- Gösterim: 23297
İdiyopatik guttat hipomelanozis; IGH
Deride ve kıl folliküllerinde melanositlerde sayıca olmaksızın melanin sentezindeki yetersizlik, melanin içeriğinde azalma ve melaninin deri hücrelerine geçişinde azalmadan kaynaklanmaktadır. Bu yetersizlik Melanosit sayısında azalmaya bağlı olarak gelişen sıklıkla önkol dış yüz veya bacak ön yüzeyinde simetrik yerleşen 2-5mm çaplarında oval, çok kenarlı, keskin sınırlı ve porselen beyazı hipopigmente lekelerdir. Boyutları zamanla değişmez. Çok nadiren yüzdede görülebilmektedir. Şekilleri deride zaten var olan deri çizgileri ile sınırlıdır. Çok nadiren kendiliğinden pigmentasyon normale dönebilmektedir.
30 yaş altında % 20 oranında gözlenirken 30 yaşından sonra bu oran artmakta, 70 yaş üstünde % 80 lere çıkmaktadır. Toplumda her ırkta ve cilt tipinde % 46-70 oranında görülmektedir. Daha sık koyu tenlileri etkilemekte. Cilt hastalıkları ile çok sık karışmaktadır. kadın eve erkekte eşit oranlarda görülmekte.
Tam olarak neden açıklanamamıştır. Gentik kökenli olabileceği düşünülmekte hatta bazı kişilerde ailesel yatkınlıklarda görülmekte. kol ve bacaklarda dış yüzeylerde yerleşimi akla neden olarak güneş kaynaklı UVR nu getirmekte. İleri yaşlarda gözlenme sıklığındaki artış yaşlamaya bağlı dejenerasyon düşüncesini getirmiştir. zaten deri her 10 yılda melanosit aktivitesini % 10-20 oranında kaybetmekte. Travma ve mikrotravmalar tetikleyebilir.
Hastaya görsel görüntüsü dışında bir rahatsızlık vermemektedir. Kadın erkek arasında görülme sıklığı aynı olmakla birlikte kadınlar tarafından daha fazla muayene isteği ile başvuruda bulunulmaktadır.
Wood ışığı ile tanısı kolay konulmaktadır.
Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak ileri yaşlarda görülmesi ve kol ile bacakların en fazla güneş alan alarına sık yerleşmesi nedeni ile kronik güneş hasarının rol oynayabileceği düşünülmektedir.
PUVA/DB-UVB sonrası guttat hipomelanozis gelişen olgular bildirilmiştir.
Tedavi
Öncelikle güneşten korunulmalıdır.
Hafif ve yüzeysel yapılan kriyotedaviler, mikrodermabrazyon, normal deriden alınan mikro deri greftleri ile yapılan tedaviler, retinoidler ve Fraksyonel CO2 lazerler kullanılabilmektedir.
Excimer lazer ve Excilite 308 nm ile klinik başarılı sonuçlar alınmaktadır.