Dudaklarda Estetik Uygulamalar

İnkontinans, mesane ve bağırsak kontrolünün istemsiz kaybı sonucu idrar ve dışkının kaçırılması durumunu tanımlar. Hapşırma, öksürme, gülme ve stres sonrası hafif bir kaçırmadan, kontrolün tamamen kaybına kadar uzanan geniş bir klinik durumdur. İnkontinansa bağlı olarak idrar ve/veya dışkıya kronik maruziyetin neden olduğu problemler, bez egzamaları ve inkontinans ilişkili egzamalar olarak tanımlanmaktadır.

Genellikle yaşamı tehdit edici olmasa da, hastalarda inkontinansın problemlerine eklenen ciddi olabilen egzama ve ikincil enfeksiyonlar ortaya çıkabilir.

Sıklıkla pediatrik ve geriatrik popülasyonları etkiler, çünkü bu yaş dönemleri inkontinansa daha yatkındır ve ciltleri normale kıyasla daha hassastır. Semptomlar arasında ağrı, kaşıntı ve yanma bulunur ve bunların hepsi yaşam kalitesini azaltmaktadır.

Çocuklarda ve bebeklerde "bebek bezi pişiği" en yaygın cilt problemidir ve hemen hemen her çocuk en az bir kez bu rahatsızlığı yaşar. Bebeklerde önemsiz bir durum gibi görünebilir, ancak balanitis, vulvovajinit ve kandidiyazis gibi ikincil enfeksiyonlara neden olarak ciddi komplikasyonlara ilerleme potansiyeline sahiptir.

Erişkinlerde, ileri yaşlarda daha dikkat edilmesi gereken bir klinik durumdur. Şiddetli vakalarda, bağışıklık sistemi baskılanmış veya zayıf bireylerde ya da karmaşık genel sistem problemleri olan kişiler için hayatı tehdit edici ikincil enfeksiyonlara yol açabilir. Ayrıca, yatalak hastalarda bası yarası gelişimi için bilinen bir risk faktörü olduğu unutulmamalıdır.

Bez Egzamalarının Karmaşık Süreci

Bez egzamalarının süreci karmaşık bir yapıya sahiptir ve aşamaları şunlardır:

  1. Maserasyon ve Bariyer Bozukluğu: Başlangıçta cildin idrar ve/veya dışkıya uzun süre maruz kalması, bez alanında nemli bir ortam yaratır. Zamanla, deri hücreleri olan keratinositlerin aşırı hidrasyonu, hücreler arası lipit katmanlarının bozulmasına yol açarak deride maserasyon meydana getirebilir. Bu, cildin sürtünme kuvvetlerinin neden olduğu mekanik hasara karşı daha duyarlı hâle gelmesiyle sonuçlanır.

  2. Kimyasal Tahriş ve İnflamasyon: İdrar/dışkı tahriş edici maddelere kronik maruziyet, keratinositlerin ve dâhil olmak üzere büyüme faktörleri ve proinflamatuar sitokinleri salgılamasına neden olmaktadır. Ayrıca dışkıda bulunan tripsin, kimotripsin ve lipaz gibi sindirim enzimleri, deri hasarına katkıda bulunabilir.

  3. Amonyak Oluşumu ve pH Yükselmesi: Dışkıda bulunan gram negatif bakteri Proteus mirabilis () ve deri yüzey mikrobiyotasında bulunan gram pozitif Staphylococcus aureus () dâhil olmak üzere cilt komensal bakterilerinin üreaz enzimi ürettikleri bilinmektedir. Üreaz, idrarda bulunan ürenin amonyak dönüşümünü katalize eder.

  4. Hasar Döngüsünün Kötüleşmesi:

    • Amonyak, kimyasal yanıklara neden olarak cilde zarar verir.

    • Amonyak birikimi, derinin fizyolojik 'ının yükselmesine neden olmaktadır.

    • Yükselen (amonyaktan), başta tripsin olmak üzere proteazlar ve lipazlardan oluşan dışkı enzimlerinin deri üzerindeki aktivitesini artırır. Tripsin, dışkıda bulunan ve deride proteolitik hasara neden olan önemli bir enzimdir.

  5. İkincil Enfeksiyon Gelişimi: Cilt 'ındaki artış ve enzimlerin aktivasyonu, deride C. albicans ve gibi fırsatçı patojenleri uyararak ikincil enfeksiyonlara yol açmaktadır. C. albicans polimorfik bir mantardır; düşük 'ta oval şekilli tomurcuklanan maya formunda büyürken, yüksek 'ta hifsel büyüme göstermektedir. Hifler, derideki maya formundan daha invazivdir.

 

İnkontinans İlişkili Dermatitin Tedavi Stratejileri

Günümüzde mevcut tedavi stratejileri, deri ile idrar/dışkı temasını en aza indirmek için etkilenen bölgeden idrar ve/veya dışkının uzaklaştırılması, cildin temizlenmesi ve cilt bariyer kremi uygulanmasını içermektedir. Ancak bu strateji bebekler için genellikle pratiktir; inkontinans nedeniyle ped kullanan erişkinler için ise önemli bir zorluk teşkil etmektedir.

Tedavide Kullanılan Ajanlar ve Mekanizmaları

  • Bariyer Kremleri: Fiziksel bir bariyer oluşturmak için genellikle çinko oksit gibi hafif antiseptik bileşenler içeren kremler kullanılabilir. Bu kremler, cildin nem ve tahriş edicilerle temasını kesmeyi amaçlar.

  • Antifungaller: Candida albicans () enfeksiyonları için antifungaller kullanılabilir.

  • Üreaz İnhibitörleri: Bu problemlerin tedavisinde üreaz inhibitörleri, cilt bariyer fonksiyonundaki hasarı önemli ölçüde azaltabilir. Ancak bu amaçla geliştirilmiş spesifik bir ürün henüz bulunmamaktadır.

  • Amonyak Hapsedici Moleküller: Fenil izotiyosiyanat gibi, amonyakla reaksiyona girerek tiyoüre adüktünü oluşturan moleküller, deri yüzeyinde amonyağı aktif olarak hapsedebilir. Fenil izotiyosiyanat, su teresi dâhil olmak üzere çeşitli bitki özütlerinde bulunmaktadır. Bu nedenle su teresi özütü, topikal tedavilerde faydalı olabilir.

Bu tedavilerin temel amacı, tahriş döngüsünü kırmak, 'ı dengelemek ve ikincil enfeksiyonları önlemektir.


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency