- Gösterim: 15744
Telojen saç dökülmesi, doğal saç döngüsünün anajen, büyüme evresindeki çok sayıda saçın aniden telojen, dinlenme evresine girmesi ile tetiklenir. Bu geçiş evresinde saçların büyümesi 1 ila 6 ay (ortalama 3 ay) durmaktadır; ancak sıklıkla hastalar büyümenin durduğunu fark etmezler. Etkilenen saçlar büyüme evresine tekrar girdiğinde, dinlenme evresindeki saçlar dökülür; bu da normalden çok daha fazla bir saç dökülmesine neden olmaktadır.
Telogen effluvium, saç dökülmeleri içerisinde oldukça yaygın bir durum olarak düşünülmektedir. Erişkin dönemde yaşamın bir noktasında herkesin bir telogen effluvium atağı yaşayabileceği öngörülmektedir. Telojen saç dökülmesi, metabolik stres, hormonal değişiklikler veya ilaçlar tarafından tetiklenen reaktif bir saç dökülmesi sürecidir. Birçok ilaç bu tür saç dökülmesinde tanımlanmıştır; beta blokerler, aşırı A vitamini, antikoagülanlar, propiltiourasil, karbamazepin, bazı aşılar ve retinoidler gibi. İlaçlar saç foliküllerinde moleküler düzeyde büyüme faktörlerini, nöroendokrin sinyalleri ve foliküler homeostazdaki sitokin katılımını bozabilir. Bu bozulma, saçların telojen faza geçişini hızlandırabilmektedir. Telojen saç dökülmesinin devamında inflamatuar mediatörler, oksidatif stres ve saç folikül mikroçevresindeki değişikliklerin önemli olduğu düşünülmektedir. Farkedilir saç dökülmesi, ilaç kullanımından itibaren 2-3 ay sonra görülmektedir. Altı aydan daha kısa süren saç dökülmeleri akut telojen effluvium olarak değerlendirilirken, 6 aydan daha uzun sürenler kronik telojen effluvium olarak değerlendirilir.
Telojen saç dökülmesinde saç köklerinin sayısı ve yoğunluğu genellikle normal iken, telogen fazında saç köklerinin yüzdesi artmıştır. Foliküllerin en az %25'i telojen evreye geçtiğinde, telojen evrede saçları tanıyan "club formunda" saçlar dökülmektedir. Hastaların %30'unda, özellikle kadınlarda, saçlı deride ağrı ve duyu artışları bulunmaktadır. Saçların taranması ve banyo, saç dökülmesinin en fazla fark edildiği süreçlerdir. Akut döngüde günlük saç dökülmesi 200-300'lere çıkmaktadır. Basit tutma çekme testlerinde (Pull testi) 10'un üzerinde saç dökülmektedir. Trikogramda telojen oranı %20'lerin üzerindedir. Dermoskopide kısa (3-6 cm) telojen saçlar gözlenmektedir.
İlaç nedenli telojen effluvium tanısı, ilaç kullanım takvimi, dökülmenin başlangıcı ve diğer saç dökülme nedenlerinin ekarte edilmesi ile konmaktadır. Bir ilaçtan şüphelenildiğinde, en az 3 ay ilaç kesilerek kontrol edilmelidir.
Birçok ilacın telogen effluviuma neden olmakla birlikte, en sık neden oldukları bilinenler;
Psikotropik İlaçlar
Duygu durum düzenleyici ilaçlar (lityum ve sodyum valproat) ve antidepresanların kullanımında yan etki olarak saç dökülmesi görülebilmektedir.
- Lityum, bipolar bozuklukta sık kullanılır ve lityum kullananlarda saç dökülmesi sıklığı %12’dir. Dökülmenin yanında saçlarda incelme de sık görülen yan etkilerindendir. İlaca başlandıktan ortalama 4-6 ay sonra oluşmaktadır. Lityumun telojen dökülmeye neden olma mekanizması saptanamamıştır. Lityum kullanan hastalarda ilaca bağlı hipotiroidi veya hipertiroidi gelişebileceğinden, bu duruma sekonder saç değişiklikleri de görülebilmektedir.
- Sodyum valproata bağlı saç dökülmesi ise doz bağımlıdır; doz azaltıldığında dökülme azalmaktadır. Valproat ile ilişkili geçici saç dökülmesi, çocuklarda bu ilaç kullanımında gözlenebilmektedir.
- Karbamazepine bağlı saç dökülmeleri ise lityum ve valproata göre daha nadirdir.
- Antidepresan ilaçlar da telogen saç kaybına neden olabilirler. Bunlardan en fazla bilinen olanı fluoksetindir. Fluoksetine bağlı saç dökülmesi birkaç ay içerisinde başlamakla beraber, süre 1 yıla kadar uzayabilir. Düşük doz sertralin kullanan erkek hastalarda da saç kaybı bildirilmiştir ve ilacın kesilmesinin ardından saç dökülmesinin durduğu gözlenmiştir. Nadiren, trisiklik antidepresan ilaçların da saç dökülmesine neden olduğu bildirilmiştir. Antidepresan ilaç grubundan monoamin oksidaz inhibitörlerinin saç dökülmesine neden olduğu bildirilmemiştir.
Antikoagülan İlaçlar
Enoksaparin, diğer heparinler gibi telogen effluvium şeklinde saç dökülmesine neden olduğu bilinmektedir. İlacın başlangıcından itibaren birkaç haftalık bir dönemden sonra saçlarda dökülme başlamaktadır. Diğer heparinlerden dalteparin ve tinzaparin ise yama şeklinde dökülmeye neden olmaktadır. Nadiren, varfarine bağlı saç dökülmesi de bildirilmiştir.
Kalp - Damar Hastalıkları İlaçları
Hipertansiyon tedavisinde kullanılan beta adrenoreseptör antagonistlerinin saç dökülmesi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.
- Metoprolol ve propranolol, telogen effluviuma neden olabilmektedir.
- ACE inhibitörleri de alopesiye neden olan kardiyovasküler sistem ilaçlarıdır.
- Kaptopril, yaygın saç kaybına neden olmaktadır.
Antiaritmik ilaçlardan amiodaron da nadiren saç dökülmesine neden olmaktadır. İlacın kesilmesiyle beraber saç dökülmeleri durmaktadır.
Oral Kontraseptifler, Doğum Kontrol İlaçları
Uzun süre oral kontraseptif kullanımından sonra ilacın kesilmesiyle beraber telogen effluvium şeklinde saç dökülmesi görülebilmektedir. Bu durumun, oral kontraseptif içerisindeki östrojenin kıl follikülünün anajen süresini uzatmasına ve bazı kontraseptiflerde bulunan drosperidon, siproteron asetat gibi antiandrojenik moleküllerin androjenik alopesiyi durdurucu etkisine bağlı olduğu düşünülmektedir. Levonorgestrel, norgestrel, norethisteron, tibolon gibi progesteron ağırlıklı ilaçlar androjenik alopesiye neden olabilir.
Retinoidler
Dermatoloji pratiğinde oldukça sık kullanılan retinoidler, hastaların büyük bir oranında saç dökülmesine neden olmaktadır. Saç kaybı dozla ilişkilidir ve vücut kılları da etkilenebilmektedir. Bazı vakalarda ciddi olduğu gösterilmiştir.
- Vitamin A içeren vitamin takviyeleri genellikle hafif saç kaybına neden olurlar.
- Asitretin, saç dökülmesinin yanı sıra saç rengi ve dokusunda da değişikliklere neden olmaktadır.
Antimikrobiyal ve Antiviral İlaçlar
Tüberküloz tedavisinde kullanılan izoniazid gibi ilaçlar saç dökülmesine neden olabilmektedir.
Azol grubu antifungal ilaçlardan sıklıkla vorikonazol, sık olmamakla beraber ıtrakonazol ve nadiren flukonazol ile ketokonazol saç dökülmesine neden olmaktadır.
HIV enfeksiyonunda kullanılan antiretroviral ajanlar da saç dökülmesine neden olabilir. İndinavir'in genel saç dökülmesine neden olduğu bilinmektedir. Didanozin de saç dökülmesine neden olabilen bir diğer antiretroviral ilaçtır. Antiretroviral tedavide birden fazla kombinasyon yapıldığında meydana gelen saç kaybı daha ciddi seviyededir.
Uçukta kullanılan asiklovir saç dökülmesine yol açabilir.
Androjenik Hormonlar
Androjenik erkek hormonları, androgenetik saç dökülmesini hızlandırmaktadır. Medikal olarak kullanılan testosteron haricinde, medikal dışı kullanılan anabolik steroidler ve DHEA içeren proandrojenik vitamin takviyeleri toplumda sıkça kullanılmaktadır. Proandrojenik etkileri olan progesteronları içeren oral kontraseptifler ve levonorgestrel içeren ilaçlar, androjenik alopesiye neden olmaktadır.