile yapılması nedeni ile "Powder/dipped Tırnaklar" olarak da tanımlanmaktadır.

Akrilatlara karşı alerjik reaksiyonların diğer sık bir nedeni, protez kirpik yapışkanı olarak kullanılan etil siyanoakrilatlardır.

Kullanılması uygun deri yüzeysel yaralanmaları ya da cerrahi kesilerde dokuların dikişsiz kapatılması için 2 oktil siyanoakrilat ya da 2 butil siyanoakrilat kullanılmaktadır (Ethicon firmasının Dermabond ürünü 2 oktil siyanoakrilat içermektedir). Bunlara bağlı alerjiler gelişebilmektedir.

 

Son yıllarda, yoğun sıvı emilimi özelliği ve yara yatağının korunması için pansuman amaçlı akrilatlar kullanılmaktadır.

Akrilat alerjilerinin tanısında deri yama testleri kullanılmaktadır. Bu amaçla deri yama testleri için etil akrilat, metil metakrilat, 2 hidroksietil metakrilat kullanılmaktadır. Testler sırasında akrilatların stabil olmadıkları unutulmamalıdır. Testin hemen öncesinde örnekler hazırlanmalıdır. Akrilatlar testlerde petrolatum içerisinde hazırlanmaktadır. Deri yama testlerinde sık kullanılan alüminyum içeren finn chamber'lar, akrilat ile reaksiyona girerek polimerler oluşturması testin yalancı negatifliğine neden olabilmektedir.

Aşağıda protez kirpik kullanan ve elinde alerjik egzaması olan hastada, kullandığı etil siyanoakrilata bağlı pozitif deri testi görülmektedir.

Aşağıdaki resimde ise göğüs estetiği sırasında Dermabond kullanılmış ve alerjik reaksiyon gelişmiş hastada pozitif deri testi sonucu görülmektedir.

Akrilat alerjisi, akrilat monomerlerine bağlı gelişmekte, polimerlere karşı alerjik reaksiyon gelişmemektedir. Bu nedenle, özellikle akrilatlar ile sık teması olan estetisyen ve diş teknisyenlerinin akrilat temaslarının azaltılması için vinil eldiven kullanmaları önerilmektedir. Vinil eldivenler 60 dakikaya kadar koruma süresi sağlamaktadır. Daha güçlü ve uzun koruma sağlayan trilamine polietilen eldivenler kullanılabilir (4 saatin üzerinde).

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency