- Gösterim: 27758
Cilt yenileme, cilt gençleştirme estetik uygulamaların klinik sonuçları ile hızla popüler olmaya başlayan belkide en hızla gelişen her gün yeni teknolojilerin geliştirildiği bölümü. Ancak uygulamalar sonrası istenmeyen yan etkiler ve komplikasyonlarda aynı oranda artmakta. Bu hızlı gelişmeler içerisinde belkide derinin anatomisi, fizyolojisi tekrar hatırlanmalı, hastanın deri tipinin değerlendirilmesi, hastanın problemlerinin hasta ile birlikte değerlendirilmesi, hastaya spesifik seçilecek uygulama/uygulamaların belirlenmesi, uygulamaların amaç sonuç ilişkilerinin belirlenmesi, uygulamaların etkinliği, sonuçları ve yan etkileri konusunda hastanın bilgilendirilmesi, tedavi protokollerinin basamaklandırılması doğru ve etik olarak yapılmalıdır.
Cilt yenileme uygulamaları; deride kontrollü bir hasar yapılması ve derinin iyileşme sürecinde epidermis ve dermisin yeniden yapılandırılması olarak basitçe tanımlanabilir. Bu uygulama ile deri yüzeyinde istenmeyen izler, lekeler, genişlemiş cilt gözenekleri yok edilmeye çalışılırken kolajen, elastin ve deri destek dokularının yeniden yapılandırılması ile cildin gençleştirilmesi sağlanmaktadır. Bu amaçla kimyasal peelingler, fotodinamik tedaviler, mikrodermabrazyon, dermabrazyon, ablatif ve ablatif olmayan lazerler ile fraksiyonel lazerler kullanılmaktadır.
Kullanılan yöntemlere ve deride yaratılan hasarın derinliğine göre yan etkiler ve komplikasyonlar gelişebilmektedir. Yapılan çalışmalarda deride istenilen gençleşmenin sağlanabilmesi için dermisin üst tabakası olan papiller dermise ulaşılması gerektiği buna karşın yan etkilerin gelişmemesi için hasarın dermisin alt tabakası olan retiküler dermisin üstünde kalması gerektiği gösterilmiştir. Ancak akne izlerinde yada derin skarlarda daha derinlerde uygulama yapılması gerekebilmektedir. Aslında bu hasar derinliği ile uygulama sonrası maksimum klinik cevap ve minimum yan etki sağlanması amaçlanmaktadır.
Cilt Yenileme Uygulamalarında Yan Etkiler
Cilt yenileme uygulamaları sonrasında ilk bir kaç gün ile 1 ay içerisinde ortay çıkan yan etkilere erken komplikasyonlar denilmektedir. Genç komplikasyonlar uygulma sonrası 2-3 haftada ortaya çıkmaktadır.
Temas Egzaması
Uygulamalar sonrasında deri bariyer fonksiyonu bozulmakta ve 3-4 haftada derinin onarımı ile normale dönmektedir. Bu dönemde deri ile temas edebilecek tüm kimyasallar egzama yapabilmektedir. Bu yan etkide uygulama alanında yanma, kaşıntı ve kırmızılık problemlerinin artışı gelişmektedir. Sıklıkla kokular, propilen glikol, lanolin, temizleme ve nemlendirme ürünlerindeki allerjenler egzama nedeni olarak gözlenmektedir.
Cilt yenileme uygulamaları sonrası bu dönem deri bakımında dikkatli olunmalıdır. Hatta kulanılan ürünler, doğal yada ilaç etiketleri taşısalar bile.
Temas egzaması gelişen hastalarda şüpheli tüm bakım ürünleri kesilmelidir. Soğuk kompresler uygulanmalı, orta güçte kortizonlu kremler sürülmeli ve kaşıntı için antihistaminikler kullanılmalıdır. Kortizonlu kremler deri iyileşmesini geciktirdikleri için yetreli kısa sürelerde kullanılmalıdır.
Enfeksiyon
Bakteriyal, viral ve mantar etkenlerinde kaynaklanan enfeksiyonlar gelişebilmektedir. Bu durumlarda enfeksiyon alanında hızla başlayan ağrı, şişme, kızarıklık, iltihaplı hatta kokulu akıntı, deride doku kayıpları ve kabuklanmalar gelişmektedir.
Bakteriyal enfeksiyonlar uygulamadan sonra 2-10 günlerde gelişmektedir. Özellikle kapaklı pansumanın 2 günden fazla yapıldığı uygulamalarda daha sık gözlenmektedir. Bu nedenle kapaklı pansumanlar kısa sürmeli, sık değiştirilmeli ve yara bölgesi asetik asit solüsyonlar(elma sirekesi gibi) ile yıkanmalıdır. Enfeksiyon şüphesinde ve varlığında antibiyotikler başlanmalıdır.
Mantar enfeksiyonlar uygulama sonrası 5. günde başlamaktadır. Uygulama alanında kaşıntı ve ağrılı doku kayıpları gelişmektedir. Bu enfeksiyon gelişmesi yada şüphesinde sulandırılmış asetik asit, mantar kremleri ve ilaçları kullanılmalıdır.
Viral enfeksiyonlardan en sık gelişeni herpes yani uçuk enfeksiyonudur. Uygulama alanında hızla patlayarak yaraya dönüşen su toplamaları gelişmektedir. Özellikle ağız çevresi uygulamalarında mevcut uçuk hastalığının tekrarlaması söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle uçuk tekrarlama riski olan hastalarda uygulama öncesi koruyucu amaçlı antiviral ilaçlar kullanılmalıdır.
CO2 lazer ile yapılan cilt yenileme uygulamalarında geç dönemde(4-6 haftda) atipik mikobakterium bakterisinden kaynaklanan nodüller gelişebilmektedir. Bu lazer uygulamasından çok uygun olmayan sterilizasyon koşularından kaynaklanmaktadır. Bu durumda nodülün cerrahi boşaltılması ve 4 hafta siproflaksisin gibi bir antibiyotiğin kullanılması gerekmektedir.
Milia
Ablatif cilt yenileme uygulamalarından 3-8 hafta sonra gelişmektedir. Bunlar keratin retansiyon kistleridir. Klinik olarak iğne başı büyüklüğünde beyaz renkli deriden kabarmalar şeklinde görülmektedir. Sıklıkla kapalı pansumanlara bağlı olarak gelişmektedir. Bunlar kendiliğinde kaybolmakta yada geçmeyenler için retinoid yada glikolik asit içeren kremler kullanılabilir. Yada küçük müdahaleler ile bunlar çıkarılabilir.
Akne ve Roza Gibi Cilt Hastalıklarının Alevlenmesi
Özellikle lazer uygulamaları sonrası hastaların büyük bir kısmında akne kliniğinde hafif bir artış yaşanmaktadır. Bu nedenle akne ve roza hastalarında kliniğin tedaviler ile kontrol altına alınması sonrası cilt yenileme uygulamaları yapılmalıdır. Bu hastalarda cit yenileme sonrası uygun zamanda akne ve roza tedavileri eklenmelidir.
Uygulama Sonrası Kızarıklık - Eritemin Uzun Sürmesi
Uygulamalar sonrası deride hasar derinliğine bağlı olarak sıklıkla kızarıklık ortaya çıkmakta ancak bunların 3 hafta içerisinde geçmesi beklenmektedir. Bazen 3 aya kadar sürebilmektedir. Bunun uzun sürmesinin bir çok nedeni bulunmaktadır. Birincisi uygulama sonrası deride bir yangının-inflamasyonun devam ediyor olması diğerleri ise melanin pigmentinin azalması ile ışığın emiliminin azalması, dermisin ışığı daha fazla yansıtması gibi. Bunlarla birlikte deri hasarının retiküler dermise kadar derinleşitiğini göstermesi açısından önemlidir. Bu derinliklerde iyileşme sonrası skar gelişebilmektedir. Bu yönüyle uygulamayı yapan doktorun dikkatli olması gerekmektedir.
Eritem gözlendiğinde deri iyileşmesi tamamlana kadar(2-4 hafta) tedavi uygulamaktan uzak durulmalıdır. İlaçlar eritemi daha fazla arttırabilir. Gerekli klinik durumlarda kortizonlu kremler haftda 2-4 gün olacak şekilde kullanımı tercih edilmelidir. Kortizonlu kremlerin cilt yenilemeden hemen sonra kullanımı eritemin daha uzun sürmesini hatta uygulama alanında kılcal damarların belirginleşmesini arttırabilmektedir. Dirençli olgularda pulsed dye lazerler(PDL) kullanılabilir.
Uygulama Sonrası Uygulama Alanında Renk Değişiklikleri
Deride gelişen hasarın derinliğine göre iyileşme sırasında yüzeysel yada derin renk değişimleri olmaktadır. Geçici hiperpigmentasyon-Transient postinflammatory hyperpigmentation (PIH) en sık gözlenen pigment değişikliğidir. Koyu tenlilerde daha sık gözlenmektedir. Bunlar kendiliğinde düzelmektedir. Dirençli PIH olgularında hidrokinon, kojik asit, retinoid, azeleik asit, C vitamini, glikolik asit, salisilik asit içeren kremler kullanılabilir. Bunları kullanımı için uygulama sonrası deri iyileşmesi tamamlana kadar 2-4 hafta mutlaka beklenmelidir.
Pigmentasyon riskinin azaltılması için uygulamalar sonrasında 6-8 hafta güneşten koruyucu ürünler mutlaka kullanılmalıdır.
Deride renk azalmaları yani hipopigmentasyon cilt gençleştirme uygulamalarında 6-12 ayda gözlenmektedir. Sıklıkla koyu tenlilerde gözlenir.
Skar - İz Gelişimi
Cilt yenileme uygulamaları sonrası atrofik, hipertrofik yada kelodial skarlar gelişebilmektedir. Uygulama sonrası uygulama uzun süren kaşıntı, eritem bunun işareti olabilir. Uygulama derinliğinin retiküler dermisi geçtiği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Uygulama sonrası enfeksiyonlar skar gelişme riskini arttırmaktadır. Keloidal yapısı olanlarda, daha önce uygulama alanına radrasyon tedavisi görenlerde skar gelişme riski yüksektir. Ayrıca, boyun, göz ile ağız çevresi ve özellikle kemik çıkıntısının üzerleri en fazla skar gelişmeye yatkın alanlardır. Bu hastalarda skar tedavileri uygulanmaktadır.
Demarkasyon Hattı Gelişimi
Cilt yenileme ve cilt gençleştirme uygulamalarının yapıldığı alan ile yapılmadığı alan arasında belirgin olarak renk ve deri dokusu arasında fark oluşmaktadır. Buna demarkasyon sınırı-hattı denilmektedir.