El Estetiğinde Yağ Enjeksiyonu

Erkek ve kadınlarda yaşla birlikte el fonksiyonu; kavrama-sıkıştırma gücü ve el becerisi azalmakta. El fonksiyonundaki bozulma büyük ölçüde deri, tırnaklar, kas-iskelet sistemi, damar, ve sinir sistemlerinde yaşa bağlı dejeneratif değişiklikler ile ortaya çıkmakta. Fonksiyonel yaşlanma ile birlikte ellerin estetik özellikleride değişmekte. Derinin yaşlanma sürecinde birinci sırada yaş ve genetik faktörler geliyor. İkinci sırada güneş ışığı-UV yer alırken sigara ve alkol kullanımı, kötü beslenme, stres ve kimyasal maruziyeti de deri yaşlanmasını hızlandırmakta. Eller vücudun UV, fiziksel travmalar ve kimyasallara en fazla maruz kalan bölgeleri arasında. 

El derisine ait yaşlanma belirtileri deride incelme, deri elastikiyetinde azalma, solar lentigo, seboreik keratozis, aktinik keratozisten kaynaklı deride renk değişiklikleri-lekeler ile lezyonlar, deride ince kırışıklıklar, kuruluk, gibi bulgulardır. Deri altı destek ve yağ doksunun yaşlanma sürecinde azalmasına bağlı olarak volüm kayıbı ile el üstünde; belirgin şiş görünümlü damarlar, hatta tendonlar ve kemikler belirginleşmeye başlar  ve “kemiksi el” olarak tanımlanan görünüm ortaya çıkmakta. 

el_estetiginde_yag_enjeksiyonu.jpg

Cilt yenileme ve gençleştirme amaçlı yapılan tüm uygulamalarımız hasta beklentileri ile yüz, boyun ve dekolte alanlarına odaklanmış durumda. Çevremizde ve sosyal medyada yaşını göstermeyen gençleşmiş ve yenilenmiş yüzler görmektetyiz. Ancak bu durum yaşlanma belirtilerini ilk gösteren alanlardan biri olan elleri ile uyumsuzluk yaratmakta. Kişilerin gerçek yaşını ellerine bakarak rahatlıkla tahmin edebiliriz. İhmal edilmiş eller yaşımızı ele veriyor. Bu nedenle son yıllarda el gençleştirme ve el üstlerinde volüm artışı istekleri talep ediliyor.

Ellerde deri altı destek ve yağ dokusunun volüm azalması ile birlikte damar ve tendon görünürlüğü temel alınarak yaşlanma için bir skorlama kullanılmakta.

 

Bu skorlama kullanılarak hastanın el gençleştirmede ihitiyaçları belirlenirken, tedavi öncesi ve sonrası skor karşılaştırmalarıda yapılabilmekte. 


Eller belki de yüz ve vücut estetiğinde ve cilt bakımında unutulan en önemli anatomik alan. Medikal estetik, lazer ve otolog yağ-dolgu uygulamalarında gelişmeler ile yüz ve vücutta kullanılan tanımlamaları eller içinde kullanmaya başladık. Ellerin gençleştirilmesi, ellerde leke tedavisi, ellere dolgu uygulamaları…vb. Tüm cilt gençleştirme yöntemlerinde olduğu gibi hedef deride 3 alana odaklanmakta;

  • derinin en dış katmanı olan epidermiside tonusun arttırılması ve renk düzensizliklerinin giderilmesi 
  • deride dermisin kolajen içeriğinin zenginleştirilmesi 
  • deri altı destek dokularında kayıpların yerine konulması.

El üstü uygulamalarında hedefler, tedavi stratejileri ve uygulama yöntemleri yüz-vücut gençleştirmleri ile aynı görünmekle birlikte dikkat ve klinik deneyim gerektirmekte.  

