- Gösterim: 4842
Yaşlanıyoruz, genetik yapımızın kontrolündeki biyolojik saatimiz ile, tüm canlılar gibi. Hücrelerimiz, dokularımız ve tüm metabolik fonksiyonlarımız belli bir süreci takip ederek yaşlanıyor. Buna yaşlanam süreci deniliyor.
Derimizde yaşlanmakta. Derinin yaşlanma süreci içsel ve dışsal faktörlerden kaynaklanan derinin yaşlanması olarak olarak ayrılmakta.
İçsel deri yaşlanma süreci basitçe zamana ve genetik yapımıza bağlı. Zaman geçtikçe derinin tüm hücreleri dışsal faktörlerden bağımsız yaşlanmakta. Saçlar grileşmekte, derinin yağ ve terleme fonksiyonu azalmakta.
Dışsal deri yaşlanması ise derinin maruz kaldığı ve yaşlanma sürecini olumsuz etkileyen dışsal faktörlerden kaynaklanan yaşlanmayı tanımlamakta. Güneş ve yapay ışık kaynakları(solatyum ve fototedaviler gib) ile maruz kaldığımız ultraviyole-UV, radyasyon, çevresel kirler ve sigara kullanımı gibi. Derinin dışsal yaşlanmasında en önemli faktör UV olduğu için fotoyaşlanma olarakta tanımlanmakta.
Derinin içsel yaşlanması her insan için kaçınılmaz iken dışsal yada fotoyaşlanması temelde ne kadar UV ye maruz kaldığımız ve cilt tipimiz ile ilişkilidir. Örneğin açık tenlillerde, tropikal-subtropikal iklim kuşağında ve dağlık yüzksek alanlarda yaşayanlarda, açık alanda yaşayan ve çalışanlarda, solaryum kullanlarda daha fazla fotoyaşlanmanın olması gibi.
İçsel yaşlanma ile birlikte deri kuru, soluk, incelmiş, adeta sigara kağıdı gibi transparan olmakta. Yüzeyde ince çizgilenmeler, dinamik kırışıklıklar, destek dokuların azalması ve yer çekimi ile dokuların aşağı yer değişimi yani sarkmalar, sarkmalara bağlı katlantılar gelişmekte. İçsel yaşlanma sürecinde deride sebase hiperplazi ve cherry anjiyoma gibi iyi huylu tümöral yapılar gelişmekte.
Fotoyaşlanma ie birlikte özellikle UV temas alanlarında; yüz, byun ve ellerin üstü gibi, deride kabalaşma, derin kırışıklıklar, pigment düzensizlikleri, doku altı kanamaları, telenjektazi, deri tümörleri gelişmektedir. Fotoyaşlanma aşağıdalki resimde olduğu gibi atrofik yada hipertrofik olabilmektedir.
Cilt yenileme-gençleştirme-antiaging prosedürleri temelde içsel ve dışsal yaşlanma süreçlerinin sonuçlarını azaltmaya çalışmaktadır.
Bu amaçla kullanılan uygulamalar 4 R başlığında toplanmakta.
❖ Resurfacing; deri yüzeyinin soyularak yeniden yapılandırılması, yenilenmesi anlamına gelmekte,
❖ Relaxing;deri altı mimik kasları ve SMAS tonusunun azaltılması yumuşatılması anlamına gelmekte,
❖ Refilling; deri destek dokularının azalması ile kaybedilen volümün yeniden sağlanması anlamına gelmekte ve
❖ Resuspending; deri altı destek dokuların zayıflamasına bağlı olarak dokuların sarkmasının yeniden sağlanması anlamına gelmektedir.
Antiaging uygulamaları deri bütünlüğünü bozup-invaziv, bozmadıklarına-noninvaziv yada mininvaziv olup olamdıklarına görede guruplara ayrılmakta. Böylece aşağıdaki tablo ortaya çıkmakta;
Cilt yenilemede kişinin problemlerine göre bu yöntemler tek başına yada kombine kullanılmaktadır.