- Gösterim: 21210
Saçlar cansız olmakla birlikte, günde ortalama 0,35 mm uzayarak dökülmekte ve tekrar çıkmaktadır. Saçlar ve tırnaklar, kemik iliğinden sonra bedenimizde en hızlı gelişen dokulardır. Saçları üreten saç kökleri ve saçlı deri, bu yoğun biyolojik aktivitesi için kaloriye, proteinlere, eser elementlere ve vitaminlere ihtiyaç göstermektedir. Dolayısıyla saç gelişiminin hem kalitesi hem de niceliği beslenme ile yakından ilişkilidir.Saç dökülmesine neden olacak besinsel eksiklikler; yetersiz beslenme durumlarında, sindirim sisteminden yetersiz emilimlerde, yanlış beslenme durumlarında, alkolizm, kanser tedavileri, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri ile kronik hastalıkların varlığında gelişmektedir. Eksikliğe bağlı saç dökülmeleri ya da saçın niteliğindeki değişimler hemen ortaya çıkmaz. Bu nedenle geçmişe dönük 3-4 aylık beslenme alışkanlıkları ve genel vücut sistemi gözden geçirilmelidir.Enerjinin, yapı taşlarının ve metabolik yolların düzenli işlemesi için gerekli olan element ve vitaminlerin eksikliği, saçların dökülmesine neden olabileceği gibi bazı saç hastalıklarının ortaya çıkmasını da tetikleyebilir ya da mevcut saç hastalığının kliniğini ve tedavilere olan cevabını azaltabilir.
Saçların sağlıklı olmasında besinlerin rolünden bahsedildiğinde, yoğun bir bilgi kirliliği ve yanlış inanışların olduğunu görmekteyiz. Birçok ürünün gereksiz yere tüketildiğini, yarar sağlamadıkları gibi vücut dengesini bozarak zararlı olabileceklerini biliyoruz. Bu bölümde saç ve saçlı deri sağlığı için gerekli olan sağlıklı beslenme başlıkları ile anlatılmaya çalışılmıştır.
Saçların ve saçlı derinin su ihtiyacı
Günlük 8 bardak su tüketilmelidir.
Saçların enerji ihtiyacı
Saç kökleri, fizyolojik yüksek bölünme hızlarını devam ettirmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Bu enerjiyi ağırlıklı olarak karbonhidratlardan sağlar. Düşük kalorili diyet alındığında, follikül ihtiyaç duyduğu enerjiyi amino asitlerden sağlamaya çalışır. Dolayısıyla yapı taşları azalmış olur. Saçlar incelir, kolay kırılır ve yoğunluğu azalmış olarak görülür. Bu durum, yetersiz beslenen çocuklarda görülebileceği gibi, düşük kalorili diyet yapanlarda, özellikle günlük kalori alımı 1000 kcal’nin altına düştüğünde de görülmektedir. Rafine şeker olmayan karbonhidratlar dengeli olarak tüketilmelidir.
Saçların Protein ihtiyacı
Saçların yapısının %80'ini keratin adlı protein oluşturur. Dolayısıyla, proteinlerin eksik alımında diğer protein değerleri hatta kan albumini düşmeden bile saçlar etkilenmektedir. Eksik protein alımında saçlar matlaşır, kolayca dökülür ve sıklıkla telogen effluvium görülür. Saçlar yumuşak hissedilir ama elastikiyeti kaybolmuştur. Saç rengi açılabilir; buna hipokromotrişya denilmektedir. Sütten fakir beslenmek zorunda olan bebeklerde, sindirim sistemi hastalıklarında, anoreksiya nervozada, ilaç bağımlılarında ve kanserlerde protein eksikliğine bağlı saç problemleri görülmektedir. Beslenmede protein kaynağı olarak et, balık, süt, süt ürünleri ve soya kullanılmalıdır.