Elde Estetik Amaçlı Yapılan Uygulamalar;

  • Estetik cerrahi ile el derisinin gerilmesi: El üstünde derinin aşırı elastikiyet kayıplarında tercih edilen cerrahi olarak yapılan deri germe cerrahi işlemidir. Kabul edilmeyecek kadar fazla skar dokusu oluştuğu için günümüzde en az tercih edilen yöntem.
  • Epidermal-dermal yenilenmenin sağlanması ve pigmentasyon düzensizliklerinin giderilmesi
    • Topikal ajanlar; bunlar sıklıkla el üstünde deride fotoyaşlanma belirtileri için kullanılmakta; tretionin, alfa hidroksi asitler, vitamin C, antioksidanlar( alfa lipoik asit, penta peptid ve büyüme faktörleri). Bunlar içerisinde klinik etkinliği ve sonuçları ile en iyi bilinen ve sık kullanılan ajan retinoidler. 
    • Mikrodermabrazyon, Lazer Resurfacing, Intensed pulsed dye-IPL, Q-switched (QS) lazerler ve Kimyasal Peelingler: Her 3 yöntemde el üstü derisinin yenilenmesi, lekelerin giderilmesi ve deri altı destek dokuların yeniden yapılandırılması için yapılmakta. Özellikle dolgu ve otolog yağ transferleri ile birlikte kullanıldığında son derece güzel sonuçlar alınmakta. 

Eller üzerinde yaşlanma, UV ve çevresel kaynaklı derinin lekeler gibi görsel olumsuzluklarında lazerler(q swiched lazerler, fraksiyonel Co2 lazer) oldukça dramatik sonuçlar vermekte. Bu nedenle sıklıkla volüm uygulamaları ile kombine edilmekte. 

  • Dermisin yenilenmesi ve yeniden yapılandırılması: 
    • nonablaitif lazerler; deri yüzeyine hasar vermeden dermiste kontrollü ısı artışı ile dermal yeni kolajen sentezi hedefleyen sistemlerdir. Bu amaçla 1,320-nm Nd:YAG lazer ayda 1 kez 4-6 seasn uygulanmakta.
    • ablatif lazerler; klasik yada fraksiyonel modlarda kullanılarak epidermisin yenilenmesi ve dermisin yeniden yapılanması sağlanmakta. 
  • Radyofrekans-RF; epidermisi hasralandırmadan dermiste kontrolü ısı ile kolajen senetezi uyarılırken yaniden yapılandırma sağlanmakta. Monopolar RF kullanılmakta. 
  • Hücresel tedaviler; bu amaçla PRP ve yağ dokusu kök hücreler uygulanmakta.  
  • El sütünde belirgin damarların-venlerin azaltılması: Bu amaçla lazer, skleroterapi hatta cerrahi olarak venlerin alınması(vein stripping) yapılmakta.

El üstünde belirginleşen venler için likit yada köpük sklerozan ilaçlar kullanılmakta. Siklerozan olarak % 0.5 "sodium tetradecyl sulphate" ve  %1- 1.5 "polidocanol" tercih edilmekte. Likit formu kullanılabildiği gibi klinik sonuçları daha etkli olduğu için köpük formu kullanılmakta. Köpük sklerozan hazılanması için 2 ml hava çekilmiş 3 ml enjektör ile 0.5 ml % 0.5% sodium tetradecyl sulfate çekilmiş 3 ml enjektör bir konnektör ile birleştirilmekte. Hava ile sklerozan ilaç karıştırılarak köpük sklerozan elde edilmekte. Bu bekletilmeden el üstündeki venlere 30 gouge iğneler ile enjekte edilmekte. Her bir ven için 0.2-0.5 ml köpük skleroz enjeksiyonu tercih edilmekte. Enjeksiyondan sonra ven üzerine basınç yapılarak el 30 saniye kadra yukarıda tutulmakta. Üzerine 12-24 saat kompres bandajlar yada eldivenler uygulanabilmekte. 

Dolgular ile birlikte kullanıladığında oldukça etkin sonuçlar alınmakta.

  • Damar içi lazer uygulamaları; el üstünde belirgin damarsal yapılar için 940 nm diode lazer ile damar içi uygulamalar yapılmakta.

 

  • El üstündeki volüm kayıplarının yerine konulması; deri altı destek dokularının azalmasından kaynaklanan volüm kayıpları daha belirgin damarsal görünümle, el üstü tendonlar ve kemiklerin belirginleşmesi ile sonuçlanır ve “kemiksi el” olarak tanımlanır. El üstünde volüm verilerek dolgu uygulamaları bu problemlerde daha doğru bir seçim olarak düşünülmekte. El üstü dolgu uygulamaları son derce güvenilir ve iyi seçilmiş olgularda kabul edilebilir estetik sonuçlar vermekte. Bu amaçla kalsiyum hidroksiapatit, poli- L- laktik asit, hyaluronik asit içerikleri dolgu olarak kullanılırken otolog yağ dokuları son yıllarda daha fazla tercih edilmeye başlandı.  
    • Hyaluronik asit-HA; el üstünde uygulama sonrası estetik sonuçları 6-12 ay kalıcılık süreleri ile en sık tercih edilen içerik. Hyaluronik asitin doku volümünün yerine konulması dışında yeni kolejen sentezinide uyardığı bilinmekte. Hasta klnik ihitiyacına göre değişmekle birlikte her bir el için 1-4 ml hyaluronik asit uygulanmakta. Klinik ve estetik sonuçların azladığı 6-12 ayda tekarlanmakta.

