Aslında deride pigmentasyon içeriği açısından bir problem yoktur. Normal deriye göre daha soluk ve hipopigmente görünen lezyonda fonksiyonel damar bozukluğuna bağlı olarak deri rengi açık renkte görülmektedir. Hipopigmente lekenin sınırları düzensizdir ve çevre normal deriye dikkatli bakıldığında asıl lezyondan daha küçük bir uydu lezyon görülebilir.

Sıklıkla kadınlarda gözlenmektedir.

Lezyonlar gövdeye daha sık yerleşmekle birlikte vücudun herhangi bir yerinde görülebilmektedir.

Nevüs anemikusta hastalıklı alanda damarların daralmasını sağlayan sempatik sistem aktivitesinin fazla olduğu gösterilmiştir. Eğer lam gibi şeffaf bir cam ile lezyona hafif baskı uygulandığında normal deri ile lezyonlu deri arasındaki renk farklılığının ortadan kaybolduğu görülür.

Normalde deri sert bir cisimle deri çizildiğinde deri üzerinde bir süre sonra kaybolan bir kızarıklık-eritem gelişmektedir. Nevüs anemikusta problemli alan ve çevre normal görünen deri sert bir cisimle çizildiğinde kızarıklığın nevüs anemükus içerinde devam etmediği görülmektedir.

Ayrıca Wood ışığı ile muayene edildiğinde hipopigmente alan kaybolmaktadır.

Nevüs anemikus fakomatozis pigmentovaskülaris tip II, III, IV ün parçası olabilmektedir.