Saçların demir ihtiyacı
Saçlarda yüksek biyosentez ortamı, demirin yeterli oranlarda gerekliliğini doğurmaktadır. Kanda oksijeni taşıyan hemoglobin (Hb) yapımı için gerekli olan demirin daha yoğun kullanıldığı anatomik birim kıl follikülleridir. Dolayısıyla, demir eksikliğinde kanda anemi görülmeden çok önce saçlarda dökülme görülebilir. Serum ferritin düzeyi, demir eksikliğini göstermek için en hassas ve özgün laboratuvar testidir. Ferritin, demiri vücutta depolayan proteindir. İdeal saç gelişiminde ferritin düzeyleri düştüğünde telogen fazın arttığı, 40-70 ng/ml ferritin düzeylerinde telogen fazın halen daha uzun olduğu, 70 ng/ml üzerinde kılların normal anagen faza geçtiği gösterilmiştir. Demir eksikliği olan her kişide saç dökülmesi görülmese de, genetik olarak yatkın kişilerde demir depolarının boşalmasının saçların dökülmesine neden olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, saç dökülmelerinde demir depolarının istenilen düzeylere getirilmesi önerilmektedir. Menopoz öncesi kadınlarda en sık saç dökülme nedeni demir eksikliğidir. Günlük olarak beslenmede erişkin erkeklerde 18 mg, kadınlarda 15 mg demir alınmalıdır. Beslenmede iki demir kaynağı bulunmaktadır. Birincisi heme kaynakları, ikincisi heme olmayan kaynaklardır. Heme demir daha kolay emilmekte ve kırmızı ette bulunmaktadır. Non-heme demir bitkilerde, özellikle buğday, soya, kurutulmuş meyve, tofu, ıspanak ve barbunyada vardır ve emilimi için vitamin C gereklidir.
Saçların bakır ihtiyacı
Bakır, kanda hemoglobin yapısına katılmaktadır. Eksikliği, beslenmeden daha çok genetik bir problem ya da diyette fazla çinko alınmasından kaynaklanmaktadır (fazla çinko, bakırın emilimini azaltmaktadır). Erişkinlerde günlük alımı 2 mg olarak önerilmektedir. Bakır, sakatatlarda, deniz ürünlerinde, tohumlarda ve fındıkta bulunmaktadır.
Saçların çinko ihtiyacı
Halk arasında saç dökülmesi nedenleri arasında ilk akla gelen çinko eksikliği olsa da, bugüne kadar çinko ile saç dökülmesi arasında çok net bir veriye rastlanmamıştır. Vücutta çinko eksikliğinin belirtileri; ağız çevresinde ve ağız köşelerinde yaralar, sihal ve saç dökülmesidir. Normal beslenen bir kişide, başka hiçbir belirti olmaksızın tek başına saç dökülmesi olduğunda çinko eksikliğinden şüphelenilmemelidir. Dolayısıyla, sikatrisyel olmayan diffüz (saçlı deride kalıcı skar bırakmayan yaygın) saçları dökülen, bu şikayeti dışında sağlıklı olan hastalardan istenilecek tetkikler arasında serum çinko düzeyi yer almamaktadır. Çinko eksikliğine, nadir rastlanan bir genetik geçişli hastalık olan “akrodermatitis enteropatika” da rastlanır. Saçlarda trikotiyodistrofi olarak adlandırılan, polarize mikroskopide düzensiz bantlar görülür; saçlar incelmiştir. Sonradan gelişen çinko eksikliği ise emzirme döneminde, yaşlılarda, alkoliklerde, anoreksiklerde, böbrek hastalarında, sindirim sisteminde bypass ameliyatı geçirenlerde ve tansiyon tedavisinde kullanılan ACE inhibitörleri kullananlarda görülebilir. Erişkinlerde günlük çinko alımı 15 mg olmalıdır. Çinko, hayvansal besinler, özellikle deniz ürünlerinde bulunur. Ayrıca pirinç, fındık ve salatalarda da bulunmaktadır ancak yeterli değildir. Çinko desteği verme kararı alınırsa, çinko, demir, kalsiyum ve bakır emilimini bozduğundan, 30 mg/gün üzerine çıkılmamalı ve demir preparatlarından 2 saat sonra alınmalıdır. Normal çinko düzeyi varlığında destek çinko verilmesinin saç gelişimine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır.