  

    • Kalsiyum hidroksiapatit-CaHA; biyouyumluğu yüksek olan CaHA uygulam sonrası kinik-estetik sonuölarının 1-2 yıl kadar daha uzun süre devam etmesi ile son yılarda daha fazla tercih edilmekte. Son yıllarda lidokain ve  triamsinolon(2mg/ml oranlarda) ile mikst dilüe fromları el sütünde volüm amaçlı kullanılmakta. Her bir el sütüne 0.75 ml CaHA uygulanmakta ve 2 -3 hafta arar ile uygulam tekrarlanarak istenen klinik cevaba ulaşılmakta. Uygulama sonrası 2 hafta el üstlerinde ödem sık görülmekte. 

    • Poli-L-laktik aist(PLLA); biyouyumluğu yüksek olan PLLA 2 yıl kadar daha uzun kalıcı klinik ve estteik sonuçları ile tercih edilen bir diğer dolgu içeriği. Son yıllarda 5 ml ürün 7-10 ml dilüe formları(serum fizyolojik ve/veya lidokain ile) şeklinde el üstünde tercih edilmekte. Dilue ürün ikiye bölünerek el üstlerine uygumala yapılmakta. 2-3 ay ara ile 2-3 seans istenilen klinik-estetik sonuca ulaşan kadar tekrarlanmakta. 
  • otolog yağ dokusu transferi; Günümüzde el üstlerinde dokuların yeniden hacimlendirilmesi ve şekillendirmesinde ideal dolgu olarak otolog-hastanın kendi yağ dokusundan elde edilen yağ transferi seçilmekte. Bunda otolog yağ doku dolgu uygulamalarının kalıcı olması, daha düşük maliyetleri, allerji gelişimi ve diğer komplikasyonların daha düşük riskleri rol oynamakta. Ayrıca otolog yağ dokusu enjeksiyon uygulamalarında tecrübelerimiz son yıllarda önemli bir sonucu göstermekte. Otolog yağ dokusu içeriğinde bulunan kök hücrelerin uygulandığı alanda volüm verme dışında cildin onarımı ve gençleştirilmesinde daha fazla etkili olduğunu biliyoruz. 

Farklı yaş dönemlerinde el üstündeki deri + fasya + yağ dokusundan oluşan yumuşak dokuların US değerlendilmesinde doku azalmasının en fazla yağ dokusunda yaşandığı görülmekte. Yağ dokusunun azalması el üstünde volüm kaybı ile ile birlikte damarlar ve tendonların daha belirgin hale gelmesine neden olmakta. Daha ciddi vakalarda, metakarpal kemikler arasındaki kas ve yumuşak dokunun azalması doku çökmelerine neden olmakta. 

El üstlerinde dolgu uygulamalarında, özellikle otolog yağ enjeksiyonlarında, el üstünün ayrıntılı anatomik yapıları iyi bilinmelidir. El üstü uygulamalarının klinik ve estetik sonuçlarının yüksek olması olması ve komplikasyon riskini en aza indirmesi için. 

 

 

Yukardaki temsili resimde olduğu gibi el üstümüzdeki dokular yüzeyden derine doğru sırası ile epidermis, dermis, deri altında yağ dokusu, fasyalar, damarlar, sinirler, tendonlar, metkarpal kemikler ve bunların arasında interosseos kaslardan oluşmakta. Deri altı yağ dokusu yüzeyden derine doğru yüzeysel-superfacial, ara-intermediate ve derin-deep yağ kompartmanlarından oluşmakta.Bu kompartmanlar yukarda tanımlandığı gibi fasyalar ile birbirinden ayrılmakta. Ellerin üstünde deri, deri altı destek dokusu yağ doku bileşenlerinin kalınlığı hastadan hastaya önemli ölçüde değişebilmekte. Genel olarak tüm katmanlarının toplam kalınlığı 2,2 ila 4,6 mm arasında. Elin üst kısmındaki dermis yaşlanma süreciyle daha da zayıflamakta ve zamanla daha ince bir yapıya sahip olmakta.  25-72 yaş döneminde dermis kalınlığı 0,2 ila 0,9 mm, fasya ve yağ dokusu 0,3 ila 2,2 mm ve tendon tabakası ise 0,7 ila 1,7 mm arasında olduğu gözlenmiştir. 

