- Gösterim: 14374
Vücudun tuval olarak kullanıldığı sanatsal çalışmalarda renkler ve motiflerin estetiği ve görsel harmonisi büyüleyici.
Cilt hastalıklarının belirtileri saçlı deriden ayak tabanına kadar erişkin bir insan için ortalama 1.9 m2 lik deride, aslınsa doğal bir tuvalde ortaya çıkmakta. Bazı cilt hastalıklarında belirtileri bir görsel sanat gibi düşünmek hasta açısından empatiden yoksunluk gibi gelebilir. Ancak doğumsal ve sonradan gelişen birçok cilt hastalığı cildimizi kusursuz bir tuval olarak kullanmakta, vücudumuzdaki dağılımı bazen şaşırtıcı görsel bir şölene dönüşmekte.
Dermatolojide doğumsal veya sonradan gelişen birçok cilt hastalıkları hatta ilaç döküntüleri vücutta önceden tanımlanmış bazı çizgiler üzerine yerleşmektedir. Dermatomlar alanları, Blaschko çizgileri, Voigt çizgileri, Langer çizgileri, Wallace çizgileri ve pigment damarkasyon çizgileri gibi.
Bazı cilt hastalıkları neden bu ilginç çizgilere yerleştiğini ve bu çizgilerin özelliklerini anlatmaya çalışacağız.
Wallace çizgileri
Ayağın üst ve taban derisinin veya elin üst ve iç derisinin arasındaki geçişin oluştuğu sınıra “Wallace çizgisi” denilmektedir. Bir kaç cilt hastalığı bu çizgiye yerleşerek belirtiler yapmaktadır.
Keratodermalar
Dishidrozlar
Langer çizgileri
Dr.Langer deriye yapılacak cerrahi kesme işlemi sonrasında gelişebilecek izin en aza indirilmesi için kendi adını taşıyan derinin gerilim çizgilerini bulmuştur. Bunlara “cerrahi kesme çizgileri” de denilmektedir. Bunlar baştan ayağa kadar her anatomik bölge için farklı ancak belli bir harmonide ve birbirine paralel seyreden çizgilerdir. Bu çizgilerde en yüksek gerilim hatlarında, deri destek ana yapısı olan kollajenin bu hatlara paralel olarak birikme ve kendi lifleri arasında çapraz bağlar oluşturma eğiliminde olduğu gösterilmiştir.
Langer çizgileri saçlı deri dışında baş ve işaret parmak arasında sıkıldığında görünür hale gelmektedir. Kraissl’s ise daha sonra bu çizgileri yaşla birlikte derinin elastikiyetinin kaybı ile oluşan ve zamanla kalıcı olan derin kırışıklıklar ile birebir örtüştüğünü belirtmiştir.
İlaç çizgileri
Penisilin, sülfonamid, sefalosporin, idrar söktürücü-diüretik, analjezik ve dapson gibi ilaçların neden olduğu ilaç cilt döküntülerinin özellikle kol iç kısımda yoğunlaştığı ve belirgin bir patern gösterdiği gözlemlenmiştir. Bu çizgi kolun iç kısmında boyun C5 ile gövde T1 dermatomları arasında kalan bölge ile örtüşmektedir. Bu çizgiye ventral aksiyel çizgi de denilmektedir. Bu çizgi embriyonun 5. haftasından itibaren ortaya çıkmaktadır.
Voigt çizgileri, PDL çizgileri, Pigmentasyon sınır çizgileri
Sıklıkla koyu ten tipine sahip kişilerde hiperpigmente ve hipopigmente olanlar ile normal deriyi birbirinden ayıran simetrik çizgileri bulunabilmektedir. Bunlara pigmentasyon sınır çizgileri PDL , Futcher veya Matsumoto çizgileride denilmektedir. Kol iç kısmında, bacaklarda , sırt orta hattında ve yüzde özellikle göz ve ağız köşelerinde bu çizgilere rastlanmaktadır.
Dermatom Çizgileri
Omurga kanalını terkeden sinirlerin derideki yayılım alanlarına dermatom alanları denilmektedir. Dermatomlar sadece deri için geçerli olup dermatom haritaları ile gösterilir. Dermatom altında bulunan organ ve kaslar genellikle farklı spinal sinirlerce uyarılmaktadır.
Birçok cilt hastalığını dermatom alanlarını tutuğunu bilmekteyiz örneğin zona hastalığı gibi;
Blaschko çizgileri
Bu konu başlığını yazmamızda bizi etkileyen Blaschko çizgileri idi.
Doğumsal yada sonradan gelişen birçok cilt hastalığında bu çizgiler fark edilmektedir. Ancak bu çizgilerin oluşum mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Gelişim özellikleri birbirinden farklı birçok cilt hastalığında benzer Blaschko çizgilerinin görülmesi hastalıklrın özelliğinden çok bu çizgilerin derinin normal gelişimi ile ilgili olduğunu düşündürmektedir. Blaschko çizgilerinin embriyonal dokuların büyüme sırasındaki deriye göç yörüngelerini gösterdiği düşünülmektedir.
Blaschko çizgileri üzerine yerleşen cilt hastalıklarının genetik mozaisizm belirtisi olduğu ileri sürülmüştür. Günümüzde Blaschko çizgilerinin genetik mozaisizmi yansıttığı görüşü yaygınlık kazanmış olsa da birçok çalışmada her iki tip deride karışık hücre gruplarının görülmesi bu teorinin ispatlanmasını güçleştirmektedir.