Saçların aminoasit ihtiyacı
Saçların %80’ini oluşturan keratinin karakteristik özelliği, içerdiği yüksek orandaki sülfürdür. Bu sülfür, sistin aminoasidi kaynaklıdır. Sistin, sisteinden ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, sistein kullanımının saç gelişiminde olumlu etkileri gösterilmiştir. L-sistinin saç gelişiminde yararlı olabileceği fikri, ilk olarak sistinden zengin beslenen koyunların tüylerinin daha yoğun olduğunun gözlenmesiyle doğmuştur. Sistin, B kompleks vitaminleriyle birlikte verildiğinde, trikogram ve fototrikogram sonuçlarında saç kalitesinde ve saçın dayanıklılığında artış bildirilmiştir. Ayrıca, saçlarda anajen oranında artış yapmaktadır. Vitamin B6’nın, sistinin kıl hücrelerine girişine yardımcı olduğu bilinmektedir. L-lizin, saç gelişiminde önemli olabilecek diğer bir esansiyel aminoasittir. L-lizin alımı hemen tamamen et, balık ve yumurta ile sınırlı olduğundan, bu yiyeceklerin eksik tüketiminde (örneğin, vejeteryanlar) saç gelişiminde sorun olabileceği ve saçtaki lizin depolarının diğer organlara aktarılacağı düşünülmektedir. Bu aminoasitin çinko ve demir kullanımı için gerekli olduğu kabul edilmektedir. Normal kan seviyesi 40 µg/lt'dir. 15-40 µg/lt arası düşüşler demir eksikliğinde, 15 µg/lt'den daha az düşme seviyeleri ise demir kayıplarında olmaktadır.
Saçların vitamin ihtiyacı
Vitamin B6, Vitamin B12, Folik asit
Her üçü de kanda hemoglobin yapısına katılmaktadır. Eksikliğinde folliküllerin yetersiz beslenmesi ile dökülme ve saçların yavaş uzaması ortaya çıkmaktadır. Erişkinlerde günlük olarak vitamin B6 2 mg alınmalıdır. Vitamin B6'dan zengin olan besinler aslında proteinden de zengindir ve tavuk, balık, domuz eti, karaciğer, böbrek, soya da bulunmaktadır. Bunlar dışında tahıllar, pirinç ve fındıkta da az oranlarda bulunmaktadır. Vitamin B12'nin erişkinlerde günlük alımı 6 mcg olmalıdır. Vitamin B12 daha çok hayvansal besinlerde, et, balık, domuz, yumurta ve sütte bulunmaktadır. Vitamin B12 sıklıkla saç dökülmesiyle ilişkilendirilse de saç gelişiminde bilinen rolü yoktur. Folik asit erişkinlerde 400 mcg günlük alınmalıdır. Yapraklı bitkiler, portakal suyu, avokado, pancar, brokoli, karaciğer ve tahıllarda bulunmaktadır.
Biyotin
Biotin, H vitamini, Vitamin B7'dir. Biyotin, hücre içerisinde mitokondrilerdeki karboksilazların önemli bir kofaktörüdür. Biyotin eksikliğinde saç dökülmesinin geliştiği gösterilmiştir. Ancak biyotin eksikliği olmayan bireylerde biyotin takviyesi anlamlı görülmemektedir. Bağırsak bakterileri de biyotin ürettiğinden, biyotinin sonradan eksikliği nadirdir. Çiğ yumurtayı sıklıkla tüketenlerde görülebilir. Yumurta içindeki avidin, biyotini bağlar ve emilimini engeller (pişmiş yumurtada avidin denatüre olmaktadır). Biyotin eksikliği, valproik asit kullananlarda da görülebilir. Bu nedenle valproik asit kullananlara koruyucu amaçlı biotin verilmesi önerilmektedir. Antibiyotiklerin uzun süreli kullanımında bağırsak florasının bozulması, uzun süreli damar yolu ile beslenme, biyotinden fakir mamayla beslenme, Leiner hastalığında, gebelikte ve alkolizmde biyotin eksikliği görülebilir. Biyotin eksikliğinin en sık bulgusu saç dökülmesi olmayıp, trikoreksis nodoza gibi yapısal değişiklikler de gözlenmektedir. Günlük erişkinlerde alımı 300 mikrogram olmalıdır. Yiyeceklerden biyotin, yumurtada, karaciğerde, mantarda ve yeşilliklerde bulunmaktadır.
C Vitamini
C vitamini dışarıdan alınmalıdır, vücutta yapılmaz. Kollajen sentezi ve keratin liflerinin çapraz bağlanmasında önemlidir. Eksikliği “skorbüt” olarak adlandırılır. Yetersiz beslenenlerde, yaşlılarda ve alkoliklerde görülebilir. Eksikliğinde erişkinlerde kıllarla ilgili belirtiler; saçlarda kırılma, çatallaşma, tirbüşon saçlar, perifolliküler hiperkeratoz, folliküler tıkaçlar ve hemorajilerden önce görülür. Erişkinlerde günlük alınımı 60 mg'dır. Sigara içenlerde bu iki katı olmalıdır. Meyve ve sularında, kavunda, biberde, koyu renkli yapraklı bitkilerde, patateste ve domateste bulunmaktadır. Çocuklarda C vitamini eksikliğinde klasik bulgular görülmeden şiddetli saç dökülmesi, alopesi görülebilir. Bu çocuklarda C vitamini yerine konulması ile saçların tamamen düzeldiği bildirilmiştir.
D vitamini
D vitamininin saç gelişimi, farklılaşması ve saç yaşam evlerinde rolü olduğu bilinmektedir. Bu ilişki henüz netlik kazanmamış olsa da saç dökülmelerinde serum vitamin D 25-OH düzeyine bakılması önerilmektedir.
A vitamini
Uzun süren Vit. A eksikliği saç dökülmesine, folliküllerde hücre atımına yani saçlı deride kepeklenmeye neden olmaktadır. Erişkin bir insanda günlük Vit. A ihtiyacı 5.000 IU'dur. Ancak fazla alınması da saç dökülmesine yol açmaktadır. Vit. A, beslenmede iki yolla alınmaktadır: Bitkilerde bulunan karotenler, kırmızı, sarı ve portakal rengi meyve, sebzeler ile koyu renk yapraklı bitkilerde bulunmaktadır. Diğer kaynaklar ise hayvansal kaynaklardır. Karaciğer gibi sakatatlar, balık yağı, yumurta ve katkılı sütlerde bulunmaktadır.
Saçların esansiyel yağ asit ihtiyacı
Esansiyel yağ asitleri, linoleik asit ve alfa-linoleik asit hücre membranlarının ve stratum korneumdaki lamellar cisimlerin önemli bir parçasıdır. Normalde dengeli beslenen kişilerde bu yağ asitlerinin eksikliği görülmez. Ayrıca eksik olmadıkları sürece dışarından ek olarak verilmesinin herhangi bir faydasının olmadığı bilinmektedir. Ancak uygunsuz damar yolu ile beslenenlerde, safra yolu tıkanık çocuklarda, kistik fibrozis hastalarında, cerrahi sonrası erişkinlerde eksilip, saç ve kaşlarda dökülmeye ve ve renk azalmasına neden olabilmektedir.
Saçlar için diğer öneriler
Sarı mısır ekstresi
Sarı mısır içinde silisik asit, aminoasitler, vitaminler ve mineraller bulunmaktadır. Bunun ekstresi, sistein ve kalsiyum pantotenat içeren destek ürünüyle kadın hastalarda kullanıldığında saçlardaki anajen oranlarını artırdığı gösterilmiştir.
Soya Proteini
Soya proteininden zengin soya fasulyesinin içerdiği izoflavonlar ve bir immünstimülan peptit olan soymetid-4 aracılığıyla saç gelişimine olumlu etkileri olduğu öne sürülmüştür.
Selenyum
Selenyum, glutatyon peroksidazın önemli bir komponenti olan esansiyel bir eser elementtir. Normal şartlarda eksikliği görülmez. Ancak düşük doğum ağırlıklı bebeklerde, uzun süre damar yolu ile beslenenlerde ya da toprağın selenyumdan fakir olduğu bölgelerde selenyum eksikliği görülebilir. Saç dökülmesi, saçlı deride hipopigmentasyon (psödoalbinizm) yapmaktadır. Selenyumun yüksek dozlar kullanımının toksik olabileceği unutulmamalıdır. Bu toksik etkisi saç dökebilmektedir.