Elin üstünde damarsal venöz sistem fasyal-yağ dokusu katmanlarının farklı seviyelerinde bulunmakta ve el üstünde birbirine bağlı bir ağ yapısı oluşturmakta. Bununla birlikte ara yağ dokusu kompartmanında-DIL duyu sinirleri ile birlikte damarların en yüksek konsantrasyonda olduğu bulunmuştur. Buna karşılık yüzeysel kompatmanda-DSL belirgin anatomik yapılar bulunmamakta. Bu nedenle el üstlerinde yağ enjeksiyonu için en uygun yer olarak kabul edilmekte( bu kompartımında enjeksiyonlar yan eti risklerini en aza indirecek ve mümkün olan en iyi klinik-estetik sonucu verecektir).

Elin üstündeki bu fasyalar el bileğine yakın elin ekstansör retinakulumu seviyesinde birleşmekte.  

El üstlerinde yağ enjeksiyonu öncesi hasta ön görüşmesinde hastadan; mevcut kullanılan ilaçların ayrıntılı bilgisi, tıbbi problemlerin geçmişi, kanama anormallikleri gibi sağlık problemleri hakkında bilgi alınmakta. Ayrıca hastanın mesleği, elleri kulanma sıklığı(fazla klavye aktivitesi, egzersizler veya piyano çalma gibi) ve hobileri öğrenilmelidir(uygulam sonrası ödem nedeni ile ellerin kullanımının kısıtlanması neden ile). Aspirin gibi pıhtılaşma önleyici ilaçlar, ibuprofen gibi NSAID'ler ve kan pıhtılaşma yollarını etkileyen bazı vitaminler ve bitkiler besinler uygulamadan 5-7 gün önce genellikle kesilmektedir(hastanın özel olarak kalp krizi, felç, kan pıhtısı veya atriyal fibrilasyon öyküsü varsa reçeteli antikoagülanları ve hatta aspirini kesilmez).

El üstünde otolog yağ trasferi bu yağ katmanlarına yapılmakta ve enjekte edilebileceği en uygun anatomik noktalar aşağıda işaretlenmiştir.

Bazı olgularda bu dört nokta dışında elin üstünde ve başparmak için iki nokta daha enjeksyonlar için kullanılmakta. Bu noktalardan özel kanüller ile girilerek tüm el dosaline ve parmakların yan yüzeylerine uygulama yapılmakta.

Erişkin bir insanda yukarıda işaretli bir el üstü yüzey alanı 150 cm 2 olarak düşünüldüğünde. Bu alanda 1 cm lik doku kalınlaşması hedeflendiğinde bir el için 150 cm2  x 1cm = 150 cm3 yani 150 ml yağ dokusu gerekmekte. Ancak ideal yağ doksu transferinde sağ kalımı için %40 transfer edilmesi gerekliliği ilkesinden bir el için 60 ml, her iki el için 120 ml hastanın kendi yağ dokusu kullanılacaktır.

Otolog yağ transferinde deri altı yağ dokusunun olduğu tüm vücut alanları kullanılabilir. Ancak sıklıkla karın alt kısmı seçilmekte. Karın bölgesinden yağ alımı sırasında tümesent-şişirme lokal anestezi kullanılır. Daha doygun bir yağ dokusu alımı için ıslak tümesent yöntem tercih edilir. Yani alınacak yağ doku miktarı ile tümesen anestezi için kullanılacak solüsyon miktarının aynı yada daha fazla olması düşünülür. hastadan 120 ml yağ dokusu alımı düşünüyor ise enjekte edilecek miktar 120 ml olmakta. 120 ml tümesent anestezi karışımı 30 mL %2 lidokain (20 mg/mL), 90 mL serum fizyolojik ve 0.6 mL epinefrin (1:1000) şeklinde olmalı. Yağ doku greftlerinin toplanması, hazırlanması ile ilgili çok sayıda teknikten bahsedilmekle. Ancak hiçbir yöntemin açıkça diğerlerinden üstün değildir. Basit düşük basınçlı lipoaspirasyon, santrifüjsüz bekletme yada minimum santrifüj ana temel yöntemler olmalıdır. Klasik liposakşında olduğu gibi yağ dokusu aspirasyon(negatif basınç) ile alınmakta. Aspirasyon sırasında yağ doku hücreleri-adipositlerin mekanik hasarının azaltılması için düşük negatif basınç (300 mmHg) kullanılmakta. Yağ alımı sırasında kontaminasyonun önlenmesi için kapalı steril sistemler kullanılmalı. 

 

Temelde bir kanül ile yağ dokusundan lipoaspirasyon yapılması körlemesine bir uygulamadır. Bu nedenle alımın homejen olmasından emin olmanın tek yolu çoklu deliklere sahip kanül kullanımıdır. Lipoaspirasyon sırasında kanül olarak ucunda çok sayıda hole (12 hole optimal sayı) içeren 2.7 mm çapında kanüller kullanılmakta. Bu kanüller 12 gauge ölçüsünde ve kanüller üzerindeki holler 1mm eninde ve 2 mm uzunluğundadır. Kanülde hole sayısı lipoaspirasyonda oluşan negatif basıncı etkilemekte. Örneğin tek hole olduğunda 750 mm Hg lık bir basınç oluşurken 12 holde bu 250 mmHg düşmekte. 300 mmHg basınç lipoaspirasyonda yağ dokusuna en az hasar verebileceğimiz basınç anlamına gelmekte.

Lipoaspirasyon ile toplanan doku süspansiyonu normal serum fizyolojik ile yıkanır. Yağ doku transferi el üstü gibi küçük volümlerde uygulanacağı için 1200 g de 3 dakika santrifüj uygulandı. Santrifüj sonrasında üstte lipolize yağ ve alttaki sıvı fazlar aayrılarak ortada yağ dokusu hazır hale getirilmekte. 

El üstünde uygulam başlamadan 30-40 dakika öncel topikal anestezi uygulanabilir. Hastaya "Trendelenburg pozisyonu" verilmesi(hastanın ayakları başa göre daha yukarda sıt üstü yatar pozisyonda) ellerde damar basıncını azaltmakta buda uygulam sırasında kanama potansiyelini azaltmakta. 

El dosalinde aşağıda X ile 4 alana lidokain ile lokal anestezi yapılmakta. El üstünün dezenfeksiyonu sonrası bu işaretli alanlara deride 18 gouge iğne ile kanülllerinin rahat girebileceği holler. açılmakta. Bu holler iyileşme sürecinde minimal skar dokusu bırakmakta. Birden fazla deri girişi kullanılarak(yağ dokusunun alındığı alanı çaprazlayan şekilde) yağ dokusu enjeksiyonu homojen olmakta. Son yıllarda otolog yağ tarnsferlerinde tarif edilen ve 3L3M (yani 3 Low-düşük, 3 Multi-çoklu) olarak kısaltılan yöntem kullanılmakta. Bu uygulam güvenliğini arttırdığı gibi klinik sonuçlarıda kusrusuz yapmakta. Düşük uygulama basıncı, düşük enjeksiyon hızı, düşük uygulama hacimi, çok tünelli, çok düzlemli ve çok noktalı uygulama.  Enjeksiyondan önce hastadan tendonları ortaya çıkarmak için parmaklarını germesi istenmekte. 

Yağ dokusunun transferi için kullanılan kanüllerin ucu künt hatta spatula şeklinde olmalıdır. Bunların uzunluğu el üstü için 10-15 cm arasında değişmekte. Bu kanüller 16 gouge 1.6 mm çapında tek hollü(1x2 mm hole çapı) kanüllerdir.Kanülün dokuda ileri hareketi sırasında enjeksiyon yapılmaz. Kanül dokuda ileri hareketinden sonra geri çekilirken (her 1 cm de <0.1 ml dozlarda uygulama yapılmalıdır. Dokuda aynı derinlik ve alanda ikinci kez kanül ile geçme ve uygulama yapılmaz.Yağ transferi sırasında uygulama alanındaki deri turgoru değerlendirilmelidir. Bunun için uygulama alanına enjeksyona başlandıktan sonra yüzeyde deri turgor testi yapılır. Bunun için deri parmaklar arasında tutularak hafif gerilir. Bırakıldığında birkaç saniye sonra normale dönmesi beklenir. Bu hemen oluyor ise enjeksiyon yeterli demektir.

Uygulama tekniği

El üstünde derin yağ kompartmanı DDL (DDF ve DIF arasında) uygulama; yukarıda X ile işaretli alandan transfer kanülü ile dik olarak girilerek bu kompartmana ulaşılır. Bu enjeksyon derinliği el üstündeki tendonlar-dorsal ekstansör tendonlar ile aynı seviyededir. Dorsal deep facia-DDF üzerinden tendonlar arasından el bileğine doğru-proksimal interfalangial eklem doğru ilerleyerek yelpaze şeklinde enjeksiyon yapılır. Her parmak üzerine <0.5 mL ve elin üst kısmına bu kompartmanda yaklaşık 5 mL yağ doku enjeksiyonu yapılır.

El üstünde orta yağ kompartmanı DIL (DSF ve DIF arasında) uygulama; yukarıda X ile işaretli aynı alanlardan transfer kanülü ile hafif açılı girilerek bu kompartmana ulaşılır. Bu kompartmanda yer alan damarların zarar görmesini önlemek için enjeksiyon kanülü çok dikkatli holler oluşturacak şekilde yerleştirilir. Dorsal intermediate facia-DIF üzerinden damarlar arasından el bileğine doğru-proksimal interfalangial eklem doğru ilerleyerek yelpaze şeklinde enjeksiyon yapılır. Her parmak üzerine <0.5 mL ve elin üst kısmına bu kompartmanda yaklaşık 5 mL yağ doku enjeksiyonu yapılır.

El üstünde yüzeysel yağ kompartmanı DSL (DSF ve deri arasında) uygulama; yukarıda X ile işaretli aynı alanlardan transfer kanülü ile daha açılı girilerek bu kompartmana ulaşılır. Bu kompartman diğer uygulamalara göre enjeksiyon ve kanül yerleştirilmesine daha direnç göstermektedir. Bu kompartmanın hemen altında yer alan damarların zarar görmesini önlemek için enjeksiyon kanülü çok dikkatli holler oluşturacak şekilde yerleştirilir. Dorsal superfacial facia-DSF üzerinden el bileğine doğru ilerleyerek yelpaze şeklinde enjeksiyon yapılır. Her parmak üzerine <0.5 mL ve elin üst kısmına bu kompartmanda yaklaşık 5 mL yağ doku enjeksiyonu yapılır.

Böylece el sütünde tüm kompartmanlara homojen uygula yapılmış olmakta.

Enjeksiyon sırasında özel kanüllerin kullanılması kullanılması doku hasarını ve yağ enjeksiyonunun damar içerisine-intravasküler enjeksiyonu riskini ortadan kaldırmakta. İlk olarak enjeksiyon kanül ucunun künt olması damar hasarını önlediğinden daha güvenlidir. İkincisi, enjeksiyon kanülünün boyutu tercihen 16 gougedır, 1,6 mm'lik bir çapa karşılık gelir. Anatomik olarak elin üstündeki damarların çapları 1,27 ± 0,48 mm civarındadır. Teorik olarak 1.6 mm lik bir kanülün damarın içerisine girmesi kolay olmayacaktır. Üçüncüsü enjeksiyon kanül geri çekilirken çok düşük volümlerde uygulandığı için damar içerisine nejeksiyon riski iyice düşmektedir. Bununla birlikte oldukça dikkatli olunmalıdır.

El üstünde ileri düzeyde yumuşak doku eksikliği olanlar hastalarda 4-6 ay sonra 2. bir uygulama yapılabilir. 

Uygulama sonrası tüm yağ enjeksiyonlarında olduğu gibi sistemik antibiyotik ve ağrı kesiciler verilmekte.

Ödemi en aza indirmeye çalışmak için ellerin uygulam günü birkaç kez en az 15-20 dakika kalp seviyesinin üzerine kaldırmaları önerilir.

1 ay boyunca ellerin her türlü yorucu hareketlerinde uzak durulması istenmekte.

Uygulama sonrası gelişen ödemin 3-7 sürmekte. Ödemin rahatlaması için 5. gün sonra el üstlerine hafif bir lenfatik drenaj masajı yapılması önerilmekte. 

Standart prosedürler ile el üstlerine yağ enjeksiyonu sonrası hiçbir majör komplikasyon (örn. enfeksiyon, nörovasküler yaralanma, kist/nodülasyon oluşumu veya düzensiz görünüm) gelişmemektedir. 

Uygulama sonrası hafif morluklar görülebilmektedir. 5 gün ile 2 hafta sürebilmektedir.

 

 

 

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency